فَقَالَ أَنَا رَبُّكُمُ الْأَعْلَى
Fe kâle ene rabbukumul a’lâ.
1. | fe | : sonra da |
2. | kâle | : dedi |
3. | ene | : ben |
4. | rabbu-kum(u) | : sizin Rabbiniz |
5. | el a'lâ | : en yüce, çok yüce |
Muhammed Hamdi Yazır | : | Benim en yüksek rabbınız, dedi |
Diyanet İşleri | : | “Ben, sizin en yüce Rabbinizim!” dedi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ben, sizin en yüce Rabbinizim demişti. |
Adem Uğur | : | Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi. |
Ahmed Hulusi | : | "Ben, sizin en âlâ Rabbinizim!" dedi. (Kadim Hakikat bilgisini elde eden Firavun, bunu şuurun sınırsız kuşatıcılığıyla tüm varlıkta müşahedesi yerine; bilincine yükleyerek bedenselliğine vermiş; bilinç varlığına tanrısallık vermiş ve bedenselliğinde dilediğini yapma noktasına yani nefs-i emmâre yaşamına düşmüştü. Bu yüzdendir ki Musa a. s. ona hakikat bilgisini aktarmak yerine, yani Allâh'a iman yerine, Rabb-ül âlemîn'e iman noktasına çekerek uyarı yapmıştı. Yani tüm varlıkta tedbir eden Esmâ mertebesine dikkatini çekerek hayalindeki vahdeti, bilinç - beden boyutunda yaşayarak birimselliğiyle sınırlamak yerine; şuur boyutunda tüm varlığa yaygın Esmâ mânâları çıkışına iman etmesini teklif etmişti. A. H. ) |
Ahmet Tekin | : | 'Ben emri sözü dinlenilecek tek, en yüce rabbinizim, efendinizim.' dedi. |
Ahmet Varol | : | Dedi ki: 'Sizin en yüce Rabbiniz benim.' |
Ali Bulaç | : | Dedi ki: "Sizin en yüce Rabbiniz benim." |
Ali Fikri Yavuz | : | “-Ben, en yüksek Rabbinizim.” dedi. |
Bekir Sadak | : | «Sizin en yuce rabbiniz benim» dedi. |
Celal Yıldırım | : | «Ben sizin en yüce tanrınızım !» dedi. |
Diyanet İşleri (eski) | : | 'Sizin en yüce rabbiniz benim' dedi. |
Diyanet Vakfi | : | Ben, sizin en yüce Rabbinizim! dedi. |
Edip Yüksel | : | 'Ben sizin en yüce rabbinizim,' dedi. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Benim en büyük Rabbiniz! dedi. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | «Ben sizin en yüce Rabbinizim» dedi. |
Fizilal-il Kuran | : | Sizin en yüce Rabbiniz benim dedi. |
Gültekin Onan | : | Dedi ki: "Sizin en yüce rabbiniz benim." |
Hasan Basri Çantay | : | «İşte ben sizin en yüce Rabbinizim»! |
Hayrat Neşriyat | : | Ve (onlara): 'Ben sizin en yüce rabbinizim!' dedi. |
İbni Kesir | : | Ve sizin en yüce Rabbınız benim, dedi. |
Muhammed Esed | : | ve onlara "Ben sizin en yüce rabbinizim!" dedi. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | «Ben sizin en yüksek Rabbinizim,» dedi. |
Ömer Öngüt | : | "Ben sizin en yüce Rabbinizim!" dedi. |
Şaban Piriş | : | -Sizin en yüce Rabbi’niz/kralınız benim, dedi. |
Suat Yıldırım | : | (23-24) Adamlarını topladı ve onlara: "Sizin en yüce rabbiniz benim!" dedi. |
Süleyman Ateş | : | "Ben sizin en yüce Rabbinizim!" dedi. |
Tefhim-ul Kuran | : | Dedi ki: «Sizin en yüce Rabbiniz benim.» |
Ümit Şimşek | : | 'Yüce Rabbiniz benim' dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Dedi ki: "Ben sizin en yüce rabbinizim." |