Yenişehir Wiki
Advertisement

وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ



Ve inne aleykum le hâfızîn(hâfızîne).




1. ve : ve
2. inne : muhakkak ki
3. aleykum : sizin üzerinizde
4. le : mutlaka, elbette
5. hâfızîne : hıfzeden, hafaza melekleri



Muhammed Hamdi Yazır : Halbuki üzerinizde hâfızlar var.
Diyanet İşleri : (10-11) Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki size koruyucular memûr edilmiştir elbette.
Adem Uğur : Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler var,
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki (her düşüncenizi beyninizden ruhunuza) kaydediciler olduğu hâlde.
Ahmet Tekin : Üzerinizde koruyucular, koruma melekleri var.
Ahmet Varol : Oysa sizin üzerinizde koruyucular vardır.
Ali Bulaç : Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var,
Ali Fikri Yavuz : Halbuki üzerinizde gözetleyici melekler var,
Bekir Sadak : (10-12) Oysa, yaptiklarinizi bilen degerli yazicilar sizi gozetlemektedirler.
Celal Yıldırım : (10-11) Şüpheniz olmasın ki, üzerinizde koruyucular, şerefli saygıdeğer kâtipler var.
Diyanet İşleri (eski) : (10-12) Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.
Diyanet Vakfi : (9-12) Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir.
Edip Yüksel : Halbuki üstünüzde koruyucular vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki üzerinizde hâfızlar var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Halbuki, üzerinizde gözcüler var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Oysa üzerinizde koruyucular var.
Fizilal-il Kuran : Şüphesiz başınızda bekçiler vardır.
Gültekin Onan : Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var,
Hasan Basri Çantay : Halbuki sizin üstünüzde hakıykî bekçiler,
Hayrat Neşriyat : Hem şübhesiz üzerinizde, elbette (amellerinizi) muhâfaza edici (melek)ler vardır.
İbni Kesir : Halbuki sizin üzerinizde koruyucular vardır.
Muhammed Esed : Halbuki üzerinizde gözetleyici güçler vardır,
Ömer Nasuhi Bilmen : (10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.
Ömer Öngüt : Oysa üzerinizde gözetleyici (melek)ler vardır.
Şaban Piriş : Oysa üzerinizde kaydediciler var.
Suat Yıldırım : Halbuki yanınızdan ayrılmayan muhafızlar var.
Süleyman Ateş : Oysa üzerinizde koruyucu (yaptıklarınızı zabtedici melek)ler vardır;
Tefhim-ul Kuran : Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var,
Ümit Şimşek : Oysa üzerinizde sizi koruyup gözetenler var.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve şu kuşkusuz ki, sizin üzerinizde koruyucular, bekçiler var.

وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ

Ve inne aleykum le hâfızîn(hâfızîne).


1. ve : ve
2. inne : muhakkak ki
3. aleykum : sizin üzerinizde
4. le : mutlaka, elbette
5. hâfızîne : hıfzeden, hafaza melekleri


İmam İskender Ali Mihr : Ve muhakkak ki, sizin üzerinizde mutlaka (hıfzeden) hafaza melekleri vardır.
Diyanet İşleri : (10-11) Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki size koruyucular memûr edilmiştir elbette.
Adem Uğur : Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler var,
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki (her düşüncenizi beyninizden ruhunuza) kaydediciler olduğu hâlde.
Ahmet Tekin : Üzerinizde koruyucular, koruma melekleri var.
Ahmet Varol : Oysa sizin üzerinizde koruyucular vardır.
Ali Bulaç : Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var,
Ali Fikri Yavuz : Halbuki üzerinizde gözetleyici melekler var,
Bekir Sadak : (10-12) Oysa, yaptiklarinizi bilen degerli yazicilar sizi gozetlemektedirler.
Celal Yıldırım : (10-11) Şüpheniz olmasın ki, üzerinizde koruyucular, şerefli saygıdeğer kâtipler var.
Diyanet İşleri (eski) : (10-12) Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler.
Diyanet Vakfi : (9-12) Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir.
Edip Yüksel : Halbuki üstünüzde koruyucular vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki üzerinizde hâfızlar var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Halbuki, üzerinizde gözcüler var.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Oysa üzerinizde koruyucular var.
Fizilal-il Kuran : Şüphesiz başınızda bekçiler vardır.
Gültekin Onan : Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var,
Hasan Basri Çantay : Halbuki sizin üstünüzde hakıykî bekçiler,
Hayrat Neşriyat : Hem şübhesiz üzerinizde, elbette (amellerinizi) muhâfaza edici (melek)ler vardır.
İbni Kesir : Halbuki sizin üzerinizde koruyucular vardır.
Muhammed Esed : Halbuki üzerinizde gözetleyici güçler vardır,
Ömer Nasuhi Bilmen : (10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler.
Ömer Öngüt : Oysa üzerinizde gözetleyici (melek)ler vardır.
Şaban Piriş : Oysa üzerinizde kaydediciler var.
Suat Yıldırım : Halbuki yanınızdan ayrılmayan muhafızlar var.
Süleyman Ateş : Oysa üzerinizde koruyucu (yaptıklarınızı zabtedici melek)ler vardır;
Tefhim-ul Kuran : Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var,
Ümit Şimşek : Oysa üzerinizde sizi koruyup gözetenler var.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve şu kuşkusuz ki, sizin üzerinizde koruyucular, bekçiler var.
Advertisement