وَإِذَا الْأَرْضُ مُدَّتْ
Ve izel ardu muddet.
1. | ve | : ve |
2. | izâ | : olduğu zaman |
3. | el ardu | : arz, yeryüzü |
4. | muddet | : uzatıldı, düz oldu |
Muhammed Hamdi Yazır | : | Ve Arz meddedildiği |
Diyanet İşleri | : | (3-4) Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve yeryüzü, dümdüz çekilince. |
Adem Uğur | : | Yer dümdüz edildiği, |
Ahmed Hulusi | : | Arz uzatılıp yayıldığında, |
Ahmet Tekin | : | Yerin tozu dumanı atılıp dümdüz edildiği zaman, insan yaptıklarıyla karşı karşıya gelir. |
Ahmet Varol | : | Yer uzatılıp düzlendiği zaman, |
Ali Bulaç | : | Yer, düzlendiği, |
Ali Fikri Yavuz | : | Arz, dümdüz uzatıldığı, |
Bekir Sadak | : | (3-5) Yer duzeltilip, icinde olanlari disari atarak bosaldigi zaman ve yer Rabbine boyun egdigi zaman, ki yer boyun egecektir |
Celal Yıldırım | : | (3-4-5) Yeryüzü uzatılıp dümdüz hâle getirildiği, içinde olanı boşalttığı ve Rabbinin buyruğuna kulak verdiği zaman —ki yeryüzü bunun haklılık ölçüsündedir— (herkes ne olduğunu iyice anlayacak).. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (3-5) Yer düzeltilip, içinde olanları dışarı atarak boşaldığı zaman ve yer Rabbine boyun eğdiği zaman, ki yer boyun eğecektir |
Diyanet Vakfi | : | (3-5) Yer dümdüz edildiği, içinde bulunanları atıp boşaldığı ve Rabbini dinleyip O'na hakkıyla itaata mecbur kılındığı vakit (insanoğlu yaptıkları ile karşılaşır). |
Edip Yüksel | : | Yer dümdüz edildiği, |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve Arz meddedildiği |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | yer uzatılıp dümdüz edildiğinde |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Yer uzatılıp düzlendiği, |
Fizilal-il Kuran | : | Yer uzatılarak dümdüz yapıldığı, |
Gültekin Onan | : | Yer, düzlendiği, |
Hasan Basri Çantay | : | (3-4-5) yer uzatıldığı, içinde ne varsa atıb bomboş kaldığı, bu hususda da) Rabbini dinleyib boyun eğdiği zaman, ki yer zâten buna lâyık olarak yaratılmışdır, (herkes yapdığına kavuşacakdır). |
Hayrat Neşriyat | : | (3-5) Yer uzatıl(ıp dümdüz yapıl)dığı, içindekileri atıp boşaldığı ve Rabbi(nin emri)ne kulak verip de, (o da bu itâate) lâyık kılındığı zaman! |
İbni Kesir | : | Yer düzeltildiği zaman; |
Muhammed Esed | : | ve yeryüzü dümdüz hale getirildiğinde, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (2-3) Ve Rabbini dinlediği ve layık kılındığı zaman. Ve yer uzatılıp dümdüz olduğu zaman. |
Ömer Öngüt | : | Yer uzatılıp düzlendiği, |
Şaban Piriş | : | Yeryüzü dümdüz edildiği.. |
Suat Yıldırım | : | Yer yayılıp dümdüz edildiği, |
Süleyman Ateş | : | Yer uzatıl(ıp dümdüz yapıl)dığı, |
Tefhim-ul Kuran | : | Yer, düzlendiği, |
Ümit Şimşek | : | Yer düzlendiğinde, |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ve yer uzatıldığı, |