Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Disambig Bakınız: Abese Suresi/WP, Abese Suresi/VP
Naziat Suresi Abese Suresi
Tekvir Suresi
2010 Kur'an Yılında Mersin Yenişehir Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün Dünyanın En Kapsamlı Kur'an Portali Projesidir.
Disambig Bakınız: Abese suresi/MEAL, Abese suresi/VİDEO, Abese suresi/TEFSİR, Abese suresi/TEZHİB, Abese suresi/HAT, Abese suresi/FAZİLETİ, Abese suresi/HİKMETLERİ, Abese suresi/, Abese suresi/KERAMETLERİ, Abese suresi/AUDİO, Abese suresi/HADİSLER, Abese suresi/Elmalı orijinali, Abese suresi/Transkriptleri, Abese Suresi/NAKİLLER, Abese Suresi/Elmalılı Tefsiri
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
Japonca [1]
İngilizce Meali Pickthall)
80/0
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
慈悲あまねく慈愛深きアッラーの御名において。
In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful
عَبَسَ وَتَوَلَّىٰ
Ekşidi ve döndü
(ムハンマドは)眉をひそめ,顔を背けた。
He frowned and turned away
Çünkü ona a'mâ geldi
一人の盲人がやって来(て話が中断され)たためである。
Because the blind man came unto him.
وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكَّىٰ
Ne bilirsin o belki temizlenecek
あなたにどうして分ろうか,かれは清められるかも知れないことが。
What could inform thee but that he might grow (in grace)
أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنْفَعَهُ الذِّكْرَىٰ
Veya öğüt belliyecek de o öğüt kendine fâide verecek
または訓戒を受け入れて,その教えはかれを益するかもしれないことが。
Or take heed and so the reminder might avail him?
أَمَّا مَنِ اسْتَغْنَىٰ
Amma istiğnâ edene gelince
だが何の助けもいらない者(財産家)には,
As for him who thinketh himself independent,
فَأَنْتَ لَهُ تَصَدَّىٰ
Sen onun sadâsına özeniyorsun
(関心をもって)応待する。
Unto him thou payest regard.
وَمَا عَلَيْكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ
Onun temizlenmemesinden sana ne?
しかもかれが自ら清めなくても,あなたに責任はない。
Yet it is not thy concern if he grow not (in grace).
وَأَمَّا مَنْ جَاءَكَ يَسْعَىٰ
Ve amma sana can atarak gelen
だが熱心に(信仰を)求めてあなたの許に来た者で,
But as for him who cometh unto thee with earnest purpose
وَهُوَ يَخْشَىٰ
Haşyet duyarak gelmişken
畏敬の念を抱いている者には,
And hath fear,
فَأَنْتَ عَنْهُ تَلَهَّىٰ
Sen ondan tegafül ediyorsun
あなたは軽視した。
From him thou art distracted.
كَلَّا إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ
Hayır hayır zinhar, çünkü o bir tezkiredir
断じてそうであるべきではない。本当にこれ(クルアーン)は訓戒である。
Nay, but verily it is an Admonishment,
فَمَنْ شَاءَ ذَكَرَهُ
İmdi onu dileyen tezekkür etsin
だから誰でも望む者には,訓戒を念じさせなさい。
So let whosoever will pay heed to it,
فِي صُحُفٍ مُكَرَّمَةٍ
Tekrim edilir
それは(アッラーの御許にある)帳簿に記されているもの。
On honoured leaves
مَرْفُوعَةٍ مُطَهَّرَةٍ
Yüksek tutulur mutahher sahîfelerde
至高にして清純なもの。
Exalted, purified,
بِأَيْدِي سَفَرَةٍ
Kiramı berabere
書記たち(天使)の手で(記録されたもの)。
(Set down) by scribes
كِرَامٍ بَرَرَةٍ
Sefere ellerinde
気高く敬虔な(書記たち)。
Noble and righteous.
قُتِلَ الْإِنْسَانُ مَا أَكْفَرَهُ
O kahrolası insan ne nankör şey
人間(不信心者)に災いあれ。何とかれは忘恩なことよ。
Man is (self) destroyed: how ungrateful!
مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ
O yaratan onu hangi şeyden yarattı?
かれはどんなものから,かれを創られるのか。
From what thing doth He create him?
مِنْ نُطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ
Bir nutfeden, yarattı da onu biçimine koydu
一滴の精液からである。かれは,かれを創り,それから五体を整えられ,
From a drop of seed. He createth him and proportioneth him,
ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ
Sonra ona yolunu kolaylattı
(母の胎内からの)かれの道を容易になされ,
Then maketh the way easy for him,
ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ
Sonra onu öldürdü de kabre gömdürdü
やがてかれを死なせて墓場に埋め,
Then causeth him to die, and burieth him;
ثُمَّ إِذَا شَاءَ أَنْشَرَهُ
Sonra dilediği vakıt ona nüşur verecek
それから御望・の時に,かれを甦らせる。
Then, when He will, He bringeth him again to life.
كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَا أَمَرَهُ
Hayır hayır, doğrusu o hiç onun emrini tam eda etmedi
いや,かれが命じられたことを,(不信仰者は)果さなかった。
Nay, but (man) hath not done what He commanded him.
فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ إِلَىٰ طَعَامِهِ
Bir de insan taamına baksın
かれに,自分の食物に就いて考えさせて・るがよい。
Let man consider his food:
أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاءَ صَبًّا
Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz
本当にわれは,水(雨)を豊かに注ぎ,
How We pour water in showers
ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقًّا
Sonra o Arzı bir yarış yarmaktayız
次いで大地を裂いて切れ切れにし,
Then split the earth in clefts
فَأَنْبَتْنَا فِيهَا حَبًّا
Bu suretle onda daneler
そこに生長させるものには,穀物,
And cause the grain to grow therein
وَعِنَبًا وَقَضْبًا
Üzümler, yoncalar
またブドーや青草,
And grapes and green fodder
وَزَيْتُونًا وَنَخْلًا
Zeytinlikler hurmalıklar
オリーブやナツメヤシ,
And olive trees and palm trees
وَحَدَائِقَ غُلْبًا
Âfâka ser çekmiş dilber bağçeler
繁茂した庭園,
And garden closes of thick foliage
وَفَاكِهَةً وَأَبًّا
Meyveler, çayırlar neler yetiştirmekteyiz
果物や牧草(がある)。
And fruits and grasses:
مَتَاعًا لَكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ
Sizin ve davarlarınızın intifaı için
あなたがたとあなたがたの家畜のための用益である。
Provision for you and your cattle.
فَإِذَا جَاءَتِ الصَّاخَّةُ
Amma geldiği vakıt o Sahha (o sayhasını dinletecek belâ)
やがて,(終末の)一声が高鳴り,
But when the Shout cometh
يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ
O kaçacağı gün kişinin kardeşinden
人が自分の兄弟から逃れる日,
On the day when a man fleeth from his brother
وَأُمِّهِ وَأَبِيهِ
Ve anasından babasından
自分の母や父や,
And his mother and his father
وَصَاحِبَتِهِ وَبَنِيهِ
Ve refîkasından ve oğullarından
また自分の妻や子女から(逃れる日)。
And his wife and his children,
لِكُلِّ امْرِئٍ مِنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ
Onlardan her kişinin bir şe'ni vardır o gün başından aşar
その日誰もかれも自分のことで手いっぱい。
Every man that day will have concern enough to make him heedless (of others).
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌ
Yüzler vardır o gün ışılar
(或る者たちの)顔は,その日輝き,
On that day faces will be bright as dawn,
ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌ
Güler sevinir
笑い,且つ喜ぶ。
Laughing, rejoicing at good news;
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ
Yüzler de vardır o gün üzerinde tortoz
だが(或る者たちの)顔は,その日挨に塗れ,
And other faces, on that day, with dust upon them,
تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ
Sarar onu bir kara
暗黒が顔を覆う。
Veiled in darkness,
أُولَٰئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ
İşte onlar o keferei fecere
これらの者こそ,不信心な者,放蕩者である。
Those are the disbelievers, the wicked.
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Sure Formülleri

Sure Formülleri

Advertisement