Yenişehir Wiki
Advertisement

ADÂVET

Bir şeye tecâvüz etmek, haddi aşmak ve kötülük etmek anlamındaki "a-d-v" kökünden türeyen adâvet, "düşmanlık ve zulmetmek" demektir. Kur'ân'da da bu anlamda kullanılmıştır (Mâide, 5/2, 82).

Adüv (çoğulu a'dâ') düşman demektir. Kur'ân'a göre şeytan, bütün insanların (Yûsuf, 12/5); kâfir (Nisâ, 4/101), müşrik (Mâide, 5/82) ve münafıklar (Münâfıkûn, 63/4) mü'minlerin; Allah da (Bakara, 2/98) kâfirlerin düşmanıdır. Kur'ân'da; Allah (Fussilet, 41/19), peygamber ve meleklerin (Bakara, 2/98) düşmanlarından söz edilmiştir. Allah, peygamber ve meleklerin düşmanları; Allah'ı, dinini ve peygamberlerini tanımayan kâfir, müşrik ve münafık insanlardır (Mümtehine, 60/1; Enfâl, 8/60). Peygamberimiz (a.s.)'in beyanına göre insanın kendi nefsi insana en büyük düşmanıdır. (Aclunî, Keşfü'l-Hafa, I/ 160) Kur'ân'da insanın eş ve çocuklarından da insana düşman olanların bulunduğu ve onlardan sakınılması gerektiği bildirilmiştir (Teğabûn, 64/14).

Yüce Allah, mü'minlere sadece şeytana düşmanlık edilmesini emretmiş (Fâtır, 35/6), kötülüğe karşı iyilik yapılmasını, böyle yapıldığı takdirde düşmanlığın dostluğa dönüşeceğini bildirmiştir (Fussilet, 41/34). (İ.K.)

ADÂVET

Adavet Nedir? Bir şeye tecâvüz etmek, haddi aşmak ve kötülük etmek anlamındaki "a-d-v" kökünden türeyen adâvet, "düşmanlık ve zulmetmek" demektir Kur'ân'da da bu anlamda kullanılmıştır (Mâide, 5/2, 82) Adüv (çoğulu a'dâ') düşman demektir Kur'ân'a göre şeytan, bütün insanların (Yûsuf, 12/5); kâfir (Nisâ, 4/101), müşrik (Mâide, 5/82) ve münafıklar (Münâfıkûn, 63/4) mü'minlerin; Allah da (Bakara, 2/98) kâfirlerin düşmanıdır Kur'ân'da; Allah (Fussilet, 41/19), peygamber ve meleklerin (Bakara, 2/98) düşmanlarından söz edilmiştir Allah, peygamber ve meleklerin düşmanları; Allah'ı, dinini ve peygamberlerini tanımayan kâfir, müşrik ve münafık insanlardır (Mümtehine, 60/1; Enfâl, 8/60) Peygamberimiz (as)'in beyanına göre insanın kendi nefsi insana en büyük düşmanıdır (Aclunî, Keşfü'l-Hafa, I/ 160) Kur'ân'da insanın eş ve çocuklarından da insana düşman olanların bulunduğu ve onlardan sakınılması gerektiği bildirilmiştir (Teğabûn, 64/14) Yüce Allah, mü'minlere sadece şeytana düşmanlık edilmesini emretmiş (Fâtır, 35/6), kötülüğe karşı iyilik yapılmasını, böyle yapıldığı takdirde düşmanlığın dostluğa dönüşeceğini bildirmiştir (Fussilet, 41/34) (İK)

ADÂVET

Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Sen kötülüğü, en güzel haslet ne ise onunla önle (Öfkeye sabr ile, cehâlete ilim ile, kötülüğe afv ile karşılık ver). O zaman (görürsün ki) seninle arasında adâvet bulunan kimse bile sanki yakın dostun olmuştur. (Fussilet sûresi: 34)

Kıymetli ömrünü dâimâ adâvet ve husûmet sebebiyle keder ve huzursuzlukla geçiren kimselere yazık. (Ahmed Rıfat)

Üç şey adâvete sebeb olur: Mal hırsı, insanların ikramlarına düşkünlük göstermek, insanların göstereceği îtibâra önem vermek (Ebû Osman Hîrî)

adavet; düşmanlık, yağılık, husumet. Üstteki Türkçe kelimelere iki kere tıklayarak sözlükte aratabilirsiniz. Osmanlıca - Türkçe sözlük adavet anlamı

adavet; husumet, düşmanlık. kin. buğz. garaz.(adâvet ve muhabbet, nur ve zulmet gibi zıttırlar. İkisi, mâna-yı hakikisinde olarak beraber cem olmazlar. eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine göre bir kalbde hakiki bulunsa, o vakit adâvet mecazi olur; acımak suretine inkılâb eder. evet mümin, kardeşini sever ve sevmeli. fakat fenalığı için yalnız acır. tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır. onun için nass-ı hadis ile: üç günden fazla, mü'min mü'mine küsüp kat-ı mükâleme etmeyecek. eğer esbâb-ı adâvet galebe çalıp, adâvet, hakikatıyla bir kalbde bulunsa; o vakit muhabbet mecâzi olur; tasannu ve temelluk suretine girer. m.)

Ico libri Anlamlar

[1] düşmanlık, husumet, kin

Write Yazılışlar

عداوت

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken
Advertisement