Yenişehir Wiki
Advertisement

Afet İşleri Genel Müdürlüğü

Değerlendirme ve tepkiler/Afet İşleri GM 'ün Kaldırılması üzerine[]

(Afet İşleri Genel Müdürlüğü kapatılıyor.)


Afet, deprem, acil durumlar ve sivil korunmaya ilişkin hizmetlerin tek elden yürütülmesi amacıyla Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kurulmasına ilişkin Kanun Tasarısı, 29.05.09 tarihinde TBMM‘de kabul edildi ve Cumhurbaşkanınca onaylanarak 17.06.09 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlandı.

Yeni yasayla kurulan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı bünyesinde oluşturulacak Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu; afet, deprem ve acil durumlara yönelik hedeflerini, politikalarını, yıllık çalışma raporunu ve yıllık eylem planını onaylamakla görevli oluyor. Yılda en az iki kere toplanacak olan kurul; Başbakan veya görevlendireceği Başbakan yardımcısının başkanlığında, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Maliye, Bayındırlık ve İskan, Sağlık, Ulaştırma, Enerji ve Tabi Kaynaklar ile Çevre ve Orman bakanlarından oluşuyor.

Böylece, daha önce Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen;

• Afet zararlarının azaltılması amacıyla ulusal ve uluslararası işbirliği, proje ve programları oluşturmak,

• Afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması amacıyla alınması gereken tedbirleri araştırmak, bu konudaki temel ihtiyaçlarla hedef ve politikaları belirlemek, afete uğramış ve uğrayabilecek bölgeler ile yapı ve ikamet için yasaklanmış afet bölgelerini tespit ve ilan etmek,

• Afet bölgelerinde yapılacak yapılarla ilgili kuralları, yapı teknikleri ve projelendirme esaslarını hazırlamak veya hazırlatmak,

• Afet anında acil yardım uygulaması ve koordinasyonu sağlamak,

• Sivil Savunma Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilen sivil savunma hizmetlerini yurt düzeyinde teşkilatlandırmak,

• Kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlarda bu hizmetlerin planlanmasını, uygulanmasını ve koordinasyonunu sağlamak ve denetimini yapmak,

• Afetlerde kurtarma, ilkyardım, acil iaşe ve geçici barındırma hizmetleri vermek gibi hizmetler,

Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünce gerçekleştirilen; acil durum yönetiminin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarında acil durum yönetimi merkezlerinin kurulmasını sağlamak,

• Çalışma esaslarını belirlemek ve bu merkezler arasında koordinasyonu sağlamak gibi hizmetlerin yerine getirilmesi yeni kurulacak Kurulun yetki alanına bırakılmaktadır.

Var olan örgütlenmelerin tasfiyesiyle yukarıda belirtilen hizmetlerin hangi kurum ve kuruluş tarafından gerçekleştirileceği kesin olarak bilinmemekle birlikte, kurulun ihaleyle hizmet satın alması ihtimali büyük bir olasılık gibi görünmektedir. Peki, Kurul hangi aşamada- Afet ve Acil durum anında mı- ihaleyle hizmet satın alacaktır? Açıktır ki, böylece kamu hizmetlerinin bir kısmı daha piyasa mekanizmasına bırakılmış olunuyor.

Ülkemizde toplumsal ve kamusal alanın her aşamasının neo-liberal politikalar ekseninde ‘reform‘ adı altında yeniden yapılandırılması sürecinde en büyük değişim devletin kendi yapılanmasında ve kurumlarında gerçekleştirilmektedir. Köy Hizmetleri, Etibank, Sümerbank, Tüpraş, Telekom gibi kurumların tasfiyesini içeren kamunun yeniden yapılandırılması sürecine afet ve acil durum hizmetleri de dahil edilmiştir.

Reform süreci adı altında hedeflenen yeniden yapılandırılmalar kapitalist küreselleşme sürecine eklemlenme amacını taşımaktadır. Hedeflenen, demokratik merkeziyetçi yönetim anlayışının zayıflatılması ve özelleştirmeler yoluyla sosyal devletin küçültülmesidir. Gerçeği ifade etmeyen yanıltıcı gerekçe ise, merkezi yönetimin, hizmetlerin verimli ve etkin şekilde gerçekleşmesinin önünde büyük bir engel teşkil ettiği ve kamu hizmetlerinin piyasa mekanizmasına bırakılmasının bu sorunu gidereceğidir. İleri sürülen bu görüşten hareketle söz konusu reform adı altında uygulanan neo-liberal programın yurttaşın can ve mal güvenliğinin sermayenin piyasa mantığına teslim edilmesi gibi son derece tehlikeli bir uygulamayı gündeme getirmektedir.

Kurulmak istenen yeni kamu yapısı, sosyal devlet örgütlenmesi altında mal ve hizmet sağlayan kurum ve kuruluşları tasfiye etmek amacıyla bakanlık sisteminden üst kurul sistemine geçilmesini ön görmektedir. Üst kurul sistemi kapitalist küreselleşmenin demokratik sisteme karşı yönelttiği en önemli tehditlerdendir. Kurulan üst kurullar merkezin denetimi dışında kalarak, özerk bir şekilde hareket etme olanağına sahip olacaklardır. Böyle bir yapılanma küresel sermayenin serbest dolaşımında etkin rol üstlenmektedir.

7269 sayılı yasa çerçevesinde faaliyet gören Afet hizmetlerinin yeniden düzenlenmesi ve yapılanmasının daha iyi hizmet sağlayacağını düşünmek pek de olası görünmemektedir. Bu kanunun afet sorununu çözemeyeceği, daha karmaşık hale getireceği, kurumlardaki kadrolaşma ve rantın parçası olacağı açıktır. Afet Yönetimi konusunda merkezi ve yerel yönetim ilişkileri, yetkileri, görev paylaşımlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yasayla oluşturulması öngörülen Afet ve Acil Yönetim Koordinasyonu, belirtilen kurumlarda binlerce çalışanın tasfiye edilmesi sonrası geriye kalan 303 kişilik kadro- ki bu siyasi kadrolaşma olarak nitelendirilmektedir- ile bugüne dek yürütülen hizmetleri yapmayarak sadece koordinasyon görevini yürütecektir.

Yeni yasayla kamusal bir hizmet olan Afet Yönetimi hizmetleri ticarileştirilmektedir. Afet ve Acil durum gibi ekonomik, teknik, sosyal, psikolojik boyutların iç içe geçtiği alanlar, uluslar arası aktörlerce şekil ve içerik açısından denetlenen, sigortacılık piyasalarının ve özel işletmelerin kontrolüne terk edilmektedir. Afet ve acil durum hizmetleri satılır hale getirilmek istenmektedir, ne yazık ki afet yönetimi de siyasal iktidarca ekonomik ve siyasi fırsata dönüştürülmeye çalışılmaktadır.

Yasada meslek odalarının adının geçmemesi kabul edilemez. TMMOB ve Odalar, kuruluş yasası gereği afet yönetim sisteminin ve ilgili kurulların temel bileşenlerinden olmalıdır.

Devletin diğer kurumlarının kapatılması gibi Afet İşleri Genel Müdürlüğü‘nün kapatılması küreselleşmenin dayattığı neo-liberal politikaların bir sonucudur. Demokratik, çağdaş ve eşitlikçi bir meslek odası olarak, kamu kurumlarının sermayeye feda edilmesine karşı olduğumuzu ifade ediyoruz.

Üyelerimize ve kamuoyuna duyurulur.

TMMOB

HARİTA VE KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI

Advertisement