< Nutuk/Sadeleştirilmiş hali
Efendiler, İstanbul'dan gönderilen 19 Şubat 1920 tarihli yazıda, "İngiliz Dışişleri Bakanlığı'ndan İstanbul'daki siyasi temsilciliğine gelen ve siyasî temsilcilik tarafından da resmen hükûmete yapılan sözlü tebligatta, padişahlık başkentinin Osmanlı Devleti'nde bırakıldığı bildirilmiş; fakat bununla birlikte, Ermeni katliamının durdurulması ve Yunanlılarla bütün İtilâf Devletleri'nin kuvvetlerine karşı olan tutumumuzun değiştirilmesi istenmiş; aksi takdirde, barış şartlarının değiştirilmesinin muhtemel bulunduğu da ayrıca ifade edilmiştir" denilmekte ve bazı hususlar, özellikle "şikâyete yol açacak en küçük olaylara bile meydan bırakılmaması" tavsiye edilmekteydi.
Efendiler, bu sözlü vaadin arkasındaki anlam ve maksat ne olabilirdi? Yunanlıların, Fransızların ve daha başkalarının işgali altında bulunan vatan topraklarından başka, İstanbul'un da alınması kararlaştırılmıştı. Ancak, ileri sürülen şarta uyulursa, İstanbul'u almaktan vazgeçeriz mi, denilmek isteniyordu? Yoksa, Yunanlıların, Fransızların, İtalyanların işgalleri zaten geçicidir, İtilâf Devletleri, yalnız İstanbul'u alacaktı, fakat teklif ettikleri şarta uyarsak, onu da bırakacaklardır, anlamı mı çıkarılıyordu?
Veyahut da Efendiler, İtilâf Devletleri Kuva-yı Milliye'nin rşgal bölgelerinde, işgal kuwetlerine karşı kurduğu cepheleri bozdurmaya ve açtığı savaşları, giriştiği hareketleri durdurmaya, İstanbul Hükûmeti'nin gücünün yetmeyeceğini çok iyi anladıklarından, Yunanlılar da dahil olmak üzere, İtilâf Devletlerine karşı ·yapılan saldırının önlenememiş ve aslı olmayan Ermeni katliamına son verilmemiş olduğu bahanesiyle İstanbul'u da mı işgal etmek niyetindeydiler?
Daha sonraki olaylar, bu son tahminin doğru olduğunu göstermiştir tir, sanırım. Ne var ki, İstanbul Hükûmeti'nin İngiliz temsilciliğinin teklifinden böyle bir anlam çıkarmaya yanaşmamış, aksine ümide kapılmış olduğu görülüyordu.
Efendiler, yapılmış olan teklifin ne derece yersiz olduğu hususunda bir fikir verebilmek için, biz de o günlerle ilgili bazı durumları hatırlayalım. Şüphe edilmemek gerekirdi ki, Ermeni katliamı konusundaki sözler, gerçeğe uygun değildi. Aksine, güney bölgelerinde, yabancı kuwetler tarafından silâhlandırılan Ermeniler, gördükleri koruyuculuktan cür'et alarak bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmakta idiler. İntikam düşüncesiyle her tarafta insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekte idiler. Maraş'taki feci olay bu yüzden çıkmıştı. Yabancı kuvvetleri ile birleşen Ermeniler, top ve makineli tüfeklerle Maraş gibi eski bir Müslüman şehrini yerle bir etmişlerdi. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi. Tarihte bir benzeri görülmemiş olan bu vahşeti yapan Ermenilerdi. Müslümanlar yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardı. Yirmi gün süren Maraş katliamında, Müslümanlarla birlikte şehirde kalan Amerikalıların, bu olay hakkııvda İstanbul'daki temsilcilerine çektikleri telgraf, bu faciayı yaratanları, yalanlanamayacak bir şekilde ortaya koymakta idi.
Adana ili içindeki Müslümanlar, tepeden tırnağa kadar silâhlandırılmış olan Ermenilerin süngülerinin baskısı altında her dakika öldürülmek mek tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyorlardı. Canlarının ve bağımsızlıklarının korunmasından başka bir şey istemeyen Müslümanlara karşı uygulanan bu zulüm ve yok etme politikası, medenî insanlığın dikkatini çekecek ve onları insafa getirecek nitelikte iken, aksinin yapıldığını iddia ederek ondan vazgeçilmesini isteme gibi bir teklif nasıl ciddî olarak kabul edilebilirdi?
İzmir ve Aydın dolaylarında durum buna benzer ve belki daha da acıklı değil miydi? Yunanlılar, her gün kuvvet ve vasıtalarını artırıyor ve ; taarruz hazırlıklarını tamamlıyorlardı. Bir yandan da oraya buraya saldırmaktan geri durmuyorlardı. O günlerde İzmir'e yeniden bir piyade alayı ile tam teçhizatlı bir süvari alayı ve yirmi dört adet yük otomobiliyle çok sayıda nakliye arabası, altı tane top ve birçok savaş malzemesi çıkarıldığı, cephelere bol miktarda cephane gönderilmekte olduğu anlaşılmıştı. Gerçek şu idi ki, milletimiz, sebepsiz olarak hiçbir yerde hiçbir yabancıya saldırmış değildi.
Bu durum karşısında, Efeıldiler, vatanımızın işgal edilmiş yerlerinden düşmanların çekildiklerini görmeden veya hiç olmazsa çekileceklerine tam bir güven duymadan, aldatıcı sözlere gereğinden fazla değer vermek akıl kârı mıydı? Memleket kaderinin tek dayanak noktası olarak kalmış bulunan Kuva-yı Milliye'yi dağıtma gayesi güden bu gibi teklif ve teşebbüsleri anlamakta güçlük var mıydı? Geleceğin şüphe ve belirsizliği uğruna, millî dâvâdan hemen vazgeçmek doğru olur muydu? Yalnız İstanbul'un değil, Boğazlar'ın, İzmir'in, Adana bölgesinin, kısacası millî sınırlarımız içindeki bütün vatan topraklat-ının egemenliğimiz altında kalması millî gayemiz değil miydi? Bu duruma göre, yalnız İstanbul'un, Osmanlı Devleti'ne bırakılacağı vaadi karşısında, Osmanlı Devleti'nin sadrazamı Ali Rıza Paşa memnun olsa da, Türk milletinin memnun olacağı ve bununla yetinerek susup oturmayı tercih edeceği nasıl düşünülebilirdi? Vahdettin'in sadrazamı, Kuva-yı Milliye'yi dağıtmayı hedef alan bütün bu teşebbüslerin tarihî sorumluluğunu düşünmek istemiyor muydu?
Efendiler, yabancıların teklifine ve onu gerçekleştirmeye kalkışan hükûmetin istek ve emrine, milletçe de Kuva-yı Milliyece de boyun eğilmeyeceği şüphesizdi.
Sadeleştirilmiş Nutuk Nutuk - Sadeleştirilmiş Nutuk - Mukayeseli Nutuk - Portal:Nutuk Birinci Dünya Savaşında Anadolu'nun Durumu ve Kurtuluş Çareleri Samsun'a Çıktığım Gün Genel Durum ve Görünüş - Bunlara Karşı Düşünülen Kurtuluş Çareleri - Milli Kuruluşlar Siyasi Amaç ve Hedefleri - Memleket İçinde ve İstanbul'da Milli Varlığa Düşman Kuruluşlar - İngiliz Muhipleri Cemiyeti - Misak-ı Milli Hazırlanıyor - Milli ülkü ve milli teşkilatın kısa bir zamanda sağladığı şeref ve varlığı küçümseyenler - Ankara'da toplanma düşüncesi - Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın işten uzaklaştırılması teklifi karşısında Ali Rıza Paşa Kabinesi - Anadolu'da bulunan yabancı subayların tutklanması kararı - Meclis-i Meb'usan Başkanı seçilmem sakıncalı görülüyor - Hükümeti mutlaka düşürmek ve kesin mücadele durumuna geçmek gereği - Ali Rıza Paşa ve kabinesinin iç yüzü - Aldatıcı söz vermeler, ağır iftiralar - Milli bir kabine kurulmasının imkansızlığı - Kuva-yı Milliye'nin mücadeleye devamı konusunda kamuoyunun yoklanması - Olayların akışına ayak uyduramazdık - Akbaş Cephaneliği ve Köprülü Hamdi Bey - [[Anzavur'un milli
cephelerimizi arkadan vurma teşebbüsü]] - Ali Rıza Paşa Kabinesi'nin istifası - Padişah işin gidiş ve durumuna göre birisini sadrazamlığa seçeceğim diyor - Beni hükümet işlerine karıştırmaktan menetmek isteyenler benden etkili tedbirler bekliyor - Salih Paşa sadrazam oluyor - Trakya'da Cafer Tayyar Bey'in tutuğu yanlış yol - Karakol Cemiyeti İstanbul'da teşkilatını genişletmeye çalışıyor - İstanbul'daki Kuva-yı Milliye Başkanları'nın tutuklanması hakkında Londra'dan gelen emir - İstanbul'un işgali - Manastır'lı Hamdi Efendi - İtilaf Kuvvetlerinin telgrafla memlekete yapmak istedikleri resmi tebliğ - Yabancı devletlere yaptığım protesto - Millete yayınladığım bildiri - Olağanüstü yetkiler taşıyan bir meclisin Ankara'da toplanma kararı - Celalettin Arif Bey'le görüş ayrılığı - Celalettin Arif Bey Meclis-i Meb'usan Başkanlığı'nı bırakmıyor - Seçimler sırasında bazı yerlerdeki büyük hükümet memurlarının çıkardığı güçlükler - Samsun'daki subaylar arasında sözde Padişah tarftarlığı varmış TBMM'nin toplanması Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıyor - Türk milletinin takip etmesi gereken siyasi ilke: Milli Siyaset - Hükümetin kurulması - Milli hakimiyet temeline dayanan halk hükumeti: Cumhuriyet - [[Türkiye Büyük Millet Meclisi,
Başkanlığı'na beni seçti]] - Bakanlar Kurulu'nun kurulması - Hıyanet-i Vataniye Kanunu ve İstiklal Mahkemeleri kurulması İç isyanlar ve Doğu cephesindeki gelişmeler İç İsyanlar - Anzavur ve Düzce isyanları - Hilafet Ordusu - Yenihan, Yozgat ve Boğazlıyan isyanları - Güney sınırımızda geçen olaylar - Konya isyanı - Savaş cephelerinin durumu - İstanbul Ankara ile temas arıyor ve bu teması Nurettin Paşa sağlamaya çalışıyor - Nurettin Paşa Ankara'da - Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin dışişleri konusunda verdiği ilk karar: Moskova'ya bir heyet gönderilmesi - Yunanlıların ilk genel taarruzu - Yunan taarruzu karşısında milli cephelerin bozulması üzerine Meclis'te şiddetli hücüm ve eleştiriler - Ciddi bir askerî teşkilat kurabilmek ve bunda başarı sağlayabilmek için zaman şarttır - Yeşilordu - Çerkez Ethem ve kardeşlerinin ilk defa dikkati çekmeye başlayan bazı tavır ve davranışları - Celalettin, Arif, Hüseyin Avni Beylerin Erzurum'a gidişi ve orada ortaya attıkları meseleler - Celalettin Arif Bey'in geniş yetkiyle Doğu illeri valiliğine atanması isteniyor - Celalettin Arif Bey kendi kendine Erzurum Vali Vekili oluyor - Doğu Cephesinde Ermenistan'a taarruz kararı verdiğimiz sırada Celalettin Arif Bey'in ültimatomu - Celalettin Arif Bey'in ültimatomu - Kahraman Erzurum halkının bana açtığı dost kucağını kötüye kullanabileceğine asla ihtimal veremedim - Doğu cephemizde Ermenilerle savaş başlıyor - Ordularımızın üstsubay ve subayları hakkında bilinen bir gerçek - Milli hükümetimizin yaptığı ilk antlaşma: Gümrü Antlaşması - Trakya'daki durum - Trakya'daki Kolordumuzun askerliğin gereklerini ve vatanseverlik namusunu yerine getirememesinin tek sorumlusu Cafer Tayyar Paşa'dır - İkinci Konya isyanı - "Ordudan fayda yoktur" sözleri ve Batı Cephesi Komutanı'nın taarruz teklifi İstanbul hükümetinin Ankara ile temas arayışları Görünüşte bizim için yumuşak sanılan bir politika ile, bizi içten yıkma teşebbüsü - İstanbul'da iktidar mevkiine getirilen Tevfik Paşa Kabinesi Ankara ile temas arıyor - Bilecik Görüşmesi kararlaştırılıyor - Ethem ve Tevfik kardeşlerin muhalefete geçmesi - Tevfik Cephe Komutanı'nı tanımıyor - Ethem ve Tevfik kardeşlerle kendileri gibi düşünen bazı arkadaşlarının milli hükümete isyanı - Bilecik Görüşmesi - İzzet ve Salih Paşalar Ankara'da Batı cephesindeki gelişmeler ve Birinci İnönü zaferi Ethem ve kardeşleri zaman kazanmak için bizi yanıltmaya çalışıyorlardı - Çerkez Ethem hükümetin kanunlarını tanımıyor - Demirci Efe de harekete geçiyor - Reşit orduyu yanıltmaya çalışıyor - Çerkez Ethem'e bir nasihat heyeti gönderiliyor - Asi Ethem ve kardeşlerine karşı fiili harekata geçilmesini emrettim - Ethem ve kardeşleri kuvvetleriyle birlikte düşman saflarında müstehak oldukları yeri aldılar - Birinci İnönü Zaferi - Düşmanla işbirliği yapan Manisa Milletvekili Reşit Bey'in milletvekilliğinin kaldırılması kararı - Ethem ve Kardeşleri canlarını Refet Paşa'ya borçludur - İzzet ve Salih Paşalar Ankara'dan memnun görünmüyorlar, ille payitahta gitmek istiyorlardı - Sadrazam Tevfik Paşa benimle temas kuruyor - Tevfik Paşa'ya verdiğim resmi ve özel cevaplar - Tevfik Paşa ve arkadaşları Anadolu'yu İstanbul Hükümeti'ne bağlamaya çalışıyorlar - Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun temel maddelerini Tevfik Paşa'ya bildirdim - İlk Teşkilat-ı Esasiye Kanunumuzun tarihçesi - Hilafet ve Saltanat konuları üzerine Türkiye Büyük Meclisi'nde yaptığım açıklamalar Londra konferansı ve İkinci İnönü zaferi Londra Konferansı'na katılacak olan delegeler doğrudan doğruya milli iradeyi temsil eden - Büyük Millet Meclisi'nce seçilmelidir - Tevfik Paşa yeminle bağlı olduğu Kanun-ı Esasi'ye sadakatten ayrılamıyor - Osmanlı devlet adamlarının belirgin özellikleri - Tevfik Paşa'nın teklifleri karşısında Büyük Millet Meclisi'nin kararı - Londra Konferansı'na katılmamız - Delegeler daha yolda iken başlayan Yunan taarruzu - İkinci İnönü Zaferi ve İsmet Paşa'nın Metristepe'de gördüğü durum - Güney Cephesi'ndeki harekat - Yunan ordusunun genel taarruz planında pek göze çarpan bir yanılma - Refet Paşa kendisi yenildiği halde düşmanı yenilmiş sayıyordu - Refet Paşa Türk ordusuna Başkomutan olmak istiyordu - Londra Konferansı'ndan dönen Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey'in imzaladığı sözleşmeler - Bekir Sami ne olursa olsun barış yapmak istiyordu - Mecliste belirmeye başlayan siyasi gruplar - Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu'nun kurulması - Hoca Raif Efendi "Muhafaza-i Mukaddesat Cemiyeti" kuruyor - Kazım Karabekir Paşa, devlet şeklinde tarihi değişiklikler yapılacağı zaman askerî ve sivil devlet adamlarının gereği gibi görüşleri alınmalıdır - İzzet ve Salih Paşa'ların İstanbul'da siyasal görev almayacaklarına söz vermelerine üzerine, İstanbul'a dönmelerine izin verildi - İzzet ve Salih Paşalar sözlerinde durmadılar - Ahmet İzzet Paşa Türk Milletine hizmet etmeyi Vahdettin'in hizmetinde olmaya tercih edemedi - Aziz milletime tavsiyem Sakarya meydan muharebesi ve müteakip gelişmeler Sakarya Meydan Muhaberesi - Ordunun başına geçmemi isteyenler - Başkomutanlığı kabul ediyorum - Başkomutanlığıma yapılan itirazlar - Başkomutanlığı fiili olarak üzerime aldım - Milli vergiler emri - Cephe karargâhına hareket - Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır - Bütün Türk Milletini cephede bulunan ordu kadar, duygu, düşünce ve hareket bakımından savaşla ilgilendirmeliyim - Büyük Millet Meclisi'nce bana "Mareşal" rütbesiyle "Gazi" ünvanının verilmesi - Fransız hükümeti ile yapılan görüşmeler ve Ankara Anlaşması - Pontus meselesi - Anadolu ortasında yeniden çıkan birtakım iç isyanlar - Merkez Ordusu'nun kurulması ve Nurettin Paşa'nın Komutanlığa getirilmesi - Malta'dan yeni dönen Bayındırlık Bakanı Rauf Bey'le Kara VAsıf Bey güdülen askerî siyaseti öğrenmek istiyorlardı - Benim şahsen Ankara'dan uzaklaşmam isteniyordu - İkinci Grup kuruluyor - Ordu saflarına kadar yayılan bozgunculuk telkinleri - Ordumuzun kararı taarruzdur - Yeterince hazırlanmış olması gereken üç vasıta, iç ve dış cephelerimiz - Doğu Cephesi Komutanı'nın bir görüşü - Çeşitli devletlerle yapılan resmi ve özel temaslar - Dünya önünde vereceğimiz imtihana hazırlanırken - 22 Mart 1922 tarihli ateşkes anlaşması teklifi - Ateşkes anlaşması teklifine cevap vermeye hazırlanırken alınan barış teklifi - Başkomutanlık Kanunu'nun tarihçesi - Memleketin yüksek çıkarları uğruna Başkomutanlık görevime devam kararı verdim - [[Ordunun
kıpırdanamayacağını iddia eden bir gafili alkışlayanlar]] - Ordunun maddi ve manevi gücü, milli gayeyi tam bir güvenle gerçekleştirecek düzeye yükselmişti - Muhalif grubun Meclis'teki faaliyeti - Rauf Bey Bakanlar Kurulu Başkanı oldu Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Savaşı, Mudanya konferansı Taarruz kararı - 1'inci Ordu Komutanı Ali İhsan Paşa'nın yarattığı durum - Taarruz planımızın ana çizgileri - Taarruza hazırlık emri - 26 Ağustos 1922 taarruz emri - Başkomutan savaşı - Ateşkes teklifi - Ordularımız İzmir rıhtımında ilk verdiğim hedefe, Akdeniz'e ulaştılar - İtilaf Devletlerinin 23 Eylül 1922 tarihli ateşkes teklifi - Mudanya Konferansı Lozan barış konferansı ve Saltanatın kaldırılmasına ilişkin gelişmeler, Hilafet meselesi Barış Konferansı'na göndereceğimiz delegeler - İsmet Paşa'nın Dışişleri Bakanlığı'na ve Delegeler Hey'eti Başkanlığına seçilmesi - Lozan (Lausanne) Barış Konferansı'na davet - Saltanatın kaldırılması - Rauf Bey'in Saltanat ve Hilafet konusundaki düşüncesi - Meclis'te Saltanatın kaldırılması görüşülürken Rauf Bey'e verdiğim rol - Lozan Barış Konferansı'na Tevfik Paşa ve arkadaşları da katılmak istiyordu - Çıkarlarını kirli bir tahtın çürümüş, çökmüş ayaklarına sarılmakta bulanlar - Osmanlı Saltanatı'nın kaldırılması kararının verildiği gün, Teşkilat-ı Esasiye, Şer'iye ve Adliye komisyonlarının ortak toplantısı - Karma Komisyon'a anlattığım gerçek - Osmanlı Saltanatı'nın yıkılış ve göçüş merasiminin son safhası - Hain Vahdettin bir İngiliz harp gemisiyle İstanbul'dan kaçıyor - Asil bir milleti utanılıcak bir duruma düşüren sefil - Abdülmecit Efendi'nin Büyük Millet Meclisi'nce Halife seçilmesi - Abdülmecit Efendi, babasının adı dolayısıyla da olsa "Han" ünvanından vazgeçemiyor - Halife olacak zatın sıfat ve yetkisi ne olacaktı - Türk halkı kayıtsız ve şartsız hakimiyetine sahiptir - Lozan Barış Konferansı - Osmanlı Devleti'nin dünya gözünde hiçbir değeri kalmamıştı - Halkın içinde bulunduğu psikolojiyi, düşünce eğilimlerini bir daha incelemek için halkla yakından temasa geçmek - Milli Hakimiyet ile Hilafet makamının durumları ve ilişkileri - Halife olan zatı ümitlendirecek bağlılık gösterileri - Din oyunu aktörleri Halife'yi bütün İslam dünyasına hükümdar yapmak istiyorlardı - Hilafet konusunda halkın şüphe ve endişesini gidermek için yaptığım açıklamalar - Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda düğüm noktaları Halk partisinin kuruluş çalışmaları, Lozan Barış Antlaşması ve müteakip gelişmeler Halk Partisi'ni kurma teşebbüsü - Dokuz ilke ve partimizin ilk programı - Lozan Konferansı görüşmeleri kesildi - Lozan Konferansı görüşmeleri üzerinde Mecliste şiddetli tartışmalar - Meclis'teki muhaliflerin çeşitli saldırı hareketleri - "Beni vatandaşlık hakkından mahrum etmek" teklifi üzerine Mecliste yaptığım konuşma - Teklif edilen maddedeki şartlar neden bende yoktu - Milletin bana karşı gösterdiği sevgi ve güvenin samimi ifadeleri - Yeniden seçim yapılması kararı - Lozan Konferansı'nın ikinci safhası ve yeni seçimlerde milletin gösterdiği uyanıklık - Nurettin Paşa'nın bağımsız milletvekili olma teşebbüsü ve yayınladığı hal tercümesi - Nurettin Paşa'nın ve babası Mareşal İbrahim Paşa'nın Meşrutiyet inkılabında nasıl ve ne dereceye kadar rol oynadıkları konusundaki hatıralarım - Hal tercümesi broşürüne göre Nurettin Paşa'nın Meşrutiyet'in ilanından sonra gördüğü hizmetler - Irak seferinde Nurettin Paşa - Büyük Taarruz'da Nurettin Paşa savaş meydanını dürbünle seyretmeyi tercih ediyordu - Hal tercümesi broşürüne göre Nurettin Paşa'nın İstanbul'da ve anadolu'da gördüğü önemli işler nelerdi - Nurettin Paşa, zaferden pay almaya en az hakkı olanlardan biridir - Nurettin Paşa'yi ve ordusunu bizzat takip etmek ve yönetmek zorunda kaldım - Millet ve tarih ünvan vermekte o kadar cömert değildir - Lozan Barış Antlaşması - Mondros Ateşkes Anlaşmasından sonra Türkiye'ye yapılan dört barış teklifi arasında bir karşılaştırma - Türk Delegeler Hey'eti Başkanı İsmet Paşa ile Hükümet Başkanı Rauf Bey arasında çıkan anlaşmazlık - İsmet Paşa'da, Hükümet BAşkanı Rauf Bey'e karşı güvensizlik duygusu başlamıştı - Yunanlılardan istenen savaş tazminatından dolayı İsmet Paşa ile Hükümet arasında çıkan görüş ayrılığı ve gerginlik - Ben, İsmet Paşa'nın görüşünü benimsedim - Meseleyi çözüme bağlamak için bir tarafa hak vererek öbür tarafı susturma yolunu tutmadım - Kuponlar ve imtiyazlarla ilgili yazışmalar iki tarafı yeniden sinirlendirdi - Rauf Bey'in aradaki görüş ayrılığını, kendisi ile İsmet Paşa arasında başlı başına bir mesele sayması doğru değildir - Rauf Bey, görüşmeleri bitirip barışı hazırlayan İsmet Paşa'nın sonuçla ilgili olarak Hükümet'in görüşünü soran telgrafına cevap vermemişti - İsmet Paşa'ya barış antlaşması imzalamasını bildirdim - İsmet Paşa'nın çektiği ızdırap - Lozan Barış ANtlaşmasını hazırlayan ve imzalayanlara teşekkür ve kendilerini kutlama - Rauf Bey kutlamak istemiyor - Rauf Bey'in yazdığı ve yazdırdığı telgraf - Rauf Bey, Lozan Antlaşması'nı yapan İsmet Paşa'yı kutlama vesilesiyle Mondros Ateşkes Anlaşması'nı yapan kendisini savunmaya çalışıyor - Rauf Bey zaferler kazanmış ordunun başında Lozan'a giden zata zaferden zafere yürüyen ordunun hikayesini anlatıyor - Rauf Bey, İsmet Paşa ile karşı karşıya gelemem, onun karşılamasında bulunamam diyor - Rauf Bey, Devlet Başkanlığı makamının güçlendirilmesini teklif ederken ne düşünüyordu - Memlekete ve millete kimler hizmet ederse havari onlardır - Rauf Bey'in Hükümet Başkanlığı'ndan, Ali Fuat Paşa'nın Büyük Millet Meclisi İkinci Başkanlığı'ndan çekilmeleri - Yeni Türkiye Devleti'nin başkenti: Ankara - Meclis'te Fethi Bey'in başkanlığındaki Hükümet'e ve Fethi Bey'in şahsına karşı sataşmalar ve tenkitler başladı - Uygulanması için sırasını beklediğim bir düşüncenin uygulanma zamanı gelmişti - Fethi Bey'in Başkanlığındaki hükümet istifa ediyor - Hükümet listeleri ve Hükümet Başkanlığı'na seçileceği tahmin edilen kimseler - Milli hakimiyetimizi herşeye ve herkese karşı koruyalım diyen zat - Parti Yönetim Kurulu da kesin bir hükümet listesi hazırlayamadı Cumhuriyetin ilanı Cumhuriyet'in ilanı kararını nerede ve kimlere söyledim - Cumhuriyet'in ilanı ile ilgili kanun tasarısını İsmet Paşa'yla birlikte hazırladık - 29 Ekim 1923 günü Halk Partisi'nde yapılan görüşmeler - Ben Genel Başkan olarak meselenin çözümüne memur edildim - 28/29 Ekim gecesi hazırladığım kanun müsveddesini teklif ettim - Hükümetimizin şekli mutlaka Cumhuriyet olacaktır - Teklifim Parti Grubu'nda ve hemen arkasında Meclis'te görüşüldü ve "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri arasında kabul edildi - Türkiye Cumhurbaşkanlığı'na Türkiye Büyük Millet Meclisi oybirliği ile beni seçti - Cumhuriyet'in ilanı üzerine milletin duyduğu genel ve samimi sevince katılmaktan çekinenler - Rauf Bey'in Cumhuriyet'in ilanı dolayısıyla iki İstanbul gazetesine verdiği demeç - İstanbul halkının temsilcileri Cumhuriyet'in ilanını nasıl karşılamışlardı - Cumhuriyet'in ilanıyla boşa çıkan ümitler - Cumhuriyet'in ilanı üzerine Halife'ye yaptırılmak istenen rol ve Halife lehine yapılan yayınlar - Rauf Bey'in Anakara'ya gelerek birtakım propagandalarla, arkadaşları ve Parti'yi bize karşı kışkırtmaya koyulması - Rauf Bey'in sahneye koymak istediği oyunu farkedenler tarafından bir parti toplantısında kendisinin imtihana çekilmesi - Kazım Paşa'ya "Cumhuriyet'in ilanına engel olabilirsen memlekete büyük hizmet etmiş olursun" diyen Rauf Bey asla cumhuriyetçi olamaz - Saltanat devrinden Cumhuriyet devrine geçiş dönemi ve bu dönemde iki ayrı görüşün çarpışması - İsmet Paşa'nın Meclis'te Rauf Bey'e verdiği cevaplar Hilafetin kaldırılması Hilafeti kaldırmanın zamanı da gelmişti - Hilafet'in, Şer'iye ve Efkav Vekaleti'nin kaldırılması ve öğretimin birleştirilmesi kararı - Hilafet makamının korunmasında dini ve siyasi mefaat ve zaruret bulunduğunu zannedenlere verdiğim cevap Cumhuriyete karşı iç muhalefet, paşalar mücadelesi ve Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası olayı Başarısızlığa uğratılan büyük bir komplo - Komploya karşı aldığımız tedbirler - Komplo düzenleyenlerin Meclis'e ve kamuoyuna karşı ordu ile yapmak istedikleri blöf ortaya çıktı - Kazım Karabekir Paşa'yı bir an önce Meclis'e sokmakta acele edenler yaptığımız işlemi bozmaya çalışıyorlardı - Hükümet açıktan açığa ve karşı karşıya çarpışmayı kabul etti - Cumhuriyet sözünü söylemeye Rauf Bey'in dili varmıyordu - Meclis'te yapılan görüşmelerin muhalif basındaki yankıları - Meclis'teki gensoru görüşmelerinin son günü - Rıza Nur Bey'in Arnavutları Türklüğe karşı ayaklandırmaya çalışanlardan biri olduğu anlaşıldı - Büyük Millet Meclisi'nin İsmet Paşa Kabinesi'ne güven oyu vermesi muhalif kalem sahiplerine daha neler yazdırdı -Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve en hain kafaların eseri olan programı - Cumhuriyet düşmanlarının son alçakca teşebbüsleri - Memlekette huzur ve güvenliği sağlamak için uygulanan olağanüstü tedbirlerin iyi sonuçları - Türk Gençliğine Hitabe