Yenişehir Wiki
Değişiklik özeti yok
Değişiklik özeti yok
 
(Bir diğer kullanıcıdan bir ara revizyon gösterilmiyor)
2. satır: 2. satır:
 
{{NUR ÇEŞMESİ}}
 
{{NUR ÇEŞMESİ}}
 
{{Asay-ı Musa}}
 
{{Asay-ı Musa}}
  +
{{Asay-ı Musa bakınız}}
  +
{{Nur Çeşmesi bakınız}}
 
{{RNKbakınız}}
 
{{RNKbakınız}}
   
42. satır: 44. satır:
 
İşte bu fenlere kıyasen, yüzer fünundan her bir fen, geniş mikyasıyla ve hususi âyinesiyle ve dürbünlü gözüyle ve ibretli nazarıyla bu kâinatın Hâlık-ı Zülcelal’ini esmasıyla bildirir; sıfâtını, kemalâtını tanıttırır.
 
İşte bu fenlere kıyasen, yüzer fünundan her bir fen, geniş mikyasıyla ve hususi âyinesiyle ve dürbünlü gözüyle ve ibretli nazarıyla bu kâinatın Hâlık-ı Zülcelal’ini esmasıyla bildirir; sıfâtını, kemalâtını tanıttırır.
   
İşte bu muhteşem ve parlak bir [[bürhan-ı vahdaniyet]] olan mezkûr hücceti ders vermek içindir ki [[Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan]] çok tekrar ile en ziyade رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَ الْاَرْضِ ve خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ âyetleriyle Hâlık’ımızı bize tanıttırıyor, diye o mektepli gençlere dedim. Onlar dahi tamamıyla kabul edip tasdik ederek: “Hadsiz şükür olsun Rabb’imize ki tam kudsî ve ayn-ı hakikat bir ders aldık. Allah senden razı olsun.” dediler. Ben de dedim:
+
İşte bu muhteşem ve parlak bir [[bürhan-ı vahdaniyet]] olan mezkûr hücceti ders vermek içindir ki [[Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan]] çok tekrar ile en ziyade [[رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَ الْاَرْضِ]] ve [[خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ]] âyetleriyle Hâlık’ımızı bize tanıttırıyor, diye o mektepli gençlere dedim. Onlar dahi tamamıyla kabul edip tasdik ederek: “Hadsiz şükür olsun Rabb’imize ki tam kudsî ve ayn-ı hakikat bir ders aldık. Allah senden razı olsun.” dediler. Ben de dedim:
   
 
[[İnsan]], binler çeşit elemler ile müteellim ve binler nevi lezzetler ile mütelezziz olacak bir zîhayat makine ve gayet derece acziyle beraber hadsiz maddî, manevî düşmanları ve nihayetsiz fakrıyla beraber hadsiz zahirî ve bâtınî ihtiyaçları bulunan ve mütemadiyen zeval ve firak tokatlarını yiyen bir bîçare mahluk iken, birden iman ve ubudiyetle böyle bir Padişah-ı Zülcelal’e intisap edip bütün düşmanlarına karşı bir nokta-i istinad ve bütün hâcatına medar bir nokta-i istimdad bularak herkes mensup olduğu efendisinin şerefiyle, makamıyla iftihar ettiği gibi o da böyle nihayetsiz Kadîr ve Rahîm bir Padişah’a iman ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin idam ilanını kendi hakkında terhis tezkeresine çevirse ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar müteşekkirane iftihar edebilir, kıyas ediniz.
 
[[İnsan]], binler çeşit elemler ile müteellim ve binler nevi lezzetler ile mütelezziz olacak bir zîhayat makine ve gayet derece acziyle beraber hadsiz maddî, manevî düşmanları ve nihayetsiz fakrıyla beraber hadsiz zahirî ve bâtınî ihtiyaçları bulunan ve mütemadiyen zeval ve firak tokatlarını yiyen bir bîçare mahluk iken, birden iman ve ubudiyetle böyle bir Padişah-ı Zülcelal’e intisap edip bütün düşmanlarına karşı bir nokta-i istinad ve bütün hâcatına medar bir nokta-i istimdad bularak herkes mensup olduğu efendisinin şerefiyle, makamıyla iftihar ettiği gibi o da böyle nihayetsiz Kadîr ve Rahîm bir Padişah’a iman ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin idam ilanını kendi hakkında terhis tezkeresine çevirse ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar müteşekkirane iftihar edebilir, kıyas ediniz.
53. satır: 55. satır:
   
 
{{NUR ÇEŞMESİ}}
 
{{NUR ÇEŞMESİ}}
  +
{{Asay-ı Musa}}
 
{{Mahpus}}
 
{{Mahpus}}
 
{{RNK}}
 
{{RNK}}

18.10, 30 Haziran 2020 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Risale-i_Nur_Külliyatı-Asâ-yı_Mûsa_-_Denizli_Hapishanesinin_Bir_Meyvesi-2

Risale-i Nur Külliyatı-Asâ-yı Mûsa - Denizli Hapishanesinin Bir Meyvesi-2

Bakınız

D .


ASAY-I MUSA
Asâ-yı Musa
Asâyı Musa
Asa-yı Musa
Asâ-yı Musâ .
ASÂ-YI MUSÂ
ASÂ-YI MÛSÂ .
Risale:Asa-yı Musa
عصا موسى/WP
عصا موسى

RNK: ASÂ-YI MUSÂ
ASÂ-YI MUSA/Resimler Asa-yı Musa/Topkapı Sarayı Kutsal Emanetlerde
Hz Musanın asası ejderha mı yılan mı?

Musâ
Musa'nın Asası
Musa'nın karısı Safura
Musa'nın Asası/VP
The Staff Of Moses
The Staff Of Moses/WP

Asa mucizeleri ve anlamları

Denizli Hapishanesinin bir meyvesi ve bir hatırası ve iki cuma gününün mahsulüdür. Zındıka ve küfr-ü mutlaka karşı Risale-i Nur’un bir müdafaanamesidir.

Asâ-yı Musa mecmuaları
I.KISIM

Risale:Asa-yı Musa’dan Birinci Kısım
Asâ-yı Musa’dan Birinci Kısım:
DENİZLİ HAPSİNİN BİR MEYVESİ: Zındıka ve küfr-ü mutlaka karşı Risale-i Nur’un bir müdafaanamesidir. Ve bu hapsimizde hakiki müdafaanamemiz dahi budur. Çünkü yalnız buna çalışıyoruz.

Bu risale, Denizli Hapishanesinin bir meyvesi ve bir hatırası ve iki cuma gününün mahsulüdür.

Birinci Mesele Medrese-i yusufiye ve namaz bahsi
Bundan on iki sene evvel(1) işittim ki, en dehşetli ve muannid bir zındık, Kur'ân'a karşı suikastını, tercümesiyle yapmaya başlamış ve demiş ki: "Kur'ân tercüme edilsin, tâ ne mal olduğu bilinsin." Yani, lüzumsuz tekraratı herkes görsün ve tercümesi onun yerinde okunsun diye dehşetli bir plân çevirmiş. Fakat Risale-i Nur'un cerh edilmez hüccetleri kat'î ispat etmiş ki, Kur'ân'ın hakikî tercümesi kabil değil, ve lisan-ı nahvî olan lisan-ı Arabî yerinde Kur'ân'ın meziyetlerini ve nüktelerini başka lisan muhafaza edemez ve her bir harfi, on adetten bine kadar sevap veren kelimât-ı Kur'âniyenin mucizâne ve cemiyetli tabirlerinin yerini, beşerin âdi ve cüz'î tercümeleri tutamaz, onun yerinde camilerde okunmaz diye, Risale-i Nur her tarafta intişarıyla o dehşetli plânı akîm bıraktı. Fakat o zındıktan ders alan münafıklar, yine şeytan hesabına Kur'ân güneşini üflemekle söndürmeye ahmak çocuklar gibi ahmakane ve divanecesine çalışmaları sebebiyle, bana gayet sıkı ve sıkıcı ve sıkıntılı bir hâlette bu Onuncu Mesele yazdırıldı tahmin ediyorum. Başkalarıyla görüşemediğim için hakikat-ı hali bilmiyorum. Asa-yı Musa Birinci Kısım 64 1.Bu risalenin telifinden on iki sene evvel.
Risale:Birinci Mesele (Asa-yı Musa)
İkinci Mesele Hapsi münferit, mapusluktan intikam almak.
Risale:İkinci Mesele (Asa-yı Musa)
Üçüncü Mesele
Risale:Birinci Mesele (Asa-yı Musa)
Cumhuriyet Bayramı Liseli kızlar: Biz, hayatın her bir çeşit lezzetini ve keyiflerini tatmak ve tattırmak istiyoruz, bize karışma

Dördüncü Mesele İkinci Cihan Harbini 6 sene sormaması.
Risale:Drdüncü Mesele (Asa-yı Musa)
Beşinci Mesele
Risale:Beşinci Mesele (Asa-yı Musa)
Altıncı Mesele
Risale:Altıncı Mesele (Asa-yı Musa)
Talebelere:Halıkımızı bize tanıttır sualine cevaptır

Yedinci Mesele
Risale:Yedinci Mesele (Asa-yı Musa)
Mapuslara:Sultanı deyyan mükafat ve ceza verir

Sekizinci Mesele
Risale:Sekinci Mesele (Asa-yı Musa)
Dokuzuncu Mesele
Risale:Dokuzuncu Mesele (Asa-yı Musa)
ONUNCU MESELE
Onuncu Mesele
Risale:Onuncu Mesele (Asa-yı Musa)
Emirdağı Çiçeği
Tekrarat-ı Kur'aniye
Kur’an tercüme edilsin, tâ ne mal olduğu bilinsin
Atatürk'ün ABD Sefiri ile gizli kalmış din sohbeti
Araboğlunun yaveleri
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın Atatürk'ün Tebbet suresi eleştirisine enfes cevabı
HDKD/Mukaddime
Bediüzzaman'ın isim vermeden enfes cevabı: Asa-yı Musa ve Onuncu Mesele (Asa-yı Musa)
Minberde başı açık imamın hutbesi
Okuttuğu ayete bakar mısın? Bakara 11-13uncu âyetler. O âyetler ilgili şahsa baktığı gibi onun akabinde gelen âyetler de ona bakar: 14. İnanlarla karşılaştıklarında "Biz de inandık" derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise "Hayır, biz sizinle berâberiz, biz sadece alay ediyoruz" derler. 15. Asıl Allah onlarla alay eder ve azıp saparak dolaşmalarına izin verir. 16. İşte onlar, doğru yolu eğri yolla değiştiren kimselerdir. Bu yüzden ticâretleri kazançlı olmamış, doğru yolu da bulamamışlardır.
Türkçe Kur'an projesi

On Birinci Mesele
Risale:Birinci Mesele (Asa-yı Musa)
II.KISIM

Asâ-yı Musa’dan İkinci Kısım
Risale:Asa-yı Musa’dan İkinci Kısım
Birinci Hüccet-i İmaniye
Risale:Birinci Hüccet-i İmaniye
İkinci Hüccet-i İmaniye
Risale:İkinci Hüccet-i İmaniye
Üçüncü Hüccet-i İmaniye
Risale:Üçüncü Hüccet-i İmaniye
Dördüncü Hüccet-i İmaniye

Beşinci Hüccet-i İmaniye

Altıncı Hüccet-i İmaniye

Yedinci Hüccet-i İmaniye

Sekizinci Hüccet-i İmaniye

Dokuzuncu Hüccet-i İmaniye

Onuncu Hüccet-i İmaniye

On Birinci Hüccet-i İmaniye

Fihrist (Asâ-yı Musa)
RNK/Fihrist, şerh, lugat ihzarı

Emine Eroğlu
Kavramlar
Cemiyet-i Muhamediye

Asa-yı_Musa_Giriş_-_Risale-i_Nur_Dinle-2

Asa-yı Musa Giriş - Risale-i Nur Dinle-2

Bu-acip asırda hocalar zülikara muallimler asayı musaya muhtaçtır

Bu-acip asırda hocalar zülfikara, muallimler asayı musaya muhtaçtır

Asayı-musa ilk teksir lügatçeyi ahmet feyzi hazırladı üstad da tebrik etti

Asa-yı Musanın latince hurufla teksirini ve tabını, "Üstadım yeni nesil bu eserleri eski yazı bilmediğinden okuyamıyor, imansız gidiyor ne olursunuz latin harflerle tab ettirelim" diye ısrar eden Mehmet Kayalar idi, ilk teksir lügatçeyi Ahmet Feyzi Kul hazırladı üstad da tebrik etti.

Asayi-musa-mecmuasi-osmanlica-asa-yi-musa

Asa-yı Musa mecmuası/Osmanlıca

Asayı musa sen hastasın

Asayı musa sen hastasın

Asayı musa arapça

Asa-yı Musa Arapça

Hz Musanın asasında yazılı tılsım

Hz. Musanın asasındaki tılsım

Hz Musanın asası ejderha mı yılan mı

Hz Musanın asası ejderha mı yılan mı?

Asayı musa arapça

Mecmuat-ü Asa-yı Musa Arapça Asa-yı Musa mecmuası

Asayı musa - ey insan ettiğin hizmet boşa gitmez

Asa-yı musa - Ey insan ettiğin hizmet boşa gitmez


M-kemal- ikra bismike safsatası

M-kemal- ikra bismike safsatası

Kazım Karabekir paşanın kitabından arapoğlunun yaveleri

Kazım Karabekir paşanın kitabından arapoğlunun yaveleri

Şablon:Nur Çeşmesi bakınız

Bakınız.

D
Drive'dan word indir
http://www.hizmetvakfi.org/risaleinur/
* Türkçe + Eng + Arapça PDF : [1]
Portal:RNK .
Şablon:Risale bakınız


RNK
RNK/Search
RNK/Sesli/Arcive.org
BSN
Şablon:BSN bakınız.
Risale şablonları

Risale-i Nur Külliyatı
TARİHÇE-İ HAYAT.
SÖZLER .
Küçük Sözler.
MEKTUBAT .
LEM'ALAR .
ŞUALAR .
ASÂ-YI MUSA -
HUTBE-İ ŞAMİYE .
İŞARATÜ’L-İ’CAZ -
SÜNUHAT -
TULÛAT -
MÜNAZARAT .[
MESNEVÎ-İ NURİYE .
MEYVE RİSALESİ .
GENÇLİK REHBERİ
HANIMLAR REHBERİ.
HİZMET REHBERİ.
SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBÎ .
ZÜLFİKAR .
İMAN VE KÜFÜR MUVAZENELERİ

Lahikalar:
Kastamonu Lâhikası
.BARLA LÂHİKASI .
Emirdağ Lahikası-I .
Emirdağ Lahikası-II

Eski Said Dönemi Eserleri;
Makalat;
Kızıl İcaz;
İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi Yahut Divan-ı Harb-i Örfi ve Said Nursi;
Nutuk;
Bediüzzamanın Selanik'de Hürriyete Hitabı.
Münazarat;
Münazarat/İlk Baskı
Hutbe-i Şamiye;
Deva’ül-Yeis Zeylinin Zeyli;
Nokta;
Hutuvat-ı Sitte;
Sünuhat;
Rumuz;
Şuaat-ı Marifetü’n-Nebi;
Tuluat;
İşarat;
Hakikat Çekirdekleri I ve II;
Lemaat)

RNK/Fihrist .
Fihriste-i Mektubat .
Sözler/Fihrist.


RNK/Tercümeleri.
RNK/English
RNK/Arabi
RNK/Azerice
Wikimedia
Risale:RNK
Risale:Risale-i Nur
Risale:Sözler

* RNK/Ansiklopedik bilgiler
* RNK/Almanca
* RNK/Audio
* RNK/Ayasofya
* RNK/Azerice:[2]
* RNK/Cemil Meriç
* RNK/Cemiyet-i Muhammmediye * RNK/Descartes
* RNK/Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bakanlar Kurulu Kararı<br< * RNK/Dua

* RNK/Ekolleri
* RNK/English
* Türkçe + Eng + Arapça PDF : https://www.reflections-rn.org/risalei-nur-1 * RNK/English/VİDEO
* RNK/Ey nefsim
* RNK/Ebter
* RNK/Evrad

* RNK/Farisi
* RNK/Fihrist
* RNK/Lügat, Tefsir, Şerh ve İzah Meselesi
* RNK/Gıybet

* RNK/Hata-Savab Cetveli Hata-Savab Cedveli
* RNK/Hayal
* RNK/Hizb
* RNK/Hasbi * Hikem-i Ataiye
* RNK/Kedi
* RNK/Şazeli
* RNK/İlk Dönem Eserleri

* RNK/Japonya

* RNK/Konyalı Mehmet Vehbi Efendi
* RNK/Kürtçe
* RNK/Kadir gecesi
* RNK/Kadir Mısıroğlu
* RNK/Kartal
* RNK/Kedi
* RNK/Kişiler

* RNK/Müdafaaları
* RNK/MüddeiUmum/İddianamesi/Hata-Sevap Cetveli
* RNK/Mikrop
* RNK/MP3
* BSN/Matematik
* RNK/Mapusları
* RNK/Mektubat
* RNK/Münacaat

RNK/Namaz
RNK/Nefs
RNK/Nurun bekçisi

* RNK/Rusça
https://risalecomparative.com/?lang=ru
--- * RNK/Şahıslar * RNK/Sesli/Arcive.org
* RNK/Signs of Miraculousness * RNK/Savunma
* RNK/Search
* RNK/Sosyalizm
--- * RNK/Talebeleri
* RNK/Tercümeleri
* RNK/Taziye YİRMİ BEŞİNCİ LEM'A
* RNK/Tahiyyât
* RNK/Talebeleri
* RNK/Türkçe
* RNK/VİDEO

* RNK/Vehhabiler
* Risale:Hizb-ül Hakaik .
* Risale:Hizb-i Nur'il Ekber (Zülfikar) .
* Risale:Hizb-i Azam-ı Kur'anî .
* Risale:Hizb'ül Ekber-in Nuri .
* Risale:Hizb-ül Mesnevi-ül Arabi

RNK/Diyanet İşleri Başkanlığı ve Bakanlar Kurulu Kararı
RNK/MüddeiUmum/İddianamesi/Hata-Sevap Cetveli

WORDS.
THE FIRST WORD/English&Turkish for students
Kaynaklar:
Karşılaştırmalı web
https://risalecomparative.com/?lang=ru
52 dilde
Nur Külliyatı Okuma Konu fihristli: http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/ --- Risale-i Nur Cep/Web indir: http://www.nurunsozu.com/ Risale-i Nur Kütüphanesi: https://play.google.com/store/apps/details?id=org.feyyaz.risale_inur Risale-i Nur Enstitüsü: http://www.risaleinurenstitusu.org/ Köprü Dergisi (Risale-i Nur Eksenli Akademik Çalışmalar): http://www.koprudergisi.com/
Audio&Video
Risale-i Nur Videoları
Archive.org dinleme/indirme sayfası: https://archive.org/bookmarks/nurvideolari
Youtube RNK Videoları (Altyazılı): [3] MP3 formatında Archive.org dinleme/indirme sayfası: https://archive.org/details/sesli-risale-i-nur-kulliyati-mp3 İndirme
İngilizce PDF ve Word [4] Arabi [5] Azeri:[6] Necmettin Şahiner

Altıncı Mesele

Risale-i Nur’un çok yerlerinde izahı ve kat’î hadsiz hüccetleri bulunan iman-ı billah rüknünün binler küllî bürhanlarından bir tek bürhana kısaca bir işarettir.

Kastamonu’da lise talebelerinden bir kısmı yanıma geldiler. “Bize Hâlık’ımızı tanıttır, muallimlerimiz Allah’tan bahsetmiyorlar.” dediler.

Ben dedim: Sizin okuduğunuz fenlerden her fen, kendi lisan-ı mahsusuyla mütemadiyen Allah’tan bahsedip Hâlık’ı tanıttırıyorlar. Muallimleri değil, onları dinleyiniz.

Mesela, nasıl ki mükemmel bir eczahane ki her kavanozunda hârika ve hassas mizanlarla alınmış hayattar macunlar ve tiryaklar var. Şüphesiz gayet maharetli ve kimyager ve hakîm bir eczacıyı gösterir.

Öyle de küre-i arz eczahanesinde bulunan dört yüz bin çeşit nebatat ve hayvanat kavanozlarındaki zîhayat macunlar ve tiryaklar cihetiyle, bu çarşıdaki eczahaneden ne derece ziyade mükemmel ve büyük olması nisbetinde, okuduğunuz fenn-i tıp mikyasıyla küre-i arz eczahane-i kübrasının eczacısı olan Hakîm-i Zülcelal’i hattâ kör gözlere de gösterir, tanıttırır.

Hem mesela, nasıl bir hârika fabrika ki binler çeşit çeşit kumaşları basit bir maddeden dokuyor. Şeksiz, bir fabrikatörü ve maharetli bir makinisti tanıttırır.

Öyle de küre-i arz denilen yüz binler başlı, her başında yüz binler mükemmel fabrika bulunan bu seyyar makine-i Rabbaniye, ne derece bu insan fabrikasından büyükse, mükemmelse o derecede okuduğunuz fenn-i makine mikyasıyla küre-i arzın ustasını ve sahibini bildirir ve tanıttırır.

Hem mesela, nasıl ki gayet mükemmel bin bir çeşit erzak etrafından celbedip içinde muntazaman istif ve ihzar edilmiş depo ve iaşe ambarı ve dükkân, şeksiz bir fevkalâde iaşe ve erzak mâlikini ve sahibini ve memurunu bildirir.

Öyle de bir senede yirmi dört bin senelik bir dairede muntazaman seyahat eden ve yüz binler ve ayrı ayrı erzak isteyen taifeleri içine alan ve seyahatiyle mevsimlere uğrayıp baharı bir büyük vagon gibi binler ayrı ayrı taamlarla doldurarak kışta erzakı tükenen bîçare zîhayatlara getiren ve küre-i arz denilen bu Rahmanî iaşe ambarı ve bu sefine-i Sübhaniye ve bin bir çeşit cihazatı ve malları ve konserve paketleri taşıyan bu depo ve dükkân-ı Rabbanî, ne derece o fabrikadan büyük ve mükemmel ise okuduğunuz veya okuyacağınız fenn-i iaşe mikyasıyla o kat’iyette ve o derecede küre-i arz deposunun sahibini, mutasarrıfını, müdebbirini bildirir, tanıttırır, sevdirir.

Hem nasıl ki dört yüz bin millet içinde bulunan ve her milletin istediği erzakı ayrı ve istimal ettiği silahı ayrı ve giydiği elbisesi ayrı ve talimatı ayrı ve terhisatı ayrı olan bir ordunun mu’cizekâr bir kumandanı, tek başıyla bütün o ayrı ayrı milletlerin ayrı ayrı erzaklarını ve çeşit çeşit eslihalarını ve elbiselerini ve cihazatlarını, hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak verdiği o acib ordu ve ordugâh, şüphesiz bedahetle o hârika kumandanı gösterir, takdirkârane sevdirir.

Aynen öyle de zemin yüzünün ordugâhında ve her baharda yeniden silah altına alınmış bir yeni ordu-yu Sübhanîde, nebatat ve hayvanat milletlerinden dört yüz bin nev’in çeşit çeşit elbise, erzak, esliha, talim, terhisleri gayet mükemmel ve muntazam ve hiçbirini unutmayarak ve şaşırmayarak bir tek kumandan-ı a’zam tarafından verilen küre-i arzın bahar ordugâhı, ne derece mezkûr insan ordu ve ordugâhından büyük ve mükemmel ise sizin okuyacağınız fenn-i askerî mikyasıyla, dikkatli ve aklı başında olanlara o derece küre-i arzın hâkimini ve Rabb’ini ve müdebbirini ve Kumandan-ı Akdes’ini hayretler ve takdislerle bildirir ve tahmid ve tesbihle sevdirir.

Hem nasıl ki bir hârika şehirde milyonlar elektrik lambaları hareket ederek her yeri gezerler, yanmak maddeleri tükenmiyor bir tarzdaki elektrik lambaları ve fabrikası; şeksiz, bedahetle elektriği idare eden ve seyyar lambaları yapan ve fabrikayı kuran ve iştial maddelerini getiren bir mu’cizekâr ustayı ve fevkalâde kudretli bir elektrikçiyi hayretler ve tebriklerle tanıttırır, yaşasınlar ile sevdirir.

Aynen öyle de bu âlem şehrinde dünya sarayının damındaki yıldız lambaları, bir kısmı –kozmoğrafyanın dediğine bakılsa– küre-i arzdan bin defa büyük ve top güllesinden yetmiş defa süratli hareket ettikleri halde, intizamını bozmuyor, birbirine çarpmıyor, sönmüyor, yanmak maddeleri tükenmiyor.

Okuduğunuz kozmoğrafyanın dediğine göre, küre-i arzdan bir milyon defadan ziyade büyük ve bir milyon seneden ziyade yaşayan ve bir misafirhane-i Rahmaniyede bir lamba ve soba olan güneşimizin yanmasının devamı için her gün küre-i arzın denizleri kadar gaz yağı ve dağları kadar kömür veya bin arz kadar odun yığınları lâzımdır ki sönmesin.

Ve onu ve onun gibi ulvi yıldızları gaz yağsız, odunsuz, kömürsüz yandıran ve söndürmeyen ve beraber ve çabuk gezdiren ve birbirine çarptırmayan bir nihayetsiz kudreti ve saltanatı, ışık parmaklarıyla gösteren bu kâinat şehr-i muhteşemindeki dünya sarayının elektrik lambaları ve idareleri ne derece o misalden daha büyük, daha mükemmeldir, o derecede sizin okuduğunuz veya okuyacağınız fenn-i elektrik mikyasıyla bu meşher-i a’zam-ı kâinatın sultanını, münevvirini, müdebbirini, sâni’ini, o nurani yıldızları şahit göstererek tanıttırır. Tesbihatla, takdisatla sevdirir, perestiş ettirir.

Hem mesela, nasıl ki bir kitap bulunsa ki bir satırında bir kitap ince yazılmış ve her bir kelimesinde ince kalemle bir sure-i Kur’aniye yazılmış, gayet manidar ve bütün meseleleri birbirini teyid eder ve kâtibini ve müellifini fevkalâde maharetli ve iktidarlı gösteren bir acib mecmua; şeksiz, gündüz gibi kâtip ve musannifini kemalâtıyla, hünerleriyle bildirir, tanıttırır. “Mâşâallah, bârekellah” cümleleriyle takdir ettirir.

Aynen öyle de bu kâinat kitab-ı kebiri ki bir tek sahifesi olan zemin yüzünde ve bir tek forması olan baharda, üç yüz bin ayrı ayrı kitaplar hükmündeki üç yüz bin nebatî ve hayvanî taifeleri beraber, birbiri içinde, yanlışsız, hatasız, karıştırmayarak, şaşırmayarak; mükemmel, muntazam ve bazen ağaç gibi bir kelimede bir kasideyi; ve çekirdek gibi bir noktada bir kitabın tamam bir fihristesini yazan bir kalem işlediğini gözümüzle gördüğümüz bu nihayetsiz manidar ve her kelimesinde çok hikmetler bulunan şu mecmua-i kâinat ve bu mücessem Kur’an-ı Ekber-i Âlem, mezkûr misaldeki kitaptan ne derece büyük ve mükemmel ve manidar ise o derecede sizin okuduğunuz fenn-i hikmetü’l-eşya ve mektepte bilfiil mübaşeret ettiğiniz fenn-i kıraat ve fenn-i kitabet, geniş mikyaslarıyla ve dürbün gözleriyle bu kitab-ı kâinatın nakkaşını, kâtibini hadsiz kemalâtıyla tanıttırır. “Allahu ekber” cümlesiyle bildirir, “Sübhanallah” takdisiyle tarif eder, “Elhamdülillah” senalarıyla sevdirir.

İşte bu fenlere kıyasen, yüzer fünundan her bir fen, geniş mikyasıyla ve hususi âyinesiyle ve dürbünlü gözüyle ve ibretli nazarıyla bu kâinatın Hâlık-ı Zülcelal’ini esmasıyla bildirir; sıfâtını, kemalâtını tanıttırır.

İşte bu muhteşem ve parlak bir bürhan-ı vahdaniyet olan mezkûr hücceti ders vermek içindir ki Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan çok tekrar ile en ziyade رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَ الْاَرْضِ ve خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ âyetleriyle Hâlık’ımızı bize tanıttırıyor, diye o mektepli gençlere dedim. Onlar dahi tamamıyla kabul edip tasdik ederek: “Hadsiz şükür olsun Rabb’imize ki tam kudsî ve ayn-ı hakikat bir ders aldık. Allah senden razı olsun.” dediler. Ben de dedim:

İnsan, binler çeşit elemler ile müteellim ve binler nevi lezzetler ile mütelezziz olacak bir zîhayat makine ve gayet derece acziyle beraber hadsiz maddî, manevî düşmanları ve nihayetsiz fakrıyla beraber hadsiz zahirî ve bâtınî ihtiyaçları bulunan ve mütemadiyen zeval ve firak tokatlarını yiyen bir bîçare mahluk iken, birden iman ve ubudiyetle böyle bir Padişah-ı Zülcelal’e intisap edip bütün düşmanlarına karşı bir nokta-i istinad ve bütün hâcatına medar bir nokta-i istimdad bularak herkes mensup olduğu efendisinin şerefiyle, makamıyla iftihar ettiği gibi o da böyle nihayetsiz Kadîr ve Rahîm bir Padişah’a iman ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin idam ilanını kendi hakkında terhis tezkeresine çevirse ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar müteşekkirane iftihar edebilir, kıyas ediniz.

O mektepli gençlere dediğim gibi musibetzede mahpuslara da tekrar ile derim: Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.

Hattâ bir bahtiyar mazlum, idam olunurken bedbaht zalimlere demiş: “Ben idam olmuyorum. Belki terhis ile saadete gidiyorum. Fakat ben de sizi idam-ı ebedî ile mahkûm gördüğümden sizden tam intikamımı alıyorum.” لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ‌ diyerek sürur ile teslim-i ruh eder.

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلٖيمُ الْحَكٖيمُ

Şablon:Mahpus


Yedinci Mesele