Yenişehir Wiki
Advertisement

Sure Hakkında Bilgi

"Ankebut", örümcek anlamına gelmektedir. 41. ayetinde inkârcıların işleri örümcek ağına benzetildiği için sure bu ismi almıştır. Sure 69 ayettir. Mekke'de, Rum suresinden sonra inmiştir. Ancak 1-11. âyetlerin Medine'de indiği rivayet edilmiştir. Mushafta 29., iniş sırasına göre ise 85 suredir.


Surenin temel konuları


Bu sure, Allah'ın birliği, peygamberlik, öldükten sonra dirilme ve hesap gibi temel inanç konularını işler. Dolayısıyla bu surenin ağırlık noktasını iman, imtihan ve sabır konuları oluşturur. Özellikle peygamberlerin kıssaları anlatılırken, fitne ve imtihan konusu uzun ve genişçe bu surede ele alınmıştır. Çünkü Müslümanlar Mekke'de çok büyük zulüm ve sıkıntılarla karşılaşmışlardır. Bu çerçevede surenin temel konularını aşağıdaki sıralamak mümkündür:  Dünya hayatının bir imtihan oluşu,  Güçlüklere karşı sabrın gerekliliği,  Ana babaya iyilik etmenin gerekliliği,  Allah'ın varlığına, birliğine inanıp sadece ona güvenmenin gerekliliği,  İnkarcı ve iki yüzlülerin inananlara karşı tutumları,  Bazı peygamberlerin kıssalarından ibret verici bölümler,  Peygamberin ve Kur'an'ın doğruluğuna inanmanın önemi,  Kafir ve münafıkların akıbetleri,  İnanıp cihad eden ve salih amel işleyenlerin kazanacakları mükafatlar. 


Surenin temel mesajları


Yüce Allah, insanların gerçekten inanıp inanmadıklarını ortaya çıkarmak için onları bir takım sınavlara tabi tutmaktadır. Böylece kimin gerçek mümin ve kimin münafık olduğu anlaşılmaktadır. Zira imanı zayıf ikiyüzlü kişiler, başlarına bir sıkıntı ve işkence gelince, bunu azap ve uğursuzluk olarak değerlendirip imandan dönmeye kalkışırlar. Müslümanlar zafere ulaşınca da onlardan olduklarını söylerler. 


Allah, iman edenlerin hatalarını bağışlar ve örter. 


Ana babaya iyilik edilmelidir. Ancak, Allah'a ve buyruklarına isyan konusunda onlara itaat edilmez. 


Hayat ne kadar uzun olsa da sonsuz değildir. Kavminin içinde dokuz yüz elli sene yaşayan Hz. Nuh bunun örneğidir. 


İnkarcılar, müminleri hak yoldan döndürmek için her yolu denerler. Bazen zora başvururlar, bazen de "Sizin günahınız da bizim boynumuza olsun" deyip, onları kandırmaya çalışırlar. Onlar kıyamette hem kendi günahlarından ve hem de başkalarını saptırmanın günahlarından ötürü hesaba çekileceklerdir. Müminler bu konuda dikkatli olmalıdırlar. Çünkü ahirette hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır. 


Hz. Nuh, Hz. ibrahim, Hz. Lut, Hz. Şuayb ve Hz. Musa'nın hak yolunda verdikleri mücadeleler müminler için örnek olmalıdır. Müminler, bu peygamberlerin mücadelelerini örnek alıp metanetlerini kaybetmemelidirler.  Geçmişteki inkarcı toplulukların başlarına gelenlerden ibret alınmalıdır. 


İnsan, çevresini inceleyerek Allah'ın yaratma kudretini anlamalıdır. 


Allah'tan başka güvenilecek dost ve yardımcı yoktur. 


Homoseksüellik, toplumu felakete götüren bir ahlaksızlıktır. Lut kavmi bu yüzden helak olmuştur. 


Allah dilemedikçe, kişi en yakınını bile hidayete erdiremez. Nitekim Hz. Lut'un karısı iman etmemiştir. 


Allah'tan başkasını dost ve koruyucu edinenlerin durumu, kendi ördüğü ağına güvenen örümceğin haline benzer. Örümcek ağı en zayıf ve en çürük yuvadır. İnsan, bu örnekten ibret alıp Allah'a inanmalı, onu gerçek dost bilip yalnız ona dayanıp güvenmelidir. 


Göklerin ve yerin yaratılışında bir düzen vardır. Bu düzenden ibret alınmalıdır. 


Mümin, Kur'an'ı okumalı ve namazını kılmalıdır. 


Namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten korur. Kıldığı namaz kişiyi kötülükten ve edepsizlikten alıkoymuyorsa, onun namazı gerçek anlamıyla namaz sayılmaz. 


Allah'ı anmak, ibadetlerin en büyüğüdür. Kişi, daima Allah'ı anmalıdır. 


Zalim ve azgın olmayan ehli kitaba güzellikle gerçeği anlatmak gerekir. Bu gerçek, tevhittir. 


Kur'an, en büyük mucizedir. İnanmak için başka mucizeye ihtiyaç yoktur. Kur'an, inananlar için bir hidayet kaynağıdır. 


Peygamberin görevi, insanları uyarmaktır. Müminler bu konuda peygamberleri örnek almalı ve zorlayıcı olmamalıdırlar. 


Müminler, içinde bulundukları olumsuz şartları kulluk görevini bırakmaya bahane görmemelidirler. Hicret dahil bütün mücadele yollarına başvurmalıdırlar. 


Herkes ölecek ve Allah'a dönecektir. İnanıp iyi işler yapanların, yılgınlığa düşmeyip Allah'a güvenenlerin yeri cennettir. 


Allah, inkarcılara belli bir süreye kadar mühlet vermektedir. Bu, onlar için bir tuzaktır. 


İnsanların ve diğer bütün canlıların rızkını veren Allah'tır. Allah, kimine az kimine çok verir. Az verilenler isyan etmemeli, çok verilenler de şımarıp azmamalıdır. Bu dünya hayatının geçici olduğu daima akılda tutulmalıdır.  Allah'a karşı nankörlükten uzak durulmalıdır. Zira nankörleri Allah cezalandıracaktır. 


Allah adına yalan uydurup onun sözlerini kendi arzusu doğrultusunda çarpıtmak günahtır. 

Advertisement