Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Merhum İbrahim Bey Safahat Bayrak
Mehmet Akif Ersoy
Seyfi Baba
Başarı araştırmaya, araştırma başarıya aşık; azmin de lazımı emeldir.Araştırmaya emel olupda başarı olmamamsı mümkün değildir. Yeis olursa O can canana kavuşamazdı. Memleketin kaybnda bile ümitsizlik olmamalı. Harararetli çalışma ve azim olursa Allah'ın tevfiki olmaması ne mümkin. Şah beyitleri;

Tevfik, taharrîye, taharrî ona âşık;

Azmin de emel lâzımıdır, gayrmüfârık.

Mahkûm olarak ye'se şu bîçâre peder de,
Evlâdını şâyed o karanlık gecelerde,

Disambig Bakınız: Azim/İngilizce , Azim/Osmanlıca , Azim/Azerice, Azim/1 , Azim/2 , Azim/3 , Azim/Azerice, Azim/İzahı



2'li Tablo[]

Şiir Metni
Güncel Türkçesi
Sa'dî, o bizim Şark'ımızın rûhkemâli,
Bir ders-i hakîkat veriyor, işte meâli:
Sa'dî, o bizim Şark'mızın ruhunun kemâli,

Bir hakikat dersi veriyor, işte meali:

"Vaktiyle beş on kâfile sahrâya düzüldük;

Gündüz yürüdük hep, gece bir menzile geldik.

"Vaktiyle beş on kafile çöle düzüldük;

Gündüz yürüdük hep, gece bir durak yerine geldik.

Çok geçmedi, baktım, bir adam hâsir ü hâib
Koşmakta... Meğer eylemiş evlâdını gâib.
Çok geçmedi, baktım, bir adam şaşkın ve ümitsiz

Koşmakta... Meğer çocuğunu kaybetmiş.
Bîçâre gidip haymelerin hepsine sormuş;

Bir taş bile görmüşse, hemen oğluna yormuş.
Zavallı gidip çadırların hepsine sormuş;

'
Bir taş bile görmüşse, hemen oğluna yormuş.
Avâre peder, nerde bulursun onu! derken...

Gördüm ki ciğer-pâresinin tutmuş elinden,
'Avare 'baba, nerden bulursun onu! derken...

Gördüm ki ciğer-pâresinin tutmuş elinden,
Lebrîz-i meserret geliyor bizlere doğru,

Taşmış da gözünden akıyor şimdi sürûru!
Meserretle (sevinçle) dolu geliyor bizlere doğru,

Taşmış da gözünden akıyor şimdi mutluluğu!
Yaklaştı şütürbâna nihayet, dedi yekten:

"Evlâdımı buldum... Nasıl amma? Onu bilsen...
Yaklaştı deveciye nihayet, dedi tekten:

Çocuğumu buldum... Nasıl ama? Onu bilsen...
Karşımda ne görsem, “O!” dedim geçmedim aslâ.

Aldatsa da tahmînimi binlerce heyûlâ,
Karşımda ne görsem, o! dedim, geçmedim asla,

Aldatsada tahminimi binlerce heyula,
Azmimde fütûr eylemedim, ye'si bıraktım...

Mâdâm ki dünyâdadır elbet bulacaktım...
Azmimde gevşeklik göstermedim, ümitsizliği bıraktım...

Madem ki dünyadadır elbet bulacaktım.
Kumlarda yüzüp, zulmetin a'mâkına daldım;

Hep rûh kesildim... Ne boğuldum, ne bunaldım.
Kumlarda yüzüp, karanlığın derinliklerine daldım;

Hep ruh kesildim... Ne boğuldum, ne bunaldım.
Tevfık-i İlâhî edip en sonra inâyet,

Gördüm gözümün nûrunu karşımda nihâyet.
Allah'ın başarısı edip en sonra inayet(yardım).

Gördüm gözümün nurunu karşımda nihayet.
İm'ân ile baksak oluyor işte nümâyan,

Sa'dî bize göstermede bir meslek-i irfan:
Emniyet (dikkat) ile baksak oluyor işte ayan .

Sa'dî bize göstermede bir meslek ve irfan:
Bir gâye-i maksûda şitâb eyleyen âdem,

Tutmuşsa bidâyette eğer azmini muhkem,
Varmak istediği bir hedefe doğru koşan adam,

Tutmuşsa başlangıçta eğer azmini sağlam,
Er geç bulacak sa'y ile dil-hâhını elbet.

Zîrâ bu şu'ûun-zârtecellîde, hakîkat,
Er geç bulacak çalışmayla gönlünün istediğini elbet.

Çünkü bu tecellîye ait olaylar dünyasında gerçek
Tevfik, taharrîye, taharrî ona âşık;
Azmin de emel lâzımıdır, gayrmüfârık.
Başarı , araştırmaya, araştırma ona aşık;
Azmin de ümit lazımıdır, (gayrı müfarık) ayrılmaz.
Olsun da emel azm ü taharrîye mukârin;

Tevfik zuhûr eylemesin sonra... Ne mümkin!
Olsunda ümit , azim ve araştırmaya mukarin (yakın),

Başarı zuhur eylemesin sonra .... Ne mümkin!
Ba'zen iki üç haybet olur rehzen-i ümmîd...

İnsan o zaman etmelidir azmini-teşdîd.
Bazen iki üç yokluk olur ümitsizliğe yol açar...

İnsan o zaman etmelidir azmini şiddetli koyar.
Ye'sin sonu yoktur, ona bir kerre düşersen

Hüsrâna düşersin; Çıkamazsın ebediyyen!
Ümitsizliğin sonu yoktur, ona bir kere düşersen,

Hüsrana düşersin; kurtulamazsın ebediyyen!
Mahkûm olarak ye'se şu bîçâre peder de,
Evlâdını şâyed o karanlık gecelerde,
Mahkum olarak ümitsizliğe şu çaresiz peder de,
Evladını şayet o karanlık gecelerde,
Vaz geçmiş olaydı aramaktan, ne bulurdu?
Elbet biri candan, biri cânandan olurdu
Vaz geçmiş olsaydı aramaktan, ne bulurdu?
Elbet biri candan, biri canandan olurdu!
Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement