Yenişehir Wiki
Advertisement
Mezarlık Safahat Bayrak
Mehmet Akif Ersoy
Hasbihâl
Disambig Bakınız: Bayram/1 , Bayram/2 , Bayram/3 , Bayram/4 , Bayram/Osmanlıca , Bayram/İngilizce , Bayram/Arapça , Bayram/ Farsça, Bayram/ Azerice , Bayram/Fransızca , Bayram/Almanca , Bayram/ , Bayram/


4'lü iki beyitin tablo sunumu

Bayram şiiri
Şiir Metni
Bayram şiiri
Güncel Türkçesi
İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır;

Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır!

Ufuklar hep gülmekte, dünya başka dünyadır;

Bayram ne kadar hoş, ne neş'eli bir zamandır!

Horizons laughing the world is another world;

Festival is such a lovely and jolly time!

örnek osmanlıca مقدمة

Bayramda güler çehre-imâ'sûm-i sabâvet,

Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır.

Çocukluğun masum çehresi bayram gülümser,

Umut, saf bir çocuk suretinde görünür.

Festival,childhood'sinnocent face, smiles

Hope, will appear in the image of a pure child.

örnek osmanlıca مقدمة

Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda;

Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır.

Yalın bir ışık parıldar herkesin yüzünde;

Her dem bir ruh dolaşır bütün gözlerde.

A pure light shines on everyone's face;

A spirit always wanders in all eyes .

örnek osmanlıca مقدمة

Âlâm-ı hayâtın iki kat büktüğü ecsâd

Feyzindeki te'sîr ile âsûde revandır.

Hayat acılarının iki kat büktüğü bedenler,

Onun bereketiyle huzur içinde dik yürürler.

Bodies that life's miseries bend ,

Walk upright in peace with its abundance.

örnek osmanlıca مقدمة

Ferdâ-yı sükûn perveridir sâl-i cidâlin,

Nevmîd düşen kalbe ümîd-âver-i candır.

Bayram günleri mücadeleli bir yılın sonunda gelen huzurlu günlerdir,

Ümitsiz kalp bugünlerde yeni bir ümitle canlanır.

Festival days are peaceful days at the end of a tiring year,

Hopeless heart comes to life with a new hope these days.

örnek osmanlıca مقدمة

Heycâ-yi maîşetteki feryâd-ı mehîb

Dünyâda biraz dindiği an varsa bu andır.>

Geçim kavgasındaki korkunç feryadın,

Dünyada biraz dindiği an varsa bu andır.

If the terrible cry in fight of living ever leaves off ,

This will be at that time.

örnek osmanlıca مقدمة

Bahar sabahında bu güzellik bulunur mu?

Bak şu yeryüzüne, nasıl taptaze ve şendir!

Bahar sabahında bu güzellik bulunur mu?

Bak şu yeryüzüne, nasıl taptaze ve şendir!

Is this beauty is found in Spring morning?

Look at this earth, how fresh and cheerful!

örnek osmanlıca مقدمة

Subhunda bahârın şu sabâhat bulunur mu?

Bak çehre-i gabrâya: Nasıl şen, ne civandır!

Her göğüste bir sevinçli kalp çarpmakta,

Her kalpte bir ışıklı arzular dünyası gizlidir.

In each chest a joyful heart is beating,

In each heart a lighted desires of world is hidden.

örnek osmanlıca مقدمة

Raksân oluyor cünbüş-i dûşiyle anâsır,

Gûya ki bütün sadr-ı zemin pür-galeyandır.

Her milletten insan bayram yapmanın neşesiyle eğlenmekte,

Sanki bütün yeryüzünün kalbi coşmuştur.

People from all nations are having fun with the joy of celebrating the festival,
As if the heart of the earth has enthused.
örnek osmanlıca مقدمة

Eşbahı da cûşân ediyor feyz-i mübîni,

Yâ Rab bu nasıl rûh-i avâlim-sereyandır!

Apaçık bereketi bütün varlıkları coşturuyor,

Ya Rab bu nasıl bütün âlemlere yayılan bir ruhtur?

Its obvious abundance enthuses all creatures, O Lord,what kind of a spirit is this that spread to all the worlds?
örnek osmanlıca مقدمة

Bayramda gelir yâda ne hoş hâtıralar ki:

Bin ömre verilmez, o kadar kadri girandır,

Bayramda gelir hâtıra öyle hoş anılar ki;

Bin ömre değişilmez, o kadar değeri yüksektir.

You remember such pleasant memories in the festival that ;

It's not exchanged for thousands of lives,its value is that high.

örnek osmanlıca مقدمة

Iydin bana dâim görünür levh-i kerîmi:

Mâzî-i tufûliyyetimin yâd-ı besîmi.

Görünür bana daima bayramın cömert manzarası:

Çocukluk günlerimin gülümseyen hatırası.

I can always see the generous view of the festival:
Smiling memory of my childhood days.
örnek osmanlıca مقدمة

Birinci gün hava bir parça nâ-müsâiddi;

İkinci gün açılıp, sonra pek güzel gitti.

Birinci gün hava pek uygun değildi;

İkinci gün açılıp, sonra pek güzel gitti.

The first day the weather was not very favourable;The second day it was clear , and then went by rather well.
örnek osmanlıca مقدمة

Dedim ki: "Fâtih'e çıksam yavaşça, bir yanda

Durup o âlemi seyreylesem de meydanda,

Dedim ki: "Fatih'e çıksam yavaşça, bir yanda

Durup o âlemi seyretsem de meydanda,

I said: "I will walk up Fatih slowly, on one side

I will stop and watch that world on the square,

örnek osmanlıca مقدمة

Ziyâret etsem ehibbâyı sonradan... Hoş olur.

Bütün gün evde oturmak ne olsa pek boştur. "

Ziyaret etsem dostları sonradan...

Hoş olur.

Bütün gün evde oturmak ne olsa pek boştur.

Then visiting friends...
would be nice
Sitting at home all day is useless,you know .
örnek osmanlıca مقدمة

Bu arzû-yi tenezzüh gelince, artık ben

Durur muyum? Ne gezer! Fırladım hemen evden.

" Bu gezme isteği gelince, artık ben durur muyum?

Ne gezer! Fırladım hemen evden.

When I have this desire of sightseeing,do I stop any longer ?It's impossible! I rushed from home immediately
örnek osmanlıca مقدمة

Gelin de bayramı Fâtih'te seyredin, zirâ

Hayâle, hâtıra sığmaz o herc ü merc-i safâ,

Gelin de bayramı Fatih'te seyredin,

Zira Hâtıra, hayale sığmaz o karmakarışık eğlence.

Come and watch the festival in Fatih,

Because that chaotic fun doesn't squeeze in mind and dream .

örnek osmanlıca مقدمة

Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan

Tutun da, tâ dedemiz demlerinden arta kalan,

Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan

Tutun da ta dedemiz zamanından arta kalan.

From the little children in laps

And times that remaining from the ages of our grandfather.

örnek osmanlıca مقدمة

Asırlar ölçüsü boy boy asâli nesle kadar,

Büyük küçük bütün efrâd-i belde, hepsi de var!

Asırlar ölçüsü boy boy bastonlu nesile kadar,

Büyük küçük bütün bölge halkı, hepsi de var!

Up to centuries measure up to the walking-stick generation,Old or young ,all people of region,all is there!
örnek osmanlıca مقدمة

Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar,

İçinde darbuka, teflerle zilli şakşaklar,

Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar,

İçinde darbuka, deflerle zilli şakşaklar.

Cradles,swings are set per step,In it tomtom, tambourines shrewish. .
örnek osmanlıca مقدمة

Biraz gidin; Kocaman bir çadır... Önünde bütün,

Çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için

Biraz gidin: Kocaman bir çadır...

Önünde bütün,çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için

Go a little:
A huge tent...
In front of it lots of people are waiting in turn
örnek osmanlıca مقدمة

Nöbetle bekleşiyorlar. Acep içinde ne var?

"Japonya'dan gelen insan suratlı bir canavar!"

Nöbetle bekleşiyorlar. Acaba içinde ne var?

"Japonya'dan gelen, insan suratlı bir canavar!"

to get in by giving a ten.Wondering what it is in

'From Japan, a human-faced monster! "

örnek osmanlıca مقدمة

Geçin: sırayla çadırlar. Önünde her birinin.

Diyor: "Kuzum, girecek varsa durmasın girsin."

Geçin: Sırayla çadırlar.

Önünde her birinin Diyor:

"Kuzum girecek varsa, durmasın girsin.

Come in:Tents in order.

In front of each

He says:If you want to get in,don't wait.

örnek osmanlıca مقدمة

Bağırmadan sesi bitmiş ayaklı bir îlân,

"Alın gözüm buna derler..." sadâsı her yandan.

" Bağırmadan sesi bitmiş ayaklı bir i'lân

"Alın gözüm, buna derler..." sadası her yandan

"A standing announcement whose voice off because of shouting over
Take this,it's ok...words on all sides
örnek osmanlıca مقدمة

Alettirikçilerin keyfi pek yolunda hele:

Gelen yapışmada bir mutlaka o saplı tele.

Elektrikçilerin keyfi pek yolunda hele:

Gelen yapışmada bir mutlaka o saplı tele.

Especially electricians are enjoying themselves:Anyone coming is certainly sticking to the handled wire
örnek osmanlıca مقدمة

Terazilerden adam eksik olmuyor; birisi

İnince binmede artık onun da hemşerisi:

Terazilerden adam eksik olmuyor; birisi

İnince binmede artık onun da hemşerisi:

There is always a man on the scales:when one is stepping down his fellow citizen is getting on:
örnek osmanlıca مقدمة

Hak okka çünkü bu kantar... Frenk îcâdı gıram

Değil! Diremleri dörtyüz, hesapta şaşmaz adam."

"Hak okka çünkü bu kantar...

Firenk icadı gıram Değil!

Diremleri dört yüz, hesapta şaşmaz adam."

Fair oka because this weighbridge
örnek osmanlıca مقدمة

- Muhallebim ne de kaymak!

- Şifalıdır macun!

- Simit mi istedin ağa?

- Yokmuş onluğun, dursun.

-Muhallebim ne de kaymak!

-Şifalıdır ma'cun! Simit mi istedin ağa?

-Yokmuş onluğum, dursun.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

O başta: Kuşkunu kopmuş eğerli düldüller,

Bu başta: Paldimi düşmüş semerli bülbüller!

O başta: Kuskunu (1) kopmuş eğerli düldüller,

Bu başta: Paldımı (2) düşmüş semerli bülbüller!

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Baloncular, hacıyatmazlar, fırıldaklar,

Horoz şekerleri, civ civ öten oyuncaklar;

Baloncular, hacıyatmazcılar, fırıldaklar,

Horoz şekerleri, civ civ öten oyuncaklar;

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Sağında atlıkarınca, solunda tahtırevan

Önünde bir sürü çekçek, tepende çifte kolan

Sağında atlı karınca, solunda tahtırevan

Önünde bir sürü çekçek, tepende çiftekolan.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Öbek öbek yere çökmüş kömür çeken develer...

Ferâğ-ı bâl ile birden geviş getirmedeler.

Öbek öbek yere çökmüş kömür çeken develer...

Gönül rahatlığıyla birden geviş getirmedeler.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Koşan, gezen, oturan, mâniler düzüp çağıran.

Davullu zurnalı "dans" eyliyen, coşup bağıran,

Koşan, gezen, oturan, maniler düzüp çağıran,

Davullu zurnalı "dans" eyleyen, coşup bağıran

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Bu kâinât-ı sürûrun içinde gezdikçe,

Çocukların tarafındaydı en çok eğlence,

Bu neş'e evreninin içinde gezdikçe,

Çocukların tarafındaydı en çok eğlence.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Güzelce süslenerek dest-i nâz-ı mâderle;

Birer çiçek gibi nevvâr olan bebeklerle

Güzelce süslenerek annesinin nazik eliyle;

Birer çiçek gibi parıldayan bebeklerle

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Gelirdi safha-i mevvâc-ı ıyde başka hayât...

Bütün sürûr u şetâretti gördüğüm harekât!

Gelirdi bayramın dalgalı yüzüne başka bir canlılık...

Bütün neşe ve sevinçti gördüğüm hareket.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Onar parayla biraz sallandırdılar... Derken,

Dururdu "Yandı!" sadâsıyle türküler birden,

Onar parayla biraz sallanırdılar...

Derken, Dururdu "Yandı!" sesiyle türküler birden.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

- Ayol, demin daha yanmıştı a! Herif sen de,

- Peki kızım, azıcık fazla sallarım ben de.

-Ayol, demin daha yanmıştı ya!

-Herif sen de...

-Peki kızım, azıcık fazla sallarım ben de.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

"Deniz dalgasız olmazGönül sevdasız olmaz

Yâri güzel olanın

Başı belâsız olmaz!

Haydindi mini mini maşallah

Kavuşuruz inşallah..."

-"Deniz dalgasız olmaz,

-Gönül sevdasız olmaz,

-Yarî güzel olanın Başı belasız olmaz!

-Haydindi mini mini maşallah

Kavuşuruz inşallah..."

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Fakat bu levha-i handâna karşı, pek yaşlı,

Bir ihtiyar kadının koltuğunda gür kaşlı,

Fakat bu güler yüzlü tabloya karşı,

Pek yaşlı Bir ihtiyar kadının koltuğunda, gür kaşlı,

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor.

Gelen geçen "Bu niçin ağlıyor?" deyip soruyor.

Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor.

Gelen geçen, bu niçin ağlıyor? diyor, soruyor.

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

- Yetim ayol...

Bana evlâd belâsıdır bu acı

-Çocuk değil mi?

'Salıncak' diyor...

- Salıncakçı!

-Yetim ayol...

Bana evlât belasıdır bu acı.


-Çocuk değil mi?

"Salıncak!" diyor...

-Salıncakçı!

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة

Kuzum, biraz da bu binsin...

Ne var sevâbına say...

Yetim sevindirenin ömrü çok olur...

- Hay hay!

&nbsp -Kuzum, biraz bu da binsin...

-Ne var sevabına say...

-Yetim sevindirenin ömrü çok olur...

-Hay hay!

İngilizce Tercüme
örnek osmanlıca مقدمة


Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement