Yenişehir Wiki
Advertisement
Bayramali Köse

Kemer Kaymakamı Bayramali Köse

Kemer Kaymakamlığı KAYMAKAM MİA/80.Dönem 51 89

Bozkurt Kaymakamlığı[]

Uğurludağ kaymakamlığı[]

Beşikdüzü Kaymakamlığı[]

Antalya Kemer Kaymakamı Bayramali Köse[]

Uludağ sözlük[]

trabzon'un beşikdüzü ilçesi kaymakamı. bu adam gerçekten süper bir bürokrat. sahsen tanışmışlığım yoktur. makam aracı, kullanmaz. evde işe,işten eve yüreyerek gider. bulunduğu ilçenin her türlü sorunuyla ilgilenir. tabir-i caizse memleketin delisiyle de akıllısıyla da konuşur, derdini dinler. sohbet eder. bir insan bu kadar mı açık gönüllü, bu kadar mı mütevazi olur. öğrendiğim kadarıyla da zaten kendisi bir karadeniz'li rize'liymiş. en son öğrenim gördüğüm üniversite'nin * muhasebe bölümünün kamu maliyesi dersine girip öğrencilere ders vermişliğiyle ayakta alkışladığım gerek kişiliği gerek ise yaptıklarıyla geleçeğin vali'si olmayı en çok hak eden kaymakam.

E-Kemer blogu[]

KEMER CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY VAR

Nisan 6, 2010 tarihinde admin tarafından SOYDA_BAŞYAZI - HÜSEYİN SOYDABAŞ kategorisinde yayımlanmıştır.

Yorum yapin KEMER CEPHESİNDE DEĞİŞEN BİR ŞEY VAR

Aşağıdaki yazıyı sitemizin açıldığı 14.05.2009 tarihinde yani bir yıl kadar önce Kemer Eski Kaymakamı Adem Yılmaz Bey’in Göynük’te bulunan bazı otellerin sahil bandını işgali üzerine yapılan bir şikayet üzerine Antalya’da yargılanacağı haberi üzerine ve yine Kemer Eski Kaymakamı Seddar Yavuz Bey’in Yılın Kaymakamı olarak Cumhurbaşkanımız tarafından ödüle lâyık görüldüğü günlerin akabinde yazmıştım.

O yazım “BU HABER HİÇ ESKİMEYECEK” Kategorisinde, site sayfamızın en altında yazıldığı tarihten bu yana durmaktadır.

Bu defa Kemer Eski Kaymakamı Adem Yılmaz Bey’in yapılan mahkeme sonucu ceza aldığı haberi üzerine, haberin yazıldığı Kemer Gözcü Gazetesi’nin ilgili nüshasını, katıldığı Bizim Sokak toplantısına ev sahipliği yapan Göynük Belediyesi ve bölge otellerinin yöneticilerine gösteren halihazır Kemer Kaymakamımız Bayramali Köse Bey’in katılımcıları bu haberle uyardığını okumaktayız.

“Eski Kaymakam’ın haberi ile uyardı” başlığı ile çıkan haberi kaynak gösteren Kaymakam Bey, belde turizmcilerine, bu haberin manşetinde yer aldığı Kemer Gözcü Gazetesi’ni işaret ederek, turizmcilere sahildeki kaçak yapılara göz yummayacağını ve bu konuda daha dikkatli olmaları konusunda uyardı. Kaymakam Köse, “Bu gazeteden hepinizin birer tane alarak, detaylarını okumanızı istiyorum. Lütfen bu haberi okuyun. Ona göre dikkatli olun” dediği yine Kemer Gözcü Gazetesi’nin haberinin satırları arasında bulunmaktadır.

Şimdi aşağıda o 14.05.2009 tarihinde yani bir yıla yakın bir zaman önce kaleme aldığım yazıyı okuyun ve görün, bu geçen süre içerisinde Kemer’de sadece havanda su dövülmüş, içinde “Gelenin keyfi için gidene asla sövmem” mısrasının da bulunduğu şiirleri ile, İstiklâl Marşımız ile özdeşleşen Ünlü Şairimiz Mehmet Akif Ersoy anılmış, ama sözlerinden bir ders çıkarılmamıştır.

Bizler her sene aynı tarihlerde, aynı yerlerde aynı söylemleri yapan ama kendi aldığımız kararları kendimiz bozan bir yapının gereği olarak, sadece göstermelik hareketlere imza atmakta ve bu sayede de toplu olarak ilçemizi katletmekteyiz.

Önünüze son beş yılın gazetelerini koyun, sonra onu ay ay tasnif edin. Göreceksiniz ki aynı tarihlerde üç beş gün sapma ile hep aynı haberleri yapmışızdır. Şöyle ki;

“Yurt dışı tanıtımlarımız iyi geçti. Bu sezon gökten turist yağacak. İlk turist kafilesi geliyor. Turistler geliyor ama ilçenin alt yapısı hazır değil. Hanutçulara geçit yok. Turistleri memnun edecek her şey hazır. Geldiler boş yer yok, cebimiz para dolacak. Diskolarda kırmızı geceler. Asayiş berkemal. Esnaf gelen turistin para harcamadığından şikayetçi. Kaçak işçi çalıştıranlara baskın. Esnaf zor durumda, borç batağında. Turistler bizim eksik taraflarımızın resimlerini çekti. Sezon bitti, yaşlı turistlere kaldık. Esnaf kan ağlıyor. Önümüzdeki yıl çok iyi olacak”

Yukarıdaki cümleler son beş yılın aynı günlerine gelen gazetelerin manşetlerinden aklımızda kalanlar ve her yıl tekrarlananlar. Kendimiz düzgün değiliz ki, Kemer’i düzeltebilelim.

Hepimiz bizi kollayan yasa istiyoruz. Kaçak işçi çalıştıran komşuyu şikayet edince yapılan operasyonlarda bizim kaçak işçimiz yakalandığında araya “Ricacı” koyan bizler değil miyiz?

Ağzımızın suyu akarak diskolarda seyrettiğimiz kadınların bir çoğu kaçak işçi değil mi?

XXXXX

Yazımız biraz ızun kaçtı. bir fıkra molası verelim yazımıza uygun…

Hoca kürsüde cemaate vaaz vermektedir. “Kızlarınızı kollayın haaa… Sakın ola ki mini etek giymesin, edep yerleri görünür, günahtır, göz zinasıdır” Bir kaç zaman sonra hocanın da bulunduğu bir esnaf sohbetinde, yukarıdan aşağıya doğru bir mini etekli gelmektedir. Bakarlar kız hocanın kızı. Birisi boş bulunur sorar. “Yahu, Hoca Efendi, sen bize neler söylüyorsun. Ama baksana senin kızının eteğine” Hoca cevap verir. “Nasıl da yakışıyor değil mi amcası”

XXXXX

Şimdi vaktiniz varsa aşağıdaki satırları tekrar okuyunuz. Bir sene kadar önce yazmışım. Çünkü Kemer Cephesinde değişen bir şey var. Bir Kaymakam otelcileri uyarıyor ve onları ilgili kanunlara göre davranmasını salık veriyor. Bu da bir gelişme… Düzeliyoruz mu ne…

XXXXX

Halen Ordu Vali Yardımcısı olan, Kemer Eski Kaymakamımı Adem Yılmaz’ın Kemer’de görev yaptığı tarihte Göynük’te on altı otelin sahil bandını işgal etmesine göz yumduğu ve mahkeme kararına rağmen yıkmadığı gerekçesiyle 8 Haziran tarihinde Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacağı haberi ulusal ve yerel gazetelerimizde yayınlandı.

Haberlere göre Kemer Eski Kaymakamı Adem Yılmaz Beyin yargılanmasına 2006 yılında Göynük Beldesi Kent Konseyi üyelerinin de aralarında olduğu 302 kişinin dilekçesi sebep oldu. 2 Haziran 2006 tarihinde Ersan Yurdaer ve Hüsnü Ünal isimli vatandaşlar topladıkları imzaları da içeren dilekçeleriyle, Kemer Kaymakamlığa başvurup, “içlerinde 5 yıldızlı tatil köylerinin de bulunduğu 16 otelin işgal ettiği Göynük sahil bandının temizlenerek halkın kullanımına açılması” istedi.

Talepleri kaymakamlıkça yerine getirilmeyen kişiler bu defa Antalya 2. İdari Mahkemesinde dava açtılar.

Sonuçlanan davaya da alınan karar, “on altı otel ve tatil köyünün sahil işgaline son verilip, bölgenin halkın kullanımına açılması” şeklindeydi. Mahkeme bu yöndeki kararını kaymakamlığa ulaştırırken işlemlerin acil yapılmasını istedi. Fakat hem dilekçe hem de mahkeme kararı olmasına rağmen bölgede istenilen yıkım bir türlü gerçekleştirilemeyince taraflar, kaymakam hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Süreç bu defa mecra değiştirmişti. Görevini kötüye kullanmakla suçlanan kaymakam Adem Yılmaz hakkında soruşturma açılması için Antalya Valisi Alaaddin Yüksel izin vermedi. Bu arada Kaymakam Yılmaz İçişleri Bakanlığı kararnamesi ile Ordu Vali Yardımcılığına atandı. Ersan Yurdaer, Hüsnü Ünal ile Göynük Kent Konseyi, Antalya Valisi Yüksel’in kararının haksız olduğunu ve ’soruşturma izninin verilmemesi’ kararının kaldırılması için Bölge İdari Mahkemesi’ne başvurdu.

Başvuru üzerine dosyayı değerlendiren Bölge İdare Mahkemesi, eski kaymakamın yargılanmasına karar verip dosyayı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Başsavcı Yardımcısı İsmet Tarhan, halen Ordu Vali Yardımcısı Adem Yılmaz hakkında ‘Görevi kötüye kullanma’ suçlamasıyla iddianame hazırladı. İddianamede “Kaymakam, devlet zabıtası imkânından faydalanmak suretiyle izinsiz yapıları yıkılabilirdi. 6 Ekim 2004 ile 19 Kasım 2007 tarihleri arasında Kemer Kaymakamı olan Adem Yılmaz bunu yapmayarak, kıyı bandını temizlemeyip, yargı kararını yerine getirmediğinden görevini kötüye kullanmıştır” ifadesine yer verildi.

Başsavcı Yardımcısı İsmet Tarhan’ın hazırladığı İddianame Antalya 3′üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Kaymakam Adem Yılmaz hakkında 2 yıl hapis cezası istenirken, tüm kamu görevlerinden men edilmesi istedi.

Buraya kadar okuduklarımız gazetelerde yayınlanan haberlerin bir özetidir. Birçok gazete bu haberi “Şahları da vururlar” babından haber yaparak, vatandaşlık duygularımızı okşamış, “adalet bu olsa gerek” diye omuzlarımız kabarmıştır.

Eminiz ki bu haberde birçok gazetecinin aklına takılan ancak soruyu sormak için veya sorunun muhatabının arkasından konuşmak için “Ordu’ya gitmesini (!)” bekledikleri konular vardır.

Bu haberi okuyunca konunun uzmanı olmamakla birlikte bir çırpıda aklıma gelenleri saymaya başlayayım.

1- Öncelikle bu konuda 302 imza toplayarak bir mağduriyeti ortadan kaldırmaya yönelik olan bu hareketi yapan vatandaşlarımızı saygıyla ve sevgiyle anıyorum. Ve onlara bizim göremediğimizi gördüklerinden ve medeni cesaretlerinden ötürü kutluyorum.

2- Ancak bu suç yerinde durduğu ve bu suçla ilgili tarif değişmediği halde bu arada Kemer’e daha sonra atanan Kaymakam Beye yeniden bir müracaat yapıldı mı?

3- Bu suçun işlendiği anda ilgilisi için soruşturma izni vermeyen Valilik Makamının işin bu raddeye gelmesinde sorumluluğu var mıdır?

4- Çok bilgili ve başarılı bir yöneticimiz olan Vali Bey bu konudaki kararını alırken daha büyük etkiler mi devreye girmiştir.

5- Devlette devamlılık esas olduğuna ve sahil bandı hala aynı durumda olduğuna göre Göynük ve diğer beldelerde bu konuyla ilgili nasıl bir önlem alınmaktadır. Yoksa sahillerdeki yapılaşmanın temizlenerek vatandaşın kullanımına açılması için vatandaşın imza toplaması mı beklenmektedir.

6- Bu güne kadar görev yaptığı her yerde başarılı işler yapan, tüm ulusal ve yerel basının övgülerini hak eden, Yılın Kaymakamı seçilerek Sayın Cumhurbaşkanımızın övgülerine mazhar olan Sn. Kemer Kaymakamımızı böylesine kul hakkı ve vatandaş menfaatini kollayan işlerde de görmek ve sahillere onun adını vermek istiyoruz.

Tüm yerel gazeteleri ve haber sitelerini atlamadan okuyorum. Böylece, birincisi güncel haberleri ikincisi yazı yazmayı öğreniyorum. Yaşım daha elli üç, bakarsınız gazeteci olurum. Bu gün sıkça yaptığım bir şeyi yaptım yine. Saffet Yenigün’ün, Kemer Gözcü Gazetesindeki köşesinde bulunan bir yazısından günün sözünü çaldım ve bunu “Asrın Sözü” olarak kabul ettim. Biliyorum kızmaz. Çünkü “Bilgi paylaştıkça güzeldir” sözü de onun bir yazısındandır.

ASRIN SÖZÜ: “Kötülüğün zaferi için tek gerekli olan şey, iyi insanların hiçbir şey yapmamasıdır…”

Dış Linkler[]

  • Antalya Kemer Kaymakamlığı [1]
Advertisement