Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Disambig Bakınız: Buruc Suresi/WP, Buruc Suresi/VP
İnşikak Suresi Buruc Suresi Tarık Suresi
2010 Kur'an Yılında Mersin Yenişehir Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün Dünyanın En Kapsamlı Kur'an Portali Projesidir.
Disambig Bakınız: Buruc suresi/MEAL, Buruc suresi/VİDEO, Buruc suresi/TEFSİR, Buruc suresi/TEZHİB, Buruc suresi/HAT, Buruc suresi/FAZİLETİ, Buruc suresi/HİKMETLERİ, Buruc suresi/, Buruc suresi/KERAMETLERİ, Buruc suresi/AUDİO, Buruc suresi/HADİSLER, Buruc suresi/Elmalı orijinali, Buruc suresi/Transkriptleri, Buruc Suresi/NAKİLLER, Buruc Suresi/Elmalılı Tefsiri


Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
Japonca [1]
İngilizce Meali (M. Pickthall)
85/0
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
慈悲あまねく慈愛深きアッラーの御名において。
In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful
وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ
O Semai zatilbüruca
諸星座のある天において,
By the heaven, holding mansions of the stars,
وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ
Ve o yevmi mev'uda
約束された(審判の)日において,
And by the Promised Day.
وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ
Ve şâhide ve meşhûda kasem olsun
立証する者と,立証されるものとにおいて(誓う)。
And by the witness and that whereunto he beareth testimony,
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ
Tel'ıyn edildi sahibleri o uhdudun
坑の住人は滅ぼされ,
(Self) destroyed were the owners of the ditch
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ
O çıralı ateşin
火には薪が接ぎ足される。
Of the fuel fed fire,
إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ
O vakıt ki üzerine oturmuştular
見よ。かれらはその傍に座り,
When they sat by it,
وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ
Mü'minlere yaptıklarına karşı şâhid de oluyorlardı
信者に対してかれらが行ったこと(の凡て)に就いて,立証される。
And were themselves the witnesses of what they did to the believers.
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَنْ يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ
Onlardan kızdıkları da yalnız azîz, hamîd olan Allaha iyman etmeleri idi
かれらがかれら(信者)を迫害したのは,偉力ある御方,讃美されるべき御方アッラーを,かれら(信者)が信仰したために外ならない。
They had naught against them save that they believed in Allah, the Mighty, the Owner of Praise,
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ
Ki bütün Semavât ve Arz mülkü onundur ve Allah, her şey'e şâhiddir
かれに,天と地の大権は属する。アッラーは凡てのことの立証者であられる。
Him unto Whom belongeth the Sovereignty off the heavens and the earth; and Allah is of all things the Witness.
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ
O kimseler ki mü'minîn ve mü'minâta fitne yapmışlar, sonra da tevbe etmemişlerdir muhakkak artık onlara Cehennem azâbı var ve onlara yangın azâbı vardır
本当に信仰する男と女を迫害して,それから悔悟しなかった者には地獄の懲罰があり,またかれらには炎火の懲罰があろう。
Lo! they who persecute believing men and believing women and repent not, theirs verily will be the doom of hell, and theirs the doom of burning.
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ
O kimseler ki iyman etmişler ve salih ameller işlemişlerdir, muhakkak onlara altından ırmaklar akar Cennetler var, işte o büyük kurtuluş dur
信仰して善行に勤しんだ者には,川が下を流れる楽園があろう。これは偉大な幸福の成就である。
Lo! those who believe and do good works, theirs will be Gardens underneath which rivers flow. That is the Great Success.
إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
Hakîkat rabbının tutuşu şediddir
本当にあなたの主の捕え方(懲罰)は強烈である。
Lo! the punishment of thy Lord is stern.
إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ
Çünkü o hem mübdî hem muîddir
かれこそは創造をなされ,またそれを繰り返される御方である。
Lo! He it is Who produceth, then reproduceth,
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ
Onunla beraber gafurdur, çok sevgili (vedud) dur
かれは,寛容にして博愛ならびない御方。
And He is the Forgiving, the loving,
ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ
Arşın sahibi, şanlı (mecîd) dir
栄光に満ちた,至高の玉座の主。
Lord of the Throne of Glory,
فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ
Dilediğini yapar (fa'alün limâ yürîd) dir
かれは御望・のことを,遂行なされる。
Doer of what He will.
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْجُنُودِ
Geldi ya, sana kıssası o orduların (o cünudun)
軍勢の物語が,あなたに達したか,
Hath there come unto thee the story of the hosts
فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ
Fir'avnin ve Semudün
フィルアウンとサムード(の民の)。
Of Pharaoh and (the tribe of) Thamud?
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ
Fakat o küfredenler hâlâ bir tekzibe
いや,信じない者は(なお真理を)嘘であるとしている。
Nay, but those who disbelieve live in denial
وَاللَّهُ مِنْ وَرَائِهِمْ مُحِيطٌ
Halbuki Allah arkalarından kuşatmış
だがアッラーは,背後からかれらをとり囲まれる。
And Allah, all unseen, surroundeth them.
بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَجِيدٌ
Fakat o şanlı bir Kur'andır
いやこれは,栄光に満ちたクルアーンで,
Nay, but it is a glorious Qur’an
فِي لَوْحٍ مَحْفُوظٍ
Bir Levhı mahfuzda
守護された碑板に(銘記されている)。
On a guarded tablet.


Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Sure Formülleri

Sure Formülleri

Advertisement