Bakınız: can |
[]
Ad[]
- جان
cy:cân en:cân es:cân fi:cân fr:cân li:cân nl:cân pt:cân ru:cân vi:cân zh:cân
Bakınız: Can, çan, Çan |
[]
Ad[]
Durum | Tekil | Çoğul |
---|---|---|
Yalın | can | canlar |
Belirtme (-i) | canı | canları |
Yönelme (-e) | cana | canlara |
Bulunma (-de) | canda | canlarda |
Çıkma (-den) | candan | canlardan |
Tamlayan | canın | canların |
- [1] İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık.
- [2] Yaşama, hayat:
- [3] Güç, dirilik.
- [4] Kişi, birey.
- [5] İnsanın kendi varlığı, özü
- [6] Gönül
- [7] Bektaşilik ve Mevlevilikte tarikat kardeşi
- [8] Çok içten, sevimli, sevilen, şirin
- [9] [[{{{2}}}#Şablon:Ünlem|{{{2}}}]] Yakınlık duygusu belirten bir seslenme sözü
- [2] "Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım."- R. N. Güntekin.
- [3] "Her şeyde bu mevsime mahsus bir can, bir dirilik kendini gösteriyordu."- M.Ş.Esendal.
- [4] "Benimle beraber dört canız ."- F. R. Atay.
- [5] "Sağa sola kaçıştık da, canımızı dar kurtardık."- N. Hikmet.
- [6] "Çirkin bana kurban, ben de güzele / Can sever güzeli, maldan ziyade"- Karacaoğlan.
- [8] "Alphonse Daudet ilk gençliğimin can yazarlarından biri idi."- T. Buğra.
- [9] "Canlar! Açık olsun bahtınız."- E. B. Koryürek.
- Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil
- Can boğazdan gelir
- Can bostanda bitmez
- Can candan şirindir
- Can canın yoldaşıdır
- Can ciğerden tatlı
- Can cümleden aziz
- Can boğazdan gelir
- Can cümleden azizdir
- Can çıkmayınca huy çıkmaz
- Canı acıyan eşek,atı geçer
- Canı kaymak isteyen,mandayı yanında taşır
- Azrail’e bir can borcu olmak
- Azraile bir can borcu olmak
- can atmak
- can ciğer
- can kulağı ile dinlemek
- daha iyisi can sağlığı
- seninki can da benimki patlıcan mı?
- {{{1}}}: [[can#{{{1}}}|can]] (tt)
- Azerice: [[can#Azerice|can]] (az)
- Türkmence: [[caan#Türkmence|caan]] (tk)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
Gagavuzca[]
Ad[]
- [1] can
- (İngilizce): [1] [[soul#(İngilizce)|soul]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
[]
Ad[]
- [1] Can
[]
Ad[]
- [1] can
Galiçyaca[]
Ad[]
- [1] köpek
[]
Yardımcı eylem[]
Cân (geçmiş zaman: could, olumsuz: can not,cannot veya can't) Anlamlar
- [1] bir şeyi yapabilmek, yapmaya gücü, yeteneği veya imkanı olmak.
- [2] bir şeyi yapmaya hakkı veya yetkisi, izni olmak.
- [3] birisinden bir şey yapmasını isterken kullanılır. -ebilir misin.
- [1] They can run fast.
- [1] I could hear footsteps.
- [2] You can use the phone.
- [3] Can you open the window?
- [3] may
Okzitanca[]
Ad[]
- [1] köpek
- Şablon:Kaynak-EtymDict
- Türk Dil Kurumu: "Cân"
- Sözlerin Soyağacı: Cân
af:can ar:can cs:can de:can el:can en:can es:can et:can eu:can fa:can fi:can fr:can fy:can gl:can hr:can hu:can hy:can io:can is:can it:can ja:can kk:can ko:can ku:can li:can lo:can lt:can mg:can ml:can mn:can my:can nl:can no:can oc:can pl:can pt:can ro:can ru:can simple:can sr:can sv:can sw:can ta:can te:can th:can tt:can uk:can vi:can vo:can zh:can zh-min-nan:can