Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

Cebrâil, Ruhül Kudüs. Cenâb-ı Hakdan (C.C.) Peygamberimize (S.A.V.) vahiy getiren melek.

Peygamberlere vahy getirmek, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmekle vazîfeli melek. Dört büyük melekten birisi ve en üstünü.

Cebrâil aleyhisselâmın ismi Kur’ân-ı kerîmde geçmekte olup, ayrıca Cibrîl, Rûh-ul-Emîn ve Rûh-ul-Kuds diye de zikredilmektedir.

Cibrîl-Cebrail:[]

Cibril[74]Bakara: 2/97., "cibr" ve "il" kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş İbranice bir kelimedir. Peygamberimize vahiy getiren meleğin ismidir.

  • Rivayete göre, İbranice'de "Abdullah" gibi ve aynı manaya gelen bir izafet terkibidir.
  • Arapça'da ise "Ba'lebek gibi karışık terkiplere benzer bir tarzda kullanılmıştır.
  • "Alemiyet" ve "ucme/acem" gibi iki nedenle gayri münsariftir.

Araplar bunu sekiz farklı şekilde telaffuz etmişlerdir.


Meşhur olmuş dördü şunlardır:

1- Selsebîl vezninde "Cebrâîl" şeklinde, Hamza kıraati ve Kisaî kıraati nde,

2- "Cebreil" şeklinde Ebû Bekr Şube rivayetiyle, Âsim kıraati,

3-"Cebril" şeklinde, İbni Kesir kıraati,

4- "Cibril" şeklinde, cimin kesri ile diğer altı imam kıraati. Hicaz lügatidir.

  • Bizim kıraatimiz de budur. Diğer dört kıraatta, "Cebraiyl", "Cebrail", "Cebral" ve "Cebrin" şeklindedir.
  • Arapça'nın dışındaki bazı dillerde, "Gabriyel", "Gabraiyl", "Gabril" gibi isimler de "cim" harfinin Mısır lehçesiyle okunmasından başka bir şey değildir.
  • Kelimenin kök anlamı üzerine çeşitli görüşler vardır.
  • İbranice'de "cebr", "abd" (kul, köle) anlamına, "il" de ilah ve Allah anlamına geldiğinden, "Cebrail" de "Abdullah" (Allah'ın kulu) demek olur.
  • Ancak bazı müfessirler bu kelimenin "ceberutu Allah" (Allah'ın ceberutu) manasına geldiğini söylemişlerdir.
  • Kelimenin, Arapça "cebr" kelimesi ile açıkça bir ilgisi vardır.
  • Buna göre, Cibril, hiçbir gücün kendini engellemesinin mümkün olmadığı, gerek ilmî, gerek amelî, her yönüyle kaiyyet, zaruret, kesinlik, kaçınılmazlığın sabit olduğu, her meleğin, her ruhun her kuvvetin üstünde bulunan bir melek anlamına gelmektedir.
  • Vahiy olayı da böylece İlmî kesinlik ifade etmektedir.
  • Şüphe ve tereddütlere, beşerin çaba ve iradesiyle elde edilen bilgilerde olduğu gibi zan ve ihtimallere yer bırakmayan bir bilgi olduğundan, vahiy vasıtası olan meleğin bu isimle anılması, aynı zamanda onun görevini de tarif etmek olur.
  • Buna ruh, ruhullah, emin ruh ve Rûhu'l-Kudüs denilmesi bu manayı teyid etmektedir.
  • [75] Mehmet Yaşar Soyalan, Elmalılı Tefsirinde Kur’ani Terimler ve Deyimler, Ağaç Yayınları: 88-89. (431-432)

Cebrâil kelimesi lügatta[]

"Allahü teâlânın kulu" mânâsındadır. Cebrâil’e ayrıca Nâmûs-ı Ekber de denilmiştir. Cebrâil aleyhisselâmın vazîfesi peygamberlere vahy getirmektir. Cebrâil aleyhisselâm Peygamber efendimize Mekke yakınındaki Hira Dağında ibâdet ve tefekkürle meşgul iken gelerek ilk vahyi getirmiştir. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: "(Ey Muhammed!) Yaratıcı Allahü teâlânın adı ile oku! O, insanı pıhtılaşmış kandan (alaktan) yarattı! Oku, Allahü teâlâ büyük kerem sâhibidir. O, kalemle öğretir, bilmediklerini öğretti." (Alak sûresi: 1-3)

Özelliği[]

Cebrâil aleyhisselâm her şekle girebilirdi. Peygamber efendimize aslî şekliyle, biri Hira Dağında ve diğeri Mîrac esnâsında Sidret-ül-müntehâda olmak üzere iki defâ görünmüştür. Cebrâil aleyhisselâm ekseriyâ Eshâb-ı kirâmdan Dıhye-i Kelbî sûretinde gelmiştir. Cebrâil aleyhisselâm yirmi üç yıla yakın bir sürede Kur’ân-ı kerîm âyetlerini peyderpey ve çeşitli şekil ve sûretlere girerek getirmiş, Peygamber efendimizin mübârek kalbine ulaştırmıştır.

Cebrâil aleyhisselâm her sene bir kere gelip o âna kadar inmiş olan Kur’ân-ı kerîmi Levh-il-Mahfûz’daki sırasına göre okur, Peygamber efendimiz de dinler ve tekrar ederdi. Peygamber efendimiz âhirete teşrif edeceği sene, iki kere gelip tamâmını okumuştur. Âdem aleyhisselâma on iki kere, Nuh aleyhisselâma elli kere, İbrâhim aleyhisselâma kırk kere, Mûsâ aleyhisselâma dört yüz kere, Îsâ aleyhisselâma on kere, Muhammed aleyhisselâma yirmi dört bin kere gelmiştir.

Ayetler[]

Bu husûsta Allahü teâlâ buyurdu ki:

"Ey Resûlüm söyle! Her kim Cibrîl’e düşman ise, kininden helâk olsun. Gerçekten Cibrîl daha önce indirilen kitapları tasdîk etmekte olan Kur’ân’ı kerîmi Allah’ın izniyle senin kalbine indirdi ve Kur’ân-ı kerîm doğru yolu gösterici, müminlere derecelerle kurtuluşu müjdeleyicidir." (Bakara sûresi: 97)



"http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Cibril" adresinden alındı.

Advertisement