Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Wikipedia-logo-tr
'den Cemal Gürsel ile ilgili bir şeyler var
Wikipedia-logo-tr
'den Cemal Gürsel ile ilgili bir şeyler var
Cemal Gürsel
Cemal Gürsel


Dosya:Emblem of the President of Turkey.svg
4. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Görev Süresi
27 Mayıs 1960 – 28 Mart 1966
Başbakan İsmet İnönü
Suat Hayri Ürgüplü
Süleyman Demirel
Yerine geldiği Celal Bayar
Yerine gelen Cevdet Sunay

Türkiye Başbakanı
Görev Süresi
27 Mayıs 1960 – 27 Ekim 1961
Yerine geldiği Adnan Menderes
Yerine gelen Emin Fahrettin Özdilek

Türk Kara Kuvvetleri Komutanı
Görev Süresi
21 Ağustos 1958 – 2 Haziran 1960
Yerine geldiği Mustafa Rüştü Erdelhun
Yerine gelen Cevdet Sunay

Doğum 10 Haziran 1895[1]
Erzurum, Osmanlı Devleti
Ölüm 14 Eylül 1966 (71 yaşında)
Ankara, Türkiye Cumhuriyeti
Eşi(leri) Melahat Gürsel (1927-1966)
Dini İslam
Askeri hizmeti
Bağlılığı Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı (1914-1920)
Türkiye Cumhuriyeti Türkiye (1920-1960)
Branşı Kara Kuvvetleri
Hizmet yılları 1910-1960
Rütbesi Orgeneral
Çatışma/
Savaşlar
I. Dünya Savaşı
Kurtuluş Savaşı
Ödülleri İstiklal Madalyası

Cemal Gürsel (10 Haziran 1895; Hınıs, Erzurum - 14 Eylül 1966, Ankara), Türk asker ve siyasetçi. 1960 Darbesi sonrası oluşturulan Milli Birlik Komitesi başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin dördüncü Cumhurbaşkanıdır.

Aslen Trabzon ili Çaykara ilçesinden Hınıs'a yerleşen bir ailenin çocuğudur, dense de yanlış bilgidir. caykaragundem.com . Cevdet Sunay ile karıştırılır. Cevdet Sunay rumca bilir. Cemal Gürsel ehli beyttendir. Salih Ersan o dönem sarıkamışta yedek subaydır. Menderes sessiz diye gkb yaptı. O da onun başını yedi.

Cemal Gürselin

`in rahatsızlığı sebebiyle görevden ayrılması üzerine, 28 Mart 1966`da Türkiye Büyük Millet Meclisi


Apr 6, 20 16 — Cemal Gürsel`in rahatsızlığı sebebiyle görevden ayrılması üzerine, 28 Mart 1966`da Türkiye Büyük Millet Meclisi



Apr 6, 2016 — Cemal Gürsel`in rahatsızlığı sebebiyle görevden ayrılması üzerine, 28 Mart 1966`da Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye`nin

Kökeni[]

Cemal Gürsel alevi mi?[]

https://m.facebook.com/story.php/?id=374273349269504&story_fbid=2345014795528673

https://dersimgazetesi.net/guncel/kurt-dusmani-cemal-gursel-dersim-alevisi-asiretinin-etnik-kimliginin/


Araştırmacı-yazar Erdoğan Yalgın’ın iki cilt halinde okuyucusuyla buluşan ve Kürt Alevi tarihine ışık tutan kitaplarında ilginç veriler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de “Pilvenk/Pilvankan aşiretine mensup ünlülerdir. Söz konusu bu ünlüler arasında yer alanlardan birisi; Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki 49. SHP-DYP Koalisyon (1991-1993) Hükumetinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapmış olan, 1952 Konya doğumlu Mehmet Tahir Köse’dir. Yine 1990’lı yıllardaErbakan’ın Fazilet Partisinde, Mersin milletvekili adayı olmuş Dünya Ehlibeyt Vakfı’nın kurucusu FermaniAltun’un, Pilvenk aşiretinin Keşkexuranezbet’inden olduğu bilgisi kitapta yer almış.

Ama bütün bunlardan daha da önemlisi; 1960 da askeri darbesinde, “Kara Kuvvetleri Komutanı“ ve aynı zamanda “Milli Birlik Komitesi“nin başkanı olarak, Cumhuriyetin 4. Cumhurbaşkanı (1960-1966) olan Cemal Gürsel (1895-1966) ismi ön plana çıkmakta. Kitapta, Cemal Gürsel ile ilgili bazı bilgiler şöyle:


Kürt Düşmanı Cemal Gürsel; Kürt Alevisi, Dersimli ve Pilvenk aşiretindendi

28 Temmuz 2018, 21:27


Araştırmacı-yazar Erdoğan Yalgın’ın iki cilt halinde okuyucusuyla buluşan ve Kürt Alevi tarihine ışık tutan kitaplarında ilginç veriler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de “Pilvenk/Pilvankan aşiretine mensup ünlülerdir. Söz konusu bu ünlüler arasında yer alanlardan birisi; Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki 49. SHP-DYP Koalisyon (1991-1993) Hükumetinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapmış olan, 1952 Konya doğumlu Mehmet Tahir Köse’dir. Yine 1990’lı yıllardaErbakan’ın Fazilet Partisinde, Mersin milletvekili adayı olmuş Dünya Ehlibeyt Vakfı’nın kurucusu FermaniAltun’un, Pilvenk aşiretinin Keşkexuranezbet’inden olduğu bilgisi kitapta yer almış.

Ama bütün bunlardan daha da önemlisi; 1960 da askeri darbesinde, “Kara Kuvvetleri Komutanı“ ve aynı zamanda “Milli Birlik Komitesi“nin başkanı olarak, Cumhuriyetin 4. Cumhurbaşkanı (1960-1966) olan Cemal Gürsel (1895-1966) ismi ön plana çıkmakta. Kitapta, Cemal Gürsel ile ilgili bazı bilgiler şöyle:

Sözlü Anlatımlar Muhtelif!

“Dersim merkezli Pilvankan aşireti yaşlılarının zaman zaman dile getirdikleri bazı yorumlar var. Bunlardan birisi; Cemal Gürsel’in ailesinin 1800’lerin ortasında Pilvank (Dedeağaç) köyünden, Erzurum Xınıs’a göçen Pilvenk aşiretinden Keşkexuran ezbeti mensubu olduğuna ilişkin düşüncedir. Yaşlılar bu bilgiyi; 1960 darbesinden önce, onun babası Abidin’in bir Osmanlı askeri olduğunu; Erzurum, Erzincan ve Gümüşhane’ye göçen bazı Pilvankan mensuplarıyla oralarda ilişkisinin varlığına dikkat çekerek anlatırlar. 1950’li yıllarda aşiret mensupları, akrabaları olan Gürsel ailesinin bu bölgelere göçen Pilvankan mensuplarına yardımcı olduğunu sıkça sohbetlerinde dile getirirler. 1960 darbesiyle ve Cemal Gürsel’in radyolarda anons edilen soyadıyla, bu bilgiler iyice pekişir.

Bir diğer görüş ise Cemal Gürsel’in taa büyük dedesi Ahmet; 1700’lerin sonlarında, Pilvenk köyünde yaşanan “Sır Mahmud” olayıyla bağlantısı olduğundan dolayı, Cemât darında suçlu bulunur. Dar hukukuyla kendisine verilen cezalardan birisi de, kendisinden “Pilvank köyünü terk etmesi” istenir. Köyden göçüp, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane bölgelerine taşınır.

Cemal Gürsel Kimdi?

Bilindiği gibi Cemal Gürsel (1895-1966), bir asker babanın 5 çocuğundan (Kemal, Celal, Cemile, Sırrı, …?)ikincisidir. Babası; Osmanlı subayı Abidin, dedesi İbrahim (1820-1895) ve büyük dedesi Hacı Ahmet‘dir (1790-1860). O da, tıpkı babası gibi askeri okullarda okumuş ve birçok cephede savaşmıştır. 1960 askeri darbesinde, Kara Kuvvetleri Komutanıyken, aynı zamanda Milli Birlik Komitesinin başkanı olarak, Cumhurriyetin 4. Cumhurbaşkanı (1960-1966) olmuştur. Askeri okullarda büyük bir Kürt düşmanı olarak yetiştirildiği, özellikle Cumhurbaşkanlığı dönemindeki faaliyetleriyle anlaşılmaktaydı.

Meselâ; “Darbeciler Kürt sorununu tartışıyor“ alt başlığıyla Cemil Koçak’ın yayınladığı “27 Mayıs Bakanlar Kurulu Tutanakları“ adlı çalışması, Yapı Kredi Yayınları, 2 Cilt 1226 Sayfalık, 1. Baskı İstanbul, Mayıs, 2010) yayınlandı. Bu çalışmada konumuz ile ilgili olarak gazeteci Fehmi Koru, Yeni Şafak gazetesinin 25.06.2010 tarihli sayısında, “Kürt Diye Bir Şey Yok“ başlıklı yazısında, Cemal Gürsel’in dilinden, o günlere ait şu bilgileri aktarır: “Tarih 28 Haziran 1960; 27 Mayıs askeri darbesinin üzerinden tam bir ay geçmiş, darbe hükümetinin yedinci Bakanlar Kurulu toplantısında geçiyor bu konuşma. Başbakan koltuğunda oturan ‘darbenin lideri’ Cemal Gürsel; nâm-ı diğer ‘Cemal Aga; “Ben de Şarklıyım, Erzurumluyum; bu Kürt meselesinde benim bilgilerim çoktur” diyor Başbakan ve ekliyor: “Tarihte Kürt diye bir şey okudunuz mu? Bunların aslı Türk, hem de Garp’tan gelmiş bir takım insanlar…” Sonraları “Türkiye’nin Kürt Cumhurbaşkanlarından“ diye anılacak Cemal Gürsel, aynı Bakanlar Kurulu toplantısında, ismini vermediği bir Alman sosyoloğa atfen, “Türkiye’de Kürt diye bir şeyin olmadığı anlaşılmıştır; hepsi 50-60 bin kadar Kürtçe konuşan adam vardır” diyor.”(Aktaran, Koru, 2010)

O, Bir Kürt Düşmanıydı!


HABERLER GÜNCEL Kürt Düşmanı Cemal Gürsel; Kürt Alevisi, Dersimli ve Pilvenk aşiretindendi 28 Temmuz 2018,

Araştırmacı-yazar Erdoğan Yalgın’ın iki cilt halinde okuyucusuyla buluşan ve Kürt Alevi tarihine ışık tutan kitaplarında ilginç veriler bulunmaktadır. Bunlardan birisi de “Pilvenk/Pilvankan aşiretine mensup ünlülerdir. Söz konusu bu ünlüler arasında yer alanlardan birisi; Süleyman Demirel’in başbakanlığındaki 49. SHP-DYP Koalisyon (1991-1993) Hükumetinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yapmış olan, 1952 Konya doğumlu Mehmet Tahir Köse’dir. Yine 1990’lı yıllardaErbakan’ın Fazilet Partisinde, Mersin milletvekili adayı olmuş Dünya Ehlibeyt Vakfı’nın kurucusu FermaniAltun’un, Pilvenk aşiretinin Keşkexuranezbet’inden olduğu bilgisi kitapta yer almış.

Ama bütün bunlardan daha da önemlisi; 1960 da askeri darbesinde, “Kara Kuvvetleri Komutanı“ ve aynı zamanda “Milli Birlik Komitesi“nin başkanı olarak, Cumhuriyetin 4. Cumhurbaşkanı (1960-1966) olan Cemal Gürsel (1895-1966) ismi ön plana çıkmakta. Kitapta, Cemal Gürsel ile ilgili bazı bilgiler şöyle:


Sözlü Anlatımlar Muhtelif!

“Dersim merkezli Pilvankan aşireti yaşlılarının zaman zaman dile getirdikleri bazı yorumlar var. Bunlardan birisi; Cemal Gürsel’in ailesinin 1800’lerin ortasında Pilvank (Dedeağaç) köyünden, Erzurum Xınıs’a göçen Pilvenk aşiretinden Keşkexuran ezbeti mensubu olduğuna ilişkin düşüncedir. Yaşlılar bu bilgiyi; 1960 darbesinden önce, onun babası Abidin’in bir Osmanlı askeri olduğunu; Erzurum, Erzincan ve Gümüşhane’ye göçen bazı Pilvankan mensuplarıyla oralarda ilişkisinin varlığına dikkat çekerek anlatırlar. 1950’li yıllarda aşiret mensupları, akrabaları olan Gürsel ailesinin bu bölgelere göçen Pilvankan mensuplarına yardımcı olduğunu sıkça sohbetlerinde dile getirirler. 1960 darbesiyle ve Cemal Gürsel’in radyolarda anons edilen soyadıyla, bu bilgiler iyice pekişir.

Bir diğer görüş ise Cemal Gürsel’in taa büyük dedesi Ahmet; 1700’lerin sonlarında, Pilvenk köyünde yaşanan “Sır Mahmud” olayıyla bağlantısı olduğundan dolayı, Cemât darında suçlu bulunur. Dar hukukuyla kendisine verilen cezalardan birisi de, kendisinden “Pilvank köyünü terk etmesi” istenir. Köyden göçüp, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane bölgelerine taşınır.

Cemal Gürsel Kimdi?

Bilindiği gibi Cemal Gürsel (1895-1966), bir asker babanın 5 çocuğundan (Kemal, Celal, Cemile, Sırrı, …?)ikincisidir. Babası; Osmanlı subayı Abidin, dedesi İbrahim (1820-1895) ve büyük dedesi Hacı Ahmet‘dir (1790-1860). O da, tıpkı babası gibi askeri okullarda okumuş ve birçok cephede savaşmıştır. 1960 askeri darbesinde, Kara Kuvvetleri Komutanıyken, aynı zamanda Milli Birlik Komitesinin başkanı olarak, Cumhurriyetin 4. Cumhurbaşkanı (1960-1966) olmuştur. Askeri okullarda büyük bir Kürt düşmanı olarak yetiştirildiği, özellikle Cumhurbaşkanlığı dönemindeki faaliyetleriyle anlaşılmaktaydı.

Meselâ; “Darbeciler Kürt sorununu tartışıyor“ alt başlığıyla Cemil Koçak’ın yayınladığı “27 Mayıs Bakanlar Kurulu Tutanakları“ adlı çalışması, Yapı Kredi Yayınları, 2 Cilt 1226 Sayfalık, 1. Baskı İstanbul, Mayıs, 2010) yayınlandı. Bu çalışmada konumuz ile ilgili olarak gazeteci Fehmi Koru, Yeni Şafak gazetesinin 25.06.2010 tarihli sayısında, “Kürt Diye Bir Şey Yok“ başlıklı yazısında, Cemal Gürsel’in dilinden, o günlere ait şu bilgileri aktarır:

“Tarih 28 Haziran 1960; 27 Mayıs askeri darbesinin üzerinden tam bir ay geçmiş, darbe hükümetinin yedinci Bakanlar Kurulu toplantısında geçiyor bu konuşma. Başbakan koltuğunda oturan ‘darbenin lideri’ Cemal Gürsel; nâm-ı diğer ‘Cemal Aga; “Ben de Şarklıyım, Erzurumluyum; bu Kürt meselesinde benim bilgilerim çoktur” diyor Başbakan ve ekliyor: “Tarihte Kürt diye bir şey okudunuz mu? Bunların aslı Türk, hem de Garp’tan gelmiş bir takım insanlar…” Sonraları “Türkiye’nin Kürt Cumhurbaşkanlarından“ diye anılacak Cemal Gürsel, aynı Bakanlar Kurulu toplantısında, ismini vermediği bir Alman sosyoloğa atfen, “Türkiye’de Kürt diye bir şeyin olmadığı anlaşılmıştır; hepsi 50-60 bin kadar Kürtçe konuşan adam vardır” diyor.”(Aktaran, Koru, 2010)

O, Bir Kürt Düşmanıydı!

Yine 27 Mayıs 1960 ihtilaliyle birlikte Cumhurbaşkanı olan Gürsel, Ankara sokaklarına ‘Kürdüm diyenin yüzüne tükürün! Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel“ yazılı pankartlar astığı bilinmektedir. Darbeden sonra gittiği Diyarbakır’da, halka seslendiği sırada “Size Kürt diyenin yüzüne tükürünüz!” demişti. M. Emin Fırat’ın (1894-1949), 1948 yılında hazırladığı“Doğu İlleri ve Varto Tarihi” adlı kitabının 4. Baskısı, 1981 yılında Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü (T.K.A.E.) Yayınları arasında yeniden yayınladı. Kitabın eski baskısına Devlet Başkanı ve Başbakan sıfatıyla Cemal Gürsel, 1961 yılında “Sunuş” başlığı altında yaklaşık iki buçuk sayfalık (s. 5-7) bir değerlendirme yazısı kaleme almıştı. Örneğin Gürsel, Kürtler için şunları sıralamaktadır; “Dünya üzerinde “Kürt” diye adlandırılabilecek müstakil hüviyetli bir ırk yoktur. Kürtler, yalnız vatandaşımız değil, soydaşımızdır da. Rahmetli ve büyük idealist M. Şerif Fırat’ın uğrunda can verdiği bu ülkü, Türk aydınları tarafından bekamızın teminat bayrağı olarak ebediyen….” diyerek, Kürt inkarcı siyaseti, ve kendisi gibi aslını inkar eden M.E. Fırat’a dizdiği methiyeleri devam etmektedir.

Cemal Gürsel Kürt Alevisiydi!

Peki Cemal Gürsel’in kökeninde gerçekten de Kürtlük var mıydı? Çünkü bu sorunun cevabı, aynı zamanda yakın tarihimizle ilintili olarak Pilvankan aşiretinin etnik kimliğinin bir nevi de şifresi anlamına da gelmektedir! Bu sorusunun cevabını, onun asker arkadaşı Türk milliyetcisi Alparslan Türkeş vermektedir. Radikal gazetesinin 29.06.2008 tarihli sayısında “Gençliğe İnönü Hitap Etmiş” başlıklı bir yazı yer almıştı. Bu yazıda, gazeteci Oral Çalışlar’ın, 2008 yılında yayınladığı “Liderler Hapishanesi, 12 Eylül Günlükleri” adlı kitabındaki bazı bölümler aktarılır. Oral’ın anıları arasında, Alparslan Türkeş’in cezaevinde ona, Cemal Gürsel ile ilgili olarak söylediği bir söz dikkate şayandır. Çünkü Türkeş derki; “Cemal Paşa çok tatlı bir insandır. Kendisini çok severim, o da beni severdi. Aslen Erzurum’un Hınıs kazasından. Kürt ve Alevi’dir.“ Daha sonrasında, 24.12.2008 tarihli Yeni Şafak gazetesine verdiği bir mülakatta Oral Çalışlar “1960 sonrası. 27 Mayıs sonrası İsmet İnönü ve Cemal Gürsel Alevileri diyanet içinde bir daireye koymak istiyorlar. Alparslan Türkeş bana Cemal Gürsel’in Kürt Alevisi olduğunu söylemişti“ der. Yine İzzettin Doğan, bir TV programında “Kürt” sözcüğünü çıkarıp, Gürsel’in bir “Alevi olduğunu” anlatıyordu.

Bütün bu veriler bir araya getirildiğinde Cemal Gürsel’in Erzurum, Xınıs nüfusuna bağlı, bir Kürt Alevisi olduğu kesinlik kazanmaktadır. Diğer yandan kaynak kişilerin verdiği malumatlardan çıkan sonuçla, şunları tekrarlamakla yetinelim! Cemal Gürsel’in Pilvankan aşiretinin Keşkexuran ezbetine mensup oluduğu, 1700’lerin sonları yada 1800 yıllarında Pilvank köyünde zuhur eden bir vakka’yla, atalarının direk yada dolaylı olarak bağlantılı olduğundan dolayı köyü terkedip ve en sonunda Erzurum Xınıs’a yerleştikleri anlatmaktadırlar

Erdoğan Yalgın“Dersimin Gizemli Tarihi II, “Şıx Delil-i Berxécân Ocağı ve Pilvank Aşireti”Tarih, Folklor, İnanç, Coğrafya“Fam yayınları İstanbul, 2017: “Pilvankan Kökenli, Kürt Alevi Bir Cumhurbaşkanı: Cemal Gürsel”sayfa: 274-277


İlk yılları ve eğitimi[]

Cemal Gürsel, asker bir babanın 5 çocuğundan (Kemal, Celal, Cemile ve Sırrı) ikincisiydi. İlk öğrenime Ordu ilinden sonra Erzincan'da devam eden Gürsel, orta eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul Kuleli Askerî Lisesi'ne askeri öğrenci olarak girdi. Kuleli'de son sınıf öğrencisiyken Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine 16 Ekim 1914'de askeri eğitimine ara verdi ve 4. Kolordu'da subay olarak göreve başladı.

1 Eylül 1922'de yüzbaşılığa yükselen Gürsel, bir yıl Harp Okulu'nda eğitim aldı. 1 Ekim 1926'da Harp Akademisi'ne başladı ve 1 Eylül 1929'da kurmay subay olarak Akademi'den mezun oldu. Gürsel, 27 Ocak 1927 tarihinde Melahat Hanım ile evlendi ve bu evlilikten Özdemir (1928-9 Eylül 1995) adını verdikleri bir oğlu oldu.Gürsel çiftinin Hatice Ergün adlı bir evlatlıkları da bulunmaktaydı. [2] Oğlu Özdemir Gürsel'den ise Melkan ve Özdem adında iki torun sahibiydi. Babası Osmanlı subayı, Abidin, dedesi İbrahim (1820-1895) ve büyükdedesi Hacı Ahmet'dir (1790 - 1860).

Askerlik kariyeri[]

Gürsel, birlik komutanlıkları ve karargâh görevlerinde 45 yıl süren askerlik hizmetinde bulundu.

Gürsel, aktif askerlik görevine Çanakkale Savaşı'na katılarak başladı. 45 yıl süren askerlik kariyerinde, Kara Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı çeşitli birliklerde komutanlık ve karargah görevlerinde hizmet verdi. Askeri ögrencilik yıllarından itibaren, popülerliği ve kendisine duyulan sevgi nedeniyle arkadaşlarınca "Aga" lakabı verildi ve vefatına kadar hep Cemal Aga olarak bilindi.

Katıldığı savaşlar[]

Gürsel, Çanakkale, Filistin, Suriye ve Kurtuluş savaşlarında yer aldı.

1914 ve 1917 yılları arası topçu teğmen olarak Çanakkale'de 1. Topçu Alayı'nın 1. Bataryası'nda savaştı. Çanakkale Savaşı sonrası, 1 Eylül 1917'de 41. Tümen Obüs Bataryası Komutanlığı'na atanarak Filistin Cephesine gönderildi. Filistin ve Suriye cephesindeki bütün savaşlarda 41. Alay'ın 5. Bağımsız Batarya olarak görev aldı. İngilizlere Gazze cephesinde 19 Eylül 1919'da esir düşerek Mısır'da iki yıl esir kaldı. 6 Ekim 1920'de serbest kalınca İstanbul'a dönüp, Erzurum Kongresi'ni izleyen günlerde Anadolu'ya geçerek, Kurtuluş Savaşı'nın batı cephesindeki bütün savaşlara katıldı.

Aldığı ödüller[]

1. Tümen'de üstün başarı ile verdiği hizmetleri için kıdem zammı ile taltif edildi. Büyük Taarruz'da fiilen görev başında muharebede bulunarak Harb Madalyası ve İstiklal Madalyası ile taltif edildi.

27 Mayıs 1960 Darbesi[]

Dosya:CemalGursel.jpg

Orgeneral Cemal Gürsel

27 Mayıs Darbesi öncesinde Kara Kuvvetleri Komutanı olan Gürsel; 2 Mayıs 1960'da ziyareti sırasında sohbet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes'e ve dolayısıyla hükümete kişisel görüşlerini belirterek Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'ın istifasını istediği tarihi bir mektubu 3 Mayıs 1960'ta yazdı.Bu mektubunda Başbakan Adnan Menderes'in halk tarafından çok sevildiğini belirterek Bayar yerine Cumhurbaşkanlığına getirilmesini önerdi. Gürsel emekliliğe sevkedildi ve zorunlu izinle İzmir'e gitti.

Silahlı Kuvvetlerin tüm kademelerine iletilen ve ordunun mutlaka siyasetten uzak kalmasını tavsiye eden veda mektubunda Gürsel'in ifadeleri: "Ordunun ve taşıdığınız üniformanın şerefini daima yüksek tutunuz. Şu sırada memlekette esen hırslı politika havasının zararlı tesirlerinden kendinizi korumasını biliniz. Ne pahasına olursa olsun politikadan katiyyen uzak kalınız. Bu, sizlerin şerefi, ordunun kudreti ve memleketin kaderi için ehemmiyeti haizdir." idi.

27 Mayıs 1960'ta albay ve daha alt kademedeki subaylarca gerçekleştirilen darbe sonrasında 3. Ordu Komutanı Orgeneral Ragıp Gümüşpala'nın Milli Birlik Komitesi'ne (MBK) liderlerinin kim olduğunu sorması ve eğer başlarında kendisinden daha kıdemli bir asker olmadığı takdirde 3. Ordu ile birlikte Erzurum'dan Ankara'ya yürüyüp isyana son vereceğini bildirmesi üzerine, ihtilalciler zorunlu izindeki Orgeneral Cemal Gürsel'i askeri uçakla İzmir'den Ankara'ya getirdiler. Gürsel MBK'nın daveti ile başkanlık görevini üstlendi ve ihtilal lideri olarak kabul edildi. Kendisiyle yapılan 16 Temmuz 1960 tarihli bir gazete (Cumhuriyet) görüşmesinde ise, ‘Şebeke zaten hazırdı. Ben şahsen ordunun siyasete katılmasını istemiyor ve genç arkadaşlarımın (ihtilal) girişimlerine engel oluyordum. İşler öyle bir seviyeye geldi ki, ordunun siyasete karışmasına karşı olmama rağmen, onları görevlerinde serbest bıraktım. Şimdi bütün hedefim, adalet ve ahlak prensiplerine dayalı bir idareyi yeniden kurmaktir.’ açıklamasında bulundu.

Cemal Gürsel, 27 Mayıs 1960 günü öğleden sonra, İstanbul ve Ankara Üniversiteleri Hukuk Fakültelerinin öğretim üyeleri Ordinaryüs Profesör Sıddık Sami Onar, Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Prof. Ragıp Sarıca, Prof. Naci Şensoy, Prof. Hüseyin Nail Kubalı, Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya, Doç. Dr. İsmet Giritli, Prof. İlhan Arsel, Prof. Bahri Savcı, Prof. Muammer Aksoy ve hocalarına yardım eden İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi asistanı (eski YÖK Başkanı ve uzmanlık alanı Anayasa hukuku olan) Prof. Erdoğan Teziç'i kabul etti. Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, heyet adına : "Bugün içinde bulunduğunuz durumu adi ve siyasi bir hükümet darbesi saymak doğru değildir." ifadesinde bulundu. Heyet, Gürsel tarafından yeni bir Türkiye’nin anayasa (1961) taslağını hazırlamakla resmen görevlendirildi.

Cemal Gürsel, 30 Mayıs 1960'da TBMM Genel Kurulu'nda okunan programda "İkinci Cumhuriyet" tanımını ilk kez şu cümlelerle kullandı: “İkinci Cumhuriyet'in Anayasa'sı, ilmin ve geçmiş uzun yılların acı tecrübelerinin ışığı altında, memleketin mümtaz ilim adamlarının geceli gündüzlü çalışmaları memleket aydınlarının bu çalışmalara anketler vasıtasıyla katılmaları suretiyle hazırlanmaktadır. Birleşmiş Milletler Anayasası, İnsan Hakları Beyannamesi, Hukuk prensipleri ve milli ruh ve ihtiyaçlardan doğmuş olan eski Anayasamız ile milli gelenekler ve yurdumuzun özellikleri yeni Anayasamız için ilham alınan başlıca kaynakları teşkil etmektedir.”

Tutuklu gazeteci ve öğrencilerin serbest bırakılmasını, yasaklı kapatılmış gazetelerin yeniden açılmasını sağladı. Emekliye ayrilan Orgeneral Ragıp Gümüşpala'ya Demokrat Partilileri bir araya getiren Adalet Partisi'ni kurma gorevini verdi. Anayasanın ardından en önemli sorun Yassıada'daki yargılamanın sonuçlarıydı. Bu noktada Cemal Gürsel'in gücü ancak 15 idamı üçe indirmeye yetti. Devlet Başkanı Cemal Gürsel ve İsmet İnönü’nun, diğer dünya liderleri ile birlikte Adnan Menderes ve diger iki kabine uyesinin idam cezalarının affı dilekleri, Milli Birlik Komitesi'nin idam cezalarının onaylanma kararlarının seçimle kurulacak olan yeni meclis tarafından verilmesi dilekleriyle birlikte, yönetimi sivil iradeye bırakmaya yanaşmayan Silahlı Kuvvetler Birliği tarafından reddedildi.

Gürsel başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleri için Ankara ve İstanbul'daki çesitli akademisyenlere ve doktorlara teklifde bulundu ve destek verdi. Kendisinin seçilmesi için dolaylı ya da doğrudan hiçbir girişim ya da lobi faaliyetinde bulunmadı.

Halk oyuna sunulan ve kabûl edilen yeni Anayasa gereğince, 10 Ekim 1961'de yapılan genel seçimlerden sonra oluşturulan yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından cumhurbaşkanlığına seçildi.

Yüksek Adalet Divanı tarafından verilen idam kararlarının onaylanmasıyla ilgili aleyhte oy kullanmıştır.[3]

Cumhurbaşkanlığı dönemi[]

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine 1961'de kabulünü sağladı.

Meclis'te çoğunluğa sahip iktidar partisinin her istediğini kontrolsüz yapabilme zihniyetini politikadan uzaklaştırmak için, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile verilen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak üzere demokrasinin "emniyet supabı" olarak görülen Anayasa Mahkemesini, Cemal Gürsel, 25 Nisan 1962 tarihinde Ankara'da ilk defa yürürlüğe soktu. Kutsal Emanetler, Topkapı Sarayı muhafaza depolarından ilk olarak, 31 Ağustos 1962 tarihinde modern müzecilik anlayışına uygun bir şekilde Türk halkına ve dünyaya sergilenmeye başlandı. Kendisinin direktifi ile "Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun" 22 Haziran 1965 de kabûl edilmiş ve Diyanet İşleri Başkanlığı'na yeni bir yapı kazandırılmıştır.

ABD ile SSCB arasındaki Küba Füze Krizinde, batı tarafında Türkiye'nin komünizme karşı koruyuculuk görevini yürüttü.

İngiltere kraliçesi II. Elizabeth ve ABD başkan yardımcısı Lyndon B. Johnson'u konuk etti. İngiltere askeri uçaklarının Türk hava sahasını Kuveyt'i tehdit eden Irak'a karşı kullanması için izin çıkardı. Avrupalı liderlerle olan yakın diplomatik ilişkileri sayesinde, Avrupa Birliği 1963 Ankara Anlaşmasını ve bir yıl sonrada Assosiye Üyelik konumuna Türkiyenin ulaşmasını sağladı. Kıbrısdaki Türklere uygulanan mezalim ve katliamın devamı üzerine, 7 Ağustos 1964 de, Türk Hava Kuvvetlerine bağlı jetler, Kıbrıs üzerinde ihtar uçuşu yaptı. Kıbrıs’ta Rumlar saldırılarını ve katliamlarını artırınca, Başkomutan ve Cumhurbaşkanı Cemal Gursel'in emriyle 8 Ağustos 1964 de askeri hedefler bombalamaya başlandı. Kore savaşından sonraki bu ilk Türk askeri harekatı, Sovyetler Birliği Başkanı Nikita Kruşçef'in Başbakan'a mesaj göndererek itidal tavsiye etmesi üzerine, 10 Ağustos 1964'de tamamlandı.

O günkü şartlarda, İstanbul ve Ankara radyolarının dinlenemediği Doğu Anadolu'da daha sonra bütün Doğu Anadolu'ya hitap edecek olan ilk radyo istasyonunun merkezi konumlu Erzurum'da kurulmasını sağladı ve açılış konuşmasında "Aziz Doğulu vatandaşlar; Sizleri yabancı radyoları dinlemekten kurtarmak için Erzurum’da bir radyo istasyonu tesis ettik. Ve bugün neşriyata başlıyoruz. Yabancı radyolardan çok defa fesat, fitne hatta zehir gelir. Erzurum radyosu sizleri bu kötülüklerden koruyacak, kendi temiz sözlerimizle milli meselelerimizi öğrenecek, güzel seslerimizle şarkılarımızı dinleyeceğiz. Erzurum radyosu, doğu illeri ve yurdumuz için mutlu olsun. Bu vesileyle, tüm doğulu vatandaşlarıma sevgi ve saygı hislerimi ifade ederim.” ifadelerini kullandı. Daha sonra Türkiye Radyo ve Televizyon devlet kurumu'nu başkent Ankara'da organize ederek, televizyon hizmetlerinin yurda ilk kez getirilmesini sağladı.

Cemal Gürsel Türkiye tarihinde ilk kez planlı ekonomiye geçiş, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet İstatistik Enstitüsü kuruluşu, 5 yıllık kalkınma planları, sendikalar, grev ve toplu sözleşme yasalarının çıkarılması, Ortak Pazar üyeliği, SSCB ile iyi ilişkiler kurulması, Kıbrıs'a garantör ülkeler tarafından müdahalesi, Cumhuriyet öncesi Erzurum ve Doğu Anadolu'da işgalcilerle işbirlikçi, isyancı azınlıklarca katledilen 250.000 sivil Türk halkının anıtsal temsili konusunda ulusal ve tarihsel önderlik niteliğinde çalışmalar yaptı. Milli İstihbarat Teşkilatı Kuruluşu yasası ve düzenlemesi, Milli Güvenlik Kurulu'nun başlangıç ve geliştirilmesi, Türk ordusunun modernizasyonu, İran, Pakistan ile birlikte bölgesel kalkınma organizasyonunun kurulması, Avrupa ve Orta Asya memleketlerini bağlayan mikrodalga radyo iletişim ağı kurulması, Güneydoğu Anadolu'nun kalkınma ve geliştirilmesi planları, Basın Yayın Yüksek okulunun ilk kuruluşu, Turizm Bakanlığı'nın kurulması da yine kendisinin Türkiye Cumhuriyeti'ne olan katkılarıdır. Ayetullah Humeyni ve Mustafa Barzani'ye Türkiye'ye sığınma izni ve korunma verdi. Sinema ve görsel sanatlara duyduğu ilgi ve verdiği destek ile ülkenin batıda turistik amaçlarla kitlelere tanıtılabilmesi fikri, İngiliz yazar Eric Antler'in romanının Paris ve İstanbul'da çekilen, Peter Ustinov'un oynadığı "Topkapı" isimli popüler filme başarıyla uygulanması ile birleştirildi. Aynı bağlamda, Turizm'de Türkiye'nin dış propagandasına yardım amacıyla, ABD başkanı John F. Kennedy'nin en sevdiği kitaplardan olan Ian Fleming'in "Rusya'dan Sevgilerle" (James Bond, From Russia with Love)romanının İstanbul'da 1962-63 yıllarında filme çekilmesinde öncülük etti. Cumhurbaşkanı onayına sunulan yasa tekliflerini bir kez daha Meclis’te görüşülmek uzere geri gönderme uygulamasını 1963’de başlattı. Milletvekili gazeteci Cihat Baban, Politika Galerisi isimli kitabında Cemal Gürsel’in kendisine “Eğer Süleyman Demirel Adalet Partisi’nin başına geçebilirse bütün dertleri hallederiz. Aydın adam, yobazlığa yüz vermez. Benim gözüm de arkada kalmaz. O başkan olsun diye ben çok çalışıyorum. Bir muvaffak olursam rahat edeceğim..” dediğini iddia eder. Toplumda görme kaybı ve körlüğün önlenmesi için hayır yardımı amacını güden uluslararası Lion’s kulübü’nün Türkiye'de hizmete girmesi (1963), Türkiye Radyo ve Televizyon (TRT) kurumu’nun başlangıcı (1964), ilk milli nüfus kontrol planlama çalışmaları (1965), ülkede ilk bilgisayar kullanımı, demir çelik üretimi gelişmesi (AET demir çelik birliği doğrultusunda), petrol boru hattı inşası Cemal Gürsel’in idaresi altında gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve Genelkurmay Başkanı Gen. Rüştü Erdelhun'a verilen hapis cezalarına af getirdi.

İlk Devlet Araştırma Kütüphanesi ve hükümete yol göstericilik görevini yasayla verdiği Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurumunu kurdu.

Ordunun binek otomobil ihtiyacını karşılamak amacı da güden, ilk yerli ve seri üretimi hedefleyen Devrim (otomobil) projesini başlattı.

Cemal Gürsel devlet başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı görevlerini ve ilgili masraflarını devletten maaş almadan, emekli asker maaşıyla karşıladı (Kaynak: Cumhurbaşkanlığı bordro kayıtları).

1966 yılında başlayan rahatsızlığının sürmesi, yurt dışında (ABD) tedaviye rağmen ağırlaşarak komaya dönmesi ve görevini engellemesi üzerine, Anayasa uyarınca Cumhurbaşkanlığı görevi 28 Mart 1966'da TBMM tarafından,kendisinin Cumhurbaşkanlığı görevi sona erdirildi. Yerine,eski Genelkurmay Başkanı ve kontenjan senatörü Cevdet Sunay[4] geçti. 14 Eylül 1966 günü vefat etti. Geriye hiçbir vasiyet ve kendisi ile ilgili dilek bırakmadı. Anıtkabir devrim şehitleri bölümünde toprağa verildi ve sonradan devlet mezarlığına nakledildi.

Yorumlar[]

"General Gürsel, modern Türkiye’nin Ata’sı olan Mustafa Kemal Atatürk’e benzer bir şekilde, ikinci Türkiye Cumhuriyeti’nin babası olarak tarif edilebilir. Derin bir bölünme zamanında Gürsel, kendisini milli bütünlüğün bir simgesi olarak gören Türk Milleti’nin saygı ve sevgisini kazanıp devam ettirdi. Vefat ettiğinde, ulusun güven duyulan babası kimliğine sahipti." (Vefatı üzerine tüm Türk gazetelerinde yayınlananan baş sağlığı mesajıdır.) Prof. Bernard Lewis, 15 Eylül 1966

Ölümünden sonra o dönemin Yargıtay Başkanı İmran Öktem'in 1967-1968 Adli Yıl Açılış Konuşmasınde Onun hakkındaki düşünceleri şu şekildeydi: Zeki, şefkatli, sağ duyusu kuvvetli, kararların­da isabetli, olduğu gibi görünmesini, gösterişten uzak kalmasını seven, sa­delik içinde büyük olan, büyüklüğünü belli etmek için bir çaba ve gayret gös­termek lüzumu duymayan, Atatürk Devrimleri'ne bağlı, devrimleri korumayı amaç edinmiş, gericiliğin amansız düşmanı, milletine daha çok ve dürüst çalışmayı daima tavsiye eden Cemal Gürsel, büyük mümtaz vasıflariyle ve büyük devrim ve Devlet adamı olarak Türk Tarihi'nde müstesna bir yer almıştır. Olağanüstü devrim idaresinin Anayasa kuruluşlarına arızasız olarak intikalinde ve demokrasinin yerleşmesinde Cemal Gürsel'in büyük etkisi olmuştur. Bunu sağlamak için geceli gündüzlü çalışmış, sağlığını ve hayatını yitirmiştir. Devrimci Türk Milleti sana minnettardır.

İsmi, çeşitli okullar, caddeler ve silahlı kuvvetler karargah binalarına verilmiştir. 2008 yılında gösterime giren "Devrim Arabaları" filminde Sait Genay tarafından canlandırılmıştır.[5]

Kronoloji[]

  • :1895, Erzurum'da dünyaya geldi.
  • :1914, 16 Ekim'de subay olarak 4. Kolordu Komutanlığı emrine verildi.
  • :1915, 12 Temmuz Asteğmen oldu.
  • :1915, 1 Eylül Teğmen oldu.
  • :1917, 1 Eylül 41. Tümen Obüs Bataryası Komutanlığına atanarak Filistin Cephesine gönderildi.
  • :1918, 19 Eylül İngilizlere esir düşerek iki yıl Mısır'da esir kampında kaldı.
  • :1920, 6 Ekim serbest bırakıldı ve İstanbul'a dönüşte Üsteğmenliğe yükseltildi ve İstiklal Savaşı'na katıldı.
  • :1922, 1 Eylül Yüzbaşı oldu.
  • :1926, 1 Ekim Harp Akademisi'ne başladı.
  • :1929, 1 Eylül Harp Akademisi'nden mezun oldu.
  • :1931, 30 Ağustos Binbaşı oldu.
  • :1936, 30 Ağustos Yarbay oldu.
  • :1940, 30 Ağustos Albay oldu.
  • :1946, 30 Ağustos Tuğgeneral oldu ve 15. Tümen Tugay Komutanlığına atandı.
  • :1948, 30 Ağustos 2. Kolordu Komutanlığı Kurmay Başkanı iken Tümgeneral oldu.
  • :1950, 28 Haziran 12. Tümen Komutanlığına getirildi.
  • :1953, 30 Ağustos İzmir 2. Yurtiçi Bölge Komutanı oldu.
  • :1957, 30 Ağustos Orgeneralliğe yükseltilerek 3. Ordu Komutanı oldu.
  • :1958, 21 Ağustos Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atandı.
  • :1960, 2 Mayıs Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes'e veda etti.
  • :1960, 3 Mayıs Menderes hükümetinin Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanı Ethem Menderes'e tarihe geçen mektubunu yazdı. Erken emekliye sevkedildi ve zorunlu izinle İzmir'e gitti.
  • :1960, 27 Mayıs TSK'nın ülke yönetimine el koymasıyla aynı gün Milli Birlik Komitesinin Başkanlığına getirildi (24. Hükümet - 1. Milli Birlik Komitesi Hükümeti 27 Mayıs 1960 - 5 Ocak 1961)
  • :1960, 28 Mayıs Devlet ve Hükümet Başkanlığı, TSK Başkomutanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı (30 Mayıs - 9 Haziran 1960) yetkilerini üstlenerek 24. Hükümeti kurdu. (1. Milli Birlik Komitesi Hükümeti)
  • :1961, 5 Ocak Hükümeti yenileyerek 25. Hükümeti kurdu (2. MBK Hükümeti)
  • :1961, 26 Ekim halk oylaması kabul edilen Anayasa sonucu kurulan Meclis tarafindan Cumhurbaşkanı secildi.
  • :1963, Ekim Cumhuriyet'in 40. kuruluş yıldönümü nedeniyle Atatürk, İnönü, Kennedy ve kendisinin konuşmalarını içeren bir kutlama plağı yayınlattı.
  • :1966, 31 Ocak Beyin Kanaması geçirdi.
  • :1966, 2 Şubat tedavi için ABD Başkanı Lyndon B. Johnson'un özel uçağıyla ABD'ye götürüldü.
  • :1966, 9 Şubat komaya girdi.
  • :1966, 24 Mart Bakanlar Kurulu toplanarak Gürsel'in Türkiye'ye getirilmesine karar verdi.
  • :1966, 26 Mart Türkiye'ye getirilerek, Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne kaldırıldı.
  • :1966, 26 Mart 38 kişilik Müşterek Sağlık Kurulu, Gürsel'in cumhurbaşkanlığı görevine devam edemeyeceğini belirten bir rapor hazırlayarak Başbakanlığa sundu.
  • :1966, 28 Mart anayasa uyarınca cumhurbaşkanlığı görevi TBMM kararıyla sona erdirildi.
  • :1966, 16 Eylül sabaha karşı (06.45) vefat etti.

Çoklu ortam kaynakları[]

Kaynakça[]

Wikisource-logo
Vikikaynak'ta bu konuyla ilgili metin bulabilirsiniz.
Cemal Gürsel'den Ethem Menderes'e mektup

Konuyla ilgili diğer Wikimedia sayfaları :

Wikisource-logo
   

VikiKaynak'ta Cemal Gürsel ile ilgili belge kayıtları bulunmaktadır.

VikiSöz'de Cemal Gürsel ile ilgili özlü sözler bulunmaktadır.

Şablon:S-mil
Siyasi durumu
Önce gelen:
Celâl Bayar
Türkiye Cumhurbaşkanı
Dosya:Emblem of the President of Turkey.svg

27 Mayıs 1960 - 28 Mart 1966
Sonra gelen:<br./>Cevdet Sunay
Önce gelen:
Adnan Menderes
Türkiye Başbakanı
27 Mayıs 1960 - 27 Ekim 1961
Sonra gelen:<br./>Emin Fahrettin Özdilek
Önce gelen:
İbrahim Ethem Menderes
Türkiye Millî Savunma Bakanı
30 Mayıs 1960 - 9 Haziran 1960
Sonra gelen:<br./>Emin Fahrettin Özdilek
Önce gelen:
Mustafa Rüştü Erdelhun
Türk Kara Kuvvetleri Komutanı
21 Ağustos 1958 - 2 Haziran 1960
Sonra gelen:<br./>Cevdet Sunay
Önce gelen:
Necati Tacan
3. Ordu Komutanı
30 Ağustos 1957 - 21 Ağustos 1958
Sonra gelen:<br./>Ragıp Gümüşpala

Şablon:Türkiye cumhurbaşkanları Şablon:Türkiye başbakanları Şablon:Türkiye Millî Savunma Bakanları Şablon:TC 24. Hükümet Şablon:TC 25. Hükümet Şablon:Türk Kara Kuvvetleri Komutanları

Advertisement