Yenişehir Wiki
Edit Page
Uyarı: Giriş yapmadınız. Herhangi bir değişiklik yapmanız durumunda IP adresiniz herkese görünecektir. Eğer giriş yaparsanız veya bir hesap oluşturursanız, edineceğiniz çeşitli yararların yanı sıra yaptığınız değişiklikler de kullanıcı adınıza atfedilecektir.

Bu düzenleme geri alınabilir. Lütfen yapmak istediğiniz bu olduğunu doğrulamak için aşağıdaki karşılaştırmayı kontrol edin ve ardından düzenlemeyi geri almayı bitirmek için değişiklikleri aşağıda yayımlayın.

Güncel sürüm Sizin metniniz
1. satır: 1. satır:
  +
<p style="text-align:justify">{{Bakınız|Taziye | Taziye evi | Cenaze namazı | Cenaze duası | Cenaze yardımı | Defin | Teşyi | Tabut | Teneşir | Gasil | Gassal | Gasilhane | Yasin | Kefen |Kabir |Kırk |Ölünün Kırkı }}</p>
{{Cenazebakınız}}
 
 
<p style="text-align:justify">Bâki olan Allah'tır ve her canlı ölümü tadacaktır. Doğum gibi ölüm de Allah'ın değişmez sünneti içerisinde doğal bir olaydır. Fakat İslâm inancı bakımından ölüm bir son değil, yeni bir hayatın başlangıcıdır. Dolayısıyla bu âlem için ölüm denilen olay, başka bir âlem için mahiyeti farklı yeni bir doğum olarak gerçekleşir. Mutlaka yaşanacak olan bu yeni hayat için insanın bu dünyada iken hazırlık yapması gerekir. Esasen Allah'ın emirleri ve Peygamberimiz'in tavsiyeleri dikkate alınıp onlara uygun davranışlar sergilenmesi dışında özel bir hazırlık yapmaya gerek yoktur. Bu emir ve tavsiyeler, bu geçici dünyanın en güzel şekilde yaşanmasını sağlamaya yeteceği gibi, müstakbel hayat için de bir hazırlık teşkil edecek özelliktedir.</p>
Bâki olan Allah'tır ve her canlı ölümü tadacaktır.
 
   
  +
<p style="text-align:justify">==Gasil==</p>
Doğum gibi ölüm de Allah'ın değişmez sünneti içerisinde doğal bir olaydır. Fakat ölüm bir son değil, yeni bir hayatın başlangıcıdır.
 
   
 
<p style="text-align:justify">İnsanın ölüsü de saygıya lâyıktır. Bu saygı bir yönüyle, ölünün yakınlarına bir teselli mahiyeti taşıdığı gibi ölümün hiçlik olmadığını anlatmak amacına da yöneliktir. O ölmüştür, fakat yine insandır; bu dünya açısından ölmüştür, fakat başka bir âlem için yeniden doğmuştur. Ölünün âdeta yeni doğmuş bir çocuk gibi yıkanması, bir yönüyle bu yeniden doğuş olayını sembolize etmekte, bir yönüyle bu fâni yolculuğun yani dünya hayatının kendisi üzerinde bıraktığı kir, toz ve bulaşıkları gidermeyi temsil etmektedir. Bu yıkamanın ardından, yeni doğan çocuğa giydirilen zıbın misali kefene sarılır ve büyük bir ihtimamla beşiğine indirilir. Ötesini Allah biliyor, gidenler biliyor. Biz de bildirildiği kadarını biliyoruz...</p>
Dolayısıyla bu âlem için ölüm denilen olay, başka bir âlem için mahiyeti farklı yeni bir doğum olarak gerçekleşir. Mutlaka yaşanacak olan bu yeni hayat için insanın bu dünyada iken hazırlık yapması gerekir.
 
==özel==
 
Esasen Allah'ın emirleri ve Peygamberimiz'in tavsiyeleri dikkate alınıp onlara uygun davranışlar sergilenmesi dışında özel bir hazırlık yapmaya gerek yoktur. Bu emir ve tavsiyeler, bu geçici dünyanın en güzel şekilde yaşanmasını sağlamaya yeteceği gibi, müstakbel hayat için de bir hazırlık teşkil edecek özelliktedir.
 
==Gasil==
 
   
 
<p style="text-align:justify">Cenaze, ölü anlamına geldiği gibi, [[tabut]] veya [[teneşir]] anlamına da gelir. Son nefesine yaklaşmış ve ölmek üzere olan kişiye muhtazar, ölen kişiye meyyit (çoğulu mevtâ), ölü için genel olarak yapılması gereken hazırlıklara teçhiz, ölünün yıkanmasına gasil, kefenlenmesine tekfin, tabuta konulup musallâya yani namazın kılınacağı yere ve namazdan sonra [[kabristan]] a taşınmasına [[teşyî]] ve kabre konulmasına [[defin]] denir. [[Telkin]] , muhtazarın yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okumaya denildiği gibi definden sonra, sorulması muh</p>
İnsanın ölüsü de saygıya lâyıktır. Bu saygı bir yönüyle, ölünün yakınlarına bir teselli mahiyeti taşıdığı gibi ölümün hiçlik olmadığını anlatmak amacına da yöneliktir. O ölmüştür, fakat yine insandır; bu dünya açısından ölmüştür, fakat başka bir âlem için yeniden doğmuştur. Ölünün âdeta yeni doğmuş bir çocuk gibi yıkanması, bir yönüyle bu yeniden doğuş olayını sembolize etmekte, bir yönüyle bu fâni yolculuğun yani dünya hayatının kendisi üzerinde bıraktığı kir, toz ve bulaşıkları gidermeyi temsil etmektedir. Bu yıkamanın ardından, yeni doğan çocuğa giydirilen zıbın misali kefene sarılır ve büyük bir ihtimamla beşiğine indirilir. Ötesini Allah biliyor, gidenler biliyor. Biz de bildirildiği kadarını biliyoruz...
 
   
 
<p style="text-align:justify">Ölen bir müslümanı yıkamak, kefenlemek, onun için namaz kılıp dua etmek ve bir kabre gömmek müslümanlar için farz-ı kifâyedir.</p>
Cenaze, ölü anlamına geldiği gibi, tabut veya teneşir anlamına da gelir. Son nefesine yaklaşmış ve ölmek üzere olan kişiye muhtazar, ölen kişiye meyyit (çoğulu mevtâ), ölü için genel olarak yapılması gereken hazırlıklara teçhiz, ölünün yıkanmasına gasil, kefenlenmesine tekfin, tabuta konulup musallâya yani namazın kılınacağı yere ve namazdan sonra kabristan a taşınmasına teşyî ve kabre konulmasına defin denir. Telkin , muhtazarın yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okumaya denildiği gibi definden sonra, sorulması muh
 
   
 
<p style="text-align:justify">Peygamberimiz "Ölülerinizin güzel işlerini yâdedin, kötü taraflarını dile getirmeyin" (Tirmizî, "[[Cenâiz]] ", 34) diyerek, ölmüşlerimizi hayırla anmamızı, iyi taraflarını ön plana çıkarmamızı tavsiye etmiştir. Ölenin olumsuz yönleri konusunda suskun kalma hususu, ölen kişinin ölmeden önceki davranışlarıyla ilgili olduğu kadar, ölüm anındaki durumu, gasil işini yapanların gördükleri hoş olmayan şeylerle de ilgilidir. Fakat ölen kişi haramı açıkça işleyen bid`at ve sapıklıkla tanınmış ve bu hal üzere ölmüş biriyse, başkalarını sakındırmak maksadıyla onun bu durumu gerektiğinde söylenebilir.</p>
Ölen bir müslümanı yıkamak, kefenlemek, onun için namaz kılıp dua etmek ve bir kabre gömmek müslümanlar için farz-ı kifâyedir.
 
   
 
<p style="text-align:justify">==Ölmek üzere olan kişi==</p>
Peygamberimiz "Ölülerinizin güzel işlerini yâdedin, kötü taraflarını dile getirmeyin" (Tirmizî, "Cenâiz ", 34) diyerek, ölmüşlerimizi hayırla anmamızı, iyi taraflarını ön plana çıkarmamızı tavsiye etmiştir. Ölenin olumsuz yönleri konusunda suskun kalma hususu, ölen kişinin ölmeden önceki davranışlarıyla ilgili olduğu kadar, ölüm anındaki durumu, gasil işini yapanların gördükleri hoş olmayan şeylerle de ilgilidir. Fakat ölen kişi haramı açıkça işleyen bid`at ve sapıklıkla tanınmış ve bu hal üzere ölmüş biriyse, başkalarını sakındırmak maksadıyla onun bu durumu gerektiğinde söylenebilir.
 
   
 
<p style="text-align:justify">Ölmek üzere olan kişiyi, eğer bir güçlük yoksa kıbleye doğru ve sağ yanı üzerine çevirmek müstehaptır. Sırtına, ensesine yastık gibi şeyler konup başı yükseltilerek yüzü kıbleye gelecek şekilde ve ayakları kıbleye uzanık duruma getirilmesi aynıdır.</p>
==Ölmek üzere olan kişi==
 
   
 
<p style="text-align:justify">Bir hadiste "Kimin son sözü `Lâ ilâhe illallah' olursa, o kişi cennete girer" buyurulmuştur (Ebû Dâvûd, "Cenâiz", 16). Ölümü yaklaşmış kişiye kelime-i tevhid telkin edilmesi sünnettir (Müslim, "Cenâiz", 1). Ona "sen de söyle" dememeli, sadece yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okumalıdır. Bu telkinin amacı, hastanın son nefeste bu sözleri söylemesi ve son sözünün bu kelimeler olmasıdır. Bu bakımdan bu telkini hastanın sevdiği kimseler yapmalıdır. Bu telkin tövbeyi de içine alacak şekilde şöyle de yapılabilir: Estağfirullâhe'l-azîm ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-Hayye'l-Kayyûm ve etûbü ileyh. Ölümü yaklaşmış kişinin (muhtazar) yanında Yâsîn veya Ra`d sûresini okumak müstehaptır.</p>
Ölmek üzere olan kişiyi, eğer bir güçlük yoksa kıbleye doğru ve sağ yanı üzerine çevirmek müstehaptır. Sırtına, ensesine yastık gibi şeyler konup başı yükseltilerek yüzü kıbleye gelecek şekilde ve ayakları kıbleye uzanık duruma getirilmesi aynıdır.
 
   
  +
<p style="text-align:justify">==Muhtazar ölünce==</p>
Bir hadiste "Kimin son sözü `Lâ ilâhe illallah' olursa, o kişi cennete girer" buyurulmuştur (Ebû Dâvûd, "Cenâiz", 16). Ölümü yaklaşmış kişiye kelime-i tevhid telkin edilmesi sünnettir (Müslim, "[[Cenâiz]]", 1). Ona "sen de söyle" dememeli, sadece yanında kelime-i tevhid ve kelime-i şehâdet okumalıdır. Bu telkinin amacı, hastanın son nefeste bu sözleri söylemesi ve son sözünün bu kelimeler olmasıdır. Bu bakımdan bu telkini hastanın sevdiği kimseler yapmalıdır. Bu telkin tövbeyi de içine alacak şekilde şöyle de yapılabilir: Estağfirullâhe'l-azîm ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-Hayye'l-Kayyûm ve etûbü ileyh. [[Ölümü yaklaşmış kişi]]nin ([[muhtazar]]) yanında Yâsîn veya Ra`d sûresini okumak müstehaptır.
 
   
 
<p style="text-align:justify">[[Muhtazar ]]ölünce gözleri kapatılır, bir bezle çenesi bağlanır. Bunları yapan kişi şöyle dua etmelidir:</p>
==[[Muhtazar]] ölünce==
 
   
 
<p style="text-align:justify">Bismillâhi ve alâ milleti resûlillâh. Allahümme yessir aleyhi emrehû ve sehhil aleyhi mâ ba`dehû ve es`idhu bi likaike vec`al mâ harece ileyhi hayren mimmâ harece anhü (Allah'ın adıyla ve Resûlullah'ın dini üzere? Ey Allahım bunun işini kolaylaştır ve sonrasında güçlük gösterme. Onu, cemalinle mutlu eyle. Gittiği yeri, ayrıldığı yerden daha hayırlı eyle).</p>
Muhtazar ölünce gözleri kapatılır, bir bezle çenesi bağlanır. Bunları yapan kişi şöyle dua etmelidir:
 
   
 
<p style="text-align:justify">Ölünün üzerinden elbisesi çıkarılır. Üzerine bir örtü çekilir, şişmemesi için karnı üzerine bıçak gibi demirden bir şey konur ve yıkanacağı yere konulur. Elleri yanlarına uzatılır, göğsünün üzerine konmaz. Cünüp, hayız, nifas hallerinde bulunanlar ölünün yanında bulunmaz. Ölünün yanında güzel kokulu bir şey bulundurulur.</p>
Bismillâhi ve alâ milleti resûlillâh. Allahümme yessir aleyhi emrehû ve sehhil aleyhi mâ ba`dehû ve es`idhu bi likaike vec`al mâ harece ileyhi hayren mimmâ harece anhü
 
   
 
<p style="text-align:justify">Ölü yıkanıncaya kadar yanında Kur'an okunmaz. Yıkanma işlemi tamamlanmadan ölünün yanında Kur'an okumak mekruhtur. Fakat başka bir odada yüksek sesle okumak mekruh olmadığı gibi ölünün bulunduğu odada gizlice, içinden Kur'an okumakta da kerâhet yoktur.</p>
(Allah'ın adıyla ve Resûlullah'ın dini üzere? Ey Allahım bunun işini kolaylaştır ve sonrasında güçlük gösterme. Onu, cemalinle mutlu eyle. Gittiği yeri, ayrıldığı yerden daha hayırlı eyle).
 
   
  +
<p style="text-align:justify">{{Cenaze işleri}}</p>
Ölünün üzerinden elbisesi çıkarılır. Üzerine bir örtü çekilir, şişmemesi için karnı üzerine bıçak gibi demirden bir şey konur ve yıkanacağı yere konulur. Elleri yanlarına uzatılır, göğsünün üzerine konmaz. Cünüp, hayız, nifas hallerinde bulunanlar ölünün yanında bulunmaz. Ölünün yanında güzel kokulu bir şey bulundurulur.
 
   
  +
<p style="text-align:justify">{{Müftülük}}</p>
Ölü yıkanıncaya kadar yanında Kur'an okunmaz.
 
 
Yıkanma işlemi tamamlanmadan ölünün yanında Kur'an okumak mekruhtur. Fakat başka bir odada yüksek sesle okumak mekruh olmadığı gibi ölünün bulunduğu odada gizlice, içinden Kur'an okumakta da kerâhet yoktur.
 
   
  +
<p style="text-align:justify">=Sözlük=</p>
{{Şablon:Cenaze işleri}}
 
   
  +
cenaze [[funeral]]
{{Şablon:Müftülük}}
 
  +
cenaze [[funeral director]]
  +
cenaze [[remain]]
  +
cenaze [[mortuary ]]
  +
cenaze corpse ready for burial
  +
cenaze mortal remains
  +
cenaze [[corpse]]
  +
cenaze [[funeral]]; [[corpse]]
  +
cenaze corpse which has been made ready for burial, body ready for burial
  +
cenaze funeral, [[obsequies]]
   
=Sözlük=
 
   
 
Türkçe - Türkçe çevirisi "cenaze"
cenaze funeral cenaze funeral director cenaze remain cenaze mortuary cenaze corpse ready for burial cenaze mortal remains cenaze corpse cenaze funeral; corpse cenaze corpse which has been made ready for burial, body ready for burial cenaze funeral, obsequies
 
  +
cenaze [[Ölü]]
  +
cenaze [[Cenaze töreni]]
 
CENAZE (C.: [[Cenâiz]]) İnsan ölüs
  +
Cenaze [[NEYT]]
  +
Cenaze [[ŞERCA']]
 
cenaze Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü
 
cenaze Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü. Ölü:"Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı."- P. Safa
   
  +
{{Bakınız|Ölüm|Yavaş ölüm|Ölüm türleri|Ölüm şiirleri|Ölünün Kırıkı|Kırkıncı gün}}
 
Türkçe - Türkçe çevirisi "cenaze" cenaze Ölü cenaze Cenaze töreni
 
 
CENAZE (C.: [[Cenâiz]]) İnsan ölüs Cenaze
 
 
NEYT Cenaze ŞERCA' cenaze Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü cenaze Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü.
 
 
Ölü:"Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı."-
 
 
P. Safa
 
   
 
<blockquote style="border: 1px solid blue; padding: 0.5em 0.8em;">*Teşkilat: [[İlçe Nüfus Müdürlüğü]] < [[Yenişehir İlçe Nüfus Müdürlüğü]] < [[Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü]]*Kavramlar:[[Nüfus]] < [[Nüfus olayları]] < [[Doğum]] < [[Ölüm]] < [[Evlenme]] < [[Boşanma]] < [[Adres]]*Sistemler:[[Adres]] < [[Adres Kayıt Sistemi]] < [[Ulusal Adres Veri Tabanı]] < [[Adres Standardı ve Adres Kayıt Sistemi]] < [[Kimlik Paylaşım Sistemi]]</blockquote>
 
<blockquote style="border: 1px solid blue; padding: 0.5em 0.8em;">*Teşkilat: [[İlçe Nüfus Müdürlüğü]] < [[Yenişehir İlçe Nüfus Müdürlüğü]] < [[Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü]]*Kavramlar:[[Nüfus]] < [[Nüfus olayları]] < [[Doğum]] < [[Ölüm]] < [[Evlenme]] < [[Boşanma]] < [[Adres]]*Sistemler:[[Adres]] < [[Adres Kayıt Sistemi]] < [[Ulusal Adres Veri Tabanı]] < [[Adres Standardı ve Adres Kayıt Sistemi]] < [[Kimlik Paylaşım Sistemi]]</blockquote>
69. satır: 70. satır:
 
**(3) Yurt içinde meydana gelen ölümlerde, ölüm nerede meydana gelmişse o yerin nüfus müdürlüğüne, ölüm yerinin tespit edilememesi halinde ceset nerede bulunmuşsa o yerin, ölüm bir taşıt içinde olmuşsa bu taşıttan çıkarıldığı yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir.
 
**(3) Yurt içinde meydana gelen ölümlerde, ölüm nerede meydana gelmişse o yerin nüfus müdürlüğüne, ölüm yerinin tespit edilememesi halinde ceset nerede bulunmuşsa o yerin, ölüm bir taşıt içinde olmuşsa bu taşıttan çıkarıldığı yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir.
 
**(4) Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra [[ölüm]] olayı işlenir.
 
**(4) Ölenin kaydı yok ise yapılacak soruşturma sonunda Türk vatandaşlığı ve ailesi tespit edildiği takdirde doğum tutanağı düzenlenerek aile kütüğüne önce doğum, sonra [[ölüm]] olayı işlenir.
  +
==Ölüm==
 
 
'''Ölüm''', bir [[canlı]] [[varlık|varlığın]] ([[insan]], [[hayvan]] ve [[bitki]]nin) hayati faaliyetlerinin kesin olarak sona ermesidir. Canlı varlıkların herhangi bir dokusunun canlılığını kaybetmesine de ölüm denir. Canlının ölümünden bahsedebilmek için, [[hayat]]i faaliyetlerin bir daha geri gelmemek üzere sona ermesi şarttır. Zira boğulma, donma, zehirlenme tehlikesi geçiren ve kalbi duran kişilerde suni teneffüs ve kalp masajı yapılarak, durmuş gibi görünen solunum ve dolaşım fonksiyonlarının tekrar başlatılması çok kere mümkün olmaktadır.
 
'''Ölüm''', bir [[canlı]] [[varlık|varlığın]] ([[insan]], [[hayvan]] ve [[bitki]]nin) hayati faaliyetlerinin kesin olarak sona ermesidir. Canlı varlıkların herhangi bir dokusunun canlılığını kaybetmesine de ölüm denir. Canlının ölümünden bahsedebilmek için, [[hayat]]i faaliyetlerin bir daha geri gelmemek üzere sona ermesi şarttır. Zira boğulma, donma, zehirlenme tehlikesi geçiren ve kalbi duran kişilerde suni teneffüs ve kalp masajı yapılarak, durmuş gibi görünen solunum ve dolaşım fonksiyonlarının tekrar başlatılması çok kere mümkün olmaktadır.
   
81. satır: 82. satır:
 
* [[Dekompozisyon]], çözünme, bedenin daha basit yapı taşı maddelerine ayrılması
 
* [[Dekompozisyon]], çözünme, bedenin daha basit yapı taşı maddelerine ayrılması
   
Ölümden evvel, kısa veya uzun olmak üzere [[agoni]] ismi verilen bir [[can çekişme]] devresi sözkonusudur.
 
   
  +
Ölümden evvel, kısa veya uzun olmak üzere [[agoni]] ismi verilen bir can çekişme devresi sözkonusudur. Bu devre, müzmin hastalıklarda uzun, ani ölümlerde ise kısa olur. Bu devrede, [[dolaşım sistemi|dolaşım]] ve [[solunum sistemi|solunum]] sistemlerinde iyileşmesi mümkün olmayan değişiklikler meydana gelir. Agoni devresi birkaç dakikadan, birkaç güne kadar uzayabilir. Bu devredeki bir şahıs, tam olarak sessizlik ve hareketsizlik içinde bulunur, dış uyarılara karşı tepki çok azalmış veya kaybolmuştur. Bütün sistemlerin çalışması bozulmuştur. Bazen, bozukluklar düzelir gibi olur, şahıs kendini çok iyi hissettiğini bile söyleyebilir. Bu durum, ölüm öncesi görülebilen geçici bir iyilik halidir. İlk önce görme, son olarak işitme duyusu kaybolur. Gözler yukarı ve dışa tavana bakıyormuş gibi bir hal alır, gözbebekleri genişler. [[Göz]] akı ve göz kenarlarında yapışkan bir sıvı toplanır. Göz parlaklığını kaybeder, arkaya doğru çöker. Refleksler ortadan kalkar. Alından soğuk iri taneli [[ter]]le birlikte son bir gözyaşı damlası gelebilir, şahıs ağlıyor gibidir. [[Nabız]] oldukça zayıflar. [[Kalp]] sesleri güçlükle ve çok hafif duyulur, el ve ayaklar soğur, fakat şahsın iç harareti bazan 42-43° dereceye kadar yükselir. [[Salya]], [[sümük]], [[idrar]], [[pislik]], [[meni]] dışarı çıkar ve neticede ölüm husule gelir. Bazı agoni durumlarında şuur kapalı olmakla birlikte akli melekeler, zeka ve şuur bozulmaz.
Bu devre, müzmin hastalıklarda uzun, ani ölümlerde ise kısa olur.
 
   
 
Ölümün birinci dönemi, fonksiyonel, klinik veya formatik ölüm dönemidir. Bu dönemde kişilik kaybolur. Ölümün ikinci dönemiyse hücrelerin ölümü veya moleküler ölüm dönemidir.
Bu devrede, [[dolaşım sistemi|dolaşım]] ve [[solunum sistemi|solunum]] sistemlerinde iyileşmesi mümkün olmayan değişiklikler meydana gelir.
 
   
 
Kalp nakli ameliyatlarından önce [[klinik ölüm]]; dolaşım, solunum ve sinirle ilgili organların faaliyetlerinin son bulması şeklinde kabul ediliyordu. Kalp nakli ameliyatlarından sonra ölümün tarifindeki fikir ve araştırmalar değişik bir yön almıştır ve neticede ''beyin ölümü'' terimi ortaya çıkmıştır. Beyin ölümü yani ''klinik ölüm'', beynin bütün faaliyetlerinin durması ve bütün tedavilere rağmen geri dönmeyecek şekilde kesilmesidir. Bu ölümde, dolaşım ve solunumu çalıştıran cihazlar çıkarılınca, solunum ve dolaşımın durmaları da esas alınmaktadır. Beyin faaliyetlerinin durması, [[elektroansefologram]]da düz bir çizginin görülmesiyle anlaşılır.
Agoni devresi birkaç dakikadan, birkaç güne kadar uzayabilir. Bu devredeki bir şahıs, tam olarak sessizlik ve hareketsizlik içinde bulunur, dış uyarılara karşı tepki çok azalmış veya kaybolmuştur. Bütün sistemlerin çalışması bozulmuştur.
 
   
 
Ölüm teşhisinde kullanılan çeşitli metodlar sözkonusudur. Hekimlerce göz önünde bulundurulan ölüm belirtilerinden bazıları şunlardır:
Bazen, bozukluklar düzelir gibi olur, şahıs kendini çok iyi hissettiğini bile söyleyebilir.
 
 
Bu durum, ölüm öncesi görülebilen geçici bir iyilik halidir.
 
 
İlk önce görme, son olarak işitme duyusu kaybolur. Gözler yukarı ve dışa tavana bakıyormuş gibi bir hal alır, gözbebekleri genişler.
 
 
[[Göz]] akı ve göz kenarlarında yapışkan bir sıvı toplanır.
 
 
Göz parlaklığını kaybeder, arkaya doğru çöker.
 
 
Refleksler ortadan kalkar. Alından soğuk iri taneli [[ter]]le birlikte son bir gözyaşı damlası gelebilir, şahıs ağlıyor gibidir.
 
 
[[Nabız]] oldukça zayıflar. [[Kalp]] sesleri güçlükle ve çok hafif duyulur, el ve ayaklar soğur, fakat şahsın iç harareti bazan 42-43° dereceye kadar yükselir. [[Salya]], [[sümük]], [[idrar]], [[pislik]], [[meni]] dışarı çıkar ve neticede ölüm husule gelir.
 
 
Bazı agoni durumlarında şuur kapalı olmakla birlikte akli melekeler, zeka ve şuur bozulmaz.
 
 
Ölümün birinci dönemi, fonksiyonel, klinik veya formatik ölüm dönemidir. Bu dönemde kişilik kaybolur.
 
 
Ölümün ikinci dönemiyse hücrelerin ölümü veya moleküler ölüm dönemidir.
 
 
Kalp nakli ameliyatlarından önce [[klinik ölüm]]; dolaşım, solunum ve sinirle ilgili organların faaliyetlerinin son bulması şeklinde kabul ediliyordu.
 
 
Kalp nakli ameliyatlarından sonra ölümün tarifindeki fikir ve araştırmalar değişik bir yön almıştır ve neticede ''beyin ölümü'' terimi ortaya çıkmıştır.
 
 
Beyin ölümü yani ''klinik ölüm'', beynin bütün faaliyetlerinin durması ve bütün tedavilere rağmen geri dönmeyecek şekilde kesilmesidir. Bu ölümde, dolaşım ve solunumu çalıştıran cihazlar çıkarılınca, solunum ve dolaşımın durmaları da esas alınmaktadır. Beyin faaliyetlerinin durması, [[elektroansefologram]]da düz bir çizginin görülmesiyle anlaşılır.
 
 
Ölüm teşhisinde kullanılan çeşitli metodlar sözkonusudur.
 
 
Hekimlerce göz önünde bulundurulan ölüm belirtilerinden bazıları şunlardır:
 
   
 
; Solunumun durması
 
; Solunumun durması
123. satır: 95. satır:
   
 
; Kalbin durması
 
; Kalbin durması
: Vücudun hiçbir yerinden nabız hissedilemez, kalp sesleri işitilmez, elektrokardriyogramda düz bir çizgi görülür ki, ölüm teşhisi yöntemlerinin en doğru sonuç vereni budur.
+
: Vücudun hiçbir yerinden nabız hissedilemez, kalp sesleri işitilmez, elektrokardriyogramda düz bir çizgi görülür ki, ölüm teşhisi yöntemlerinin en doğru sonuç vereni budur. Kan dolaşımının durduğu da çeşitli deneylerle tespit edilebilir.
 
Kan dolaşımının durduğu da çeşitli deneylerle tespit edilebilir.
 
   
 
; Kanın tetkiki
 
; Kanın tetkiki
136. satır: 106. satır:
 
: Gözbebekleri genişlemez olup, [[ışık|ışığa]] cevap vermez.
 
: Gözbebekleri genişlemez olup, [[ışık|ışığa]] cevap vermez.
   
<u>ABD'deki bir kanun maddesine göre ölümün tarifi</u>:
+
<u>ABD'deki bir kanun maddesine göre ölümün tarifi</u>:{{kaynak göster}}
   
 
* Dolaşım ve nefes alma fonksiyonları, geriye döndürülmez bir şekilde durduğu zaman,
 
* Dolaşım ve nefes alma fonksiyonları, geriye döndürülmez bir şekilde durduğu zaman,
299. satır: 269. satır:
 
[[zh-yue:死]]
 
[[zh-yue:死]]
   
 
[[ÖLÜM]]:
 
== [[ÖLÜM]]: ==
 
 
   
 
Rûhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, rûhun bedenden ayrılması, mevt.
 
Rûhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, rûhun bedenden ayrılması, mevt.
 
 
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
 
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
 
 
Her nefs (canlı) ölümü tadacaktır. (Âl-i İmrân sûresi: 185)
 
Her nefs (canlı) ölümü tadacaktır. (Âl-i İmrân sûresi: 185)
 
 
İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar. (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn)
 
İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar. (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn)
 
 
İnsanlara vâiz olarak (öğüt ve ibret verici, nasîhat edici olarak) ölüm yetişir. Zenginlik isteyene, kazâ ve kadere îmân etmek yetişir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî ve Taberânî)
 
İnsanlara vâiz olarak (öğüt ve ibret verici, nasîhat edici olarak) ölüm yetişir. Zenginlik isteyene, kazâ ve kadere îmân etmek yetişir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî ve Taberânî)
 
 
Ölümü çok hatırlayınız. Onu hatırlamak, insanı günâh işlemekten korur ve âhirete zararlı olan şeylerden sakınmağa sebeb olur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
 
Ölümü çok hatırlayınız. Onu hatırlamak, insanı günâh işlemekten korur ve âhirete zararlı olan şeylerden sakınmağa sebeb olur. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
  +
????: Tevbe ~ Tevbe Edenler'in Sitesi !! http://www.tevbe.org/forum//showthread.php?t=45781
 
 
 
Ölümden sonra olacak şeyleri bildiğiniz gibi, hayvanlar da bilselerdi, yemek için semiz hayvan bulamazdınız. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
 
Ölümden sonra olacak şeyleri bildiğiniz gibi, hayvanlar da bilselerdi, yemek için semiz hayvan bulamazdınız. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
 
 
Gece ve gündüz ölümü hatırlayan kimse, kıyâmet günü şehidler yanında olacaktır. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
 
Gece ve gündüz ölümü hatırlayan kimse, kıyâmet günü şehidler yanında olacaktır. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
 
 
Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil: İhtiyârlık gelmeden önce gençliğin, hasta olmadan önce sıhhatin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşgûliyetten önce boş vaktin ve ölmeden önce hayâtın. (Hadîs-i şerîf-Buhârî ve Müslim)
 
Beş şeyden evvel beş şeyin kıymetini bil: İhtiyârlık gelmeden önce gençliğin, hasta olmadan önce sıhhatin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşgûliyetten önce boş vaktin ve ölmeden önce hayâtın. (Hadîs-i şerîf-Buhârî ve Müslim)
 
 
Ölümden korkuyor ve hazırlığımız yok diyorsak ne duruyoruz? Ne yapacaksak bir an önce yapalım. Yarın vakit el verir mi, bunu bilmiyoruz. Giden günler sermâye-i ömürden gidiyor. Sonra bu sermâye âniden tükenir de haberimiz bile olmaz. (Ali Hâfız) İsterse bu dünyâ hep senin olsun, Şân ü şöhret şerâfetinle dolsun, Halk-ı zaman hep emrinde bulunsun Âhiri ölümdür ne hayaldesin.
 
Ölümden korkuyor ve hazırlığımız yok diyorsak ne duruyoruz? Ne yapacaksak bir an önce yapalım. Yarın vakit el verir mi, bunu bilmiyoruz. Giden günler sermâye-i ömürden gidiyor. Sonra bu sermâye âniden tükenir de haberimiz bile olmaz. (Ali Hâfız) İsterse bu dünyâ hep senin olsun, Şân ü şöhret şerâfetinle dolsun, Halk-ı zaman hep emrinde bulunsun Âhiri ölümdür ne hayaldesin.
 
 
(Alvarlı Muhammed Lütfi)
 
(Alvarlı Muhammed Lütfi)
   
 
[[ÖLÜM]] NEDİR
 
== [[ÖLÜM]] NEDİR ==
 
 
 
Ölüm tamamen yok olmak değildir. Ölüm, ruhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Ölüm, insanoğlunun bir halden bir hale dönmesidir. Örnek olarak, bir evden bir eve taşınmak gibidir. Ömer bir Abdülaziz Hz.’leri, buyurdu ki, Sizler ancak ebediyet sonsuzluk için yaratıldınız. . Ancak bir evden bir eve taşınırsınız. Ölüm her mümine bir hediye ve nimettir. Günahkar olanlara da bir musibettir. İnsanoğlu ölümü istemez. Halbu ki, ölüm fitneden hayırlıdır. . İnsanoğlu yaşamayı sever. Ancak ölüm onun için en hayırlısıdır. Salih müminler ölüm ile dünya aleminin eziyetinden meşakatinden ve yorgunluğundan kurtulur. Müminin ruhunun bedenden ayrılması, esir olan birinin hapisten kurtulması gibidir. Mü’min öldükten sonra bu dünyaya geri gelmek istemez. Yalnız şehitler, dünya alemine geri gelip bir kez daha şehit olmak ister. Ölüm büttün müslümanlar için bir hediyedir. Bir insanın dinini, ancak ve ancak mezarı korur. Mezardaki yaşam ise ya Cennet bahçelerinde bulunmak yahutda cehennem çukurlarında bulunmak gibidir. (Dünya Yaşamı Mümin için cehennem kafir içinse cennet gibidir.)
 
Ölüm tamamen yok olmak değildir. Ölüm, ruhun bedene olan bağlılığının sona ermesi, ruhun bedenden ayrılmasıdır. Ölüm, insanoğlunun bir halden bir hale dönmesidir. Örnek olarak, bir evden bir eve taşınmak gibidir. Ömer bir Abdülaziz Hz.’leri, buyurdu ki, Sizler ancak ebediyet sonsuzluk için yaratıldınız. . Ancak bir evden bir eve taşınırsınız. Ölüm her mümine bir hediye ve nimettir. Günahkar olanlara da bir musibettir. İnsanoğlu ölümü istemez. Halbu ki, ölüm fitneden hayırlıdır. . İnsanoğlu yaşamayı sever. Ancak ölüm onun için en hayırlısıdır. Salih müminler ölüm ile dünya aleminin eziyetinden meşakatinden ve yorgunluğundan kurtulur. Müminin ruhunun bedenden ayrılması, esir olan birinin hapisten kurtulması gibidir. Mü’min öldükten sonra bu dünyaya geri gelmek istemez. Yalnız şehitler, dünya alemine geri gelip bir kez daha şehit olmak ister. Ölüm büttün müslümanlar için bir hediyedir. Bir insanın dinini, ancak ve ancak mezarı korur. Mezardaki yaşam ise ya Cennet bahçelerinde bulunmak yahutda cehennem çukurlarında bulunmak gibidir. (Dünya Yaşamı Mümin için cehennem kafir içinse cennet gibidir.)
Şiirler
 
===Cahit Sıtkı Tarancı===
 
[[Yaş 35]] şiiri
 
 
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
 
 
Her yıl biraz daha benimsediğim.
 
 
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
 
 
Nerden çıktı bu [[cenaze]]? ölen kim?
 
 
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
 
 
Neylersin [[ölüm]] herkesin başında.
 
 
Uyudun uyanamadın olacak.
 
 
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
 
 
Bir namazlık saltanatın olacak,
 
 
Taht misali o [[musalla taşı]]nda.
 
 
[[Cahit Sıtkı TARANCI]]
 
{{Diyojen}}
 
[[Büyük İskender]] bir gün vezirlerini toplamıs ve onlara :
 
 
-Ben öldügümde [[cenaze]] merasimimi söyledigim gibi yapin
 
demis !
 
 
-Ülkemin dörtbir yanindan tebaamdan olan insanlari
 
çagirin !
 
 
Cenazemin önünden [[asker]]lerim yürüsünler silahlariyla,
 
 
Cenazemin sagindan [[alim]]ler yürüsünler kitaplariyla,
 
 
Cenazemin solundan [[zengin]]ler yürüsünler mallariyla,
 
 
Cenazemin arkasindan ise [[fakir]yler ve garipler
 
yürüsünler gözyasi ve dualariyla !..
 
 
Sag elime bir [[Altın küre]] verin, sol elimi ise bos
 
birakin taa ki
 
 
[[Mezar]]a dek, demis !
 
 
Vezirler Büyük [[Iskender]]’in bu söyledikleri karsisinda sasirmislar
 
 
ve “Bunu bilse bilse Büyük Iskender’in hocasi [[Diyogen ]] bilebilir”
 
demisler ve Diyogen’e sormaya karar vermisler!..
 
 
Vezirleri dinleyen Diyogen demis ,
 
 
– ” Iskender’in Ne kadar büyük oldugunu bir kez daha anladim” demis
 
 
ve ilave etmis :
 
 
– Iskender sunu anlatmak istemis . :
 
 
Cenazenin önünden yürüyen askerler ölümüne silahlariyla dahi engel
 
olamadilar,
 
 
Cenazenin sagidan yürüyen alimler ölümüne kitaplariyla dahi engel
 
olamadilar
 
 
Cenazenin solundan yürüyen zenginler ölümüne mallariyla dahi engel
 
olamadilar ve
 
 
Cenazenin arkasindan yürüyen fakirler ve garipler ölümüne gözyasi ve
 
dualariyla dahi engel olamadilar!..
 
 
Sag elindeki altin küre ise bu dünyada sahip olabilecegi her seye
 
sahip oldugunu,
 
 
Sol elinin bos olmasi ise bu dünyadan ELI BOS geldim ELI BOS gittiğini anlatır, diyor..
 
{{Cenaze}}
 
[[Kategori:Cenaze]]
 
Please note that all contributions to the Yenişehir Wiki are considered to be released under the CC-BY-SA
İptal Değişiklik yardımı (yeni pencerede açılır)

Bu sayfada kullanılan şablonlar: