Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Bakınız

Şablon:Cennetbakınız - d
Şablon:Cennet


Cennet - Cehennem
Cennet'in Anahtarı
Cennet-ül Adn
Cennet-ül Firdevs
Cennet-ül Huld
Cennet-ül Me'va
Cennet-ül Vesile

Cennetin tabakaları :
Dâr-ül-Celâl
Dâr-üs-Selâm
Cennet-ül Huld
Cennet-ün Naim
(Bak: Âhiret)
Firdevs -Adn - Huld - Vesile - Me'va
Heaven - Hell Heaven/WP
* RNK/Altından ırmaklar akan cennet Bu sorunun cevabını Bediüzzaman Hazretleri İşârâtü’l İ’caz isimli eserinde şöyle tefsir etmektedir: Saadet-i ebediye iki kısımdır:
Birincisi ve en yüksek kısmı: Allah'ın rızasıyla, lütfuna, tecellisine, kurbiyetine mazhar olmaktır.
İkinci kısmı ise, saadet-i cismaniyedir. Bunun esasları ise sükna, ekl, nikâh olmak üzere üçtür. Ve bu üç esasın derecelerine göre saadet-i cismaniye tebeddül eder. Ve bu kısım saadeti ikmal ve itmam eden, hulûd ve devamdır. Çünki saadet devam etmezse, zıddına inkılab eder. Birinci kısım saadetin aksamı, tafsilden müstağnidir veya gayr-ı kabildir. İkinci kısım saadetin aksamı ise: Meskenin en latifi ve en cazibedar şekli; etraf-ı erbaası türlü türlü güller ve çiçekler ile müzeyyen, bağ ve bahçelerle muhat ve altından sular ve nehirler akan kasrlar ve köşklerdir. Evet camid kalbleri aşk u şevkle ihya eden, sönmüş ruhları şen ve şâd eden, şâirlere sermaye olarak şâirane teşbihleri, temsilleri, üslûbları ilham eden; sular ile hadravat ve nebatattır.  : İnsanın ihtiyacat-ı zaruriyesi içinde  insana en evvel lâzım olan, mekândır, meskendir. Mekânın en güzeli, nebatat ve eşcara müştemil olan yerlerdir.  ve en latifi, nebatları arasında suların mecrası olan bahçelerdir. ve en kâmil kısmı, ağaçlarının arasından akan nehirlerinin çoklukla bulunmasıdır. Kur'ân-ı Kerim bu kısma ­..... cümlesiyle işaret etmiştir.

NİHAT_HATİPOĞLU_CENNET_HAYATI_(DOSTA_DOĞRU)

NİHAT HATİPOĞLU CENNET HAYATI (DOSTA DOĞRU)

NİHAT HATİPOĞLU CENNET HAYATI (DOSTA DOĞRU)

Allah'a (C.C.) inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve İslâmiyyet'e ihlâs ve sadâkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-ül Kur'ân olarak mücâhidâne bir sûrette hizmetkâr olan mücâhidlerin, cihâd-ı diniyye erlerinin âhirette fazl-i İlâhi ile gidip ebediyyen içinde kalacakları mekân ve mesken. Cennet'in varlığını bütün peygamberler, onların yolundan giden âlimler ve ermiş kişiler, evliyalar ittifakla haber vermişlerdir. Esasen Allah'ın adaleti, Cehennem gibi Cennet'in de varlığını gerektirir. İnananlar, ölümün; ebedî bir hiçlik değil, ölümsüzlüğe geçiş, sevdikleriyle buluşacakları âhiret âlemine bir yolculuk olduğuna inanıyorlar ve bunalım içinde değil; mutluluk içindedirler. İnananların ve iyilerin bu hâlleri Cennet'in varlığını gösteren hayattaki belirtilerinden biridir.

Cennetin tabakaları :[]

(Bak: Âhiret)

(Mühim bir taraftan ehemmiyetli bir sual:[]

Rivayette gelmiş ki; Cennet'te bir adama beş yüz senelik bir Cennet verilir. Bu hakikat akl-ı dünyeviyenin havsalasında nasıl yerleşir?

Elcevap: Nasılki bu dünyada herkesin dünya kadar hususi ve muvakkat bir dünyası var. Ve o dünyanın direği onun hayatıdır. Ve zâhirî ve batınî duygulariyle o dünyasından istifade eder. Güneş bir lâmbam, yıldızlar mumlarımdır der. Başka mahlukat ve zîruhlar bulunmaları o adamın mâlikiyetine mani olmadıkları gibi bilâkis onun hususî dünyasını şenlendiriyorlar, ziynetlendiriyorlar. Aynen öyle de fakat binler derece yüksek herbir mü'min için binler kasır ve hurileri ihtivâ eden has bahçesinden başka, umumî Cennet'ten beşyüz sene genişliğinde birer hususî Cennet'i vardır. Derecesi nisbetinde inkişaf eden hissiyatıyla, duygularıyla Cennet'e ve ebediyete lâyık bir surette istifade eder. Başkaların iştiraki onun mâlikiyetine ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve hususî ve geniş Cennetini ziynetlendiriyorlar. Evet bu dünyada bir adam, bir saatlik bir bahçeden ve bir günlük bir seyrangâhtan ve bir aylık bir memleketten ve bir senelik bir mesiregâhta seyahatından; ağzıyla, kulağıyla, gözüyle, zevkiyle, zâikasıyla, sair duygularıyla istifade ettiği gibi; aynen öyle de, fakat bir saatlik bir bahçeden ancak istifade eden bu fâni memleketteki kuvve-i şâmme ve kuvve-i zâika o baki memlekette bir senelik bahçeden aynı istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesiregâhtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i basıra ve kuvve-i sâmia orada, beşyüz senelik mesiregâhındaki seyahattan; o haşmetli, baştan başa ziynetli memlekete lâyık bir tarzda istifade eder. Her mü'min derecesine ve dünyada kazandığı sevablar, haseneler nisbetinde inbisat ve inkişaf eden duygularıyla zevk alır, telezzüz eder, müstefid olur. L.)


Sözlükte[]

"bahçe, bitki ve sık ağaçlarla örtülü yer" anlamına gelen cennet, terim olarak "çeşitli nimetlerle bezenmiş olan ve müminlerin içinde ebedî olarak kalacakları âhiret yurdu"na denir. Cennet ve oradaki hayat sonsuzdur.

Cennet isimleri veya tabakaları[]

Kur'an'da[]

cennet için çeşitli isimler kullanılmıştır. Cennetin tabakaları olması ihtimali de bulunan bu isimleri şöyle sıralayabiliriz: Cennetü'l-me'vâ (şehid ve müminlerin barınağı ve konağı olan cennet), cennet-i adn (ikamet ve ebedîlik cenneti), dârü'l-huld (ebedîlik yurdu), firdevs (her şeyi kapsayan cennet bahçesi), dârü's-selâm (esenlik yurdu), dârü'l-mukame (ebedî kalınacak yer), cennâtü'n-naîm (nimetlerle dolu cennetler), el-makamü'l-emîn (güvenli makam).

Kur'an'da cennet tasvirleri[]

Ana madde: Cennet ayetleri

Kur'ân-ı Kerîm'i incelediğimiz zaman onun cenneti ve cennetlikleri şu şekilde tasvir ettiğini görürüz:

  • Cennet, genişliği göklerle yer kadar olan (Âl-i İmrân 3/133),
  • Yakıcı sıcağın da dondurucu soğuğun da görülmeyeceği bir yerdir (el-İnsân 76/13).
  • Temiz su, tadı bozulmayan süt, süzme bal ırmaklarının yer aldığı cennette (Muhammed 47/15),
  • Suyu zencefille kokulandırılmış tatlı su pınarı (selsebîl) (el-İnsân 76/18) ve
  • Sonunda misk kokusu bırakan bir içecek de vardır (el-Mutaffifîn 83/25-26).
  • Cennet içeceği baş ağrıtmayan, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden ve bembeyaz bir kaynaktan çıkan (es-Sâffât 37/45-47) bir içecektir.
  • İçildiği zaman sarhoş etmediği gibi ne de baş dönmesi yapar (el-Vâkıa 56/19),
  • Ne günah işlemeye iter, ne de saçmalatır (et-Tûr 52/23).
  • Cennette türlü meyveler, hurmalıklar, nar ağaçları (er-Rahmân 55/68),
  • Bağlar (en-Nebe' 78/32),
  • Dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları (el-Vâkıa 56/28-29),
  • Çeşit çeşit kuş etleri (el-Vâkıa 56/21) bulunur.
  • Cennetliklerin elbiseleri ince ve kalın halis ipektendir (el-Kehf 18/31; el-İnsân 76/21),
  • Süsleri altındandır (el-Kehf 18/21; el-Hac 22/23; el-Fâtır 35/33),
  • Evleri güzeldir (et-Tevbe 9/72).
  • Cennettekilere hizmet etmek için ölümsüz gençler (vildan) dolaşır, onlar -güzelliklerinden dolayı- saçılmış birer inci sanılırlar (el-İnsân 76/19). Bunlar altın kadeh ve tepsiler dolaştırırlar,
  • Cennetliklerin canlarının istediği ve gözlerinin gördüğü her şey orada hazır bulunur (ez-Zuhruf 43/71).
  • Cennettekilere altlarından ırmaklar akan, üst üste bina edilmiş köşkler vardır (ez-Zümer 39/20),
  • Cennetlikler için pek çok güzelliklerle nitelenmiş tertemiz eşler bulunacaktır (el-Bakara 2/25; el-Vâkıa 56/35-38; es-Sâffât 37/48-49; en-Nebe' 78/33).
  • Cennetliklerin hem kendileri hem de eşleri cennetin gölgelerinde tahtları üzerine kurulup yaslanırlar (Yâsîn 36/56).
  • Allah tarafından kalplerinden kin sökülüp atılmış olan cennetlikler, kardeşler halinde, karşı karşıya tahtları üzerinde otururlar. Orada bunlara hiçbir yorgunluk ve zahmet yoktur (el-Hicr 15/47-48).
  • Cennette boş ve yalan söz de işitilmez (en-Nebe' 78/35).

Hadislerde cennet[]

  • Cennet nimetlerinin insan akıl ve hayalinin alamayacağı güzellikte olduğunu Hz. Peygamber bir kutsî hadiste şöyle açıklamıştır: "Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: Sâlih kullarım için ben, cennette hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve insanın kalbinden bile geçmeyen nice nimetler hazırladım" (Buhârî, "Tefsîr", sûre 32; Müslim, "Cennet", 1; Tirmizî, "Tefsîr", sûre 32).
  • Şüphesiz cennetteki nimetlerin en büyüğü Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak ve Allah'ı görmektir. Bu konuda Kur'an'da şöyle buyurulmuştur: "... Allah'ın rızâsı ise hepsinden (bütün cennet nimetlerinden) daha büyüktür. İşte büyük kurtuluş ta budur" (et-Tevbe 9/72).

Rü'yetullah (Allah'ın cemalinin görülmesi)[]

Allah'ın Âhirette Görülmesi (Rü'yetullah). Müminler, âhirette, cennete girdikten sonra Allah'ı göreceklerdir. Bu görmenin mahiyeti hakkında kesin bilgi yoktur. Ancak bilginler Allah'ı görme olayında, bu dünyada varlıkların görülmesi için zorunlu olan şartların gerekmediğini ileri sürmüşlerdir.

Kur'ân-ı Kerîm'de "Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parlayacaktır. Rablerine bakacaklardır" (el-Kıyâme 75/22-23) buyurularak, âhirette müminlerin Allah'ı görecekleri haber verilmektedir. Peygamber Efendimiz de bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: "Muhakkak ki siz şu ayı görüşünüz gibi, Rabbinizi de göreceksiniz. Ve o sırada izdihamdan ötürü birbirinize zarar vermiş de olamayacaksınız" (Buhârî, "Mevâkýt", 16; "Tevhîd", 24; Müslim, "Îmân", 81; Tirmizî, "Cennet", 15).

Bir başka hadiste de, müminler cennete girdikten sonra, Allah'ın müminlere "Daha vermemi istediğiniz bir şey var mı?" diye soracağı haber verilmektedir. Onların bu soruya "Daha ne isteyelim?" diye cevap vermeleri üzerine, Allah'ın kendisini müminlere göstereceği, artık müminler için Allah'a bakmaktan daha hoş gelecek bir şeyin bulunmayacağı aynı hadiste bildirilmiştir (bk. Müslim, "Îmân", 80; Tirmizî, "Cennet", 16).

Ahiret[]

Sözlükte "sonra olan ve son" gün anlamına gelen âhiret kavramıyla hem bu dünyanın sonu, hem de ölümle başlayan dünya hayatından farklı ve ebedî olan hayat kastedilmektedir.

Din literatüründe âhiret, İsrafil'in Allah'ın emriyle kıyametin kopması için Sûr'a ilk defa üflemesinden ikinci defa üflemesine, daha sonra cennetliklerin cennete, cehennemliklerin cehenneme girmelerine kadar olan zaman veya Sûr'a ikinci kez üfürülüşten başlayıp, ebedî olarak devam edecek olan zaman anlamında kullanılmıştır.

Ahirete îmân, İslâm inanç esaslarından biridir. Genellikle Kur'ân'da, Allah'a îmân ve ahiret gününe îmân birlikte zikredilmiştir. Ahireti inkâr eden kimse kâfir olur (Nisâ, 4/136).

Ahiret ve ona ait olaylar, duyular ötesi konuları olduğu için, gözlem ve deneye dayanan pozitif bilimler ve akıl yürütmeyle açıklanamaz. Bu konuda bilgi edinilecek tek kaynak vahiydir. Bunları, Kur'ân-ı Kerim ve sahih hadislerde haber verildiği şekliyle kabul etmek en uygun olanıdır. Bunun ötesinde aklî yorumlara gitmek doğru değildir.

Cennet

Allah'a (C.C.) inanan ve O'na ibadet ve itaat edenlerin, iman ve İslâmiyyet'e ihlâs ve sadâkatle hizmet edenlerin, Kur'ana bir hizb-ül Kur'ân olarak mücâhidâne bir sûrette hizmetkâr olan mücâhidlerin, cihâd-ı diniyye erlerinin âhirette fazl-i İlâhi ile gidip ebediyyen içinde kalacakları mekân ve mesken. Cennet'in varlığını bütün peygamberler, onların yolundan giden âlimler ve ermiş kişiler, evliyalar ittifakla haber vermişlerdir.

Esasen Allah'ın adaleti, Cehennem gibi Cennet'in de varlığını gerektirir. İnananlar, ölümün; ebedî bir hiçlik değil, ölümsüzlüğe geçiş, sevdikleriyle buluşacakları âhiret âlemine bir yolculuk olduğuna inanıyorlar ve bunalım içinde değil; mutluluk içindedirler. İnananların ve iyilerin bu hâlleri Cennet'in varlığını gösteren hayattaki belirtilerinden biridir.

Cennetin tabakaları: Dâr-ül-Celâl, Dâr-üs-Selâm, Cennet-ül Me'va, Cennet-ül Huld, Cennet-ün Naim, Cennet-ül Firdevs, Cennet-ül Adn, Cennet-ül Vesile. (Bak: Âhiret)

Mühim bir taraftan ehemmiyetli bir sual:[]

Rivayette gelmiş ki; Cennet'te bir adama beş yüz senelik bir Cennet verilir. Bu hakikat akl-ı dünyeviyenin havsalasında nasıl yerleşir?

Elcevap:

Nasılki bu dünyada herkesin dünya kadar hususi ve muvakkat bir dünyası var. Ve o dünyanın direği onun hayatıdır. Ve zâhirî ve batınî duygulariyle o dünyasından istifade eder. Güneş bir lâmbam, yıldızlar mumlarımdır der. Başka mahlukat ve zîruhlar bulunmaları o adamın mâlikiyetine mani olmadıkları gibi bilâkis onun hususî dünyasını şenlendiriyorlar, ziynetlendiriyorlar. Aynen öyle de fakat binler derece yüksek herbir mü'min için binler kasır ve hurileri ihtivâ eden has bahçesinden başka, umumî Cennet'ten beşyüz sene genişliğinde birer hususî Cennet'i vardır. Derecesi nisbetinde inkişaf eden hissiyatıyla, duygularıyla Cennet'e ve ebediyete lâyık bir surette istifade eder. Başkaların iştiraki onun mâlikiyetine ve istifadesine noksan vermedikleri gibi, kuvvet verirler. Ve hususî ve geniş Cennetini ziynetlendiriyorlar.

Evet bu dünyada bir adam, bir saatlik bir bahçeden ve bir günlük bir seyrangâhtan ve bir aylık bir memleketten ve bir senelik bir mesiregâhta seyahatından; ağzıyla, kulağıyla, gözüyle, zevkiyle, zâikasıyla, sair duygularıyla istifade ettiği gibi; aynen öyle de, fakat bir saatlik bir bahçeden ancak istifade eden bu fâni memleketteki kuvve-i şâmme ve kuvve-i zâika o baki memlekette bir senelik bahçeden aynı istifadeyi eder. Ve burada bir senelik mesiregâhtan ancak istifade edebilen bir kuvve-i basıra ve kuvve-i sâmia orada, beşyüz senelik mesiregâhındaki seyahattan; o haşmetli, baştan başa ziynetli memlekete lâyık bir tarzda istifade eder.

Her mü'min derecesine ve dünyada kazandığı sevablar, haseneler nisbetinde inbisat ve inkişaf eden duygularıyla zevk alır, telezzüz eder, müstefid olur. L.)

Sözlükte "sonra olan ve son" gün anlamına gelen âhiret kavramıyla hem bu dünyanın sonu, hem de ölümle başlayan dünya hayatından farklı ve ebedî olan hayat kastedilmektedir.

Din literatüründe âhiret, İsrafil'in Allah'ın emriyle kıyametin kopması için Sûr'a ilk defa üflemesinden ikinci defa üflemesine, daha sonra cennetliklerin cennete, cehennemliklerin cehenneme girmelerine kadar olan zaman veya Sûr'a ikinci kez üfürülüşten başlayıp, ebedî olarak devam edecek olan zaman anlamında kullanılmıştır.

Ahirete îmân, İslâm inanç esaslarından biridir. Genellikle Kur'ân'da, Allah'a îmân ve ahiret gününe îmân birlikte zikredilmiştir. Ahireti inkâr eden kimse kâfir olur (Nisâ, 4/136).

Ahiret ve ona ait olaylar, duyular ötesi konuları olduğu için, gözlem ve deneye dayanan pozitif bilimler ve akıl yürütmeyle açıklanamaz. Bu konuda bilgi edinilecek tek kaynak vahiydir. Bunları, Kur'ân-ı Kerim ve sahih hadislerde haber verildiği şekliyle kabul etmek en uygun olanıdır. Bunun ötesinde aklî yorumlara gitmek doğru değildir.

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] öbür dünya.

Write Yazılışlar

آخرت

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken

Türkmence
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] Cennet

Books-aj.svg aj ashton 01f Kaynaklar

  • Şablon:Atacanov, Ata-TYS-1922
Disambig Bakınız: Cennet

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] (din) Bazı dinlerde günahsızların, iyilik yapanların, dini görevleri yerine getirenlerin öldükten sonra gideceği ve ödüllendirileceği yer

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken cennet

Balance icon Eş Anlamlılar

[1] uçmağ, behişt

Şablon:Karşıt Anlamlılar

[1] cehennem, tamu

Crystal Clear app Login Manager Deyimler

cennet öküzü
[1] cennetin kapısını açmak

Crystal Clear app Community Help Atasözleri

[1] Cennet de bu dünyada cehennem de

Nuvola Turkish flag Türk Dilleri


  • Azerice: [[cənnət#Azerice|cənnət]] (az)
  • Azerice: [[behişt#Azerice|behişt]] (az)
  • Türkmence: [[erem#Türkmence|erem]] (tk)
  • Türkmence: [[cennet#Türkmence|cennet]] (tk)
  • Türkmence: [[behiişt#Türkmence|behiişt]] (tk)
  • {{{1}}}: [[cännät#{{{1}}}|cännät]] (tt)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

Crystal Clear app internet Çeviriler

  • Şablon:De: Paradies (de), Himmel (de)
  • Arapça: جنّة، نعيم (ar)
  • Şablon:Br: [[baradoz#Şablon:Br|baradoz]] (br)
  • Şablon:Bg: рай (bg)
  • Şablon:Cs: nebe (cs)
  • Chinese: {{{1}}}: [[天堂#Chinese: {{{1}}}|天堂]] (zh)
  • Şablon:Da: paradis (da)
  • Şablon:Eo: [[paradizo#Şablon:Eo|paradizo]] (eo)
  • Şablon:Et: paradiis (et)
  • Farsça: [[بهشت برين#Farsça|بهشت برين]] (fa), [[عدن#Farsça|عدن]] (fa)
  • Şablon:Fi: taivas (fi)
  • Şablon:Fr: paradis (fr), eden (fr)
  • Şablon:Cy: [[paradwys#Şablon:Cy|paradwys]] (cy)
  • Şablon:Gl: [[paraíso#Şablon:Gl|paraíso]] (gl)
  • Şablon:Gu: [[જન્નત#Şablon:Gu|જન્નત]] (gu), [[વૈકુંઠ#Şablon:Gu|વૈકુંઠ]] (gu)
  • Şablon:Nl: paradijs (nl)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

  • Şablon:Hi: [[जन्नत#Şablon:Hi|जन्नत]] (hi), [[वैकुंठ#Şablon:Hi|वैकुंठ]] (hi)
  • Şablon:He: גן עדן (he)
  • (İngilizce): [[paradise#(İngilizce)|paradise]] (en), [[eden#(İngilizce)|eden]] (en), [[heaven#(İngilizce)|heaven]] (en)
  • Şablon:Ga: [[parthas#Şablon:Ga|parthas]] (ga)
  • Şablon:Es: paraíso (es), cielo (es), edén (es)
  • Şablon:Sv: himmel (sv)
  • (İtalyanca): paradiso (it), cielo (it), eden (it)
  • Şablon:Ca: paradís (ca)
  • Şablon:Co: [[paradisu#Şablon:Co|paradisu]] (co)
  • Şablon:La: paradisus (la)
  • Şablon:Lt: [[rojus#Şablon:Lt|rojus]] (lt)

: mennyország (hu)

  • Şablon:Pt: paraíso (pt), éden (pt), céu (pt)
  • Şablon:Ru: рай (ru)
  • Şablon:Th: [[สวรรค์#Şablon:Th|สวรรค์]] (th)

|}

|}

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] cennet
[2] bahçe

Write Yazılışlar

جنت

Nuvola apps bookcase Köken

Nuvola apps bookcase Köken

Gagavuzca
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] cennet

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken djanna

Crystal Clear app internet Çeviriler

  • (İngilizce): [1] [[paradise#(İngilizce)|paradise]] (en)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

Books-aj.svg aj ashton 01f Kaynaklar

  • Şablon:Kaynak-EtymDict

en:cennet io:cennet ky:cennet lt:cennet nl:cennet ro:cennet th:cennet

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] öbür dünya.

Write Yazılışlar

آخرت

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken

Türkmence
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] Cennet

Books-aj.svg aj ashton 01f Kaynaklar

  • Şablon:Atacanov, Ata-TYS-1922
Disambig Bakınız: Cennet

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] (din) Bazı dinlerde günahsızların, iyilik yapanların, dini görevleri yerine getirenlerin öldükten sonra gideceği ve ödüllendirileceği yer

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken cennet

Balance icon Eş Anlamlılar

[1] uçmağ, behişt

Şablon:Karşıt Anlamlılar

[1] cehennem, tamu

Crystal Clear app Login Manager Deyimler

cennet öküzü
[1] cennetin kapısını açmak

Crystal Clear app Community Help Atasözleri

[1] Cennet de bu dünyada cehennem de

Nuvola Turkish flag Türk Dilleri


  • Azerice: [[cənnət#Azerice|cənnət]] (az)
  • Azerice: [[behişt#Azerice|behişt]] (az)
  • Türkmence: [[erem#Türkmence|erem]] (tk)
  • Türkmence: [[cennet#Türkmence|cennet]] (tk)
  • Türkmence: [[behiişt#Türkmence|behiişt]] (tk)
  • {{{1}}}: [[cännät#{{{1}}}|cännät]] (tt)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

Crystal Clear app internet Çeviriler

  • Şablon:De: Paradies (de), Himmel (de)
  • Arapça: جنّة، نعيم (ar)
  • Şablon:Br: [[baradoz#Şablon:Br|baradoz]] (br)
  • Şablon:Bg: рай (bg)
  • Şablon:Cs: nebe (cs)
  • Chinese: {{{1}}}: [[天堂#Chinese: {{{1}}}|天堂]] (zh)
  • Şablon:Da: paradis (da)
  • Şablon:Eo: [[paradizo#Şablon:Eo|paradizo]] (eo)
  • Şablon:Et: paradiis (et)
  • Farsça: [[بهشت برين#Farsça|بهشت برين]] (fa), [[عدن#Farsça|عدن]] (fa)
  • Şablon:Fi: taivas (fi)
  • Şablon:Fr: paradis (fr), eden (fr)
  • Şablon:Cy: [[paradwys#Şablon:Cy|paradwys]] (cy)
  • Şablon:Gl: [[paraíso#Şablon:Gl|paraíso]] (gl)
  • Şablon:Gu: [[જન્નત#Şablon:Gu|જન્નત]] (gu), [[વૈકુંઠ#Şablon:Gu|વૈકુંઠ]] (gu)
  • Şablon:Nl: paradijs (nl)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

  • Şablon:Hi: [[जन्नत#Şablon:Hi|जन्नत]] (hi), [[वैकुंठ#Şablon:Hi|वैकुंठ]] (hi)
  • Şablon:He: גן עדן (he)
  • (İngilizce): [[paradise#(İngilizce)|paradise]] (en), [[eden#(İngilizce)|eden]] (en), [[heaven#(İngilizce)|heaven]] (en)
  • Şablon:Ga: [[parthas#Şablon:Ga|parthas]] (ga)
  • Şablon:Es: paraíso (es), cielo (es), edén (es)
  • Şablon:Sv: himmel (sv)
  • (İtalyanca): paradiso (it), cielo (it), eden (it)
  • Şablon:Ca: paradís (ca)
  • Şablon:Co: [[paradisu#Şablon:Co|paradisu]] (co)
  • Şablon:La: paradisus (la)
  • Şablon:Lt: [[rojus#Şablon:Lt|rojus]] (lt)

: mennyország (hu)

  • Şablon:Pt: paraíso (pt), éden (pt), céu (pt)
  • Şablon:Ru: рай (ru)
  • Şablon:Th: [[สวรรค์#Şablon:Th|สวรรค์]] (th)

|}

|}

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] cennet
[2] bahçe

Write Yazılışlar

جنت

Nuvola apps bookcase Köken

Nuvola apps bookcase Köken

Gagavuzca
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] cennet

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken djanna

Crystal Clear app internet Çeviriler

  • (İngilizce): [1] [[paradise#(İngilizce)|paradise]] (en)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

Books-aj.svg aj ashton 01f Kaynaklar

  • Şablon:Kaynak-EtymDict
Bakınız

Şablon:Cennetbakınız - d
Şablon:Cennet


Cennet - Cehennem
Cennet'in Anahtarı
Cennet-ül Adn
Cennet-ül Firdevs
Cennet-ül Huld
Cennet-ül Me'va
Cennet-ül Vesile

Cennetin tabakaları :
Dâr-ül-Celâl
Dâr-üs-Selâm
Cennet-ül Huld
Cennet-ün Naim
(Bak: Âhiret)
Firdevs -Adn - Huld - Vesile - Me'va
Heaven - Hell Heaven/WP
* RNK/Altından ırmaklar akan cennet Bu sorunun cevabını Bediüzzaman Hazretleri İşârâtü’l İ’caz isimli eserinde şöyle tefsir etmektedir: Saadet-i ebediye iki kısımdır:
Birincisi ve en yüksek kısmı: Allah'ın rızasıyla, lütfuna, tecellisine, kurbiyetine mazhar olmaktır.
İkinci kısmı ise, saadet-i cismaniyedir. Bunun esasları ise sükna, ekl, nikâh olmak üzere üçtür. Ve bu üç esasın derecelerine göre saadet-i cismaniye tebeddül eder. Ve bu kısım saadeti ikmal ve itmam eden, hulûd ve devamdır. Çünki saadet devam etmezse, zıddına inkılab eder. Birinci kısım saadetin aksamı, tafsilden müstağnidir veya gayr-ı kabildir. İkinci kısım saadetin aksamı ise: Meskenin en latifi ve en cazibedar şekli; etraf-ı erbaası türlü türlü güller ve çiçekler ile müzeyyen, bağ ve bahçelerle muhat ve altından sular ve nehirler akan kasrlar ve köşklerdir. Evet camid kalbleri aşk u şevkle ihya eden, sönmüş ruhları şen ve şâd eden, şâirlere sermaye olarak şâirane teşbihleri, temsilleri, üslûbları ilham eden; sular ile hadravat ve nebatattır.  : İnsanın ihtiyacat-ı zaruriyesi içinde  insana en evvel lâzım olan, mekândır, meskendir. Mekânın en güzeli, nebatat ve eşcara müştemil olan yerlerdir.  ve en latifi, nebatları arasında suların mecrası olan bahçelerdir. ve en kâmil kısmı, ağaçlarının arasından akan nehirlerinin çoklukla bulunmasıdır. Kur'ân-ı Kerim bu kısma ­..... cümlesiyle işaret etmiştir.

Ahiret_Yolu_-_Mehmet_Akif_Ersoy_-_Safahat

Ahiret Yolu - Mehmet Akif Ersoy - Safahat

Bakınız

Hüsran-ı Mübin Âhiret Yolu Bayrak
Mehmet Akif Ersoy
İstiğrak
Bir komşunun ölümü, ailesi, cenazenin teşyii, hayat sorgulaması, son serir olması, imam değil cenazede olayın sesinin çıktığı anlatılır.
Şablon:Ahiret - d
Ahiret
Ahiret yurdu - Ahiret yolu

Âhiret Yolu - Mehmet Akif Ersoy - Safahat Aslı bu 2 sütun güzel tasarımı var.

Ahiret Yurdu/AUDİO [1] - Ahiret Yurdu/VİDEO
Âhiret Yolu/İngilizce Âhiret Yolu/Osmanlıca Âhiret Yolu/1 Âhiret Yolu/2 Âhiret Yolu/3 Âhiret Yolu/4 Âhiret Yolu/Azerice
Şah beyitleri:
Musallâ: Müncemid bir mevcidir eşk-i yetîmânın;
Musallâ: Ahıdır, berceste, mâtem-zâr-ı dünyânın;
Musallâ: Minber-i teblîğidir dünyâda, ukbânın;
Musallâ-: Ders-i ibrettir durur pîşinde, irfânın.

Ahiret yurdu ayetleri
En'am 6/32 - Kasas 28/83 - 16/32

6/32 enam وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلاَّ لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ الآخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
En’âm Suresi 32. Ayet - Türkçe okunuşu Ve mâl hayâtud dunyâ illâ leibun ve lehv(lehvun), ve led dârul âhiretu hayrun lillezîne yettekûn(yettekûne), e fe lâ ta’kılûn(ta’kılûne).
Dünya hayatı, bir oyundan, bir oyalanmadan başka nedir? Elbette dâr-i Âhıret korunan müttekıler için daha hayırlıdır, hâlâ akıllanmayacak mısınız?
Kasas 28/83
تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًاۚ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ
Tilke-ddâru-l-âḣiratu nec’aluhâ lilleżîne lâ yurîdûne ‘uluvven fî-l-ardi velâ fesâdâ(en)(c) vel’âkibetu lilmuttekîn(e)
Elmalılı Meali (Orjinal)
O Âhıret evi (son yurd) biz onu öyle kimselere veririz ki yer yüzünde ne bir kibir ne de bir fesad istemezler, ve o akıbet korunan müttekılerindir
16/32
وَقِيلَ لِلَّذِينَ اتَّقَوْاْ مَاذَا أَنزَلَ رَبُّكُمْ قَالُواْ خَيْرًا لِّلَّذِينَ أَحْسَنُواْ فِي هَذِهِ الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَلَدَارُ الآخِرَةِ خَيْرٌ وَلَنِعْمَ دَارُ الْمُتَّقِينَ Ve kîle lillezînettekav mâ zâ enzele rabbukum, kâlû hayrâ(hayren), lillezîne ahsenû fî hâzihid dunyâ haseneh(haseneten), ve le dârul âhıreti hayr(hayrun), ve le ni’me dârul muttekîn(muttekîne).
Allahdan korkup korunanlara ise «rabbınız ne indirdi? Denildiğinde «hayır» demişlerdir» bu Dünyada güzel iş yapanlara güzel bir mükâfat var ve elbette Âhıret yurdu daha hayırlıdır, müttekılerin yurdu da ne hoş!

Ahiret_hava_yolları_-_okuyun_lütfen_espri_amaçlı_değil

Ahiret hava yolları - okuyun lütfen espri amaçlı değil

Ahiret yolu1
Ahiret yolu2
Ahiret yolu3
Ahiret yolu4
Advertisement