Yenişehir Wiki
Advertisement
Pardon_Filmi_(2004)

Pardon Filmi (2004)

Bakınız.

D.
Ceza .
جزاء
El-Ceza
الجزاء
Ceza/Fıkıh
Ceza/VP


Ceza kavramları
Ceza. Tevziye . Tenkil . Nekal. Nefy .nefiy .tehcir.
Ceza hukuku .
CEZA HUKUKU
CEZA HUKUKU II
Ceza hukuku mevzuatı .

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU
Ceza Muhakemeleri Usulü Hukuku
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu/Eski ve Yeni Metin Mukayesesi

CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTU4681 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları KanunuKEVLERİ İZLEME KURULLARI KANUNU
CEZA İNFAZ KURUMLARI VE TUTUKEVLERİ İZLEME KURULLARI KANUNU
4681 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Kanunu
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük
7242 sayılı CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun/Denetimli Serbestlik CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN ÖDÜLLENDİRME

Tutuklu Mevkuf (Tevkif edilmiş) - Mahkum,
Tutukevi - Tevkifhane - Tevkifevi, Adli koruma tedbiri,
Cezaevi - Prision Tipikliğin Manevi Unsurları
GÖZLEM VE SINIFLANDIMA MERKEZLERİ İLE HÜKÜMLÜLERİN DEĞERLENDİRİLMESİNE DAİR YÖNETMELİK
7242 sayılı Kanun/2020 Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği
Ceza Hukuku dersi.
1. Ünite:Ceza hukukuna giriş.
2. Ünite:
3. Ünite: Tipikliğin manevi unsurları
4. Ünite:Hukuka aykırılık
5. Ünite:Kusurluluk
6. Ünite:Teşebbüs, iştirak ve içtima

AMYO
CİK
Ceza İnfaz Kurumu
CTEGM
CH CMK .CMUK . CGTİHK . CİKK
('Bileğe hafifçe vurma', (a slap on the wrist) daha yüksek bir ceza alması gerekirken daha az miktar ceza alınması anlamında kullanılıyor.)
جزاء. الجزاء Ceza kelimesinin Türkçe Arapça çevirisi ve anlamı
penaltı vuruşu [Genel] رَكْلَةُ الجَزَاءِ (ج) رَكَلاَتُ الجَزَاءِ
penaltı vuruşu [Genel] ضَرْبَةُ الجَزَاءِ (ج) ضَرَبَاتُ الجَزَاءِ
cezanın , cezai , cezaya ait , cezaya ait ve ilişkin [Genel] جَزَائِيٌّ
cezai (ar) [Genel] جزائيّ
bidayet ceza mahkemesi [Genel] مَحْكَمَةُ البِدَايَةِ الجَزَائِيَّةِ
Orijinal metin Anlam
ticari cezalar [Genel] الجزاءات التجارية
ondan karşılık , mükafat diledi [Genel] إِجْتَزَأَهُ الجَزَاءَ
ahiret dar-ül ceza[Genel] دَارُ الجَزَاءِ
ceza dairesi [Genel] دائرة الجزاء penaltı vuruşu (sp) [Genel] ضربة الجزاء في كرة القدم ceza kesti [Genel] قَطَعَ الجَزَاءَ uluslararası ceza mahkemesi [Genel] مَحْكَمَةٌ الجَزَاء الدُّوَلِيَّة مَحْكَمَةٌ جِنَائِيَّةٌ دُوَلِيَّةٌ
ceza alanı [Genel] منطقة الجزاء Kıyamet günü -yevm-i ceza [Genel] يَوْمُ الجَزَاءِ ağır ceza mahkemesi [Genel] محكمة الجنايات الكبري، محكمة الجزاء الكبري Orijinal metin Anlam hakem penaltı nokrtasını gösterdi [Genel] أَشَارَ الحَكَمُ إِلَي نُقْطَةِ الجَزَاءِ hakem penaltı verdi [Genel] منح الحكم ضربة الجزاء topu penaltı bölgesinden uzaklaştırmak [Genel] إبعاد الكرة من منطقة الجزاء ceza muhakemeleri usülü , ceza muhakemat üsülü [Genel] أُصُولُ المُحَاكَمَاتِ الجَزَائِيَّةِ kötü cezasını buldu [Genel] لَقِيَ المُسِئُ جَزَاءَهُ öldürmek [Genel] قتل ، تمويت ، إهلاك ، إحانة ، إماتة ، إعدام ، ترتيب الجزاء ، مجازاة بالقتل، فتك ، إبادة ، إقصاص ، تمويت ، تدمير ، إغتيال ، غيلة ، تمويت ، تقتيل ، إقتال ، إستموات birinin alnına vurmak , ret etmek , kabul etmemek , yüzüne vurmak , tekdir ve tayiple karşılamak , suya gidip çekecek kap olmamakla yüzüne bakadurmak , birini kış tedariksiz basmak [Genel] جَبَهَ ـَـ جَبْهاً و قالت أُمية بن أبي صلت جعلت جزائي منك جبها و غلظة كأنك أنت المنعم المتفضل cezasını buldu [Genel] لقي جزاءه او عقابه ceza kanunu , yasası [Genel] قَانُونٌ جَزَائِيٌّ cezai işlemler [Genel] إِجْرَاءَاتٌ جَزَائِيَّةٌceza usulleri [Genel] أصول جزائية ceza yasası [Genel] تشريعات جزائية cümle-i cezaiye [Genel] جُمْلَةٌ جَزَائِيَّةٌ cezai müeyyide [Genel] عقوبة جزائية cezai dava (huk) [Genel] قضية جزائية Orijinal metin Anlam ceza mahkemesi [Genel] محكمة جزائية، محكمة جنائية ne ekersen onu biçersin [Genel] ما زرعته تحصده ، الجزاء من جنس العمل ، لا ينبت إلا الذي زرعه ceza alanı dışında [Genel] خَارِجَ مِنْطِقَةِ الجَزَاءِ penaltı bölgesinin içi [Genel] قلب منطقة الجزاء ceza [Genel] نَجِيزَةٌ و يقال لأُنْجِزَنَّكَ نَجِيزَتَكَ اَيْ لأُنْجِزَنَّكَ جَزَاءَكَ öyleyse [Genel] ذَنْ (إِذَنْ الجَزَائِيَّة )

CEZA

Sözlükte "bir şeyin bedeli, karşılığı; iyi veya kötü olan bir fiil veya davranışın tam ve yeterli karşılığını vermek" anlamlarına gelmektedir. Kur'ân-ı Kerim'de, hem iyi, hem de kötü fiil ve davranışın karşılığı olarak ceza tabiri kullanılmıştır. Kur'ân'da, iyilerin, Allâh'ın emirlerine uyup yasaklarından sakınanların ahirette mükâfatlandırılacağı, kötülerin, günahkârların, yalancıların, kibirlilerin de cezalandırılacağı belirtilmiştir (bk. Âl-i İmrân, 3/144, 145; Nahl, 16/31; En'âm, 6/120; A'râf, 7/147).

Bir fıkıh terimi olarak ise, hukuk düzeni tarafından, suçluya dünyada uygulanacak maddî ve manevî müeyyideyi ifade etmektedir. Hukuka aykırı davranışlar, toplumun emniyetini ve düzenini ihlal eden bir suç olduğunda, fertleri hukuka uygun davranmaya zorlayan müeyyide, bu fiile uygun bir ceza olur. Bu cezalar, hayata, bedene, şahsiyete, mal varlığına veya suçlunun temel hak ve hürriyetlerine yönelik olabilir ya da teşhir ve terzil gibi manevî olabilir. Bazen bu cezaların birkaçı birleştirilebilir.

Cezalandırmanın amacı, genelde suçun aleniyetine ve yayılmasına engel olarak toplum vicdanını ve sosyal yapıyı korumak, hukuka kuvvet kazandırmak ve bu sûretle fertleri hukuka uygun yaşamaya mecbur etmektir. Bunun yanında, hukuka aykırı davranışta bulunan kişinin te'dibi, gayri kanunî davranışa meyleden kişiyi bu niyetinden caydırma, keffaret, tasfiye, zarar görenin tatmini ve zararın giderilmesi olarak sıralanabilir.

Fıkıh literatüründe cezalar, nasslarla belirlenip belirlenmediğine göre had, kısas ve tazir cezaları şeklinde bir tasnife tabi tutulmaktadır. (bk. Had Cezaları; Kısas; Diyet ve Tazir)

Cezaî müeyyidelerin nitelik ve ilkeleri, kanûnî ve şahsî olması; genel ve sürekli olması; yetkili kişiler tarafından uygulanması; caydırıcı olması ve uygulanabilir olması; suç-ceza dengesinin gözetilmesi ve cezalandırmada adalet ve Hâkkaniyet ölçülerine riâyet edilmesi şeklinde sıralanabilir. (İ.P.)

Cez'(a) Damarlı akik. Göz boncuğu adı verilen, kara alaca ve kıymetli bir süs taşıdır.

Cez'a Az nesne.

Ceza Karşılık, mukabil, ivaz. Cürüm veya günâh işleyenlere verilen azab.

Gr: Şart cümlelerinde ikinci kısım. (Bak: Şart)

Ceza' Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telâş ve teessür göstermek.

Ceza' (C.: Cezeân-Cizâ') Altı veya dokuz aylık koyun. (Kurban olması caizdir).

İki yaşına girmiş koyun.

Arslan, esed.

Hayvana yulaf vermeyip hapsetmek.

[]

Durum Tekil Çoğul
Yalın ceza cezalar
Belirtme (-i) cezayı cezaları
Yönelme (-e) cezaya cezalara
Bulunma (-de) cezada cezalarda
Çıkma (-den) cezadan cezalardan
Tamlayan cezanın cezaların

[]

Ico libri Anlamlar

[1] genel anlamıyla suç karşılığında uygulanan bir yaptırımdır.
[2] Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım.

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken

Crystal Clear app Login Manager Deyimler

ceza yazmak
[1] ceza yazmak

Crystal Clear app Community Help Atasözleri

[1] Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza,

Nuvola Turkish flag Türk Dilleri


  • Türkmence: [[kääýinç#Türkmence|kääýinç]] (tk)
  • Azerice: [[cəza#Azerice|cəza]] (az)
  • Eski Türkçe: kızgut (tr)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}


Crystal Clear app internet Çeviriler

  • (İngilizce): [[fine#(İngilizce)|fine]] (en)
  • Şablon:Fr : punition (fr), penalty (fr), amende (fr), contravention (fr)

Gagavuzca
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] hapishane

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken djaza

Crystal Clear app internet Çeviriler

  • (İngilizce): [1] [[prison#(İngilizce)|prison]] (en)

|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

Books-aj.svg aj ashton 01f Kaynaklar

  • Şablon:Kaynak-EtymDict
Advertisement