Davanın defi, Davalının kendisine karşı sürülen olayı Red etmemekle beraber diğer bir olay İleri sürülerek davayı def etmesidir. (HUMK 150)
Da'vâ • دعوى. Cem'i Deavi (دعاوى) fr -ing Action yani aksiyon demektir. Teror action - Terör davası gibi • Sıdk-ı dava . Sıdk-ı dâvâya bürhân gerek Azerice:Harp • Dava/Q&A[1]• Müddei (مدعى)
Dava/Usuli itirazlar/İddianamenin iadesi talebi Bir kimsenin başka bir kimseden hakim önünde hakkını istemesi Mecelle - Kitab-ı Dava [2] 1613 • Dava • Dâva • Şablon:Muhakeme - Şablon:Yargı Şablon:Hukuk | |
---|---|
ESK/Dava•Dava açma•Def'i dava | |
Terimler | DAVA . Dava دعوى• Dâva Da'va Dâ'va Deavi دعاوى Davalar Davacı (Müddedi)• •Davalı |
Terminoloji | Dava açma DÂVA AÇMADA ÖZERKLİK DÂVA ARZUHALİ |
Müradifleri | Deavi -Müddei -Müddeinaleyh - Müddeinbih -Müddeinleh- Müddeinfih |
Müştakları | Davet - Müddei - |
Muadilleri | Töhmetname - İthamname - Arapça'da itham ve töhmet iddianame yerine kullanılır. İngilizcesi indictment olarak kullanılır Dava kelimesi ingilizce, aksiyon veya savaş anlamına da gelen action kullanılır. Terör davası(Teror action) gibi |
Mürekkepleri | Dava-i ceza - Dava-i hukuk . Dava-i ferî - dava-i asli |
Murabıtları | Savcı- Müddei - Mahkeme - Mübaşir - Sanık- Şüpheli - Maznun - Mağdur - Mükerrir |
Dava | DÂVADA MUALLAKİYET -DÂVADA ZAMAN AŞIMI - Zaman aşımı - DÂVA EHLİYETİ Dâvaya ehliyet, dâva yeterliği. Dâvacı ya da dâvalı olarak bizzat veya vekil aracılığıyle bir. işlem yapılabilme yeteneğidir. DAVADA TEMİNAT (DÂVADA İNANCA) -DÂVA HAKKI - |
Dava mânileri | İlk itiraz - İtiraz |
Taktikler | Dava taktikleri : Davayı uzatma |
Dava açma | DÂVA MERCİİ: Yargı mercii, kaza mercii. DAVA AÇMA - DÂVA AÇMADA ÖZERKLİK -DÂVA ARKADAŞLIĞI - DÂVA ARZUHALİ - DÂVADA DOĞRULUK - DÂVADAN VAZ GEÇMEK (Davadan ferağat) -DÂVA DİLEKÇESİ -Dilekçe --DÂVA İKAMESİ:Dâvanın açılması - DÂVA İKAMESİ MUHTARİYETİ:Dava açmak özerkliği - DÂVA İKAMESİ MECBURİYETİ : Dâva açmak zorunluğu Ceza usulünde savcılar, bir kimse hakkında suç Şüphesini uyandıran sebepler olması halinde dâva açmaya Mecburdurlar. (C.M.U.K. 148). |
Tefrik Tevhid | DÂVALARIN AYRILMASI :Davaların tefriki, Birleştirilmiş olan ceza dâvalarının, yargılık kararıyla ayrılması.
Dâvaların ayrılması kararı tarafların hazır olmasiyle yapılabilir (HUMK. 4, CMUK. 2). DÂVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ : davaların tevhidi a) Ceza davasında : Her biri değişik mahkemelerin vazifesine giren, fakat aralarında ilişki bulunan ceza “ dâvalarının yüksek vazifeli mahkemede birleştirilmesi• Yani Savcı tarafından birleştirilmesi. yani Savcı tarafından birleştirilerek dava açılması. Sanığın duruşma sırasında iddianamede yazılı suçtan başka bir suç işlemiş olduğu meydana çıkarsa savcının talebi ve Sanığın rızası ile iki suça ait davalar birleştirilebilir. b) Hukuk davasında: birden ziyade kimse birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerinde de birlikte dava Açılabilir. Tahkikat hakimide talep üzerine birbirine bağlı davaların birleştirilmesi ne veya ayrılmasına karar verebilir. (HUMK 43 44 48) DÂVANIN NAKLİ |
DAVACI Müddei | DÂVACI -Davacı (Müddei -مدعي - [[]] )Şahsi davalar - Şahs-ı manevi davaları- Kamu davası -kişi davası - Davacıların - |
Davalı <(Müddeialeyh)> | Müddeialeyh• مدعى عليه - Defendur )Aleyhine dava açılan• Dava edilen• dava edilen |
Dava konusu | Müddeabih - مدعى به Müddeabihin temliki (DÂVA KONUSUNUN DEVRİ); dâva devam ederken taraflardan birinin dâva konusunu üçüncü bir kişiye devretmesi (HUMK. 186). |
Usül | iddianamenin iadesi talebi DAVANIN DEF'İ : Davalının kendisine karşı sürülen olayı Red etmemekle beraber diğer bir olay İleri sürülerek davayı def etmesidir. (HUMK 150)
DAVANIN DİNLENMEMESİ: konusu hukuken korunumu Yani bir istek olan davanın yargı mercilerince kabul edilmemesi hali eski hukukta aynı anlamda Ademi mesmuiyet terimi kullanılırdı. DÂVANIN DÜŞMESİ: Dâvanın sükutu : Sanığın ölmesi, zaman aşımı, genel bağışlama, kişisel yakınmaya bağlı dâvalarda dâvacının istemindan vazgeçmesi ya da yasada gösterilen belirli nedenlerin gercekleşmesi üzerine davanın ortadan kalkması. (C.K. 96, 120). DÂVANIN DÜZELTİLMESİ : Davanın tashihi. Tashih-i dâva. DÂVANIN ESASINA CEVAP : Dâvacının iddiasında dayandığı olaylarla hukuki sonuçları hakkında dâvalının cevabı. İtiraz. Esasa itiraz, müdafaa (savunma) deyimleri de aynı anlamda kullanılır. (H.LU.MK. 195, 221). DÂVANIN ISLAHI : Dâvanın — düzeltilmesi. Hukuk dâvasında, taraflardan birinin, usule ilişkin bir muameleyi tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması, yahut o muamele yerine başka bir muamele yapması. Bunun neticesi o noktadan itibaren usule ait bütün eski muameleler yapılmamış sayılır. Sadece ikrarlar, keşif ve muayene raporlari, ehlivukuf raporları, tanıkların şahadeti muteber kalır. (HUMK. 80, 83, 185, 202). DAVANİN İSTİMAININ KABİL OLMAMASI: Özü hukuk hükümleriyle korunmamış olan davanın mahkemelerce kabul olunmaması buna davanın dinlenmemesi de denir. |
Dava türleri | Dava nevileri Dava türleri: Asli dava•Fer'i dava
|
Deavi Davalar | Davalar/Alfabetik: Alacak davası - Asli dava - Boşanma davası - Ceza davası - fer'i dava - Kamu davası - Miras davası - Tedbir davası - Tenkis davası |
Davanın reddi ve sükutu ve defi | DÂVANIN REDDİ : Hukuk usulünde dâvanın belli süre içinde takibine devam edilmemesi yüzünden işlemden kaldırılmasıdır. Celseye çağrılmış olan tarafların hiç biri gelmezse dâva yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu tarihten itibaren altı ay içinde dâvacının ileri sürdüğü olayların sabit olmaması, veya bunlardan iddia edilen hukuki neticenin Çıkarılamaması, veya dâva hakkının bulunmaması sebebleriyle hâkim dâvacının hakli olmadığını belirterek “ davayı reddedebilir.
DÂVANIN SUKUTU : 1) Hukukta: Davanın itiraz ve müdafaaları karşısında yenilenmeyen davanın verilebilmesi için tekrar harç verilmesi gerekir. 2) Cezada: Genel af, Sanığın ölümü, zamanaşımı gibi nedenlerden biri ile davanın ortadan kaldırılmasıdır (TCK 96, 97 , 98 ,105) takibi şikayete bağlı suçlarda şikayet dilekçesinin bulunmaması takip için iznin şart olduğu davalarda iznin bulunmaması sanığın akıl hastalığına uğraması gibi hallerde duruşmanın tatiline veya davanın düşmesine karar verilir (CMUK 253/2 ) vazgeçme , davadan vazgeçme, hüküm. DAVANIN DEF'İ : Davalının kendisine karşı sürülen olayı Red etmemekle beraber diğer bir olay İleri sürülerek davayı def etmesidir. (HUMK 150) |
Dava vekili دعوی وكيلی | da'vâ vekili ~ دعوی وكيلی
da'vâ vekili ::: (a. b. i.) : baro teşkilâtı bulunmıyan yerlerde kanunî müsâade ile ve vekil sıfatiyle dâva takibine salahiyetli olan kimse.DAVAYA VEKÂLET : Dava açmaya ehil olan her şahıs dâvasını bizzat veya tayin edeceği bir vekil vasıtası ile ikâme ve takip edebilir. Dâvası veya dâvalınin vekil vasıtasiyle dâva açması Veya takip etmesi halinde dâvaya vekalet bahis konusudur. DÂVA VEKİLLERİNİN SÜ-İ İSTİMALİ : Avukat ya da dâva vekili hasım tarafiyle uyuşarak ya da sair hile ve desiselere sülük ederek kendisine verilen dâvaya zarar verir ya da hasım tarafa yardım ederse, kabul ettiği dâvada şahidin, ehlihibre veya tercümanın veya C. Savcısının ve karar verecek hâkimin sahabetini istihsal etmek veyahut bunlara mükâfat eylemek bahanesiyle müvekkilinden eşya veya para alırsa görevini sü-i istimal etmiş olur. (TCK. 294, 295). |
Davayı kaybetme | DAVANIN İHBARI :Davayı bildirme hukuk davasında İki taraftan birinin davayı kaybettiği takdirde rücu hakkı olduğunu düşündüğü üçüncü şahsa kendi yerine davayı takip veya kendisine katılması gerektiğini bildirmesi HUMK 49 52 |
DAVA: Bir kimsenin başka bir kimseden hakim önünde hakkını istemesi (Mecelle 1613 )
1- alacak ve talep Hakkı 2- hakimden bir anlaşmazlığın halini halini bir hakkın korunması istemek ve dava hakkının verdi yetkileri kullanmak 3 - mahkemece takip edilebilir nitelikte maddi bir iddianın kendisi
“Dâva ehliyetini haiz olmayan gayrı reşide karşı açılan dâvanın reddi gerekmez. Veli ya da vasi davet olunarak onların huzuru “ile duruşma yapılmak icap eder. (Y.H.H 103 - 34/49) DAVAYA KATILMA: Bakınız davaya müdahale DAVAYA MÜDAHALE: 1)Hukukta : Hakki veya borcu görülmekte olan davanın sonucuna bağlı olanın iki taraftan birine katılarak davavaya karışması (HUMK 51 58 97 420)davanın ihbarı 2)Cezada: iddiaya göre suçtan zarar görenin sahsi hak istegiyle kamu dâvasına katılması. (CMUK, 365 - 372). Müdahale,
DÂVA'YI BATILA : (Batıl dâva). Temelsiz dâva. Esasında doğru olmıyan dâva. Nesebi belli olan kimsenin kendisi olduğunu iddia etmek gibi. DÂVA'YI FÂSİDE : (Fâsit dâva). Bozuk dâva, Esasında doğru olmakla beraber bazı dış nitelikleri yönünden haklı sayılmayan dâva. Dâva konusunun belli olmaması gibi. DÂVA-YI MÜTEKABİLE : Bkz. Mukabil Dâva. DÂVA'YI SAHİHA : (Sahih dâva). Kelime anlamı doğru dâvadır. Istilâhta, esasında “doğru ve nitel itibarı ile haklı dâva, DAVET (fr Convocation ) bir muamele için (mal beyanı yemin şahitlik keşif vesaire) alakalı şahsın ( taraflar şahit ehlivukuf vesaire) adli makama, mahkemeye çağrılmasıdır. DAVETİYE: idari ve hukuki davalarda Davacı davalı veya vekil ve temsilcilerini Tanık bilirkişi gibi yardımcı kimselerin muayyen tahkikat veya mahkemece sesini kes sesini gelmeleri için posta vasıtasıyla gönderilen ve mahkeme kalemine örneğine göre tanzim mahkeme mührü ile tasdik edilmiş olan yazılı kağıt. DAYİN: Alacaklı DEAVİ: Davalar dedüksiyon Fransızca tümdengelim tatil. kanunlardan olaylara sebeplerden sonuçları etkilendi RAM nerden etkiye var mı Sonuç çıkarma. DEF'İ: (Fr exeption İngilizce exeption, plea). gerek davanın dayandığı olaya gerek borcun varlığına itiraz olmamakla beraber borçlunun başka bir olaya dayanarak borcunu yerine getirilmesine hak kazandıran itirazıdır defin dayandığı olayı ispat onu ileri süren e düşer defiler çeşitlidir bir ödemezlik Defi Adem'i iyi ifade ettiği bir taraf borcunu ödemediği için diğer tarafın borcunu yerine getirmekten kaçınması hakkını denir Borçlar Kanunu 80 12 acizlik tespih borçlunun mali durumunun fevkalede bozulması yüzünden kanunun izin verdiği hallerde borcunu ödemekten çekinmesi hakkına denir. 3) Zamanaşımı def'i : Bir dâvada zamanaşımının ileri sürülmesidir. Talep ve dâva hakkının zamanaşımına uğradığının İleri sürülmesi gibi. (BK. 126). «Dürüst borçlular bu def'i asla kullanmazlar». 4) Peşin dâva def'i : Adi akitte kefilin önce borçlunun takip edilme- sini istemek hususunda alacaklıya karşı haiz olduğu def'i hakkıdır. (BK. 486). Sonuçları yönünden def'i iki türlüdür : 1) Daimi def'i (kati def'i) Kesin def'i : Bunun ileri sürülmesiyle dâva hakkı artık tamamen ve bir daha geri dönmemek üzere düşerse buna daimi def'i denir. Zamanaşımı def'i gibi. 2) Muvakkat def'i : Dâvalının ileri sürdüğü def'i ile dâvacının hakkı sona ermiyorsa buna denir. Ödememezlik def'i gibi. Bir dâvada itiraz teşkil eden (borcun evvelden ödendiği, hakkı düşüren müddetin geçmesiyle. kefalet borcunun sukut ettiği, satış değil de bağışlamanın yapıldığı, akitte taraflardan birinin medeni hakları kullanma ehliyetinin olmadığı gibi) hallerden birini hâkim öğrenirse resen nazara alır. Dâvalının bunu ileri sürmesini beklemez. Def'ileri ise hâkim resen nazara alamaz, taraflardan ilgilisinin ileri sürmesi gerekir. DEF'İ DÂVA : Dâvalının, dâvacının dâvasını def edecek bir def'i ileri sürmesidir. (H.U. MEK. 150).
|
Şablon:Defi{{}}{{}}{{}}