Bazı cisimlerin tat alma organı üstünde bıraktığı duyum
Örnek: Nem elbisenize işlemiştir, yaşlığında deniz suyunun tuzlu tadı ve yapışkanlığı duyuluyor. R. H. Karay
Hoşa giden durum, lezzet, zevk
Örnek: Öğle yemeğinden sonra gelen rehavetin tadı, hiçbir gece uykusunda bulunmaz. Ş. Rado
Dilsiz.
Türklerin egemen olduğu yerlerde yaşayan Arap veya İranlılar.
Hazar Denizi kıyısında, İran Azerbaycanı sınırında yaşayan, İran soyundan olan bir topluluğun adı.
Tatlılık.
İran kaynaklı sözlü geleneği koruyan öykülere verilen ad. Gustatory. taste. flavor. flavour. relish. savor. savour. sapidity. sauce. savoriness. savouriness. sweet. zest. Flavour. relish. salt. savour. taste. zest. Gunny cloth made from the fiber of the Corchorus olitorius, or jute. A pony. make lacework by knotting or looping. Flavo r. sweetness. sweet taste. delight. flavour. pleasure. relish. salt. savour. spice. zest. Text attribute table for an annotation subclass in a coverage In addition to user-defined attributes, the TAT contains a sequence number and text feature identifier See also feature attribute table. Theoretical Arrival Time. transactivator of transcription, a gene of HIV that plays a role in viral replication by regulating the transcription of viral DNA into RNA; also the protein produced by that gene. Assumes equally spaced cells arriving at an anticipated rate Cells that arrive too early are considered non-conforming. shelf made of wire mesh or burlap used to spread the leaves out for withering and fermentation. TransATlantic. Transient Occupancy Tax; tax revenue created by hotels. Technical Applications Team. That. Sanskrit word meaning that. Did , act , action , deed , exploit , feats. F. (-ted, -ting) mekik oyası yapmak . tatting i. mekik oyası.
[]
Ad[]
- [1] Türk hükmine girmiş olan kavmlara denir, taçık gibi
- [2] bir şeyin lezzeti.
[]
Ad[]
- [1] Besinlerin dil üzerinde meydana getirdiği duyu
- [1] tat alma duyusu, tat alma organı, tat duyusu, ağız tadı, damak tadı, kabak tadı
- [1] tatmak
- tadına bakmak, tadında bırakmak
- Kitap EHL-İ KİTÂB Zemahşeri Siccîn kelimesi kitap demektir, diyor.
Tek sayfa halinde ingilizce kitap okuma linki: https://standardebooks.org Translation Book Ehl-i Kitap EHL-İ KİTÂB . Ya Ehle'l Kitab . Kitap ehli . Ey kitap ehli . Ehl-i Kitap/Ayetler . Ehl-i Kitap/HDKD . Google books Google kitaplar https://play.google.com/books/publish Google Kitap Ortağı Programı'na giriş https://play.google.com/books/publish/u/0/
- Faturalandırma Kimliğiniz: 5663-8645-7807
- Forum[1]
- Tüm google forums[2]
- Canlı[3]
- https://support.google.com/googleplay/#topic=3364260 Kendine yardım
Adsence Google Adsence ESK Hesabı:AdSense pub-2400628805201023 jaseem.a@.com ve jaseem@.com- https://play.google.com/books/publish/a/18104069427442984398#home
- (İngilizce): [[taste#(İngilizce)|taste]] (en)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
- Şablon:Krc: [[tatuv#Şablon:Krc|tatuv]] (krc)
- Kırım Tatarca: [[dam#Kırım Tatarca|dam]] (crh)
- Eski Türkçe: tatıgmak (tr)
- Eski Türkçe: tatıg talıg (tr)
- Eski Türkçe: tatıg (tr)
- Eski Türkçe: talıg (tr)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
[]
Eylem[]
- [1] Tat alma duyusu yardımıyla bir şeyin tadının nasıl olduğunu anlamak
- [2] Bir şeyden az miktarda yemek veya içmek
- [3] Duymak, hissetmek
- [4] (bir duruma) uğramış olmak
- [1] (Türkçe)
- Türk Dil Kurumu: "Datmazlar"
- Türkmence: [[daatmak#Türkmence|daatmak]] (tk)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}