Vizr
- Günah.
- Yük.
- Ağırlık.
- Silâh.
- Sırta vurulan ağır yük.
- Yük götürmek.
Vizr ayetleri[]
قَدْ خَسِرَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِلِقَٓاءِ اللّٰهِۜ حَتّٰٓى اِذَا جَٓاءَتْهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً قَالُوا يَا حَسْرَتَنَا عَلٰى مَا فَرَّطْنَا ف۪يهَاۙ وَهُمْ يَحْمِلُونَ اَوْزَارَهُمْ عَلٰى ظُهُورِهِمْۜ اَلَا سَٓاءَ مَا يَزِرُونَ
Hakikat hüsranda kaldı o: Allah’ın karşısına çıkacaklarını inkâr eden kimseler ki nihayet saat gelip ansızın kendilerini bastırıverince "eyvah! hayatta yaptığımız taksirlerden dolayı hasretlerimize bak" derler o dem ki bütün veballerini sırtlarına yüklenmiş götürüyorlardır, bak ki ne fena yükler götürüyorlar! (Yeziruun/
Günah anlamı[]
Günah Farsça bir kelime olup sözlükte "suç" anlamına gelir.
Dinî bir kavram olarak ilâhî emir ve yasaklara aykırı fiil ve davranış anlamında kullanılır.
Kur'ân'da ve hadislerde günah kavramını ifade eden birçok kelime vardır.
Bunlardan genel anlamıyla günah yerine kullanılanlar ism, zenb, vizr, cünâh ve hûb kelimeleridir.
Günaha sevk eden etkenleri, insanın yapısında bulunan eğilim ve arzularla onu dışarıdan etkileyen âmiller olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür.
Günaha (suça) sevkeden iç etkenler[]
İnsan yapısında bulunan kötülüklerin kaynağı nefistir.
Zira nefis terbiye edilmezse, "kötülüğü olabildiğine emreden" (nefs-i emmâre) (Yûsuf, 12/53) ve kişiyi günaha yöneltmek için sürekli fısıltılar halinde telkinde bulunan (Kâf, 50/16; Necm, 53/23) bir güçtür.
Günaha sevk eden bir başka etken de ölümsüz bir dünya hayatı içgüdüsü ve öbür dünyayı unutmadır (Bakara, 2/95-96).
Kur'ân bu olumsuz eğilimli nefse karşı, kendini kınayan (levvâme) ve Hakk'ın rızasında huzura kavuşan (mutmainne) nefisleri, yani eğitilmiş ve dizginlenmiş, iyilik yapmayı kabullenmiş nefislere ulaşmayı öğütler (Kıyâme, 75/2; Fecr, 89/27-28).
Ayrıca insanın hassas bir psikolojik yapıya sahip bulunması (Nisâ, 4/28), fizyolojik ve psikolojik bağımlılıklarının bulunması önemli günah faktörlerindendir (Bakara, 2/155; Âl-i İmrân, 3/14).
Günaha sürükleyen dış etkenler içinde dünya hayatının çekiciliği (bk. Yûnus, 10/23), kötü örneklerin bol miktarda bulunması (En'âm, 6/116; Furkân, 25/27-29) ve insanın yücelişini engellemeye çalışan şeytanın tahrikleri de (bk. Hicr, 15/36-42) önemli bir yer tutar. Günahlar nitelikleri bakımından büyük ve küçük olmak üzere ikiye ayrılır (bk. Nisâ, 4/31; Necm, 53/32). (bk. Büyük Günah) Tevbesiz affedilmeyen yegane günah küfür, nifak ve şirk olup cezası da ebedî olarak cehennemde kalmaktır. İslâm, kişiye günahlardan kurtulmanın yolunu da göstermiş, ona tevbe imkânını sunmuştur. (M.C.)
[]
Sıfat[]
- [1] suçlu
- [2] yazıklı
en:günahkâr
[]
Ad[]
- [1] Günah
[]
Ad[]
- Azerice: [[günah#Azerice|günah]] (az)
- Türkmence: [[günää#Türkmence|günää]] (tk)
- Şablon:Krc: [[cazık#Şablon:Krc|cazık]] (krc)
- Eski Türkçe: yazuk (tr)
- Eski Türkçe: erinçü (tr)
- Eski Türkçe: erinçil (tr)
- Eski Türkçe: arınçu (tr)
- {{{1}}}: [[gönah#{{{1}}}|gönah]] (tt)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
Şablon:Vizr Şablon:Vezir
af:günah el:günah en:günah ky:günah lo:günah pl:günah zh-min-nan:günah