Edeb -ادب -Edeb-EDEP-EDEB-ADAB - آدَاب | |
---|---|
Edeb/Vikisözlük - Edeb/Vikisöz - Edeb/WQ - Edeb/VK - Edeb/LİNK | |
Luğat | Edeb/Lüğat
edeb [genel] آدَاب - edeb [genel] آدَاب ، اُصُول ، دُسْتُور ، عُرْف edeb [genel] اُصُول - edeb [genel] دُسْتُور - edeb [genel] عُرْف güzel ahlak öğretmek [genel] أَدَبَ ـُـ اَدْباً terbiye [genel] اَدَب ج آدَاب -yordam [genel] اَدَبٌ ج آدَابٌ terbiye etmek [genel] اَدَّبَ ، هَذَّبَ sürütmek, emeklendirmek,süründürmek [genel] أَدَبَّ : إِدْبَاباً terbiye etmek,iyi ahlak sahibi yapmak,zarafet ve nezaket öğretmek ,uslandırmak,tedip etmek,terbiye ve talim etmek,edebiyat öğretmek,tevbih takdir etmek [genel] أَدَّبَ : تَأْدِيباً padişah memleketi dad ve adalet ile doldurdu [genel] آدَبَ: إِيْدَاباً السُّلْطَانُ البِلاَدَ terbiye etmek [genel] اَدَّبَ literatür [genel] اَلاَدَبُ terbiye [genel] اَدَب ج آدَاب ، تَرْبِيَة |
Müfredleri | Adap veya Adâbveya Adab -Edebiyyun < Edebiyat
edebi , yazınsal , edebe ve edebiyata ait ve mensup ve müteallık olan [genel] أَدَبِيٌّ edebi [genel] اَدَبِىّ edebi ( ar ) [genel] اَدبيّ ede edebe edebi edebî ilgili Kelimeler اَدَّبَ اَدبيّ اَلاَدَبُ أَدَبِيٌّ أَدَبِيَّاتٌ أَدَبُّ |
Müteşabihleri | ede edebe edebi edebî |
Mürekkepleri | hürmetsizlik [genel] قِلِّة اَدَب ، عَدَمُ اِعْتِبَار ، اِهَانَة
saygısızca [genel] بِشَكْلٍ غَيْرَ اَدَبٍ اَوْ اِحْتِرَامٍ hürmetsizlik [genel] قِلِّة اَدَب Kıllet-i edeb yoksulluk edebiyatı [genel] ادب الفقر Edeb-ül fakr Adâb-ı muaşeret - Edeb-i içtimai - edebi ahenk [genel] الغنائية في الأدب Ahenk-i edebi edebî akım [genel] تيار أدبى tiyar-ı edebi edebi akım [genel] تَيَّارٌ أَدَبِيٌّ Tayyar-ı edebi edebi albüm [genel] أَلْبُومٌ أَدَبِيٌّ Album-u edebi edebî baskı [genel] إكــــراه أدبى edebî cesaret [genel] شجاعة أدبية edebî değer [genel] قيمة أدبية edebi dergi [genel] مَجَلَّةٌ أَدَبِيَّةٌ edebî ekoller [genel] مذاهب أدبية edebî eleştiri [genel] نقد أدبي edebî görüntü [genel] صورة ادبية edebi haklar [genel] حُقُوقٌ أَدَبِيَّةٌ edebi hırsızlık [genel] سرقة أدبيـة edebi kitap [genel] كِتَابٌ أَدَبِيٌّ edebî klüp [genel] نادي أدبي edebi metinler [genel] مُتُونٌ أَدَبِيَّةٌ edebi metinler [genel] نُصُوصٌ أَدَبِيَّةٌ edebi metinler [genel] نصوص او متون أدبية edebi miras [genel] تُرَاثٌ أَدَبِيٌّ edebî olgular [genel] ظواهر ادبية edebi şaheserler [genel] رَوَائِعُ أَدَبِيَّةٌ edebî sanat [genel] فن أدبي |
Tabirler | Edipler edepli olmalı .Bediüzzaman |
Vecizeler | * Şeref, edep iledir. neseb (soy) ile değildir. - Hz. Muhammet
|
Atasözü | * Ya Hu EdepYa Hu! - Hat sanatıyla yazılan tablo söz olup Türk atasözleri |
Quatoes | * Ehl-i maarifetin (Mârifet ehlinin) ilk makamı edeptir. - Hacı Bektaş-i Veli
|
Tercüme | us (is) [genel] عقل ، نهي ، سبب ، ذكاء ، لبّ ، فطنة ، فراسة ، فهم ، إرب ، حشمة ، فكر ، دراسة ، فطنة ، نهية ( ج ) نهي ، لب ( ج ) ألباب ، نهي ، ظرف ، لطف ، ادب
Bağlamsal Örnek: çevrilmiş bir metinادب انتظر الم يعلموك ادب الكلام فى اطباق بيترى داخل المختبر : O cafcaflı üniversite tüplerinde size adabı muhaşeret öğretilmiyor mu hiç ! حسنا من الواضح ان كلاكما تفهمان في الشعر اكثر من متخصصة ادب انجليزي: Belli ki ikiniz de şiiri İngiliz Edebiyatı okumuş birinden daha iyi biliyorsunuz. لذلك اخبرته بكل ادب اما ان تجعلنى افحصها , او تنزل من الطائرة : Kibarca adama dedim ki , Ya kontrol ettirirsin ya da uçaktan inersin . وعندما سالت أستاذ شرف آخر لماذا لا نقرأ المزيد من ادب السود قال : Ve diğer onur sınıfı öğretmenlerine neden daha fazla siyahi edebiyat eseri okumadığımızı sorduğumda , bana ونابولين كان له نفس الاصرار مع ادب اقل: Napolyon'da aynı biçimde kararlı ama o kadar kibar değildi . |
x | xOrijinal metin Anlam
saygısızca [genel] مُتَجَأسِرًا , مُجٍتَرِيًا , بِشَكْلٍ غَيْرَ اَدَبٍ اَوْ اِحْتِرَامٍ yordam [genel] مَنْهَجٌ ج مَنَاهِجٌ ، اُسْلُوبٌ ، اَسَالِيب ، طَرِيقٌ ج طُرُقٌ ، اَدَبٌ ج آدَابٌ |
Links: أدب .. الموسوعة العالمية للشعر العربي - adab |
<Edep < Edebiyyun < Edebiyat < Adap veya Adab veya Adâb <Adâb-ı muaşeret
- Halvetice edep: Edep latiftir, yani zahiren hemencecik fark edilmez. Menşei itibariyle kalbi olduğu için ancak kalpteki letafetle anlaşılabilir.
- “Ez Huda cuyim tevfik-i edep/Bi edep mahrum-i geştez lütf-i Rab. – Cenab-ı Hakk’tan bizi edebe muvaffak kılmasını dileyelim. Çünkü edepsiz olan, Allah Teala’nın lütfundan mahrum kalır.”
- Ehl-i diller arasında aradım kıldım talep
- Her hüner makbul imiş illa edep illa edep Haluk Nurbaki'den alıntı.
- Sokrates kendini sevmeyen biriyle karşışır:
- Adam:"Ben edepsizlere yol vermem ,demiş.
- Sokrates de "ben veririm" demiş.
- "İnsan arabaya benzetildiğinde bilgisi, motoru; edebi ve ahlakı da direksiyonudur. Motor ne kadar güçlü olsa da, direksiyon olmayınca o bir işe yaramıyor. O yüzden edep ve ahlâkın bu toplumun fertlerine öğretilmesi gerekiyor" Sebahattin Zaim[1]
- Ehl-i maarifetin (Mârifet ehlinin) ilk makamı edeptir. - Hacı Bektaş-i Veli
- Ya Hu EdepYa Hu! - Hat sanatıyla yazılan tablo söz olup Türk atasözleri
- Şeref, edep iledir. neseb (soy) ile değildir. - Hz. Muhammet
- Beni Rabb’im edeplendirdi ve te'dibimi de (edeplenmemi de) en güzel yaptı - Hz Muhammed.
“ | Adem-i zâde eger bî-edeb est, âdem nist (âdem oğlu eğer ki edepsizdir, âdem değildir.) Fark der cism-i benî âdem ü hayvan edeb est(âdem ve hayvan cinslerinin cismindeki fark edeptir) |
” |
- Edep bir tac imiş nur-i hüda’dan ,Giy ol tacı emin ol her belâdan - Türk atasözleri
- Eddibu’n-nefse eyyühe’l-ahbabu (nefsinizi edepli kılın ey dostlar) ,
- Turuku’d-dini kulluha edebu' (dinin tüm yolları edeptir) - İslam Atasözü
- "El-fazlu bi’l-edeb, lâ bil asli ve’n-neseb"(erdem edeptedir, soy sopta değil) - İslam Atasözü
- "Men lem yüeddibhü’l-ebevan" (Ailesinde edeplenmeyenleri) ,
- "Yüeddibhü’l-melevan."(zaman ve koşullar edeplendirir) - İslam Atasözü
- Bi-edeb ra edeb kerden edeb est (Edepsize edeple karşılık vermek edeptendir) - Pers Atasözü
- Nabi'den
- Hadd-i zâtında kim olmazsa edib (edebli) ,
- Feleğin sillesi eyler te’dib (edeplendirir)
- İnsana aklı kazandıracak şey edeptir.
- Edebi kaybeden kimse kötülükten zevk alır. Eflatun (Telhisü Nevamis-i Eflatun'dan syf.47 Kanun ve ilkelerin ruhuna uymayanlara ihtarından )
- Kanun sahibinin en önemli vazifesi ; gayret gösterip edebi gerçekleştirmek ve yerleştirmektir.(Telhisü Nevamis-i Eflatun'dan )
- Edep , devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır, bunlar iyi olarak görülüp beğenilir. Böylece halkata bunların gerçek olduğuna inanır ve iyiliklerin kabulünde birleşir. İşte istenen istikamet budur.Telhis-u Nevamis-ul Eflatun s48
EDEB VE HAYÂ
İnsanı insan yapan; ilim,
İrfan, hayâ ve terbiyesidir.
Bunu sağlayacak başlıca amil,
İslam’ın ta kendisidir.
Hâtem-i Esamm Hazretleri,
Şu ibretli misali anlatıyor.
Zayıf, dertli ve perişan,
Bir hanımla konuşuyor.
Kadın; derdini yana yakıla,
Anlatırken heyecan içinde.
Çirkin bir ses duyulur,
Heyecanı az da olsa geçince.
Kadın mum gibi eridi,
Mahvoldu, ezildi, bitti.
Öldürücü bir sükûtla,
Mahcubiyetin sırrında yitti.
Hazret; bir heykelden,
Daha hissiz ve muazzam.
Vakarla kadına baktı,
Buyurdu Hâtem-i Esamm.
“Sizi duyamıyorum,
Çok ağır işitiyorum.
Yüksek sesle konuşunuz,
Ben sağırım, rica ediyorum.”
Kusuru ifşa edilmemişti,
Attıysa da benzi beti.
Yüzü kızaran mahcup kadın,
Bir anda hayata avdet etti.
Hiçbir milletin muaşeret edebinde,
Böyle muazzam incelik görülmedi.
Harikalar harikası bu nüans,
O’na “Esamm” lakabını verdi.
Bu davaya baş koyanlar,
İslam’ın edep ve hayâsını tadar.
Hâtem Hazretleri, edeple sustu,
O kadın vefat edinceye kadar.
Kadının vefatından sonra,
“Artık duyuyorum” dedi.
Edepten nasibi olmayanlara,
Maneviyat ikliminden ibretler verdi.
Esamm=Sağır “Ez edep pür nur geştest in felek/ Vez edep ma’sum ü pak amed melek.- Felek edebi dolayısıyla nurlu, melek de yine edebi sebebiyle masum ve temiz olmuştur.” Burada Hz. Pir’in, cümle eflakin(feleklerin, göklerin) aşk-ı ilahi ile yaratıldığını ve onların kendilerine biçilen sahada hiç taşkınlık etmeden gitmelerini, edeple tavsip etmesi fevkalede mühimdir. Ayrıca edepli insandaki halin, o kişinin hiç bir zaman başkasına kötülük yapmayacağını ve karşısındakini şaşırtmayacağını göstermesi bakımından önemlidir.(Yasin Suresi, 38-39-40). Kamer’e göre Güneş daha baskındır fakat asla bulunduğu seviyeyi, haddi aşmaz. Ben daha baskınım deyip de, kamerin sahasına girmez. Ve kainattaki nizam hep bu edep üzere döner. Emrolunan mecrada gider, ama bir yandan da kendi derecesine göre Allah’tan çekinir, kalbi o çekingenliği hisseder. Dolayısıyla semavatta cansız dediğimiz mülkte bile edebe riayet varsa, Allah Teala’nın muhatap kıldığı idrak sahibi insanda edepsiz olmak veya edebin dışında hareket etmek mümkün değildir.
Edeb -ادب -Edeb-EDEP-EDEB-ADAB - آدَاب | |
---|---|
Edeb/Vikisözlük - Edeb/Vikisöz - Edeb/WQ - Edeb/VK - Edeb/LİNK | |
Luğat | Edeb/Lüğat
edeb [genel] آدَاب - edeb [genel] آدَاب ، اُصُول ، دُسْتُور ، عُرْف edeb [genel] اُصُول - edeb [genel] دُسْتُور - edeb [genel] عُرْف güzel ahlak öğretmek [genel] أَدَبَ ـُـ اَدْباً terbiye [genel] اَدَب ج آدَاب -yordam [genel] اَدَبٌ ج آدَابٌ terbiye etmek [genel] اَدَّبَ ، هَذَّبَ sürütmek, emeklendirmek,süründürmek [genel] أَدَبَّ : إِدْبَاباً terbiye etmek,iyi ahlak sahibi yapmak,zarafet ve nezaket öğretmek ,uslandırmak,tedip etmek,terbiye ve talim etmek,edebiyat öğretmek,tevbih takdir etmek [genel] أَدَّبَ : تَأْدِيباً padişah memleketi dad ve adalet ile doldurdu [genel] آدَبَ: إِيْدَاباً السُّلْطَانُ البِلاَدَ terbiye etmek [genel] اَدَّبَ literatür [genel] اَلاَدَبُ terbiye [genel] اَدَب ج آدَاب ، تَرْبِيَة |
Müfredleri | Adap veya Adâbveya Adab -Edebiyyun < Edebiyat
edebi , yazınsal , edebe ve edebiyata ait ve mensup ve müteallık olan [genel] أَدَبِيٌّ edebi [genel] اَدَبِىّ edebi ( ar ) [genel] اَدبيّ ede edebe edebi edebî ilgili Kelimeler اَدَّبَ اَدبيّ اَلاَدَبُ أَدَبِيٌّ أَدَبِيَّاتٌ أَدَبُّ |
Müteşabihleri | ede edebe edebi edebî |
Mürekkepleri | hürmetsizlik [genel] قِلِّة اَدَب ، عَدَمُ اِعْتِبَار ، اِهَانَة
saygısızca [genel] بِشَكْلٍ غَيْرَ اَدَبٍ اَوْ اِحْتِرَامٍ hürmetsizlik [genel] قِلِّة اَدَب Kıllet-i edeb yoksulluk edebiyatı [genel] ادب الفقر Edeb-ül fakr Adâb-ı muaşeret - Edeb-i içtimai - edebi ahenk [genel] الغنائية في الأدب Ahenk-i edebi edebî akım [genel] تيار أدبى tiyar-ı edebi edebi akım [genel] تَيَّارٌ أَدَبِيٌّ Tayyar-ı edebi edebi albüm [genel] أَلْبُومٌ أَدَبِيٌّ Album-u edebi edebî baskı [genel] إكــــراه أدبى edebî cesaret [genel] شجاعة أدبية edebî değer [genel] قيمة أدبية edebi dergi [genel] مَجَلَّةٌ أَدَبِيَّةٌ edebî ekoller [genel] مذاهب أدبية edebî eleştiri [genel] نقد أدبي edebî görüntü [genel] صورة ادبية edebi haklar [genel] حُقُوقٌ أَدَبِيَّةٌ edebi hırsızlık [genel] سرقة أدبيـة edebi kitap [genel] كِتَابٌ أَدَبِيٌّ edebî klüp [genel] نادي أدبي edebi metinler [genel] مُتُونٌ أَدَبِيَّةٌ edebi metinler [genel] نُصُوصٌ أَدَبِيَّةٌ edebi metinler [genel] نصوص او متون أدبية edebi miras [genel] تُرَاثٌ أَدَبِيٌّ edebî olgular [genel] ظواهر ادبية edebi şaheserler [genel] رَوَائِعُ أَدَبِيَّةٌ edebî sanat [genel] فن أدبي |
Tabirler | Edipler edepli olmalı .Bediüzzaman |
Vecizeler | * Şeref, edep iledir. neseb (soy) ile değildir. - Hz. Muhammet
|
Atasözü | * Ya Hu EdepYa Hu! - Hat sanatıyla yazılan tablo söz olup Türk atasözleri |
Quatoes | * Ehl-i maarifetin (Mârifet ehlinin) ilk makamı edeptir. - Hacı Bektaş-i Veli
|
Tercüme | us (is) [genel] عقل ، نهي ، سبب ، ذكاء ، لبّ ، فطنة ، فراسة ، فهم ، إرب ، حشمة ، فكر ، دراسة ، فطنة ، نهية ( ج ) نهي ، لب ( ج ) ألباب ، نهي ، ظرف ، لطف ، ادب
Bağlamsal Örnek: çevrilmiş bir metinادب انتظر الم يعلموك ادب الكلام فى اطباق بيترى داخل المختبر : O cafcaflı üniversite tüplerinde size adabı muhaşeret öğretilmiyor mu hiç ! حسنا من الواضح ان كلاكما تفهمان في الشعر اكثر من متخصصة ادب انجليزي: Belli ki ikiniz de şiiri İngiliz Edebiyatı okumuş birinden daha iyi biliyorsunuz. لذلك اخبرته بكل ادب اما ان تجعلنى افحصها , او تنزل من الطائرة : Kibarca adama dedim ki , Ya kontrol ettirirsin ya da uçaktan inersin . وعندما سالت أستاذ شرف آخر لماذا لا نقرأ المزيد من ادب السود قال : Ve diğer onur sınıfı öğretmenlerine neden daha fazla siyahi edebiyat eseri okumadığımızı sorduğumda , bana ونابولين كان له نفس الاصرار مع ادب اقل: Napolyon'da aynı biçimde kararlı ama o kadar kibar değildi . |
x | xOrijinal metin Anlam
saygısızca [genel] مُتَجَأسِرًا , مُجٍتَرِيًا , بِشَكْلٍ غَيْرَ اَدَبٍ اَوْ اِحْتِرَامٍ yordam [genel] مَنْهَجٌ ج مَنَاهِجٌ ، اُسْلُوبٌ ، اَسَالِيب ، طَرِيقٌ ج طُرُقٌ ، اَدَبٌ ج آدَابٌ |
Links: أدب .. الموسوعة العالمية للشعر العربي - adab |