Su Kasidesi (Kasîde Der Na't-ı Hazret-i Nebevî)
- bakınız: Bülbül kasidesi
Su Kasidesi Fuzûlî'nin kasidelerinden biridir.
Aruz vezninde "fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilâtün fâ'ilün" kalıbıyla yazılmıştır.
Redifi "su" olduğu için bu şekilde adlandırılır. Fuzûlî bu kasidesini Hz. Muhammed'i övmek amacıyla yazmıştır. Kaside üstün bir lirik söyleyiş ve sanatlı anlatımıyla Türk Edebiyatı'nın büyük şairlerinden Fuzûlî'nin bir söz şaheseridir.
Divan şairleri umumiyetle fikirlerini bir beyitte sona erdirirler. Fuzuli bu eserinde 31. beyitle 32. beyiti birbirine bağlıyor. İki beyitte de mahşer günü bahis konusudur.
Kasîde Der Na't-ı Hazret-i Nebevî Fuzûlî |
Su kasidesi vikipedi sayfaları |
<poem>
Latin harflerine transkriptli metin | Sadeleştirilmiş metin | İngilizce Tercümesi |
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n’ola Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi Ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ Kılmağ içün tâze gül-zârı nübüvvet revnakın Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz Hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdür muttasıl Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr Zikr-i na’tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ Yâ Habîballah yâ Hayre’l beşer müştakunam Sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi'râc’da Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânuma Yümn-i na’tünden güher olmış Fuzûlî sözleri Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam |
Saçma ey göz göz yaşlarından gönlümdeki ateşlere su Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n’ola Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ İste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi Ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger İçmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ Kılmağ içün tâze gül-zârı nübüvvet revnakın Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz Hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdür muttasıl Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr Zikr-i na’tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ Yâ Habîballah yâ Hayre’l beşer müştakunam Sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi'râc’da Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânuma Yümn-i na’tünden güher olmış Fuzûlî sözleri Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam }} |