Yenişehir Wiki
Advertisement


EÇS/1/94 Evliya Çelebi Seyahatnamesi 1.Cilt Evliya celebi
Evliya Çelebi
EÇS/1/96

teşvik edip, her bir kefereye vaidlerde bulunuyorlardı.Ve yıldız ilmi ile kalenin talihinin kuvvetini buldular.

Şöyle buldular ki:

<<Âhir zamanda bir Muhammmed gele...Nice bin kiliseleri yıka...Onun ümmetleri Antakya, Kudus, Mısır ve İstanbulu ala...Ve karadan nice bin parça yelkenkeri açılmış gemiler ile gele... Başında da kadı kavuğu ola... Katıra binip ayağında mavi çizme ola... O Muhammed gelip kiliseler yıkılalı, Mısır'ı Antakya ve Kudüs'ü ümmetleri fethedeli sekiz yüz elli sene oldu Karadan gemi yürüyüp bu kalenin zaptolunması mümkün değildir. Ve bu Muhammed(Fatih) o Muhammed değildir. Büyük Muhammedlerinden beri (Peygamberden beri)İstanbul on bin kere kuşatma görüp İstanbul'un zaptı Araplara müyesser olmayıp da bu Türk'e mi müyesser olacak!?>>

diye kısa akıllarınca nice boş lâflar edip İmparator Kostantin'in hatırını teselli edip yine cenge devam ettiler. Fakat dışarıda İslam askeri kalenin derinliğine girip yer yer kaleyi dalik deşik etmeğe başladılar.Ve yine gündüz ve gece dört taraftan İslâm askerine zahireler geldi.Fakat kâfirlere bir hardal tanesi bile gelmedi. Çünkü evelce Akdeniz ve Karadeniz taraflarına kaleler yapılıp kapatılmıştı.

Yine böyle iken kale içindekiler kudretlerini sarf edip cenk ettiler. Çünkü kalenin içinde meczuplardan Yâ Vedût Sultan denilen bir budala vardı kale içinde <<Fetih olmasın!>> diye Cenab-ı hakdan rica edip, duâsı kabul oldu. Günden güne kalenin fethi şiddetlendi. Nihayet on gün oldu.

Fatih Sultan Mehmed bütün şeyhleri toplayıp:

<<Âyâ hal neye varır? Kale günden güne sağlamlaşıp fethi zayıfladı>>

deyince hemen Ak-Şemsüddin Hazretleri :

<<Beyim, sen elem çekme! Bu kalenin fâtihi sen olasın, diye şehzâdeliğinde sana müjdeletmiştik. Kale içinde Şeyh Maksud halifelerinden Yâ Vedut adına mazhar düşmüş meczuplardan bir can vardır. O ölmeyince bu kalenin zapt olunmasının ihtimali yoktur. Ama elli günde vefât eder.>>

Advertisement