|
←EÇS/10/113 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 10.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/10/115→ |
bugün, yârın girerler ve hepimizi Ciğerdelen sahrâsındaki gibi kırarlar.”
Deyip papaz sustu. Aklı başında Macarlar doğrudur dedilerse de hemen Avusturya kapudanları (Nem Nem) deyip, şapkalarını yere vurarak konuşmaya balgam bıraktılar. Ve Macarlar dediler ki, (Siz Türke kale verirseniz biz önce sizi kırarız, sonra Türk de bizi kırsın ve kaleyi elimizden alsın.)
Allah büyük ve intikam alıcıdır. Bunlar evvelce aldıkları yüzelli esir ümmet-i Muhammedi balta ile kırmışlar idi. Şimdi ise tam bu konuştukları yere sadrazam kolundan bir balyemez topu düşüp, yedi adet bellibaşlıları hurdahaş oldu. Diğerleri bu hâli görüp, şaşkına döndüler. Neylesünler, söz sahipleri kalmadı. Hemen halk feryadlarla Forgaç kapudanın yanına giderler. Ondan da bir teselli bulamayıp, yine tabya muhafazasına gelirler. Birazdan onu gördük ki Aktabya üzerinde nice yüz kâfirler ateş alıp, bütün yer tir tir titrerdi. Bizim asker hayret etti. Düşmanın çoğu dışarıya kebap olup, düştü. Kimisi de kale içinde pişti. Meğer Aktabya içinde tütün içerlerken barut fıçılarına ateş düşüp, patlamış. Sonunda bütün asker bir olup, Forgaç krala vararak (Türke kaleyi verelim, biz krala cevabını veririz) dediler.
1074 (1663) senesi saferin yirmibirinci pazartesi günü vezir-i âzam kolunda Beç kapısı önüne beyaz bayraklar dikilip, (El'aman ey Osmanlılar!) diye vire ile kaleyi verdiler. Bizim asker de yer yer metrislerden toplanmaya başladı. Muhzır-Abdi Ağa, başçavuş ve diğer çavuşlar askeri yerli yerinde tuttular. Derhal vezir-i âzam konuşup (Sultânım, düşman vire verdi) dediklerinde;
(Bre aman, askerlerimiz yerinde dursunlar. Herkes silâhına dikkat edüp, gaafil durmasınlar ve kimseye aldanıp, meydana çıkmasınlar. Amma top ve tüfenk te atmasınlar. Ve yine bütün toplan gülleleri ile hazır tutsunlar.) diye fermanlar verdi.
Bu sırada toprak sürme nöbeti, Dergâh-ı âli müteferrikalarında idi. (Elbette durmadan toprak sürsünler.) diye ve-