|
←EÇS/10/158 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 10.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/10/160→ |
BUDİN KALESİNDEN BELGRAD'A GİTTİĞİMİZ
Budin'den kıbleye, Tuna kenarı ile gidüp, Hamza bey kalesine konmıyarak Cankurtaran kalesini geçüp, kıblede Pentili palangasında konakladık. Oradan Poldevar Pahaş, Tolna palangalarını geçtik. İki palanganın köprüsünden geçmek içün islâm askeri pek çok zahmet çekti. Oradan Seksâr, Batasek, Sekço palangalarını geçüp, Mohaç palangasında. Kaplan Paşa ellibin askerle, Zirin oğlu, Begân oğlu, Nadaj oğlu, İsloven, Mekemorya vilâyetlerini, Morava, Drava, Rab nehirlerine varıncaya kadar yağma etmeye memur olup, gitti. Ama kış çok şiddetli idi, Allah kolay getire. Buradan kalkıp, Baranavar, Darda palangalarını geçerek (ösek) kalesine geldik. Burada oturak ferman olunup, askere Kasım ulufesi verildi. Burada pek fazla kar yağup, nice bin çadırlar kar altında kaldı. Bir çok yaralı sipahiler, donup öldü. Allahın hikmeti, ertesi gün, ateş saçan güneş dünyaya ışık verüp, güneşin hararetinden bütün gaaziler safa ettik zannederek şükrederlerken halleri daha berbad oldu. Öyle bir yağmur yağdı ki, bütün çadırların kazığı tutmaz oldu. Bu sırada gayet şiddetli kuru bir soğuk rüzgâr esip, herkes canından ve başından geçerek müthiş bir vaveyla koptu. Bu matem gününde ancak beşbin adama ulufe verilüp, (Diğer âcizlere mevâcip dahi üç güne dek verilir.) diye ulufe vermeyüp, Defterdar Ahmed Paşa, (Mevâcip defterleri devroldu) diye defterleri kapattı. (Bu ulufe alamıyanlar mevcut değildir) diye onbirbin adamın ismi hizasına (Mim) koydu. Bu kadar Allah kulunun isimlerini silip, rızklarını kesti. Ertesi gün soğuk biraz, azalıp, Han-zâdeye ve yalı ağasına, diğer Tatar ağalarına sadrâzam ziyafetler edüp, Han-zâdeye bir samur kürk, bir mücevher takımlı kûheylân at ihsan ederek Backa vilâyetine gitti. Diğer vezirler de kışlaklarına gittiler. Sadrâzam dahi kalkıp, (Volkovar) kalesine geldi. Köprü başındaki Hindi Baba Sultanı ziyaret ettik. Çünkü evvelce sefere giderken Hin-