|
←EÇS/11/228 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 11.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/11/230→ |
kavga edip şehîd olurlar. Çünkü at eti hem kuvvet verici, hem fazla hazmettiricidir.
Buradan da doğuya bir buçuk saat gittik. Küçük Karasu, Çadır dağından çıkar, bir kolu da Kefe yakınında Sudak dağından çıkarak ikisi birleşip Azak denizine dökülür. Bunu atlarla geçiri (Küçük Karasu köyü) ne geldik. İkiyüz evli, bir mescidli, bir hanlı ve hamamlı bir köydür. Oradan 3 saatte (Toylu köyü)ne geldik. Yüz evli Ermeni köyüdür. Evleri çam direğinden kubbelidir. Bir bayır üzerinde bir kiliseleri vardır. Buradan kıbleye 3 saatte (Çerkeş köyü)ne geldik. Bir camili, yüz evli Çerkeş köyüdür. 3 saatte bir müslüman köyü olan (Soğuksu köyü) ne geldik. Koyunları çoktur.
Kefe eyâleti: Bu Soğuksu ,Kefe eyâleti toprağında, Osmanlı subaşısı hükmündedir. Batı tarafı hanlıktır. Kıble ve doğu tarafı Osmanlınındır. Oradan yine kıbleye iki saat giderek (Kurbağa Kayası) ve (Balık Kayası) derelerini geçtik. Bu dereler baştan başa Kefelilerin bağlarıdır. Vâkıâ Menküp ve Kaçi ve Balbek bağları da vardır ama, bu Sudak bağları kadar değildir.
Sudak kalesi: Sultan Bayezid zamanında, Mingili Giray Hanın yardımıyla Gedik-Ahmed Paşa tarafından Cenevizlilerin elinden alınmıştır. Kefe eyâletinde voyvodalıktır. 150 akça pâyesiyle voyvodalıktır. Dizdarı, elli hisar eri vardır. İlk yapıcısı bir Ceneviz kral oğludur. Girid'de Suda kalesinden gelip bu kaleyi yapmıştır. Kalesi, Karadeniz kenarında dörtköşe bir kaledir. İçinde kimse yoktur. Yalnız karakolhânesinde birkaç kişi nöbet bekler. Çünkü inadcı Kazaktan korkarlar. Evvelce bu iç kalede fener yanar imiş. Bu iç kaleye Sudaklılar (Kız kalesi) derler. Ondan aşağıda (Aşağı Orta kale) vardır. Etrafı bin adımdır. İki demir kapısı, altı kulesi vardır. Kale içinde on ev vardır. Bu da çok yüksek olduğundan çıkıp inmek zordur. Onun için kimse yoktur. Deniz tarafından duvarı yoktur. Çünkü bu tarafı denize üçyüz arşın yalçın yardır.
Hikâye: Kâfirler bu kaleyi vire ile Gedik-Ahmed Paşaya