Yenişehir Wiki
Register
Advertisement


EÇS/14/216 Evliya Çelebi Seyahatnamesi 14.Cilt Evliya celebi
Evliya Çelebi
EÇS/14/218

tartı ile birer miktar koyarlar. Her sene bu üç kazan Tiryak-ı Fâruk pişer. İki kavanoz saadetlû padişaha, bir kavanoz paşaya ve veziri âzama, şeyhülislâma, hekimbaşıya, Mısır mollasına hediye gider. Geride kalanı vakıf olup tımarhanedeki hastalara, hastalıklara göre verirler. Her sene bir kere pişermiş. Ama hakir Mısır’da iken hekimbaşı üstad olmakla üç kere pişirdi.

İBRET ALINACAK GARİP HİKÂYE: Âdem etinin lezzetini, Heyhat sahrasında insan yiyen Kalmuk kavminde gördüm. Ölülerini yerler. Esirleri, Nogay fakirlerini kanı çıkmasın diye boğup yerler. Onlara göre âdem eti, yılan eti, domuz etinden lezzetli et yoktur. Domuzun kuyruğu insanın da kuyruğu yeri lezzetlidir derler. Hakir de âdem etinin lezzetli olduğunu müşahede ettim. Bir kere bir âdem mahbubunu öpse canına can katılır. Ondan anladım ki âdem eti lezzetlidir.

Sözün kısası, Mısır’da bir âdemin yılanlar istilâ etse, bu yılan avcılarından birini çağırıp beş on kuruş verirsin. Eve girip bir nâra atar, belindeki düdüğünü çalar, ağzıyla bir çeşit ıslık vurur. Derhal yılanlar taraf taraf görünür, avcı ile cenk etmeğe başlarlar. Avcı hepsini torbasına doldurur, o ev de yılandan temizlenmiş olur. Ama bu yılanlardan Fâruk olmaz. Yılan hikâyesi gibi yılanımızın lâfı da uzadı. 1085 senesinde Canpulat-zâde Hüseyin efendimizin imamı Ahmet efendi vardı. Yılanlar odasında cemiyet edip imamı odasından kaçırdılar. Bir gün bu yılan avcılarından birine rast gelip imamın evine götürdüm düdük çalmağa başlayınca yılanlar başlarını çıkarıp bir saat cenk ettiler. Sonunda on bir tanesini çuvalına koyup (Allah bereket versin) diye dua ederek gitti.

TUHAFLARIN TUHAFI ACAYİP HİKÂYE: Birkaç gün sonra Rumeli meydanına vardık. Meğer o yılan avcısı on bir yılanı bir yılan oynatıcıya satmış. Birkaç gün içinde o da yılanları öyle öğretmiş ki maymun gibi oynarlardı.

Bu sırada yılanın biri bir çocuğu ayağından sokar. Orada bulunan Sa’di tarikatından bir derviş hemen çocuğun yılan ısırdığı yeri emerek yere tükürür. Çocuk kurtulur, fakat Sa’di fukarasının tahammülü kalmayıp (Ya Hay, ya kayyum ve selâm âlâ Nuh fil âlemin) diyerek o çocuğu sokan yılanı yakalayıp çatır çatır yer. Yılancı ben u yılanları on bir kuruşa aldım diye feryada başlar. Nihayet Hurda emini yasakçısı gelip Derviş paşaya götürür. Paşaya durumu anlatırlar. Hoşuna

İç linkler[]

Dış linkler[]

Advertisement