|
|
| ←EÇS/7/223 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 7.Cilt  Evliya Çelebi |
EÇS/7/225→ |
nır, mutasarrıf olduğu vilâyetlerde bir köy değil, bir ev bile yağma olunmadı. Adamlarına karşı gayet zabtedici idi. Herkes ırzı ile zevk ve şevkinde olup temiz ve herşeyden arınmış, kalblerin sevgilisi ve Aristo tedbirli, uzağı gören, .reayayı seven kimse idi. Gayet haya (utanma) sahibi, edebli olduğundan hiç kmise onun avret yerini görmüş değildi.
Rüşvet, kötüleme, arkadan söyleme ve fenalıklardan perhizli idi. Şecaat ve kuvvette akranı arasında sam ve neriman gibi idi. (İki Acem pehlivanı).. Hattâ 1057 senesinde Şuşik çenginde ve 1053 de Üsküdar'da, Kara-Murad Paşa sadrazam iken Gürcü-Nebı, Katııcı-oğlu çenginde bu Mehmed Paşa askerin öncüsü olup. Çarka çenginde ettiği yararlıkları hiç bir yiğit vezir etmemiştir. Meğer Gazi Seydî-Ahmed Paşa, Trabzon eyâletinde Çoruh nehri kenarında Künye kalesi çenginde inadcı Kazak ile etmiş ola..
Nihayet 31 sene ayrılığımızdan sonra vezirlik ile kâh Şam, Maraş, Malatya ve Mora eyâleti ve nice yüksek mansıb-lara tâyin olunup, mağrur ve mükerrem idi. Demek Allanın emri böyle imiş.
Sonra Melek-Ahmed Paşa Erzurum'da ulakların mektuplarını okuyarak ulaklara ihsanlar verdi. Gümrük-emini Mah-mud Ağanın üzerine mübaşir gelen Hüseyin Ağa ise üzüntü içinde ağlarken ona da:
«Elem çekme Hüseyin Ağa'. Defterdar-zâde Efendin öldü ise Melek sağolsun! Sen ricamız ile Mahmud Ağayı habisten salıverip insanlık ettin. Karşılığında biz de seni garib komayız. Tiz kethüdayı çağırın!» Dedi.
MELEK-AHMED PAŞANIN HÜSEYİN AĞAYA İN'AMI
Derhal Yusuf Kethüda gelince paşa:
— Yusuf, bu Hüseyin Afa bizim garibimiz oldu, istanbul'dan birer Kamçı ile ulak olarak geldi. Biz buna önce bir çerke... Ama yeni ve mükellef ola... Mutfağı ve diğer beş aded