|
←EÇS/8/127 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 8.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/8/129→ |
dimdi. İşte şimdi eseri görüldü. Bunda iş yoktur. Ata binen, kılıç kuşanan yiğitler arasında böyle olur. Tiz Çekmece kadısı ile tâibini çağırın!
Deyince, kadı gelip keşfeyledi. Bütün hasır olanların şahitliği ile «evvelâ hazinedar hişt ile Evliyâ'yı vurduğu, Evliyâ'nın da kılıcı ile onu vurduğu, olayın bundan ibaret olduğu budur» diye şahadet ettiklerine dair şer'î hüccet yazılıp verildi. Hazinedara ve hakire cerrahlar üşüşüp timara başladılar. Paşa, hakiri konağına alıp bile yatıp bile oturduk (beraber yatıp beraber oturduk).
Sabahleyin erken tuğlar Silivri'ye doğru gitti. Hazinedarı gemi ile İstanbul'a göndermek niyetinde iken Köprülü vezirden paşaya:
«Tiz, Evliyâ'yı bana gönderesin. Sen onun kıymetini bilmezsin ve bir hizmetine koşmazsın!»
Deyu mektuplar geldi. Paşa hakire yüzelli altın yol parası verip, berat ve mektuplar vererek kölelerimi ve elbiselerimi hazinesine alıp:
«Evliyam, birkaç aydan mı veya günden mi, Bosna diyarına gelesin!»
Diye hayır duâalar edip vedalaşarak gitti. Hemen mübaşir ağa bu hakiri Çekmece'den dışarı atımdan indirip bir beygire bindirerek, at karnından ayaklarıma bukağı vurup bağlayarak Köprülü huzuruna götürdü. Hazinedarı dahi teskere ile götürdüler. Hemen hakîr Melek Paşanın hüccet ve mektuplarını verdim. Okuduktan sonra:
— Evliya, sen elem çekme.. Fakat sen ölürsen hazinedar sağ kalırsa onu öldürürüm. Hazinedar ölecek olursa bu hüccet ile sana ölüm yoktur. Ama Evliyâ'yı yeniçeri ocağında habsetsinler. Tâ ki cihan kaç bucaktır bilsin!
Buyurdukta hazinedarı ve hakîri dışarı çıkardılar.Hahîri muhzır ağa odamıza götürüp orada yirmi gün hapis yattık. Allaha hamdolsun hazinedar o vartadan kurtuldukta, hakîr yine Köprülü huzuruna varıp el öptüm. Köprülü: