|
←EÇS/8/59 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 8.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/8/61→ |
ile cenk etmekte... Keman kaleden yedisekiz yüz sancak ve bayraklar dikilüp, beş altı yerden çeşitli mehterhaneler döverlerken, Allah'ın büyüklüğü, kale ensesinden bir kere Akkirman ile paşa askeri Allah Allah diye yürüyüp gelince kale içinden gülbang-i Muhammedi çekiiüp, dışarıda islâm askeri dal satır kâfirler içine, aç kurt koyuna girer gibi girdi. Birinci muharebede kaleyi kuşatarak düşmana kılıç vurmaya başlayınca heman Hasan Paşa kale altından Niğbolu ve Silistre alay beyleri atlandı. Kale kapıları dahi açılıp, içinde olan gençler cenge kaynaştılar. Amma hakîr minarede feth suresi okudum.
KURTULUŞ VE ÖZÜ HİSARI ÇENGİNİN SONU
Düşmanın içerisine, ışık saçan Osmanlı kılıcı girince heman yeri cehennem olası kâfirler, bu hâli görüp, can hav'iy-le kendilerini metrislerden kale hendeklerine atarak parça parça olmakta, kimisi, ise köpek gibi arabalar altına girüp, bakmakta idi. Nicesini bölük bölük kırarak nicesini atlar ile sahralarda kovarak tutup, katledüp, nicesini kaçarken darı kuyularına düşürüp, beşer onar, kuyulardan çıkarıp, yakalarlardı. Nice kuyu içinden tüfeng atarken üzerlerine ateş atılıp, helak edilirlerdi. Kimisi kuyuda birbirlerini bağlayıp, (Bizi esir edin) diye bağırırlardı. Birbiri omuzuna binerek yukarı çıkup, sürüleri ile esir olurlardı. Amma kılıçtan kurtulanları, can havliyle kayıklarına atılıp gemilerini haddinden bin kat ziyâde yükleyip, kaçarlarken, karadan gaazilor yetişüp, dalyan tüfenkler ile bunlara kurşunu lanet yağmuru gibi yağdırup. kayıkları içinde sığınacak yer bırakmazlardı. Çoğu korkusundan kendini Özü nehrine vurun. Boğulup kaybolurdu. Bazı kayıklar, dolusu ile Karadeniz'e Özü nehri akıntısı ile giderken, boğaz ağzında Küçük Hasanpaşa ve Kılbu-