| ←109.Sayfa | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 9.Kitap  Evliya Çelebi |
111.Sayfa→ |
Köstendil ılıcaları: İki yerde kârgir binalarda muhkem yüksek kubbeli, bir çok havuz ve kurnalı, avlulu ılıcalar vardır. Buralarda ılıcaya Kösten diyorlar. (Bey Kösteni) mükellef olup, her birinde camekânlar ve yıkanacak yerlerinde kurnalar vardır. Pâk peştemal, havlu ve mendillerle dellâklar hizmet ederler. Bunların herbirinde birer çeşit vücud menfaati vardır. Hepsinde kükürt kokusu vardır. Her girenin parmağındaki gümüş yüzük simsiyah veya sarı olur. Suların sıcaklığı o derece fazladır ki soğuk su katmadan yıkanmak mümkün değildir. Hattâ bi çoğunda baş ve paça ütülenip yumurta pişirirler. Bu on iki adet kârgir ılıcalardan başka mahalleler arasında dahi küçükleri vardır. Hattâ câmii musluklarında ve evlerinde sıcak su akar. Bu şehir halkının asla hamam masrafı yoktur. Uyuz ve frengi illetlerinden haberleri yoktur. Meyvası çoktur. Bel elması, Malatya elması kadar meşhurdur. Herbiri kaz yumurtası kadar olup tepsilere koyup pâdişaha, âyâna ve büyüklere gönderirler. Bu meyva birkaç kış mevsimi kalır ve lezzeti bozulmaz. Şehrin doğu tarafındaki yüksek dağlarda altın ve gümüş madenleri vardır. Fakat, çıkarma masrafı gelirini kapamaz. Buradan doğuya giderek (Dobşinçse) kasabasına geldik.
Dobşinçse kalesi:
Fâtihi Gazi Hüdâvendigârın veziri Gazi Lala Şahin Paşadır ki Sırp ve Bulgar elinden zorla alıp kalesini temelinden yıkmıştır. Şehrin yeri, nehrin sağ ve solunda olup, safgülistanlı ve bostanlı, iki bin altlı üstlü evlerden ibârettir. Bu Cermab nehri dahi Şarköydağlarından çıkıp bu mıntıkadan bir büyük köprü altından geçip kıbleye doğru akar. Demirhisar karşısında Virne şehri köprüsünden de geçer, sonra Demirhisardan geçer ve Vardar büyük nehrine karışır. Memleket halkı hep bundan içerler. Rumeli eyaletinde vezir