| ←172.Sayfa | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 9.Kitap  Evliya Çelebi |
174.Sayfa→ |
askere mektuplar getirdi. İçinde: «Bu Varad kalesi reâyâsını esir edersiz, sizsi pâdişaha bildirüp serasker Ali Paşaya arz ederim. Aldığın esirleri kethüdâma teslim eyle… Yoksa sen bilürsün?»
Mektuplar okununca, yalı ağası «Paşan bildiğinden geri kalmasın. Biz bir alay ulûfesiz askeriz. Düşman vilâyetini vurup, esir ve ganimet malları aldık. Varad’ı, vilâyetlerini vurmadık». Sinan Paşa kethüdâsına bu çeşit cevaplar verince onlar Varad tarafına gittiler. Biz geri dönüp, başka yoldan ganimet malı alıp, bir gün bir gecede (Samoş) nehri kenarına geldik. Buraya (Belşusonluk) nâhiyesi derler. Ertesi gün Samoş’u geçüp, bir gün bir gece dahi yürüyerek 1071 (1660) senesi Kurban Bayramının yirmiüçüncü günü kırkbin dörtyüz adet esir ve bu kadar ganimet malı ile Tise kenarında orduya girdik. Yalı ağası Şahpolad Ağa, Ak-Mehmed Ağa, Dedeş Ağa, ot ağaları hil’at giyüp, hakîre ancak bir çelenk ihsân olunup, serdar başıma kendi eliyle taktırdığından dünyalar kadar memnun oldum. Hemen bütün ganimet ve eserlerimizi sattıksa da para tutmadı. Birçok güneş parçası gibi gulâm birer kuruşa satıldı. Yeniden adam başına ikişer kuruş hisse değüp, (Gazâ malıdır, hak bereket versin) dedik. Orduda öyle bolluk oldu ki, herkes esir almaktan bıktı. Hakîr dahi bu gazâda üç esire mâlik oldum. Ve üç gulâmım dahi birer esir sahibi oldular. Haklîr, Melek-Ahmed Paşa ile selâmetle buluştuk. Serdar Ali Paşa, devlet büyükleri ve iş erleri görüşüp:
«Elbette pâdişah fermânı üzere kral tâyin edüp, ve hazine elde edüp, hizmet edelim. Yoksa bu vilâyeti yakıp yıkmakta ne fayda var? Elbette ya Hostvar kalesindeki Haller Gabor’u veya Kaşe şehrindeki Zulûmi oğlunu götürüp, kral yapalım. Yoksa kış gelirse bütün işler geri kalır.»
Deyince Siyâvuş Paşa kardeşi Abaza Sarı-Hüseyin Paşa Tameşvar serdarı kethüdâsı Hasan Ağa, kırk adet bayrak, sekban ve saruca ile tâyin olunup kral getirmeğe memur oldular. Hakîr dahi Hüseyin Paşa ile Hostvar kalesine gittim.
|
|
