Yenişehir Wiki
(Sayfa oluşturdu, içeriği: '<Edep < Edebiyyun < Edebiyat < Adap veya Adab veya Adâb <Adâb-ı muaşeret Ehl-i diller arasında aradım kıldım talep Her hüner mak...')
 
Değişiklik özeti yok
49. satır: 49. satır:
   
 
*Edep , devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır, bunlar iyi olarak görülüp beğenilir. Böylece halkata bunların gerçek olduğuna inanır ve iyiliklerin kabulünde birleşir. İşte istenen istikamet budur.Telhis-u Nevamis-ul Eflatun s48
 
*Edep , devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır, bunlar iyi olarak görülüp beğenilir. Böylece halkata bunların gerçek olduğuna inanır ve iyiliklerin kabulünde birleşir. İşte istenen istikamet budur.Telhis-u Nevamis-ul Eflatun s48
  +
  +
  +
  +
[[EDEB]] VE [[HAYÂ]]
  +
  +
İnsanı insan yapan; ilim,
  +
  +
İrfan, hayâ ve terbiyesidir.
  +
  +
Bunu sağlayacak başlıca amil,
  +
  +
İslam’ın ta kendisidir.
  +
  +
  +
Hâtem-i Esamm Hazretleri,
  +
  +
Şu ibretli misali anlatıyor.
  +
  +
Zayıf, dertli ve perişan,
  +
  +
Bir hanımla konuşuyor.
  +
  +
  +
Kadın; derdini yana yakıla,
  +
  +
Anlatırken heyecan içinde.
  +
  +
Çirkin bir ses duyulur,
  +
  +
Heyecanı az da olsa geçince.
  +
  +
  +
Kadın mum gibi eridi,
  +
  +
Mahvoldu, ezildi, bitti.
  +
  +
Öldürücü bir sükûtla,
  +
  +
Mahcubiyetin sırrında yitti.
  +
  +
  +
Hazret; bir heykelden,
  +
  +
Daha hissiz ve muazzam.
  +
  +
Vakarla kadına baktı,
  +
  +
Buyurdu Hâtem-i Esamm.
  +
  +
  +
“Sizi duyamıyorum,
  +
  +
Çok ağır işitiyorum.
  +
  +
Yüksek sesle konuşunuz,
  +
  +
Ben sağırım, rica ediyorum.”
  +
  +
  +
Kusuru ifşa edilmemişti,
  +
  +
Attıysa da benzi beti.
  +
  +
Yüzü kızaran mahcup kadın,
  +
  +
Bir anda hayata avdet etti.
  +
  +
  +
Hiçbir milletin muaşeret edebinde,
  +
  +
Böyle muazzam incelik görülmedi.
  +
  +
Harikalar harikası bu nüans,
  +
  +
O’na “Esamm” lakabını verdi.
  +
  +
  +
Bu davaya baş koyanlar,
  +
  +
İslam’ın edep ve hayâsını tadar.
  +
  +
Hâtem Hazretleri, edeple sustu,
  +
  +
O kadın vefat edinceye kadar.
  +
  +
  +
Kadının vefatından sonra,
  +
  +
“Artık duyuyorum” dedi.
  +
  +
Edepten nasibi olmayanlara,
  +
  +
Maneviyat ikliminden ibretler verdi.
  +
  +
  +
  +
Esamm=Sağır
  +
  +
--Abdulvahap Gözcü 18:25, Nisan 3, 2012 (UTC)
   
 
{{Vikisöz bağlantılar}}
 
{{Vikisöz bağlantılar}}

18.25, 3 Nisan 2012 tarihindeki hâli

<Edep < Edebiyyun < Edebiyat < Adap veya Adab veya Adâb <Adâb-ı muaşeret

Ehl-i diller arasında aradım kıldım talep

Her hüner makbul imiş illa edep illa edep Haluk Nurbaki'den alıntı.

Sokrates kendini sevmeyen biriyle karşışır:
Adam:"Ben edepsizlere yol vermem ,demiş.
Sokrates de "ben veririm" demiş.
  • "İnsan arabaya benzetildiğinde bilgisi, motoru; edebi ve ahlakı da direksiyonudur. Motor ne kadar güçlü olsa da, direksiyon olmayınca o bir işe yaramıyor. O yüzden edep ve ahlâkın bu toplumun fertlerine öğretilmesi gerekiyor" Sebahattin Zaim[1]
  • Mârifet ehlinin ilk makamı edeptir. - Hacı Bektaş-i Veli
  • Edep Ya Hu! - Hat sanatıyla yazılan tablo söz olup Türk atasözleri
  • Şeref, edep iledir. Soy ile değildir. - Hz. Muhammet
  • Beni Rabb’im edeplendirdi ve te'dibimi de (edeplenmemi de) en güzel yaptı - Hz Muhammed.
Adem-i zâde eger bî-edeb est, âdem nist (âdem oğlu eğer ki edepsizdir, âdem değildir.)

Fark der cism-i benî âdem ü hayvan edeb est(âdem ve hayvan cinslerinin cismindeki fark edeptir)
Çeşm be küşâ-yı bi-bîn cümle kelâmullâh râ (gözünü aç bak cümle kelamullaha)
Ayet âyet hemegî ma’nî-i kur’ân edeb est (ayet ayet bütün manası kur’an’ın edeptir)
Mevlana Celaleddin-i Rumi

  • Edep bir tac imiş nur-i hüda’dan ,Giy ol tacı emin ol her belâdan - Türk atasözleri

Eddibu’n-nefse eyyühe’l-ahbabu (nefsinizi edepli kılın ey dostlar) ,

Turuku’d-dini kulluha edebu' (dinin tüm yolları edeptir) - İslam Atasözü

  • "El-fazlu bi’l-edeb, lâ bil asli ve’n-neseb"(erdem edeptedir, soy sopta değil) - İslam Atasözü

"Men lem yüeddibhü’l-ebevan" (Ailesinde edeplenmeyenleri) ,

"Yüeddibhü’l-melevan."(zaman ve koşullar edeplendirir) - İslam Atasözü

  • Bi-edeb ra edeb kerden edeb est (Edepsize edeple karşılık vermek edeptendir) - Pers Atasözü
Hadd-i zâtında kim olmazsa edib (edebli) ,
Feleğin sillesi eyler te’dib (edeplendirir)
  • İnsana aklı kazandıracak şey edeptir.
  • Edebi kaybeden kimse kötülükten zevk alır. Eflatun (Telhisü Nevamis-i Eflatun'dan syf.47 Kanun ve ilkelerin ruhuna uymayanlara ihtarından )
  • Kanun sahibinin en önemli vazifesi ; gayret gösterip edebi gerçekleştirmek ve yerleştirmektir.
  • Edep , devlet başkanları ve benzeri kişilerin tabiatına yerleşince bunu neticesi olarak iyilikler çoğalır, bunlar iyi olarak görülüp beğenilir. Böylece halkata bunların gerçek olduğuna inanır ve iyiliklerin kabulünde birleşir. İşte istenen istikamet budur.Telhis-u Nevamis-ul Eflatun s48


EDEB VE HAYÂ

İnsanı insan yapan; ilim,

İrfan, hayâ ve terbiyesidir.

Bunu sağlayacak başlıca amil,

İslam’ın ta kendisidir.


Hâtem-i Esamm Hazretleri,

Şu ibretli misali anlatıyor.

Zayıf, dertli ve perişan,

Bir hanımla konuşuyor.


Kadın; derdini yana yakıla,

Anlatırken heyecan içinde.

Çirkin bir ses duyulur,

Heyecanı az da olsa geçince.


Kadın mum gibi eridi,

Mahvoldu, ezildi, bitti.

Öldürücü bir sükûtla,

Mahcubiyetin sırrında yitti.


Hazret; bir heykelden,

Daha hissiz ve muazzam.

Vakarla kadına baktı,

Buyurdu Hâtem-i Esamm.


“Sizi duyamıyorum,

Çok ağır işitiyorum.

Yüksek sesle konuşunuz,

Ben sağırım, rica ediyorum.”


Kusuru ifşa edilmemişti,

Attıysa da benzi beti.

Yüzü kızaran mahcup kadın,

Bir anda hayata avdet etti.


Hiçbir milletin muaşeret edebinde,

Böyle muazzam incelik görülmedi.

Harikalar harikası bu nüans,

O’na “Esamm” lakabını verdi.


Bu davaya baş koyanlar,

İslam’ın edep ve hayâsını tadar.

Hâtem Hazretleri, edeple sustu,

O kadın vefat edinceye kadar.


Kadının vefatından sonra,

“Artık duyuyorum” dedi.

Edepten nasibi olmayanlara,

Maneviyat ikliminden ibretler verdi.


Esamm=Sağır

--Abdulvahap Gözcü 18:25, Nisan 3, 2012 (UTC)

Şablon:Vikisöz bağlantılar