Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Enfal Suresi/11-19-Enfal Suresi/Elmalı/11-19 Enfal Suresi/20-28
Disambig Bakınız: ArafSuresi, ArafSuresi/MEALArafSuresi/VİDEO, ArafSuresi/TEFSİR, ArafSuresi/TEZHİB, ArafSuresi/HAT, ArafSuresi/FAZİLETİ, ArafSuresi/HİKMETLERİ, ArafSuresi/, ArafSuresi/KERAMETLERİ, ArafSuresi/AUDİO, ArafSuresi/HADİSLER, ArafSuresi/NAKİLLER, ArafSuresi/EL YAZMALARI, ArafSuresi/VP
Enfal Suresi/29-37-Enfal Suresi/Elmalı/29-37
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَوَلَّوْا عَنْهُ وَأَنْتُمْ تَسْمَعُونَ
Ey o bütün iyman edenler! Allaha ve Resulüne itaat edin ve işidib durduğunuz halde ondan yan bükmeyin
Ey iman edenler, Allah'a ve Resulü'ne itaat edin. İşitip durduğunuz halde onun emirlerinden yüz çevirmeyin!
O ye who believe! Obey Allah and His messenger, and turn not away from him when ye hear (him speak).
وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ قَالُوا سَمِعْنَا وَهُمْ لَا يَسْمَعُونَ
ve işitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın
Ve işitmedikleri halde "işittik" diyenler gibi olmayın!
Be not as those who say, We hear, and they hear not.
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابِّ عِنْدَ اللَّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لَا يَعْقِلُونَ
Çünkü yer yüzünde debelenenlerin ındallah en kötüsü o sağırlar o dilsizlerdir ki hakkı akıllarına koymazlar
Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir.
Lo! the worst of beasts in Allah's sight are the deaf, the dumb, who have no sense.
وَلَوْ عَلِمَ اللَّهُ فِيهِمْ خَيْرًا لَأَسْمَعَهُمْ ۖ وَلَوْ أَسْمَعَهُمْ لَتَوَلَّوْا وَهُمْ مُعْرِضُونَ
Allah onlarda bir hayır görseyidi elbette kulaklarına sokardı ve bu hallerinde kulaklarına soksa idi yine aldırmazlar döner giderlerdi
Allah onlarda hayır görseydi onlara işittirirdi, işittirseydi yine de aldırmaz arka dönerlerdi.
Had Allah Known of any good in them He would have made them hear, but had He made them hear they would have turned away, averse.
[[يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ ۖ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ ]]
Ey o bütün iyman edenler! Sizi kendinize hayat verecek şeylere da'vet ettiği zaman Resuliyle Allaha icabet edin ve bilin ki Allah hakıkaten kişi ile kalbinin arasını gerer, ve siz hakıkaten hep ona haşrolunacaksınız
Ey iman edenler! Peygamber sizi, size hayat verecek şeylere davet ettiği zaman, Allah'a ve Resul'e icabet edin. Ve bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer. Ve siz kesinkes O'nun huzurunda toplanacaksınız.
O ye who believe; Obey Allah, and the messenger when He calleth you to that which quickeneth you, and know that Allah cometh in between the man and his own heart, and that He it is unto Whom ye will be gathered.
وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً ۖ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
Ve öyle bir fitneden sakının ki hiç te içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz, ve bilin ki Allahın ıkabı şiddetlidir
Ve öyle bir fitneden sakının ki, içinizden yalnızca zulüm yapanlara dokunmakla kalmaz. Ve bilin ki, Allah'ın cezası şiddetlidir.
And guard yourselves against a chastisement which cannot fall exclusively on those of you who are wrong doers, and know that Allah is severe in punishment.
[[ وَاذْكُرُوا إِذْ أَنْتُمْ قَلِيلٌ مُسْتَضْعَفُونَ فِي الْأَرْضِ تَخَافُونَ أَنْ يَتَخَطَّفَكُمُ النَّاسُ فَآوَاكُمْ وَأَيَّدَكُمْ بِنَصْرِهِ وَرَزَقَكُمْ مِنَ الطَّيِّبَاتِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ ]]
Ve düşünün ki siz bir vakıt yer yüzünde hırpalanıp duran bir azlıktınız, nâsın sizi çarpıvereceğinden korkardınız, öyle iken o sizi barındırdı, o sizi nusratiyle te'yid buyurdu o size temizlerinden rızıklar verdi ki, şük
Düşünün ve hatırlayın o zamanları ki, hani bir vakitler siz yeryüzünde güçsüzdünüz, hor görülen bir azınlıktınız. İnsanların sizi hırpalamasından korkuyordunuz, öyle iken O, sizi barındırdı ve sizi yardımıyla destekleyip güçlendirdi ve şükretmeniz için temizlerinden rızık verdi.
And remember, when ye were few and reckoned feeble in the land, and were in fear lest men should extirpate you, how He gave you refuge, and strengthened you with His help, and made provision of good things for you, that haply ye might be thankful.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَخُونُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ وَتَخُونُوا أَمَانَاتِكُمْ وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Ey o bütün iyman edenler! Allaha ve Resulüne hıyanet etmeyin ki bile bile emanetlerinize hıyanet etmiyesiniz
Ey iman edenler! Allah'a ve Resul'e hainlik etmeyiniz ki, bile bile kendi emanetlerinize hıyanet etmiş olmayasınız.
O ye who believe! Betray not Allah and His messenger, nor knowingly betray your trusts.
وَاعْلَمُوا أَنَّمَا أَمْوَالُكُمْ وَأَوْلَادُكُمْ فِتْنَةٌ وَأَنَّ اللَّهَ عِنْدَهُ أَجْرٌ عَظِيمٌ
Ve iyi bilin ki mallarınız, evlâdlarınız bir fitneden ıbarettir, Allah yanında ise azîm ecirler vardır
Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka birşey değildir. Allah katında büyük ecir vardır.
And know that your possessions and your children are a test, and that with Allah is immense reward.
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement