|
←EÇS/11/69 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 11.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/11/71→ |
Fevkalâde garip bir temâşâ: Bu Bec şehrinde doktorlar çarşısı yüz dükkândır. Bu dükkânların önlerinde beyaz sarıklı, kalpaklı, külâhlı, Tatar kıyafetli bir takım ümmet-i Muhammed esirleri önlerindeki bir havanda durmadan Besbase?, kebâbe, darem, dârıfilfil, kakule ve zencefil dövüyorlardı. Başlarında bir adam da elinde kılıç ile (Tiz dövün) diye bağırırdı. Esirlerden bir ihtiyar yorgunluktan bitkin, iki tarafına bakınırdı. Merhamet damarlarım kabardı. Birkaç akçe vermek istedim ise de yanımdaki Estergonlu Boşnak Ali Zaim «Dursun şimdi dedi, şimdi verirsen verdiğin paraları sahibi ellerinden alır, Akşam geçerken verirsin» dedi. Akşam döndüğümüz zaman, birkaç kâfir gelip bu esir ümmet-i Muhammed'in bellerinden kuşaklarını çözüp, başlarından külahlarını, sirtlarındaki elbiselerini çıkarıp, her adamın koltuğunun altlarına birer anahtar soktu. Hepsi de hareketsiz kaldılar. Meğer bunlar tunçtan yapılma tasvirler imiş.. Bu defa Ali ağa (Evliya Çelebi, Allah için şu esirlere birkaç akçe diye» lâtife etti. Eski üstadların tılsımları: Bu şehir içinde elbise yıkanmaz, yıkanırsa erir gider. Karşı varoşta yıkanır. Hayvan boğazlanmaz, boğazlanırsa tâûn olur. Halen sivrisinek, karasinek, yılan, çiyan, akreb, ısıtma (sıtma) olmaz. Karga, leylek şehir içinde yoktur. Taşra varoşlarda vardır. Bu eşyaları eski hâkimler hep tılsım etmişlerdir.
Medihsiz rahihler kilisesinin alâmeti: Tamamı 66 adet kilisedir. Ama 66'sı büyük manastırdır. Bunlardan başka şehirde 300 adet kilisecikler vardır. Ama şehrin ortasındaki istefani adlı manastırın bir benzeri dünya yüzünde yoktur. Bu istefani manastırındaki hazineleri, cevahirin, murassa eşyanın hesabım Alah bilir. Gayet büyüktür. 16 adet sütun üzerine kârgir kubbelerdir. Tavanları hep altın yaldızlı acâib nakışlardır. Tavanların üzeri kurşun örtülüdür. Uzaktan bakılsa camlarının, pencerelerinin yapılışından, adam boyundaki haç alemlerinin işlemesinden göz kamaşır. Kürdistandaki Akra dağı gibi parıldar. İçindeki somaki sütunların herbiri onar Mısır hazinesi değer. Bu sütunlar, Hazret-i Süleyman'ın karısı olan Belkis Ananın doğduğu yer olan Yemen'de Sebe şehrinden gelmiştir. Bu kilisenin uzunluğu 300, eni 180 ayaktır. Bütün duvar yifpleri, irili ulaklı kubbeleri beyaz, siyah, yeşil, kırmızı ve diğer kıymetli taşlarla süslenmiştir. Kubbesi olan tarafında, lâal, yakut, zeberced, seylan, firuze, Yemen akîki, sarı