Yenişehir Wiki
Advertisement

İbn Abbas (r.a.)'dan: "Besmeleyi terk eden Allah'ın kitabından yüz ondört âyet terketmiş olur." İbn-i Abbas

Ebu Hüreyre (r.a.)'den: "Resulullah efendimiz 'Fâtihatü'l-Kitab (Fâtiha sûresi) yedi âyettir, bunların başı"Bismillahirrahmanirrahim"dir buyurdu.

Ümmü Seleme (r.a.)'den: "Resulullah (s.a.v.) Fâtiha'yı okudu ve "Bismillahirrahmanirrahim elhamdülillahi rabbil âlemîn"i bir âyet saydı. O halde Fâtiha'dan bir âyet değilse, âyetin bir kısmıdır. Bundan dolayı namazda okunması farzdır ve yüksek sesle okunur.


Fatiha Suresi üzerine Hadis-i Şerifler:[]

  • «Fatihasız namaz yoktur =لاَصَلاَةَ إِلاَّ بِفَا تِحَةِ الْكِتَابِ»
  • “Fatiha Suresi her derde devadır.” Abdülmelik bin Umeyr’in rivayet ettiği hadis
  • “Fatiha bütün dertlere karşı şifadır.” Abdülmelik bin Umeyr’in rivayet ettiği hadis
  • Fatiha Suresi, zehirden kurtulmak için bir şifadır.” Abdülmelik bin Umeyr’in rivayet ettiği hadis
  • Fatiha nazara, göz değmesine karşı da bir şifa kaynağıdır. Abdülmelik bin Umeyr’in rivayet ettiği hadis
  • “Fatiha’yı ve Ayete’l-Kürsi’yi bir kul okursa, o gün ona insan ve cin nazarı değmez.” İmran bin Husayn’in rivayet ettiği hadis
  • Ebu Saîd İbnu'l-Muallâ (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Ben Mescid-i Nebevî'de namaz kılıyordum. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) beni çağırdı. Fakat (namazda olduğum için) icabet edemedim.

Sonra yanına gelerek: Ey Allah'ın Resûlü namaz kılıyordum (bu sebeple cevap veremedim diye özür beyan ettim).

Bana: "Allahu Teâla Kitab'ında "Ey iman edenler, Allah ve Resûlü sizi çağırdıkları zaman hemen icâbet edin" buyurmuyor mu?" (Enfal, 24) dedi ve arkasından ilave etti: "Sen mescidden çıkmazdan önce , sana Kur'ân-ı Kerîm'in (sevapca) en büyük sûresini öğreteyim mi?" dedi ve elimden tuttu. Mescidden çıkacağı sırada ben: "Sana en büyük sureyi öğreteceğim" dememiş miydiniz? dedim. Bana: "O sure Elhamdü lillâhi Rabbi'l âlemin dir ki(namazlarda tekrar tekrar okunan) yedi âyet (es-Seb'u'l-Mesânî) ve bana verilen yüce Kur'ân'dır" buyurdu.

Buhârî, Tefsir 1; Nesâî, 26; Ebû Dâvud, Vitr 15.
"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm), Ubey İbnu Ka'b (radıyallahu anh)'a uğradı. O namaz kılıyordu... devamını yukarıdaki gibi aynen kaydetti. Ancak şu ziyade var: "Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zü'l-Celâl'e yemin ederim ki, Allah, Fâtiha'ının bir mislini ne Tevrat'ta, ne İncil'de ne Zebur'da, ne de Furkân'da indirmemiştir. O (namazlarda) tekrarla okunan yedi âyet ve bana ihsân edilen yüce Kur'ân'dır."

Tirmizi, Sevâbu'l-Kur'ân 1, (2878).

Tirmizi hadisin sahih olduğunu söylemiştir. Nesâî'nin yine Ebu Hüreyre'den yaptığı bir rivayette: "O (Fatiha süresi) benimle kulum arasında taksim edilmiştir. Kuluma istediği verilmiştir" ziyadesi vardır.


  • İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Cibril (aleyhisselam), Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in yanında otururken yukarıda kapı sesine benzer bir ses işitti. Başını göğe doğru kaldırdı. Cibril (aleyhisselâm) dedi ki: "İşte gökten bir kapı açıldı, bugüne kadar böyle bir kapı asla açılmamıştı." Derken oradan bir melek indi. Cibril (aleyhissalâm) tekrar konuştu: "İşte arza bir melek indi, şimdiye kadar bu melek hiç inmemişti." Melek selam verdi ve Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'e : "Sana verilen iki nuru müjdeliyorum. Bunlar, senden önce başka hiçbir peygambere verilmemişlerdi: Onların biri Fatihâ Sûresi, diğeri de Bakara Sûresi'nin son kısmı. Onlardan okuduğun her harfe mukabil sana mutlaka büyük sevap verilecektir." dedi.
Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî, İiftihah 25.
  • Adiyy İbnu Hâtim (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "(Fatiha'da geçen) el-mağdûb aleyhim (Allah'ın gazabına uğrayanlar) Yahudilerdir, ed-dâllîn (sapıtanlar) da Hıristiyanlar'dır".
(Tirmizi,

2, (2957).

Advertisement