Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Disambig Bakınız: Fecr Suresi/WP, Fecr Suresi/VP
Gaşiye Suresi Fecr Suresi
Beled Suresi
2010 Kur'an Yılında Mersin Yenişehir Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün Dünyanın En Kapsamlı Kur'an Portali Projesidir.
Disambig Bakınız: Fecr suresi/MEAL, Fecr suresi/VİDEO, Fecr suresi/TEFSİR, Fecr suresi/TEZHİB, Fecr suresi/HAT, Fecr suresi/FAZİLETİ, Fecr suresi/HİKMETLERİ, Fecr suresi/, Fecr suresi/KERAMETLERİ, Fecr suresi/AUDİO, Fecr suresi/HADİSLER, Fecr suresi/Elmalı orijinali, Fecr suresi/Transkriptleri, Fecr Suresi/NAKİLLER, Fecr Suresi/Elmalılı Tefsiri
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
Japonca [1]
İngilizce Meali Pickthall)
89/0
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
慈悲あまねく慈愛深きアッラーの御名において。
In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful
Kasem olsun ki fecre
暁において,
By the Dawn
وَلَيَالٍ عَشْرٍ
Ve leyâli aşre
夜において,
And ten nights,
وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ
Ve şef'ü vetre
偶数と奇数において,
And the Even and the Odd,
وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
Ve geceye: geçeceği sıra
去り行く夜において(誓う)。
And the night when it departeth
هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِذِي حِجْرٍ
Nasıl bunlarda bir akıl sahibi için bir kasem var değilmi?
本当にこの中には,分別ある者への誓いがあるではないか。
There surely is an oath for thinking man.
أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
Görmedinmi rabbın nasıl yaptı Ade?
あなたはアッラーが,如何にアード(の民)を処分されたかを考えないのか,
Dost thou not consider how thy Lord dealt with (the tribe of) Aad,
إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ
İreme zâtil'imâde
円柱の並び立つイラム(の都)のことを,
With many columned Iram,
الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
Ki o beldeler içinde misli yaradılmamıştı -
これに類するものは,その国において造られたことはなかったではないか。
The like of which was not created in the lands;
وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
Ve vâdîlerde kayaları kesen Semûde
また谷間の岩に彫り込んだサムード(の民)や,
And with (the tribe of) Thamud, who clove the rocks in the valley;
وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
Ve o kazıkların sahibi Fir'avne
杭のぬしフィルアゥン(のことを考えないのか)。
And with Pharaoh, firm of right,
الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ
Onlar ki memleketlerde tuğyan etmişlerdi de
これらは(凡て),その国において法を越えた者たちで,
Who (all) were rebellious (to Allah) these lands,
فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ
onlarda fesadı çoğaltmışlardı
その地に邪悪を増長させた。
And multiplied inquiry therein?
فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
Onun için rabbın da üzerlerine bir azâb kamçısı yağdırıverdi
それであなたの主は,懲罰の鞭をかれらに浴びせかけられた。
Therefore thy Lord poured on them the disaster of His punishment.
إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
Şübhesizki Rabbın öyle mırsad ile gözetmektedir
本当にあなたの主は監視の塔におられる。
Lo! thy Lord is ever.
فَأَمَّا الْإِنْسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
Amma insan, her ne zaman rabbı onu imtihan edip de ona ikram eyler, ona ni'metler verirse, o vakıt rabbım bana ikram etti der
さて人間は主が御試・のため,寛大にされ恵・を授けられると,かれは,「主は,わたしに寛大であられます。」と言う。
As for man, whenever his Lord trieth him by honouring him, and is gracious unto him, he saith: My Lord honoureth me.
وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
Amma her nezaman da imtihan edip rızkını daraltırsa o vakıt da rabbım bana ihanet etti der.
だがかれを試・,御恵・を減らされる時は,「主はわたしを,軽視なさいます。」と言う。
But whenever He trieth him by straitening his means of life, he saith: My Lord despiseth me.
كَلَّا ۖ بَلْ لَا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
Hayır hayır doğrusu siz yetîme ikram etmiyorsunuz
断じていけない。いや,あなたがたは孤児を大切にしない。
Nay, but ye (for your part) honour not the orphan
وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ الْمِسْكِينِ
Ve bir birinizi miskîni ıt'ame teşvık eylemiyorsunuz
また貧者を養うために,栗いに励まさない。
And urge not on the feeding of the poor,
وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَمًّا
Halbuki mîrası öyle bir yiyiş yiyorsunuzki
しかも遺産を取り上げ,強欲を欲しい尽にする。
And ye devour heritages with devouring greed
وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا
yığmacasına
またあなたがたは,法外な愛で財産を愛する。
And love wealth with abounding love.
كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
Hayır hayır, Arz «dekken dekkâ» düzlendiği
断じていけない。大地が粉々に砕かれる時,
Nay, but when the earth is ground to atoms, grinding, grinding,
وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
Ve rabbının emri gelip Melek «saffen saffâ» dizildiği vakıt
主は,列また列の天使(を従え),来臨なされる。
And thy Lord shall come with angels, rank on rank,
وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ ۚ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنْسَانُ وَأَنَّىٰ لَهُ الذِّكْرَىٰ
Ki Cehennem de o gün getirilmiştir, o insan o gün anlar, fakat o anlamadan ona ne fâide?
また地獄は,その日(目の当たりに)運ばれ,その日人間は反省するであろう。だが反省したとて,どうしてかれのためになろうか。
And hell is brought near that day; on that day man will remember, but how will the remembrance (then avail him)?
يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
Ah der; nolurdu ben önce hayatım için (sağlığımda hayırlar) takdim etmiş olsa idim
かれは,「ああ,わたしの(将来の)生命のために,(善行を)貯えていたならば。」と言う。
He will say: Ah, would that I had sent before me (some provision) for my life!
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
artık o gün onun ettiği azâbı kimse edemez
それでその日,誰もなし得ない程の懲罰を加えられ,
None punisheth as He will punish on that day!
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ
Ve onun vurduğu bağı kimse vuramaz
また誰も拘束し得ない程に束縛なされる。
None bindeth as He then will bind.
يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
Ey o rabbına muti' olan nefsi mut'meinne
(善行を積んだ魂に言われるであろう。)おお,安心,大悟している魂よ,
But ah! thou soul at peace!
ارْجِعِي إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةً مَرْضِيَّةً
Sen dön o rabbına hem râdıye olarak hem merdıyye de
あなたの主に返れ,歓喜し御満悦にあずかって。
Return unto thy Lord, content in His good pleasure!
فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
Gir kullarım içine
あなたは,わがしもべの中に入れ。
Enter thou among My bondmen!
وَادْخُلِي جَنَّتِي
Gir Cennetime
あなたは,わが楽園に入れ。
Enter thou My Garden!
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Sure Formülleri

Sure Formülleri

Advertisement