Yenişehir Wiki
Advertisement

GIYBET

Sözlükte "uzaklaşmak, gözden kaybolmak, gizli kalmak" gibi anlamlara gelen "gayb" kökünden türeyen gıybet, dinî bir kavram olarak, bir kimseden, gıyabında hoşlanmadığı sözlerle bahsetmek demektir. Kur'ân'da gıybet yasaklanmış, gıybet yapmak ölmüş bir din kardeşinin etini yemeye benzetilerek bu davranıştan sakındırılmıştır (Hucurât, 49/12). İslâm'da insan haklarının en önemlilerinden ve genellikle "ırz" kavramıyla ifade olunan kişinin dokunulmazlığı ilkesine büyük değer verilmiştir. Bu itibarla bir kimsenin gıyabında gerek onun şahsıyla ilgili maddî ve manevî, rûhî ve ahlâkî veya dinî kusurlarından söz edilmesi, gerekse kendi çocukları, annesi, babası ve diğer yakınlarının kusurlarından bahsedilmesi gıybet sayılmıştır.

Gıybet, sözle olabileceği gibi yazı, ima, işaretle ve taklit gibi davranışlarla da olabilir. Bu tür söz ve davranışlar gerçeği ifade ediyorsa gıybet, etmiyorsa iftira sayılır (Müslim, Birr, 70; Tirmizî, Birr, 23). İslâm âlimleri gıybetin haram ve büyük günah olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Ancak bir söz veya davranışın gıybet sayılıp sayılmaması niyetle yakından ilgilidir. Buna göre bir kimsenin yanlışlarının sırf onu küçük düşürmek amacıyla söylenmesi gıybet sayılırken, yanlışlarının düzeltilmesi maksadıyla söylenmesi gıybet sayılmaz. Herhangi bir kişi veya zümreyi kastetmeden genel olarak insanların kötülüğünden söz etmek de gıybet olmaz.

Gıybetin yapılması gibi dinlenmesi de haramdır. Bir zarar doğurma ihtimali yoksa sözle veya fiilî olarak gıybete engel olunması, bu mümkün olmazsa gıybet edilen yerin terkedilmesi, bu da mümkün değilse gıybete karşı bir hoşnutsuzluk duygusu içinde bulunulması gerekir. Gıybetin sebepleri kin ve öfke, başkasını kötüleyerek kendi itibarını yükseltme düşüncesi, kıskançlık vb. hususlardır. Tedavisi de bunlardan kurtulmaktır.

Haksızlık yapanı ilgili mercilere şikâyet etmek, fetvâ sormak, insanları kötülüklerden korumak, kötülüğe engel olmak için destek aramak, lakabıyla şöhret bulmuş birini lakapla tanıtmak, zulüm ve ahlâksızlığı hayat tarzı haline getirenleri kınamak amacıyla aleyhinde konuşmak gıybet sayılmaz. Gıybetten dolayı tevbe etmek farzdır. (M.C.)

Gıybet Arkadan çekiştirmek. Hazır olmayan birisinin aleyhine konuşmak. Birisinin gıyabında hoşuna gitmeyen bir şeyi söylemek. (Gıybet odur ki: Gıybet edilen adam hazır olsa idi ve işitse idi, kerâhet edip darılacaktı. Eğer doğru dese; zâten gıybettir. Eğer yalan dese; hem gıybet, hem iftiradır. İki katlı çirkin bir günahtır. M.) (Gıybet, mahsus birkaç maddede câiz olabilir: Birisi: Şekva suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesâi etmek ister. Senin ile meşveret eder. Sen de sırf maslahat için garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onun ile teşrik-i mesâi etme. Çünki zarar göreceksin."Birisi de: Maksadı, tahkir ve teşhir değil, belki maksadı, târif ve tanıttırmak için dese" "O topal ve serseri adam filân yere gitti."Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yâni fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor; zulmü ile telezzüz ediyor; sıkılmıyarak âşikâre bir surette işliyor.İşte bu mahsus maddelerde garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet câiz olabilir. Yoksa gıybet, nasıl ateş odunu yer bitirir; gıybet dahi a'mâl-i sâlihayı yer bitirir.Eğer gıybet etti veyahut istiyerek dinledi; o vakit $ demeli, sonra gıybet edilen adam ne vakit rast gelse: "Beni helâl et." demeli... M.)

GÎBET (Gıybet)

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Birbirinizi gıybet etmeyiniz. Sizden herhangi biriniz (gıybet etmek sûretiyle) ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? (Böyle bir etten yemeniz size teklîf olunsa)tiksinirsiniz. Allahü teâlâdan korkup, gıybet etmeyin. Allahü teâlâ gıybetten tövbe edenlerin tövbelerini kabul eder. O çok merhamet edicidir. (Hücurât sûresi: 12)

Resûlullah efendimiz, Eshâb-ı kirâma; "Gıybetin ne olduğunu bilir misiniz?" buyurdu. Eshâb-ı kirâm; "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" dediler. Resûl-i ekrem; "Gıybet, kardeşini, arkasından hoşlanmayacağı bir şeyle anmandır" buyurdu. Eshâb-ı kirâm; "Yâ Resûlallah! Eğer söylediğimiz şey onda varsa?" diye sordular. Peygamber efendimiz; "Eğer onda varsa bu söz gıybet olur. Eğer yoksa bühtân yâni iftirâ olur" buyurdu. (Müslim)

Gıybetten uzak durunuz. Çünkü gıybet zinâdan fenâdır. Zinânın tövbesi kabûl edilir. Fakat gıybet edilen helâl etmedikçe tövbesi kabûl edilmez. (Hadîs-i şerîf-Riyâd-un-Nâsihîn, İbn-i Ebi'd-Dünyâ)

Kıyâmet günü bir kimsenin sevâb defteri açılır. Yâ Rabbî! Dünyâda şu ibâdetleri yapmıştım. Sahîfede bunlar yazılı değildir, der. Onlar defterlerinden silindi, gıybet ettiklerinin defterine yazıldı denir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Gıybet kanser gibidir, girdiği vücûd iflâh olmaz, kurtulmaz. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

Gıybet edene sus diyene yüz şehîd sevâbı vardır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)

Gıybet Gıybet Müslümanların gıybetini etmek ve aleyhinde konuşmak bir çok toplantının eğlencesi haline gelmiş! Halbuki, Allah bu davranışı yasaklamış, kullarına ondan nefret etmelerini bildirmiş ve nefislerin iğrendiği çirkin bir örnekle onu örneklendirmiştir. Allah azze ve celle şöyle buyurur: “Biriniz, diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı?” (Hucurat: 49/12) Gıybetin ne anlama geldiğini Rasûlullah (s.a.v.) şu sözleriyle açıklamıştır: “Gıybet nedir biliyor musunuz?” Dediler ki: “Allah ve Rasulü en iyi bilendir.” Şöyle buyurdu: “Kardeşini hoşlanmayacağı bir şekilde zikretmendir.” “Söylediğim kardeşimde olsa da mı?” denildi. Buyurdu ki: “Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış olursun. Şayet bu onda yoksa şüphesiz ki ona iftira etmiş olursun.”[1] Gıybet, müslümanı kendisinde bulunan hoşlanmadığı bir özelliğiyle anmandır. Bu; bedeniyle, diniyle, yaşantısıyla, ruhsal durumuyla, ahlakıyla, yaratılışıyla ilgili olabilir. Bunun çeşitli şekilleri vardır. Örneğin; kusurlarını belirtmek veya dalga geçmek kastıyla bir davranışını anlatmak... İnsanlar, gıybet konusunda duyarsız davranırlar. Oysa gıybet, Allah katında kötü ve çirkindir. Rasûlullah’ın (s.a.v.) şu sözü bunun kanıtıdır. “Faiz, yetmiş iki gruptur. En küçüğü kişinin annesiyle zina etmesi gibidir. Şüphesiz ki, faizin en şiddetlisi kişinin (gıybet ederek) kardeşinin namusuna dil uzatması gibidir.”[2] Gıybet edilen toplulukta bulunan kimsenin bu kötü davranışı engellemesi ve gıybeti edilen kardeşini savunmasını gerekir. Rasûlullah (s.a.v.) şu sözleriyle buna teşvik etmiştir: “Kardeşinin namusunu savunanın, Allah Kıyamet günü yüzünü cehennemden korur.”[3] [1] Müslim: 4/2001. [2] Es-Silsiletü’s-Sahiha: 1871. [3] Ahmed Müsned: 6/450; Bkz: Sahihu’l-Cami’: 6238. Muhammed Salih el-Müneccid, İnsanların Önemsemediği Sakınılması Gereken Haramlar, Karınca Yayınları: 57-58.

Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında (9)

GIYBET VE NEMİME BÖLÜMÜ faslinda 1 sayfada 9 kayitli hadis var

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Ebu Hüreyre Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Gıybetin ne olduğunu biliyor musunuz?" "Allah ve Resulü daha iyi bilir!" dediler. Bunun üzerine: "Birinizin, kardeşini hoşlanmayacağı şeyle anmasıdır!" açıklamasını yaptı. Orada bulunan bir adam: "Ya benim söylediğim onda varsa, (Bu da mı gıybettir?) dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun. Eğer söylediğin onda yoksa bir de bühtanda (iftirada) bulundun demektir." HadisNo : 4321

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Aişe Hadis : "Ey Allah`ın Resulü, sana Safiyye`deki şu şu hal yeter!" demiştim. (Bundan memnun kalmadı ve): "Öyle bir kelime sarfettin ki, eğer o denize karıştırılsaydı (denizin suyuna galebe çalıp) ifsad edecekti" buyurdu. Hz. Aişe ilaveten der ki: "Ben Resulullah (sav)`a bir insanın (tahkir maksadıyla) taklidini yapmıştım. Bana hemen şunu söyledi: "Ben bir başkasını (kusuru sebebiyle söz ve fiille) taklid etmem. Hatta (buna mukabil) bana, şu şu kadar (pek çok dünyalık) verilse bile." HadisNo : 4322

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Enes Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Mirac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı. "Ey Cebrail! Bunlar da kim?" diye sordum: "Bunlar," dedi, "insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir." HadisNo : 4323

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Müstevred Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir müslüman(ı gıybet ve şerefini payimal etmek) sebebiyle tek lokma dahi yese, Allah ona mutlaka onun mislini cehennemden tattıracaktır. Kime de müslüman bir kimse(ye yaptığı iftira, gıybet gibi bir) sebeple (mükafaat olarak) bir elbise giydirilse, Allah Teala Hazretleri mutlaka, onun bir mislini cehennemden ona giydirecektir. Kim de (malı, makamı olan büyüklerden) bir adam sebeiyle bir makam elde eder (orada salah ve takva sahibi bilinerek para ve makama konmak için riyakarlıklara girer)se Allah Teala Hazretleri Kıyamet günü onu mürdiler makamına oturtarak (rezil eder ve mürdilere münasib azabla azablandırır.)" HadisNo : 4324

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Said İbnu Zeyd Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ribanın en kötüsün haksız yere müslümanın ırzını (manevi şahsiyetini) rencide etmektir." HadisNo : 4325

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Muaz İbnu Esed el-Cüheni Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim bir mü`mini bir münafığa (gıybetçiye) karşı himaye ederse, Allah da onun için Kıyamet günü, etini cehennem ateşinden koruyacak bir melek gönderir. Kim de müslümana kötülenmesini dileyerek bir iftira atarsa, Allah onu, kıyamet günü, cehennem köprülerinden birinin üstünde, söylediğinin (günahından paklanıp) çıkıncaya kadar hapseder." HadisNo : 4326

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Cabir Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ne fasık ne de mücahir (günahı açıktan işleyen) kimse için söylenen gıybet sayılmaz. Mücahir olan hariç, bütün ümmetim affa mazhar olmuştur." [Rezin ilavesidir. Buhari`de ikinci kısım mevcuttur. Edeb, 60] HadisNo : 4327

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : Huzeyfe Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kattat (söz taşıyan) cennete girmeyecektir." [Müslim`in rivayetinde "nemmam cennete girmeyecektir" şeklinde gelmiştir.] HadisNo : 4328

Konu : Gıybet Ve Nemime (Söz Taşıma) Hakkında Ravi : İbnu Mes`ud Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bana kimse ashabımın birinden (canımı sıkacak bir ) şey getirmesin. Zira ben, sizin karşınıza, içimde hiç bir şey olmadığı halde çıkmak istiyorum." HadisNo : 4329

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] birinin hakkında kötü konusmak

Nuvola apps bookcase Köken

[1]

Balance icon Eş Anlamlılar

[1]dedikodu

Nuvola Turkish flag Türk Dilleri


|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

gıybet

Advertisement