Fakir. Fakire. Fukara Fakirlik. | |
---|---|
Proje | Fakir babası kaymakam! .Fakir istihdamı. Fakire istihdam projesi!. Fakirler artık iş sahibi!. Fakirler çalışarak para kazanacak |
Kur'an | KKT/Fakir . Kur'an'da fakir kavramı |
Audio | Mustafa İsmail'den muhtelif makamlarda
Ey insanlar sizler fukarasınız Buradan şunu anlıyoruz ki Osmanlı'da insanların neden fakir sıfatını kullandıkları şimdi daha iyi anlaşılıyor. İşte ayette Listen to شيخ القراء مصطفى إسماعيل .. لا أدري كيف قرأ هذا المقطع وقد تجاوز ال65 من عمره by Mohamed Ramadan on #SoundCloud https://soundcloud.com/user-338197849/65a |
Vecizeler | *4/77
|
- İlim + Fakirlik = Kanaat
- İlim + Zenginlik = İnfak
- İlim + Hürriyet = Huzur ve Selâmet
- İlim + Güç = Adalet
- İlim + Din = İstikamet
Hürriyet özet bilgi
Kelime anlamı "bağımsızlık"tır.Teslimiyetin, kulluğun ve belirlenmenin olmadığını gösterir. Bağımszlık anlamında, hiçbir baskının bulunmadığını ifade eder.Bunlar olumsuzlukların bulunmadığını belirtirler.Bu çerçevede, kişinin kendisi olduğu anlatılmak istenir.Kişi kendisi olarak hareket ettiğine göre iradi bir şekilde davranıyor demektir. Buna göre de, hürriyet ile irade arasında bir ilişki vardır.İnsani varlık ve iradenin mevcut olduğu fikri ortaya çıkar.Yani kişinin tabiiliğini gösterir.
HÜRRİYET (ÖZGÜRLÜK) Nedir İslami Sözlük
Hür olanın niteliği. Hür, kölenin karşıt anlamlısıdır. Bununla birlikte hürriyet, köleliğin karşıtı anlamından çok daha geniş ve neredeyse tanımlanamaz bir kavramdır. Tutuklu olmayan bir varlığın durumu, zorlamanın yokluğu, bir eylemi yapma ya da yapmama gücü gibi tanımlar, kapsamlılık ve kuşatıcılıktan çok uzak tanımlama girişimleridir. Hürriyet, zaman zaman, ihtiyar, ihtiyarîlik, serbestlik, güç, muhtar irade, Şer'î ruhsat, istiklâl, serazatlık gibi kelimelerle ifade edilir ya da bu kelimelerin yerine kullanılır. Belli bir alanla ilgili hürriyet anlatılmak istenildiğinde de özel olarak belirtme gereği duyulur. Sözgelimi insanın seçme özgürlüğü manevî hürriyet, fiziki hürriyet, maddî ya da cismânî hürriyet, vatandaşlık alanındaki hürriyet, medenî hürriyet, siyâset alanındaki hürriyet, siyâsî hürriyet biçiminde ayrıca belirlenerek ifade edilir. Bu durum, bir bütün olarak tanımlanamayan hürriyet kavramının bir takım sınıflamalar içinde tanımlanması ihtiyacından doğmuştur.
Hürriyet kavramının tanımlanabilmesi için tarih boyunca çeşitli sınıflamalara gidilmiştir. Felsefi planda yapılan temel sınıflama, hürriyetin seçme ve eylem hürriyetleri biçimindeki sınıflanmasıdır. Eylem hürriyetinin toplumsal hayat içindeki tezâhürlerini tanımlayabilmek için de ayrı bir sınıflama yapılmıştır. Toplumsal plandaki hürriyetler önce kamu hürriyetleri ve ferdi hürriyetler olarak ikiye ayrılmıştır. Kamu hürriyetleri, kişinin kamu fonksiyonlarına katılma hakkı ile siyâsi haklardan doğan hürriyetleridir. Ferdi hürriyetler de kendi içinde maddî hürriyetler ve manevi hürriyetler olarak ikiye ayrılmıştır. Maddi hürriyetleri, fizikî hürriyet, barınma hürriyeti, mülk edinme hürriyeti, çalışma hürriyeti, üretim hürriyeti, tüketim hürriyeti gibi hürriyetlerden oluşur. Manevî hürriyetler de din ve vicdan hürriyeti, düşünce hürriyeti, basın ve söz hürriyeti, öğrenim hürriyeti, toplanma ve örgütlenme gibi hürriyetleri içine alır. İslâm kültüründe seçme ve eylem hürriyeti, kamu hürriyetleri ile ferdi hürriyetler gereğince ele alınmış ve belirlenmiştir.
İnsanın seçme ve eylem hürriyetinin mâhiyeti, sınırları üzerindeki tartışmalar düşünce tarihi içinde önemli bir yer tutar. Seçme ve eylem hürriyetinin mâhiyet ve sınırlarının belirlenmesi, "insan seçerken bütünüyle kayıtsız mıdır, yoksa birtakım neden ve etkenlerle bağlı mıdır? Eğer seçimde kimi neden ve etkenler etkili oluyorsa, bir seçme hürriyetinden söz edilebilir mi? Seçimi doğrultusunda amacına ulaşmak için eyleme geçen kişi tam anlamıyla hür müdür, yoksa kimi kısıtlayıcı, sınırlayıcı engeller var mıdır?" gibi sayısız sorunun araştırılmasını gerektirir. Bütün bu araştırmalar insanın ne seçme, ne de eylem hürriyetinin sınırsız olmadığı gerçeğini ortaya koymuştur. İnsan seçerken tam belirleyici olmasa da kimi nedenlere bağımlıdır. Eylem aşamasında da kişi kendinden, fiziki çevreden, toplumdan, toplumun dinî ve ahlâkî inanç ve kabullerinden' gelen birçok engelle karşılaşır. Bu nedenle hiçbir alanda sınırsız bir insan hürriyetinden sözedilemez. Buna karşılık bağımlı, sınırlı olsa da insanın seçme ve eylem hürriyetine sahip bir varlık olduğu da inkâr edilemez.
İslâm kelâmcıları, seçme ve eylem hürriyetinin mahiyet ve sınırlarının araştırılmasını felsefeye bırakarak onların ulaştığı sonuçlardan hareket etmişlerdir. Bu nedenle kabul edilen biçimiyle insan hürriyetlerinin Allah'ın sonsuz hürriyeti, gücü ve takdiri karşısındaki yerini belirlemeye çalışmışlardır. Bu çaba ister istemez hürriyet kavramının irade, yaratma, kader, sorumluluk gibi konularla bağlantılı olarak ele alınması, incelenmesi gereğini doğurmuştur . İslâm kelâmcıları insanın seçme ve eylem hürriyeti konusunda belli başlı dört görüş çevresinde kümelenmişlerdir. İlk görüş, Cehm b. Safvân (ö. 745) tarafından kurulan Cebriyye ekolü ve bu ekole bağlı kelâmcılarca savunulur. Buna göre insan hür bir varlık değildir. İnsan için ne seçme, ne de eylem hürriyetinden söz edilebilir. Her varlık gibi insan da Allah'ın mutlak iradesine bağlıdır; hayatını O'nun kendisi için belirlediği kadere göre sürdürür. Cebriyye ekolü bu görüşüyle insanı cansız bir cisim durumuna indirgemiş, insanın sorumluluğunun açıklanması imkânını da ortadan kaldırmıştır.
İkinci görüşü, Vasıl b. Ata (ö. 748) tarafından kurulan Mu'tezile ekolü temsil eder. Bu ekole mensup kelâmcıların savunduğu görüş Cebriyye ekolünün görüşünün tam karşısında yer alır. Bu ekole göre insan irade sahibi hür bir varlıktır. Hür iradesiyle seçer, Allah'ın kendisine verdiği yapabilme gücü (istitaat) ile eylemini yapar. İnsanın seçimini Allah belirlemediği gibi eylemini de O yaratmaz. İnsan kendi eyleminin yapıcısı, yaratıcısıdır. İnsanın sorumluluğu da buradan gelmektedir. Allah insana bazı şeyleri yapmasını, bazı şeyleri de yapmamasını buyurmuştur. İnsan hür iradesiyle bu buyruklara uyar ya da uymaz. Uyması durumunda mükâfatını, uymaması hâlinde de cezasını görür. Dolayısıyla mükâfat da, ceza da insanın sorumluluğunun, seçme ve eylem özgürlüğünün bir sonucudur.
Üçüncü görüş, Ebu'l-Hasan Ali b. İsmail el-Eş'arî (ö. 936) tarafından kurulan Eş'ariyye ekolü tarafından savunulur. Eş'arî kelâmcılar, Cebriyye mensuplarının insanın sorumluluğunu açıklama imkanını kaldıran Cebr görüşüyle insanı yaratıcı konumuna çıkaran mu'tezile'nin mutlak hürriyet anlayışı uzlaştırmaya, her iki görüşün de sakıncalarını gidermeye çalışmışlardır. Buna göre, insanda bir irade gücü, seçme gücü vardır. Fakat bu gücün yaptığı işler üzerinde bir etkisi yoktur. İşleri belirleyen ve yaratan Allah'tır. Öyleyse insan niçin sorumludur? Eş'arî kelâmcılar bunu kesb (kazanma) kuramı ile açıklamaya çalışırlar. Kesb, insanın belirlenmiş olan işe yönelmesidir. Bu yöneliş insana o işle ilgili bir sorumluluk yükler. Biçimsel bir farklılıktan başka, Eş'arî görüşün Cebrî görüşten bir farkının bulunduğu söylenemez. Bu nedenle Mezhepler tarihçileri bu görüşü cebr-i mutavassıt (orta cebr) olarak nitelendirmişlerdir .
Dördüncü görüşü de Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ö. 944) tarafından kurulan Mâtürîdiyye ekolü üyeleri temsil eder. Mâtüridi kelâmcılara göre insan tam bir irade hürriyetine sahiptir. Fakat eyleminin yaratıcısı Allah'tır. Yapacağı iş ve eylemler Allah tarafından belirlenmiş değildir; insan yapacağı eylemi kendisi seçer. Buna karşılık eyleminin yaratıcısı değildir. Mâtürîdiyye ekolü de Allah'ın yaratıcılığı ile insanın sorumluluğunu uzlaştırmak için kesb kuramına başvurur. Ancak kesb anlayışları Eş'arîlerden farklıdır. Mâtürîdîlerce kesb, yapılmasına kesin biçimde karar verilmiş kasıttır. Kesin bir kararlılıkla eyleme yönelince Allah, bu eylemi yaratır. Ancak burada da Eş'arî görüşten önemli bir fark görülür. İnsan, Eş'arîlerin söylediği gibi belirlenmiş olan eylemi seçmez; tersine, Allah insanın hür iradesiyle seçtiği eylemi bu iradeye bağlı olarak yaratır. Sorumluluk da eylemin olmasının, yaratılmasının bir sonucu değil, insanın seçmesinin ve eylemi için gücünü kullanmasının bir sonucudur. Mâtürîdiyye ekolünün görüşü, Cebriyye ve Eş'ariyye ekollerinden daha çok Mu'tezile ekolünün görüşüne yakındır.
İslâm hukuku, insanın toplumsal hayata ilişkin bütün hürriyetlerini tanımış ve garanti altına almıştır. İnsanın temel hakları olarak değerlendirilen bu hürriyetler siyasî haklar ve genel haklar olmak üzere iki başlık altında toplanır. Genel haklar da eşitlik ve hürriyetler başlıkları altında incelenir. Bu haklarla, bu haklardan doğan hürriyetler insanın tüm kamusal hürriyetleri ile ferdî hürriyetlerini içine alır.
Siyâsî haklar, ferdin siyâsî bir toplumun üyesi olması bakımından doğal olarak kazandığı haklardır. Kişi bu haklarıyla tüm kamu fonksiyonlarına katılma hak ve hürriyetine sahip olur. Siyasî hakların başlıcaları seçme hakkı, danışma hakkı, denetleme hakkı, görevden alma hakkı, seçilme ve adaylığını koyma hakkı ve kamu görevleri alma hakkıdır. Genel haklar, insanın toplumun bir üyesi olması bakımından sahip olduğu vazgeçilmez haklarıdır. Bu hakların birinci bölümünü eşitlik oluşturur. İslâm'a göre bütün insanlar, insan olmaları bakımından eşittir. Eşitlik, kanun önünde, yargı önünde ve fırsatlar önünde eşitliği biçiminde tezahür eder.
Genel hakların ikinci bölümünü hürriyetler oluşturur. İnsanın maddî ve manevî hürriyetlerini içine alan hürriyetler İslâm hukukunda şahsî hürriyetler, inanç ve ibâdet hürriyeti, barınma hürriyeti, çalışma hürriyeti, mülk edinme hürriyeti, düşünce ve söz hürriyeti, öğrenme hak ve hürriyeti, toplumsal sigortadan yararlanma hak ve hürriyeti başlıkları altında incelenir. Buna göre insan, başkalarının hak ve hürriyetlerine zarar vermeme şartı ile serbest hareket imkânına sahiptir. Kanunsuz olarak tutuklanamaz, cezalandırılamaz, hapsedilemez, işkenceye uğratılamaz. Aleyhinde kesin deliller bulunmadıkça kimse suçlu sayılamaz. Seyahat hürriyeti kısıtlanamaz. Hiç kimse dinini değiştirmeye, belli bir dinin kurallarına göre ibadet etmeye zorlanamaz. Evlerin mahremiyet ve dokunulmazlığını zedeleyecek girişimlerde bulunulamaz. Herkes istediği işi yapar, hayatını istediği gibi kazanır İstediği zaman da işini değiştirme hürriyetine sahiptir. Kimsenin mülk edinmesi engellenemez. Düşüncelerini açıklama ve yayma hürriyetine müdahale edilemez. Öğrenme ve sanat edinme hakkı ortadan kaldırılamaz. Her insan gerektiğinde devlete başvurarak yardım taleb etme ve genel sigortadan yararlanma hakkına sahiptir. Bu hak, hiçbir şekilde ortadan kaldırılamaz.
İnsanların fert veya grup olarak, diğer fert veya grupların her türlü tahakküm ve sınırlamalarından uzak bulunması hali, serbestlik. Kelime anlamı "bağımsızlık"tır. Teslimiyetin, kulluğun ve belirlenmenin olmadığını gösterir. Bağımszlık anlamında, hiçbir baskının bulunmadığını ifade eder. Bunlar olumsuzlukların bulunmadığını belirtirler. Bu çerçevede, kişinin kendisi olduğu anlatılmak istenir. Kişi kendisi olarak hareket ettiğine göre iradi bir şekilde davranıyor demektir. Buna göre de, hürriyet ile irade arasında bir ilişki vardır.İnsani varlık ve iradenin mevcut olduğu fikri ortaya çıkar.Yani kişinin tabiiliğini gösterir. Bu bakış açısına göre, hürriyet kavramı, aynı zamanda,değerlerin varlığını, bu değerlere uygun davranışı ve geçekliği ihtiva eder.
Hürriyet konusunu, insanlar çağlar boyu tartışmışlardır. Hemen her devirde filozoflar, Filozof en genel anlamda, düşünce ve teorileriyle başta kendisi olmak üzere halkının ve insanlığın ufkunu genişletmiş bir şeylerin yepyeni perspektiften görülmesini sağlamış kişi. Biraz daha özel bir anlam içinde, hayata iyi yönleriyle bakan, hoşgörülü, güçlükleri tevekkülle karşılayan kalender kimse. Felsefe yapan kimse kimseye denir.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.ideologlar, siyaset, Siyaset, Arapça kökenli bir kelimedir; at eğitimi, at talimi anlamına gelmektedir. Osmanlı'da devlet geleneği için siyaset sözcüğünün "ceza" ve özellikle "ölüm cezası" anlamında kullanıldığı görülmüştür. Yunan siyasal yaşamında ise siyaset, polise veya devlete ait etkinlikler biçiminde tanımlanmıştır.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.bilim ve Bilim (Os. İlim, Mâlumât,. Vukûf, Mârifet, İlmî müdevven, Fen; Fr., İng. Science, Al. Wissen, Wissenschaft; İt. Scienza) Yöntemli bilgi... Önceleri bilgi terimiyle eşanlamda kullanılan bilim terimi, günümüzde olayların yasalarını bulmak amacını güden araştırmaları dile getirmektedir. Bilim, yöntemle elde edilen ve pratikle doğrulanan bilgidir. Bu yüzden de idealizmle bağdaşamaz, çünkü idealist bilgi pratikle doğrulanamaz.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.din adamları ile sonraki asırlarda iktisatçılar hürriyeti tarif ederek, fert ve cemiyet hayatındaki yerini, sınırlarını tesbit etmeye çalışmışlardır. Eski Yunan ve Roma’nın bilinen târihlerinden bu yana yapılan hürriyet tartışmalarında ortaya konulan pekçok görüş ve fikirlerin, hürriyet anlayışlarının hepsinin birleştiği ortak nokta “Hürriyetin mutlak olmadığıdır.” Yani fert ve cemiyet için kayıtsız şartsız ve hiçbir sınırı olmayan bir hürriyet yoktur. Fert ve cemiyet istese de istemese de bâzı şartlara ve kâidelere kendi arzusunu sınırlayıcı olsa bile uymak mecburiyetindedir. Bunların bâzısı, insanların elinde olmayan tabîata âit (coğrafya, iklim, kimya, fizik kânunları vs. gibi) şartlardır. Bâzıları da medenî olmak ve yaşamak için insanların bir arada, cemiyetler hâlinde bulunma mecbûriyetinin getirdiği sınırlamalar ve kâidelerdir.
Mutlak hürriyetin olamıyacağının kabûlünden îtibâren, bilhassa cemiyet hayâtında fert ve cemiyete verilecek hürriyetin sınırları, bunun nasıl vekimler tarafından tesbit edileceği konusu, yeryüzündeki fikrî, siyâsî ve fiilî hürriyet tartışma ve mücâdelelerinin esas sâhasını teşkil etmiştir. Filozoflar bu mücâdelenin fikir ve düşünce tarafında, devlet adamları ve siyasetçiler siyâsî tarafında, insan toplulukları da fiilî tarafında yer almışlardır.İdeologlar ise hem fikrî, hem siyâsî, hem de fiilî taraflarda yer alabilmişlerdir. Bütün bu insanlar; bilgileri, anlayış ve kavrayış güçleri ve zamanlarındaki çeşitli şartların tecellisine göre hürriyeti târif ve tanzim etmeye çalışmışlardır.
İlmî ve teknik gelişmeler, ekonomik şartlar, siyâsî hâdiseler, savaşlar ve diğer büyük sosyal olaylar neticesinde bütün bu hürriyeti târif ve tanzimler değişikliklere uğramış, yeni düzenlemeler fert ve cemiyetin hayatlarına şekil ve yön vermiştir. Bugün de dünyâ üzerinde çeşitli hürriyet anlayışları ve hürriyet tanzimleri vardır ve bunlara karşı çıkanlarla tartışmalar sürmektedir.
Bütün hürriyet târif ve tanzimlerinde, iki unsur muhakkak bulunur. Bunlardan birincisi hâkim güç (otorite), diğeri bu güce itâat etmedir. İşte bu otoritenin (hâkim gücün) tesbiti, hürriyet konusunun en çetin tarafıdır.İnsanlık târihinde bu otorite çok çeşitli şekillerde kabullenilmiştir. Bâzı kavimlerde zâlim krallar, tanrılaştırılan diktatörler, kendisine tapılan büyücüler, papazlar, hükümet adamları, bu otorite yerine konulmuş, fert ve cemiyetin hayatı bunların emirlerine ve sözlerine göre şekillenmiştir. Bu anlayış târihte meşhur zulüm ve istibdat idârelerinin, insanların köleleştirilmelerinin vâsıtası olmuştur.
Batı dünyâsı için târihe hürriyet mücâdelesi asrı olarak geçen 18. yüzyılın batılı filozof ve inkilapçıları, hürriyetin insana doğuştan verilmiş bir hak olduğu ve bu hakkın hiç bir sûretle elinden alınamıyacağını savunarak hak ve hürriyetler listeleri yayınlayarak ferdin medenî ve siyâsî haklarını bir bir saymış ve bunları hükümetlerin kısıtlamalarından muhfûz tutmaya çalışmışlardır. Ancak sonraki asırlarda iktisâdî gelişmelerle beraber ortaya çıkan acımasız bir kapitalizmin otorite hâline gelmesi, filozofları, halkın hürriyetinin vasıtalı yollardan kısıtlanmaması için tekrar hükümet müdâhalelerinin gerektiğini savunmaya zorlamıştır. Böylece sigortalar, sosyal güvenlik müesseseleri, asgarî ücret tesbiti,sendikalar gibi birçok yeni sistemler kurulmuştur. Devlet müdahalelerinin her sahaya inceden inceye yaygınlaştığı toplumlarda ise devlet kesin otorite olmuş, devleti îdare ve temsil eden küçük bir grubun tahakkümü ortaya çıkmıştır (komünist rejimler).
Bilhassa 20. yüzyılda demokrasiler için hürriyet mefhumu, rejimin temel taşı sayılmıştır. İnsanların temel hak ve hürriyetleri demokrasinin işleyebilmesi için şart ve lüzumlu olduğundan demokrasi mücâdeleleri ile hürriyet mücâdeleleri aynı kategori içine sokulmuştur. Demokrasi idârelerinde otorite millî irâde (çoğunluk irâdesi)olarak kabul edilmiş; fert ve cemiyet, cemiyet ve devlet, fert ve devlet arasındaki münâsebetlerin ayarlanmasında hürriyetlerin temini ve kullanılmasında millî irâde esas alınmıştır. Ancak demokrasilerde iktidâra gelen partilere hâkim olan grupların veya vâsıtalı çevrelerin otorite yerine geçme veya otoriteyi istismâr etme temayülleri dünyânın her yerinde sık sık görülmekte ve hürriyetlerin sınırları, tanzimi, tevzii ve kullanılması konuları fikrî, siyâsî ve yer yer fiilî olarak tartışılmaktadır.
Târih boyunca yapılan hürriyet mücâdelesi sonunda, demokratik idâre düzenini benimseyen ülkelerin anayasaları çeşitli hürriyetleri fertlere bir hak olarak tanımıştır. Ülkemizde de anayasa hukûkunun geçirdiği çeşitli merhalelerin sonucunu teşkil eden 1982 Anayasasında, “Temel Haklar ve Ödevler” başlığı altında (mad. 12) ve devamında temel hak ve hürriyetler ile ilgili kavramlar belirtilmiş ve açığa kavuşturulmuştur. Bu hak ve hürriyetlerin bâzıları şunlardır:Kişi hürriyeti ve güvenliği (mad. 19), haberleşme hürriyeti (mad. 22),yerleşme ve seyahat hürriyeti (mad. 23), din ve vicdan hürriyeti (mad. 24), düşünce ve kanâat hürriyeti (mad. 25),düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti (mad. 26), bilim ve sanat hürriyeti (mad. 27), basın hürriyeti(mad. 28), dernek kurma hürriyeti (mad. 33), hak arama hürriyeti (mad. 36) vs.
Hürriyet mefhumu bâzı dinlerde de yer almıştır.Meselâ ilk Hıristiyanların yaptıkları inanç ve ibâdet hürriyeti mücâdeleleri ve bu sebepten uğradıkları zulümler meşhurdur. Hıristiyanlığın doğru şeklinin çabuk ve çok yere yayılamamasında ve kısa zamanda insan eliyle bozularak bugünkü hâline gelmesinde ilk ve doğru hıristiyanların o günkü Roma ve Yunan toplumları tarafından kendilerine inanç ve ibâdet hürriyeti tanınmayarak zulüm ve işkenceler yapılması neticesinde mağaralara ve insanlardan uzak yerlere çekilmelerin çok büyük rolü olmuştur.
İslâmiyet, hürriyete bütün dinlerden çok daha fazla önem vermiş ve başka dinlerden olan birçok aydınlar tarafından “hürriyet dîni” olarak vasıflandırılmıştır.Hür olmak İslâm dîninde Cumâ ve Bayram namazlarının ve Haccın vücup şartlarından bir tânesidir.Hür kadının hak ve mes’uliyetleri câriyelerden çok farklı ve daha asildir.Kur’ân-ı kerîmde hazret-i Muhammed,“İnsanların sırtlarında olan zincirleri indiren kimse.” (A’râf sûresi: 157) olarak târif ve medh edilmektedir. Hazret-i Ömer, zulüm idârelerini ve zâlimleri tenkit ederken, onlara; “Anaları hür doğurdukları hâlde, siz, insanları köle yaptınız.” diye hitâb etmektedir. Dört büyük imamdanİmâm-ı Şâfiî , rahmetullahi aleyh; “Allah seni hür yarattı, o halde hür yaşa” buyurmuştur.
İslâmiyetin bildirdiği hürriyete hâkim güç (otorite) yalnız Allahü teâlâdır. Allah’tan gayri olan bütün mahluklar O’na boyun bükmekle vazifelidirler. Mutlak ve hakîkî hâkim ancak O’dur. Kur’ân-ı kerîmde meâlen; “Allah, hâkimlerin hâkimi değil midir?” (Tîn Sûresi: 8) buyurmaktadır. Hazret-i Muhammed insanları O’na inanmaya çağırarak insanların gönüllerindeki sahte ve yalancı mâbûtlara olan bağlılıklarını kırmış ve yok etmiştir. Mahlûklara (yâni yokken sonradan yaratılmış olanlara) duyulan bu bağlılığı kaldırarak insanları Allah’tan başka şeylere esâretten ve kölelikten kurtarmıştır.“Allah’tan başka ilâh yoktur (lâilâhe illallah)” buyurarak insanları putların, kendilerini tanrılaştırmaya kalkan zâlimlerin, diktatörlerin veher çeşit kaba kuvvetin tahakkümünden kurtarmış, hakîkî hürriyet yolunu açmıştır.İslâmiyette hürriyet; “Allahtan başka ilâh tanımamak” ve yalnız O’nun otoritesine (kudretine) teslim olmak demektir. Bu teslimiyete dinde Müslüman olmak, denir. Bütün Müslümanlar, meslek ve meşrepleri, bedenleri, renkleri, güç ve kuvvetleri ne olursa olsun,Allah’ın kuludurlar.Kullukta ve insanlık hak ve hürriyetlerinde hepsi ortaktır.Hepsi aynı emir ve yasaklara tâbi ve hepsi kulluk yapmakla vazifelidirler.Kavim ve ırk bakımından Arabın Aceme üstünlüğü yoktur.Üstünlük ancak takvâdadır, yâni haramdan kaçmadadır.
İslâmiyetin yayılmaya başlamasından îtibâren fethedilen memleket ve şehirlerde yaşayan insanlar, dinleri, dilleri, ırkları, renkleri ne olursa olsun bütün bu hak ve hürriyetlerden istifâde etmiştir. Dünyânın diğer memleketlerine ticâret ve istilâ sebepleriyle gidip yerleşen Hıristiyan Avrupalılar ise buralardaki yerli halkı köle olarak kullanmış, birçoğunu başka yerlerdeki esir pazarlarında satarak çiftliklerde, mâdenlerde, tarlalarda ve yer altında olmak üzere, en ağır işlerde boğaz tokluğuna çalıştırmışlardır. Bu insanlar ırk, renk, dil ve dinlerinden dolayı her türlü hakârete ve zulme müstehak görülmüşler, çok defa canları pahasına cezâlandırılmışlardır.
Dünyânın en büyük sömürgeci imparatorluklarından birini kuran İngiltere’ye karşı,Amerika’da verilen ve uzun yıllar devam eden hürriyet mücâdeleleri zaferle neticelenince, İngiliz sömürgesi olan diğer ülkelerde de başlayan isyanlar yirminci yüzyıl ortalarına kadar sürerek herbiri zaman içinde siyâsî istiklallerine ve hürriyetlerine kavuşmuşlardır. Târihin en büyük devletlerinden biri olanOsmanlılarda ise uzun asırlar boyunca hiçbir kavmin hürriyet mücâdelesi yaptığı görülmemiştir.Osmanlı devlet anlayışı ve idâresinin esaslarının çeşitli din, dil, ırk ve milliyetten insanları bir arada, huzur içinde yaşatabilecek mükemmellikte olması, böyle şeylere itiyaç bırakmamış, fırsat vermemiştir. Ancak 19. yüzyıl ortalarından îtibâren İngiliz, Fransız, ve Ruslar tarafından devamlı ve zorakî yapılan kışkırtmalarla devletin çeşitli bölgelerinde tertib edilen çeteler ve komitacılar eliyle siyâsî İstiklâl mücâdeleleri başlatılmak istenmiştir. Ancak bunlar hiçbir zaman toplu bir halk hareketi hüviyetine bürünemeyen, küçük, isyânkâr parti, komite ve çete olarak kalmışlardır. Fakat bu grupların isyanlarına sonradan bâzı siyâsî sebeplerle hürriyet mücâdeleleri ismi verilmiştir.
1980’li yılların sonuna kadar insanlara temel hak ve hürriyetlerin devamlı tanındığı ülkelere “hür dünyâ”, bunun tanınmadığı ülkelere de “demirperde ülkeleri” denilmekteydi.Rusya’nın liderliğini yaptığı ve komünizm ile idâre edilen demirperde ülkelerinde yaşayan insanlar, başta olmak üzere pek çok temel hak ve hürriyetlerden mahrum bırakılmışlardı. 1991’den sonra, Çin ve Küba hâriç bütün demirperde ülkeleri komünizmi bırakarak hürriyeti seçmişlerdir.
Kaynak
Rehber Ansiklopedisi
•Din, insanın kutsal saydığı gerçeklikle ilişkisi; bu ilişkinin çerçevesini oluşturan inançlar, öğretiler, değer yargılan, davranış kuralları, tapınma biçimleri ve kurumsal yapılar. Dinlerin temelini oluşturan kutsal gerçekliğin doğaüstü ya da kişileşmiş bir varlık, bu anlamda bir "tanrı" biçiminde tasarımlanması zorunlu değildir; bu tür bir "tanrı" kavramını bütünüyle ya da büyük ölçüde dışlayan dinler de vardır. Dolayısıyla din kavramı, insanın Tanrı'yla ya da tanrılarla ilişkisinden çok
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.Hürriyet Gazetesi
•
...Tümünü okumak için linke tıklayınız. Hürriyet Gösteri Sanat Edebiyat Dergisi
•Hürriyet Film - Türkiye'de bir film prodüksiyon şirketi.
•Hürriyet Apartmanı (film) - Yönetmenliğini Talat Artemel'in, başrolünü Şaziye Moral'ın üstlendiği 1944 yapımı Türk filmi.
•...Tümünü okumak için linke tıklayınız.Hürriyet Şarkısı (film) - Yönetmenliğini Faruk Kenç'in, başrolünü Neriman Köksal'ın üstlendiği
Neriman Köksal, (d. 1929 - ö. 1999) Türk kadın sinema sanatçısı. Türk sinemasının ilk ve en uzun süreli vamp kadını olarak kabul edilmektedir.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.1951 yapımı Türk filmi.
•...Tümünü okumak için linke tıklayınız.Hürriyet İçin Şahlanan Belde (film) - Yönetmenliğini Mümtaz Ener'in, başrollerini Bakiye Fayasof ile Siret Akar'ın üstlendiği 1952 yapımı Türk filmi.
•...Tümünü okumak için linke tıklayınız.Hürriyet Uğrunda Mukaddes Yalan (film) - Yönetmenliğini Muharrem Gürses'in, başrollerini Bülent Ufuk ve Gönül Ülkü'nün üstlendiği bkz. Gönül Ülkü Özcan
...Tümünü okumak için linke tıklayınız. 1954 yapımı Türk filmi.
•...Tümünü okumak için linke tıklayınız.İki Günlük Hürriyet (film) - Yönetmenliğini Mehmet Ezici'nin, başrollerini Mehmet Ezici ve Neslihan Acar'ın üstlendiği 1989 yapımı Türk filmi.
•...Tümünü okumak için linke tıklayınız.Hürriyet İçin (film) - Yönetmenliğini Norton Rodrigues'in, başrollerini Oscar Torres ve Tony Pacheso'nun üstlendiği 2000 yapımı orijinal adı Libertad olan ABD filmi.
•...Tümünü okumak için linke tıklayınız.Hürriyet Aleyhine İşlenen Suçlar (kitap) - Osman Yaşar'ın Seçkin Yayıncılık tarafından yayımlanmış kitabı.
•İfade Hürriyeti Herkese Serbest Reklama Yasak Öyle Mi? (kitap) - John Gray'in Plato Film Yayınları tarafından yayımlanmış kitabı.
•Hürriyet Abidesi
hürriyet Ar.
a. Özgürlük: “Vatan için, hürriyet için birbirine verdikleri şeref sözünü tutacaklar, gerekirse bu uğurda silahlarını da kullanacaklar.” -E. C. Güney.
←İstibdâd | Safahat Mehmet Akif Ersoy |
Kocakarı ile Ömer→ |
|
2'li iki beyitin tablo sunumu[]
Şiir Metni
|
Güncel Türkçesi
|
Beyaz entârisiyle kar gibi kız,
Sanki Cennet´ten inme zâde-i hûr |
Beyaz entarisiyle kar gibi kız,
Sanki Cennet'ten inme huri kızı; |
Dûş-i nâzında bir sehâbe-i nûr.
|
Seherin bir parçası gibi uçmakta
Işıktan bir bulut nazlı omuzlarında. |
Kuşanıp bir nitâk-ı hürriyyet
Geziyor hâk-dânı dûrâ-dûr! |
Kuşanıp hürriyet kuşağını
Geziyor durmaksızın dünyayı! |
Hâle-dâr eyleyince bedri şafak Bu kadar dil-nişîn olur ancak.
|
Ayı hâleleyince şafakBu kadar gönül alıcı olur ancak.
|
Ya şu oğlan, şu tostopaç afacan
Ki fezâlar gelir sürûruna dar; |
Ya şu oğlan, şu tostopaç afacan
Ki gökler sevincine gelir dar; |
Taşıyor sanki sığmıyor kabına...
Kendisinden büyük de bayrağı var! |
Taşıyor sanki sığmıyor kabına...
Kendisinden büyük de bayrağı var! |
Geçti mâzî denen o devr-i melâl,
Haydi feth et: Senindir istikbâl. |
Geçti mazi denen o sıkıntılı devir,
Haydi feth et: Gelecek senindir! |
Koşuyor el ele vermiş iki kardeş; birinin
Yaşı beş yoksa da, var altı kadar dîgerinin. |
Koşuyor el ele vermiş iki kardeş; birinin
Yaşı beş yoksa da, var altı kadar diğerinin. |
Bakıyor arkalarından dayanıp değneğine
Hayli düşkün bir adam: |
Bakıyor arkalarından dayanıp değneğine
Hayli düşkün bir adam: |
-Kız o ne? Düştün mü yine!
Sana bin kerre dedim koşma, yavaş git, yaramaz! |
-Kız o ne? Düştün mü yine!
Sana bin kere dedim koşma, yavaş git, yaramaz! |
Haydi kalk ağlama... Söz dinlesen olmaz mı biraz?
Silkiver üstünü, Ahmed, bakıver ağlamasın. |
Haydi kalk ağlama... Söz dinlesen olmaz mı biraz?
Silkiver üstünü, Ahmet, bakıver ağlamasın. |
Ağlamam ağababa...
Artık yetişir, oynamayın. |
Ağlamam ağababa...
-Artık yetişir, oynamayın. |
Söktü baktım ki hemen bir alay eftâl öteden,
O nasıl mevkib-i şradî, o ne âlem, görsen! |
Söktü baktım ki hemen bir alay eftâl öteden,
O nasıl mevkib-i şradî, o ne âlem, görsen! |
Her çocuk bir kocaman bayrak edinmiş, geliyor;
" Yaşasın!" sesleri ef lâke kadar yükseliyor: |
Her çocuk bir kocaman bayrak edinmiş, geliyor;
" Yaşasın!" sesleri göklere kadar yükseliyor. |
Görerek yapma değil hem, ne tabî?ı etvâr!
Şu yumurcaklara bak: Sanki ezelden ahrâr! |
Görerek yapma değil hem, ne tabii tavırlar!
Şu yumurcaklara bak: Sanki ezelden hürriyetçiler! |
-Bağırın haydi çocuklar...
-Yaşasın hürriyyet! |
-Bağırın haydi çocuklar...
-Yaşasın hürriyet! |
Derken alkış geliyor; sonra da nevbet nevbet,
Ya Vatan Şarkısı, yahut ona benzer bir şey |
Derken alkış geliyor, sonra da nöbet nöbet,
Ya Vatan Şarkısı, yahut ona benzer bir şey |
Okunup her köşe çın çın ötüyor... Hey gidi hey!
Bir mezarlık gibi dalgın yatıyorken daha dün, |
Okunup her köşe çın çm ötüyor... Hey gidi hey!
Bir mezarlık gibi dalgın yatıyorken daha dün, |
Şu sokaklarda bugün dalgalanan rûhu görün!
-Biz de gitsek azıcık, ağababa, olmaz mı? |
Şu sokaklarda bugün dalgalanan ruhu görün!
Biz de gitsek azıcık, ağababa, olmaz mı? |
-Gidin.
Çok koşup terlemeyin ha!Amanın dikkat edin. |
-Gidin.
Çok koşup terlemeyin ha!Amanın dikkat edin. |
İki kardeş dalarak lücce-i etfâle hemen,
İki dürdâne-i ismet gibi yüzmekte iken; |
îki kardeş dalarak çocuk deryasına hemen,İki iffet incisi gibi yüzmekte iken;
|
Bakarak arkalarından bu güzel yavruların,
Döndü birdenbire sîmâsı, duran ihtiyarın. |
Bakarak arkalarından bu güzel yavruların,
Peğişti birdenbire yüzü, duran ihtiyarın. |
Ne için ağladı? Bilmem. Şunu duydum yalınız:
Ah bir kerre gelip görse Yemen´den babânız! |
Ne için ağladı? Bilmem. Şunu duydum yalınız:
-Ah bir kere gelip görse Yemen'den babanız |
3'lü iki beyitin tablo sunumu[]
Şiir Metni
|
Güncel Türkçesi
|
İngilizce Tercüme
|
Beyaz entârisiyle kar gibi kız,
Sanki Cennet´ten inme zâde-i hûr· |
Beyaz entarisiyle kar gibi kız,
Sanki Cennet'ten inme huri kızı; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Seherin bir parçası gibi uçmaktaIşıktan bir bulut nazlı omuzlarında.
|
İngilizce Tercüme Buraya
| |
Kuşanıp bir nitâk-ı hürriyyet
Geziyor hâk-dânı dûrâ-dûr! |
Kuşanıp hürriyet kuşağını
Geziyor durmaksızın dünyayı! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Hâle-dâr eyleyince bedri şafakBu kadar dil-nişîn olur ancak.
|
Ayı hâleleyince şafakBu kadar gönül alıcı olur ancak.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
Ya şu oğlan, şu tostopaç afacan
Ki fezâlargelir sürûruna dar; |
Ya şu oğlan, şu tostopaç afacan
Ki gökler sevincine gelir dar; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Taşıyor sanki sığmıyor kabına...
Kendisinden büyük de bayrağı var! |
Taşıyor sanki sığmıyor kabına...
Kendisinden büyük de bayrağı var! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Geçti mâzî denen o devr-i melâl,
Haydi feth et: Senindir istikbâl. |
Geçti mazi denen o sıkıntılı devir,
Haydi feth et: Gelecek senindir! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Koşuyor el ele vermiş iki kardeş; birinin
Yaşı beş yoksa da, var altı kadar dîgerinin. |
Koşuyor el ele vermiş iki kardeş; birinin
Yaşı beş yoksa da, var altı kadar diğerinin. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bakıyor arkalarından dayanıp değneğine
Hayli düşkün bir adam: |
Bakıyor arkalarından dayanıp değneğine
Hayli düşkün bir adam: |
İngilizce Tercüme Buraya
|
'-Kız o ne? Düştün mü yine!
Sana bin kerre dedim koşma, yavaş git, yaramaz! |
-Kız o ne? Düştün mü yine!
Sana bin kere dedim koşma, yavaş git, yaramaz! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Haydi kalk ağlama... Söz dinlesen olmaz mı biraz?
Silkiver üstünü, Ahmed, bakıver ağlamasın. |
Haydi kalk ağlama... Söz dinlesen olmaz mı biraz?
Silkiver üstünü, Ahmet, bakıver ağlamasın. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Ağlamam ağababa...
Artık yetişir, oynamayın. |
Ağlamam ağababa...
-Artık yetişir, oynamayın. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Söktü baktım ki hemen bir alay eftâl öteden,
O nasıl mevkib-i şradî, o ne âlem, görsen! |
Söktü baktım ki hemen bir alay eftâl öteden,
O nasıl mevkib-i şradî, o ne âlem, görsen! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Her çocuk bir kocaman bayrak edinmiş, geliyor;
" Yaşasın!" sesleri ef lâke kadar yükseliyor: |
Her çocuk bir kocaman bayrak edinmiş, geliyor;
" Yaşasın!" sesleri göklere kadar yükseliyor. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Görerek yapma değil hem, ne tabî?ı etvâr!
Şu yumurcaklara bak: Sanki ezelden ahrâr! |
Görerek yapma değil hem, ne tabii tavırlar!
Şu yumurcaklara bak: Sanki ezelden hürriyetçiler! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
-Bağırın haydi çocuklar...
-Yaşasın hürriyyet! |
-Bağırın haydi çocuklar...
-Yaşasın hürriyet! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Derken alkış geliyor; sonra da nevbet nevbet,
Ya Vatan Şarkısı, yahut ona benzer bir şey |
Derken alkış geliyor, sonra da nöbet nöbet,Ya Vatan Şarkısı, yahut ona benzer bir şey
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
Okunup her köşe çın çın ötüyor... Hey gidi hey!
Bir mezarlık gibi dalgın yatıyorken daha dün, |
Okunup her köşe çın çm ötüyor... Hey gidi hey!
Bir mezarlık gibi dalgın yatıyorken daha dün, |
İngilizce Tercüme Buraya
|
'Şu sokaklarda bugün dalgalanan rûhu görün!' -Biz de gitsek azıcık, ağababa, olmaz mı?
|
Şu sokaklarda bugün dalgalanan ruhu görün!
Biz de gitsek azıcık, ağababa, olmaz mı? |
İngilizce Tercüme Buraya
|
-Gidin.
Çok koşup terlemeyin ha! Amanın dikkat edin. |
-Gidin.
Çok koşup terlemeyin ha! Amanın dikkat edin. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
İki kardeş dalarak lücce-i etfâle hemen,
İki dürdâne-i ismet gibi yüzmekte iken; |
îki kardeş dalarak çocuk deryasına hemen,
İki iffet incisi gibi yüzmekte iken; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bakarak arkalarından bu güzel yavruların,
Döndü birdenbire sîmâsı, duran ihtiyarın. |
Bakarak arkalarından bu güzel yavruların,
Peğişti birdenbire yüzü, duran ihtiyarın. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Ne için ağladı? Bilmem. Şunu duydum yalınız:
Ah bir kerre gelip görse Yemen´den babânız! |
Ne için ağladı? Bilmem. Şunu duydum yalınız:
-Ah bir kere gelip görse Yemen'den babanız |
İngilizce Tercüme Buraya
|
4'lü iki beyitin tablo sunumu[]
Şiir Metni
|
Güncel Türkçesi
|
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca
|
'Beyaz entârisiyle kar gibi kız,'Sanki Cennet´ten inme zâde-i hûr·
|
'Beyaz entarisiyle kar gibi kız,'Sanki Cennet'ten inme huri kızı;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Seherin bir parçası gibi uçmakta'Işıktan bir bulut nazlı omuzlarında.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
'Kuşanıp bir nitâk-ı hürriyyet'Geziyor hâk-dânı dûrâ-dûr!
|
'Kuşanıp hürriyet kuşağını'Geziyor durmaksızın dünyayı!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Hâle-dâr eyleyince bedri şafak'Bu kadar dil-nişîn olur ancak.
|
'Ayı hâleleyince şafak'Bu kadar gönül alıcı olur ancak.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Ya şu oğlan, şu tostopaç afacan'Ki fezâlargelir sürûruna dar;
|
'Ya şu oğlan, şu tostopaç afacan'Ki gökler sevincine gelir dar;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Taşıyor sanki sığmıyor kabına...'Kendisinden büyük de bayrağı var!
|
'Taşıyor sanki sığmıyor kabına...'Kendisinden büyük de bayrağı var!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Geçti mâzî denen o devr-i melâl,'Haydi feth et: Senindir istikbâl.
|
'Geçti mazi denen o sıkıntılı devir,'Haydi feth et: Gelecek senindir!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Koşuyor el ele vermiş iki kardeş; birinin'Yaşı beş yoksa da, var altı kadar dîgerinin.
|
'Koşuyor el ele vermiş iki kardeş; birinin'Yaşı beş yoksa da, var altı kadar diğerinin.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Bakıyor arkalarından dayanıp değneğine'Hayli düşkün bir adam:
|
'Bakıyor arkalarından dayanıp değneğine'Hayli düşkün bir adam:
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'-Kız o ne? Düştün mü yine!'Sana bin kerre dedim koşma, yavaş git, yaramaz!
|
'-Kız o ne? Düştün mü yine!'Sana bin kere dedim koşma, yavaş git, yaramaz!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Haydi kalk ağlama... Söz dinlesen olmaz mı biraz?'Silkiver üstünü, Ahmed, bakıver ağlamasın.
|
'Haydi kalk ağlama... Söz dinlesen olmaz mı biraz?'Silkiver üstünü, Ahmet, bakıver ağlamasın.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Ağlamam ağababa...'Artık yetişir, oynamayın.
|
'Ağlamam ağababa...'-Artık yetişir, oynamayın.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Söktü baktım ki hemen bir alay eftâl öteden,'O nasıl mevkib-i şradî, o ne âlem, görsen!
|
'Söktü baktım ki hemen bir alay eftâl öteden,'O nasıl mevkib-i şradî, o ne âlem, görsen!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Her çocuk bir kocaman bayrak edinmiş, geliyor;'" Yaşasın!" sesleri ef lâke kadar yükseliyor:
|
'Her çocuk bir kocaman bayrak edinmiş, geliyor;'" Yaşasın!" sesleri göklere kadar yükseliyor.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Görerek yapma değil hem, ne tabî?ı etvâr!'Şu yumurcaklara bak: Sanki ezelden ahrâr!
|
'Görerek yapma değil hem, ne tabii tavırlar!'Şu yumurcaklara bak: Sanki ezelden hürriyetçiler!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'-Bağırın haydi çocuklar...'-Yaşasın hürriyyet!
|
'-Bağırın haydi çocuklar...'-Yaşasın hürriyet!
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Derken alkış geliyor; sonra da nevbet nevbet,'Ya Vatan Şarkısı, yahut ona benzer bir şey
|
'Derken alkış geliyor, sonra da nöbet nöbet,'Ya Vatan Şarkısı, yahut ona benzer bir şey
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Okunup her köşe çın çın ötüyor... Hey gidi hey!'Bir mezarlık gibi dalgın yatıyorken daha dün,
|
'Okunup her köşe çın çm ötüyor... Hey gidi hey!'Bir mezarlık gibi dalgın yatıyorken daha dün,
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Şu sokaklarda bugün dalgalanan rûhu görün!'-Biz de gitsek azıcık, ağababa, olmaz mı?
|
'Şu sokaklarda bugün dalgalanan ruhu görün!'Biz de gitsek azıcık, ağababa, olmaz mı?
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'-Gidin.'Çok koşup terlemeyin ha!Amanın dikkat edin.
|
'-Gidin.'Çok koşup terlemeyin ha!Amanın dikkat edin.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'İki kardeş dalarak lücce-i etfâle hemen,'İki dürdâne-i ismet gibi yüzmekte iken;
|
'îki kardeş dalarak çocuk deryasına hemen,'İki iffet incisi gibi yüzmekte iken;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Bakarak arkalarından bu güzel yavruların,'Döndü birdenbire sîmâsı, duran ihtiyarın.
|
'Bakarak arkalarından bu güzel yavruların,'Peğişti birdenbire yüzü, duran ihtiyarın.
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
'Ne için ağladı? Bilmem. Şunu duydum yalınız:'Ah bir kerre gelip görse Yemen´den babânız!
|
'Ne için ağladı? Bilmem. Şunu duydum yalınız:'-Ah bir kere gelip görse Yemen'den babanız
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Safahat besteleri - Safahat | |
---|---|
Şiirlere göre | Ezelden Aşinanım - Hüseyni Ney Taksimi - Nihavend Marşı -Acem Asiran Tambur Taksimi - Acem Asiran Istiklal Marsı -Nihavend Violonsel Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Rast Keman Taksimi Rast Istiklal Marsi
Rast Marş Istiklal Marsi (Acemsiran) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Rast1)Istiklal Marsi (Rast2) Cenk Marşı Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş AskerBağlantı başlığı |
Makamlara göre | x |
Dosyalar | Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri (→Cenk Marşı)
Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri Istiklal Marsi (Rast2) Istiklal Marsi (Rast1) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Acemsiran) Rast Marş Rast Keman Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Violonsel Taksimi Acem Asiran Istiklal Marsı Acem Asiran Tambur Taksimi İstiklal Marşı/Nihavend Ezelden Aşinanım Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş Asker Bütün Dünyaya Küskündüm Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri |
Tasnif et:
Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Anadolu ateşi davul Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Davul Oyunlari-1 Dosya:Anadolu Atesi Davul Show Dosya:DAVUL & DARBUKA SHOW Türk Halk Müziği Telli Çalgılar 'DIVAN SAZI Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi […') Dosya:DIVAN SAZI (added video DIVAN SAZI) Dosya:Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi (added video Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi) Dosya:Okan Murat Öztürk - Kaytağı Şablon:Türk Müziği Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Daff.jpg Dosya:Daf-isfahan.jpg Dosya:Pandei inter.jpg Dosya:Rhythm Tech tambourine.jpg Vurmalı Çalgılar Dosya:Kudum.jpg Dosya:Koltukdavul.jpg Dosya:Davul.jpg Dosya:Darbuka.jpg Şablon:Türk Müziği Dosya:Zils.jpg Vurmalı Çalgılar Zil Dosya:İstanbul Vurmalı Çalgılar Topluluğu |
II.Kitap (1912): Süleymaniye Kürsüsünde
Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 | |
---|---|
Safahat/II. Kitap ( Süleymaniye Kürsüsünde ) | Süleymaniye Kürsüsünde adlı tek bir şiirden oluşmaktadır.(Süleymaniye Kürsüsünde 32 kb.büyük olduğu için 10 bölüme ayrılmıştır.) Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 |
Video | [[Dosya:Süleymaniye kürsüsünde2 2. bölüm - mehmet akif ersoy - safahat]] - |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
IV. Kitap (1913) : Fatih Kürsüsünde İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde | |
---|---|
Safahat/IV. Kitap (Fatih Kürsüsünde) | Fatih Kürsüsünde: İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
V.Kitap: (1917) Hatıralar Mehmet Akif'in kaybedilen vatan karşısında isyanlarını ve tevbelerini cem eden şiirleri....Koca Osmanlı Çınarının yıkılışı ve şairin ÇIĞLIKLARI.... Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - UYAN - Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır - Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden - Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını - Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır - El-Uksur'da - Berlin Hatıraları - Necid Çöllerinden Medine'ye | |
---|---|
Safahat/V. Kitap ( Hatıralar ) | Hatıralar:Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah-UYAN-Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır-Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile-Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden-Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını-Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır-El-Uksur'da-Berlin Hatıraları-Necid Çöllerinden Medine'ye |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VI.Kitap (1924) Asım Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır. Şair Asım'ın neslini ordumuzda görmektedir. Entellektüel ama bir o kadarda duası göklerden çevrilmeyecek kadar maneviyatlı bir gençlik ister. Oğlunun adınıda zaten Asım koyar. (Bakınız: Hz. Asım) | |
---|---|
Safahat/VI. Kitap ( Asım ) | Asım şiiri olup uzunca bir şiirdir Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır: Asım(I.Bölüm)- Asım II.Bölüm - Asım III.Bölüm - Asım IV.Bölüm - Asım V.Bölüm - Asım VI.Bölüm - Asım VII.Bölüm (Çanakkale şehitlerine şiirini içerir) - Asım VIII.Bölüm |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VİDEO SAFAHAT : Safahatın Audio Video Sunumu Projesi Milli Şairimizin Safahat adlı eserinin Video olarak sunumu projesinde 1.aşama: güzel okuma çalışmaları; 2.aşama: alt yazılı şiirlerin sunumu; 3.aşama;tercümelerinin sunumu ; 4. aşama: görsel konuyu anlatacak ögelerle video çalışması; 5.aşama: Videoların youtube yüklenmesi; 6.aşama; | |
---|---|
Yusuf Ziya Özkan'ın Safahat okumaları | * Cenk Marşı [5]
|
Adnan Özçelik AL okumaları | x |
Yenişehir SBAL okumaları | x |
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
İstiklal Marşı Oratoryosu - İstiklal Marşı - Safahat - Şablon:İMO
İstiklal marşı online döküman | |
---|---|
İMO/Ekibi | Proje sahibi:Eyüp Sabri Kartal - Mersin Yenişehir Kaymakamı
genel koordinatör:murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. görsel uygulamalar: murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. metin ve canlandırma: murat çınarlı nevit kodallı gssl md. yrd. nimet kabur nevit kodallı gssl edb. öğrt. bayram özfırat ö. yıldırımhan lisesi edb. öğrt. demet gürbüz dumlupınar lisesi edb. öğrt. muhammet benli sabancı lisesi edb. öğrt. müzikler:n. kodallı gssl ibrahim özişler koro öğrt. |
İMO/Proje oluşumu | İMO - İstiklal Marşı Oratoryosu Projesi |
İMO/İcraları | İstiklal Marşı Oratoryosu/2011-
İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 - Yenişehir İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 metin İstiklal Marşı Oratoryosu/2010 İstiklal Marşı Oratoryosu/2009 İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Müftülüğü İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Kaymakamlığı
İstiklal Marşı Oratoryosu/Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Şevket Pozcu Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Dumlupınar Lisesi İstiklâl Marşı Oratoryosu/Yenişehir Mehmet Adnan Özçelik Anadolu Lisesi |
İMO/Tasarımları | İstiklal Marşı Oratoryası/Kitapçık - İstiklal Marşı Oratoryası/A4 |
Kaynak | *İstiklal Marşı Oratoryosu/linkler
|
Yapılacaklar | *İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Güzel Sanatlar Lisesi Performans videosu youtube ve dailmotion sitelerine yüklenerek bu sayfaya konacaktır . Slaytlar google documanda ise webde yayınlanarak konmalıdır. Slayt resimleri de bu siteye eklenmelidir.
|
Yapılanlar | x |
Yorumlar | İMO/Öğretmen tepkileri |
Kavramlar | *Ortam: Sevr anlaşması ve sevr mağarası kıyaslaması. En korkulacak 2 hal.
|
İstiklal marşı oratoryosu
İstiklal Marşı Oratoryosu İstiklal Marşı/Oratoryo İstiklal Marşı Istiklal Marsi (Acemsiran) Şablon:İMO |
İstiklal Marşının Dünya Dillerine Tercümesi Projesi (Şimdilik sadece 24 dile çevrildi...) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
İstiklal Marşı/Arapça - İstiklal Marşı/Çince - İstiklal Marşı/Belarusça - İstiklâl Marşı/İngilizce -
|
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
Safahat dışı şiir ve nesirleri İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ | |
---|---|
http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Safahat_D%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda_kalm%C4%B1%C5%9F_%C5%9Eiirler | |
Safahat dışı şiirleri | İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ - |
Tercüme ve makaleleri | x |
Tercüme çalışmaları[28] | Kur'an meali çalışması - Müslüman Kadını (1909) - Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un Müdafaası (1915) - İçkinin Hayat-ı Beşerde Açtığı Rahneler (1923) - Anglikan Kilisesine Cevap (1924) - İslâmlaşmak (1919) - İslâm’da Teşkilât-ı Siyasiye (1922). |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat Alfabetik Sıraya Göre Şiirler | |
---|---|
A | *Acem Şahı - Âhiret Yolu - Alınlar Terlemeli - Âmin Alayı - Âsım - Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak - Azim - Azimden Sonra Tevekkül - |
B | *Bayram - Bebek Yâhud Hakk-ı Karâr . Berlin Hatıraları . Bir Ariza - Bir Gece - Bir Mersiye - Bir Mezar Taşına Yazılmış İdi - Bir Resmin Akasına Yazılmış İdi - Bu Da Bir Mezar Taşı İçin Yazılmış İdi - Bir yığın kundakçıdan yangın görenler milleti - Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz - Biz ki yarmıştık şu'unun büyük ummanını - Bülbül - |
C | * Cânan Yurdu - Cenk Marşı |
Ç | Çanakkale Şehidlerine - Çanakkale Şehitlerine - Çık da bir seyret baharın cuş-i rengârengini - Çocuklara - |
D | *Derviş Ahmed - Dirvâs - Durmayalım - Dur Yolcu (Bu şiir bizde yok bakalım |
E | *Edirne - El Uskur'da . Ezanlar - Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - Ey milletimin lahzada halkettiği ordu |
F | *Fatih camii . Fatih Camii Şiiri . Fatih Kürsüsünde . İki Arkadaş Fatih Yolunda - Firavun İle Yüzyüze |
G | *Gece - Geçinme Belâsı - Gül,Bülbül - |
H | *Hakkın Sesleri . Hakkın Sesleri/Mehmet Akif Ersoy . Hatıralar . Hasta - Hasır - Hasbihal - Hayat Arkadaşıma - Hicran - Hüsâm Efendi Hoca - Hüsran - Hüsran-ı Mübin -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli) |
J - K | *Japon'lar
|
L | * |
M | *Mahalle Kahvesi - Mahalle Kavgası - Meal-i Celili - Mehmet Ali'ye - Mehmer Ali'ye - Meyhane - Mevlid-i Nebi - Mezarlık - Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
N | *Ne Eser, Ne de Semer - Necid Çöllerinden Medine'ye . Nefs-i Nefis - Nevruz'a - Nerdesin? - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden |
O | *Ordunun Duası İstiklal Marşı gibi bu da millete ve orduya ait olduğundan Safahata alınmamıştır.
|
Ö | * |
P | *Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
R | *Resim İçin - Resmim İçin - Ressam Haklı - |
S | Şark |
Ş | *Şair Huzurunda Münekkid - Şark- Şehitler Abidesi İçin - Şeytan |
T | *Tebrik - Tek Hakikat - Tevhid Yâhud Feryâd- Umar mıydın? - - Tercümedir - tercümedir1 (İkinci tercümedir) |
U | *Uyan |
V | *Vahdet - Vaiz Kürsüde . |
Y | *Yâ Râb Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabâhı? . Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı? . Yaş Altmış - Yeis Yok! - Yemişçi İhtiyar |
Safahat konu indeksi | |
---|---|
Safahat kelime indeki | |
A | *Acem şahı
|
B | *Balkanlar : Cenk Marşı
|
C | Cehalet : Olmaz ya... Tabii... Biri İnsan, Biri Hayvan!
|
Ç | *Çalışmak :Küfe - Durmayalım -Uyan
|
D | * |
E | * Edirne - Edirne kal'esi (Edirne)
|
F | * |
G | * |
H | Akif'in manzum hikayeleri: Kocakarı ile Ömer(Hz. Ömerin idareciliği) - Köse İmam (Karı boşama derdindeki adama karşı köse imamın itabı ve halden dertlenmesi)
|
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli)
|
J - K | *Japon'lar -
|
L | *Lala Şahin (Edirne) - |
M | Mahkeme Asım şiiri içinde
|
N | * |
O | *Ordu:Ey milletimin lahzada halkettiği ordu - Ordunun duası -Cenk Marşı - İstiklâl Marşı |
Ö | * |
P | * |
R | Ramazan Vak'ası(Asım'dan)
|
S | Şark - Acemi Semerci |
Ş | Şeriat :Köse İmam
|
T | *Tosunum (Köse İmam)
|
U | *Utanma :Durmayalım
|
V | * |
Y | *Yediği Herze :Köse İmam |
Z | *Zalim idareci : Acem şahı |
MAE Mevzuat | |
---|---|
Mehmet Akif Ersoy - Mehmet Akif Ersoy kitapları - Mehmet Akif Ersoy mevzuatı | |
MAE hakkında | MAE/Hakkında vecizeler |
Wiki linkleri | x |
Kabulü | İstiklal Marşının Kabülü Hakkında Kanun |
Anma günü | İstiklal marşının kabul edildiği gün ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında kanun İstiklâl Marşının kabul edildiği günü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında yönetmelik |
Yenişehir Kaymakamlığı Safahat Çalışma Grubu | |
---|---|
Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi/TL11CW | |
Organize Safahat Grubu | Kullanıcı:Vahit - Kullanıcı:Semiha
Kullanıcı:Kayadelen Kullanıcı:Ayse ER Kullanıcı:Eylem GÜNER Kullanıcı:Ragıp ALKAN |
Bilgisayar Lisesi | *Kullanıcı:Elif Aydemir - Müd. Yrd.(Edebiyat öğretmeni)
|
Sosyal Bilimler Lisesi | *Mürşit Tekin
|
M.Adnan Özçelik Lisesi | xxx |
Safahat okulararası görev dağılımı | *Safahat/I. Kitap 'ı Sosyal Bilimler Lisesi,Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Şevket Pozcu Lisesi
|
Diğer Safahat Çalışanları | Kullanıcı:Cagriorki
Kullanıcı:İkizlerim Kullanıcı:Ayhankaya1971 Kullanıcı:M.Murşit Tekin Kullanıcı:Msbl düzgün Kullanıcı:Çiğdem bilir Kullanıcı:Sait Yılmaz Kullanıcı:Sibel inan Kullanıcı:Elifköse Sevilşen Kullanıcı:Metinkilic1975 Kullanıcı:Kimsesizseyyah GSL md yd Murat Çınarlı Kullanıcı:Abdulvahap Müftülük Kullanıcı:Muhammet altan Kullanıcı:Mehmet Boz Kullanıcı:Mehmet Ömer Kesilmiş Kullanıcı:Aysegultokdemir Kullanıcı:Çevlik Kullanıcı:Gunay sendilmen Kullanıcı:Betul Demır Kullanıcı:Mehmet KAVACIK Kullanıcı:Ayşeüncücan Kullanıcı:Elifaydemir Kullanıcı:Halim bozkurt Kullanıcı:Atik77 Kullanıcı:Mustafa Ekici |
Mehmet Akif Ersoy Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat çalışmaları | |
---|---|
Makaleler | x |
Basım çalışmaları | *Gençler için safahat - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca
|
Safahat sunuları | * Safahat AV sunumu - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca |
Safahat Tasarım Çalışmaları | *Safahat Kitap tasarımları
|
Safahat programları | *Safahat Kutlamaları -
|
Safahat okumaları | *Adnan Özçelik AL Safahat Okumaları
|
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi
Hur. Hür. حر. Hür adam. Hürriyet. حرية. Muharrir• محرر •Araştırmacı yazar• Tahrir• تحرر• Tahrir meydanı• Özgürlük meydanı• Teharri. تحري .Tahrirat. تحريرات. Tahrirat katibi. تمريرات كاتب .Muharraren . Hararet . حرة• Har• حر• [[]]• [[]]• [[]]•[[]]• |
---|
محرر. Muharrir hür kökünden ve tahrir eden yani olayı hararetlendiren araştırmacı yazar yani writers | |
---|---|
Tahrir Tahrirci Tahrir meydanı yani araştırmacı meydani, yazar meydanı. | |
Kuran'da | muharreran مُحَرَّرًا 3/35
الْحُرِّ 2/178 الْحَرِّ حَ را
9/81 124 اْلحَرُورُ 35/21 حَرِيرٌ
22/23 - 35/33 حَرِيرًا
76/12 |
Birleştirici | مؤلف
Müellif Kitap yazarıdır.Telif eden kişidir. Ecnası muhtelifeyi bir maksat etrafında birleştirir. Telif - Katip yazan yani sekreter Yazar Tercüme |
Kamusu Türki | Muharrir sıfat isim Arabi Muharrera sigası tefil babı 1. Yazan, katıp, müstensih , zarf 2. Kalemiyle olan, tahriren yani yazı ile ifade ve ifham eden, münşi: kendisi pek mahir muharrirdir; muharrire bir kız.=sene. ar. cem'i: muharrirîn. 10 evrak havadise yazı yazan adem, gazete münşisi :o gazetenin iyi muharrirleri vardır; baş muharrir, bir gazete muharrirleri in başı ki diğerlerinin yazdıklarında tashih ve umuru tahririyeye nezaret eder. 2.Bir Risale-i edebiyenin ve karihadan yazılan bir eserin müellefi: bu kitabin muharri kimdir? Muharriri filan diye kabinde mezkûrdur; muharririnin hukukunu muhafaza etmeli |
Arapça | › محرر
محرر المحرر. أصل الكلمة اسم فاعل من حرَّرَ، تستعمل في العصر الحديث للإشارة إلى: مُحرِّر برنامج أو مجموعة أوامر تُستخدم لتحرير نصّ أو ملفات البيانات. محرِّر القضاء .. مُحَرَّرٌ مِنْ كُلِّ عُبُودِيَّةٍ : مُعْتَقٌ أَرْضٌ مُحَرَّرَةٌ : تَمَّ تَحْرِيرُهَا مِنَ الاِحْتِلاَلِ مَقَالٌ مُحَرَّرٌ : مَكْتُوبٌ مُحرَّر ( اسم ): مُحرَّر : اسم المفعول من حَرَّرَ مُحرِّر ( اسم ): اسم فاعل من حرَّرَ مُحرِّر برنامج أو مجموعة أوامر تُستخدم لتحرير نصّ أو ملفات البيانات محرِّر القضاء : كاتب أحكام القضاء مُحَرِّرُ البِلاَدِ : مَنْ حَرَّرَهَا مِنَ العُبُودِيَّةِ وَالانْعِتَاقِ وَقَادَهَا إِلَى الْحُرِّيَّةِ مُحَرِّرٌ فِي الجَرِيدَةِ : مَنْ يَكْتُبُ فِيهَا... المزيد كلمات ذات صلة اِحترَّ اِحترار اِستحرَّ اِستحرار الحر إِحْرَار إِحَرُّونَ أَحَارِرُ أَحَرَّ أحراح أحرار تَحَرَّرَ تَحَرُّريّة تَحْرير تَحريريّ تحاريرُ حَر حَرَارة حَرَائِرُ حَرَى حَرَّة حَرَّرَ حَرّار حَرّان حَرور تعريف و معنى محرر في قاموس المعجم الوسيط ،اللغة العربية المعاصر ،الرائد ،لسان العرب ،القاموس المحيط. قاموس عربي عربي الحَرُّ: ـ الحَرُّ : ضدُّ البردِ ، كالحُرورِ والحرارةِ ، ج : حُرورٌ وأحارِرُ ، وحَرِرْتَ يا يومُ ، كَمَلِلْتَ وفَرَرْتَ ومَرَرْتَ ، وزجْرٌ للبعيرِ يقالُ له : الحَرُّ ، كما يقالُ للضأنِ : الحَيْهِ ، وجمعُ الحَرَّة لأرضٍ ذاتِ حجارَةٍ نَخِرَةٍ سُودٍ ، كالحِرَارِ والحَرَّاتِ والحَرِّينَ والأَحَرِّينَ ، ـ بعيرٌ حَرِّيٌّ : يَرْعَى فيها . ـ حُرُّ : خِلافُ العبدِ ، وخيارُ كُلِّ شيءٍ ، والفرسُ العتيقُ ، ورجُلٌ بَيِّنُ الحَرُورِيَّةِ ، والحُرورةِ والحَرارِ والحُرِّيَّةِ ، ج : أحرارٌ وحِرارٌ ، وفَرْخُ الحمامةِ ، وولَدُ الظَّبْيَةِ ، وولدُ الحَيَّةِ ، والفعلُ الحَسَنُ ، ورُ... المزيد أمثلة سياقية: محرر امْرَأَتُ عِمْرَانَ رَبِّ إِنِّي نَذَرْتُ لَكَ مَا فِي بَطْنِي مُحَرَّرًا فَتَقَبَّلْ مِنِّي (قرآن) إِذْ قَالَتِ امْرَأَتُ عِمْرَانَ رَبِّ إِنِّي نَذَرْتُ لَكَ مَا فِي بَطْنِي مُحَرَّرًا (قرآن) إِنِّي نَذَرْتُ لَكَ مَا فِي بَطْنِي مُحَرَّرًا فَتَقَبَّلْ مِنِّي (قرآن) بِطَاقَةُ قَدْ أَتَتْ مُحَرِّرَةٌ ... فِي طَيِّهَا لا إله إلا الله (شعر) ثَلَاثَةٌ لَا تُقْبَلُ لَهُمْ صَلَاةٌ : الرَّجُلُ يَؤُمُّ الْقَوْمَ وَهُمْ لَهُ كَارِهُونَ ، وَالرَّجُلُ لَا يَأْتِي الصَّلَاةَ إِلَّا دِبَارًا يَعْنِي : بَعْدَ مَا يَفُوتُهُ الْوَقْتُ ، وَمَنِ اعْتَبَدَ مُحَرَّرًا (حديث) ثَلَاثَةٌ لَا يَقْبَلُ اللَّهُ مِنْهُمْ صَلَاةً : مَنْ تَقَدَّمَ قَوْمًا وَهُمْ لَهُ كَارِهُونَ ، وَرَجُلٌ أَتَى الصَّلَاةَ دِبَارًا وَالدِّبَارُ أَنْ يَأْتِيَهَا بَعْدَ أَنْ تَفُوتَهُ ، وَرَجُلٌ اعْتَبَدَ مُحَرَّرَهُ (حديث)
|