Yenişehir Wiki
Advertisement
Bakınız

D : HS. Hukuk Sözlüğü. Hukuk Sözlüğü/İngilizce S342 İflas yolu ile adi takip
1-100 HS/A. HS/1HS/2HS/3HS/4HS/5HS/6HS/7. HS/8. HS/9HS/10HS/11HS/12HS/13HS/14. HS/15HS/16HS/17HS/18HS/19HS/20HS/21HS/22HS/23HS/24HS/25HS/26HS/27. HS/28. HS/29HS/30HS/31HS/32HS/33 HS/34HS/35HS/36HS/37. HS/38. HS/39 HS/40HS/41HS/44HS/42HS/43 HS/45HS/46HS/47. HS/48. HS/49


101-200 HS/122. HS/123.
201-300 HS/202 - HS/203
300 HS/320 . HS/321 HD/342 HS/350-351 HS/352-HS/353HS/354HS/354-355 HS/356-357 HS/358-359HS/360-361 [[]] [[]] [[]]
400 HS/397HS/398HS/399HS/400HS/401HS/402HS/403 . HS.404.HS/404
500 HS/500-509. HS/510-519. HS/520-529. HS/530-539. HS/540-549.HS/550-559.HS/560-569.HS/570-579.HS/580-589.HS/590-599.
600 HS/600-609. HS/610-619. HS/620-629. HS/630-639. HS/640-649. HS/650-659. HS/660-669. HS/670-679. HS/680-689. HS/690-699. HS/698-699. HS/696-697. HS/694-695. HS/692_693. HS/690-691
700 HS/700HS/701HS/702HS/703HS/704 .HS/706HS/707HS/708HS/709HS/710HS/711HS/712HS/713HS/714HS/715 .HS/700-709HS/710-719HS/720-729HS/730-739HS/740-749HS/750-759HS/760-769HS/770-779HS/780-789HS/790-799
800 HS/800-809HS/810-819HS/820-829HS/830-839HS/840-849HS/850-859HS/860-879HS/870-879HS/880-889HS/890-899
900 HS/900-901HS/902-903-904• •HD/KısaltmalarHS/AHS//BHD/CHD/D HakHukukAdaletYargıMevzuatArzuhalİstidaDilekce

ancak muteber bir bağışlama taahhüdüne istinaden yapılabilir. ELDEN HİBE : Bir kimsenin kendisine ait menkul bir malı bağışlama kasdiyle diğe rine devir ve teslim etmesidir. (BK. 237). ELDETUTMA : Zilyediik. EL DOKUNDURMAK : El uzatmak. ELE GEÇİRMEK : Kabz etmek. ELE GEÇİREN : Kaabız. ELEKTOR : (Alm.) Eskiden Alman İmparatorunun seçiminde söz sahibi olan prens veya papazlara verilen isim. ELEKTRİK ÇARPMASI : Bir şahıs elektrik teline dokunmuş ise hemen ceryanı kesmek ya da lâstik eldiven veya başka bir şey bulunamamı -zu kuru bir sırık veya iple elektrik te ıni iterek kazaya uğrayan şahsı kurtarmak mdır. ELEM : (Ar.) acı, sancı. 2) Kaygı, dert, gam. ELEMAN : (Fr.) öğe, unsu.r. Birleşik şeyi meydana getiren basit biri. Bir bütünün parçaları. ELFAZ : (Ar.) sözler, ELHAK : (Ar ) ELİM : (Ar.) Acınac, acıklı, çok elem verici. ELİNDELİK (KEYFİ İDARE) : İradenin istediği şekilde belirmek nususundaki kudreti. Yani irade herhangi bir şeyi herhangi bir tarzda istemekte hürdür. ELİYLE : Marifetiyle, vasıtasıyla, aracılığıyla.

ELKONMUŞ : Alacağa karşılık olarak borçtunun el konulan malları. Mahcuz. ELKOYMA : Elle alma. kabzı vaz-ı yed etmek. Haciz borcunu ödemeyen borçlunun, elinde ya da üçüncü kişilerde olan taşınmaz, taşınobilir malları ve alacaklarının ana paranın ve ürünlerinin (faiz) giderleriyle birlikte alacağa yetecek olanına el konması. ELMEN : Bir şeyi elinde bulunduran. Vazı ül-yed, zilyed. EL UZATMAK (EL DOKUNDURMAK) : Bu de. Yim kanunda fiili tecavüz anlamına kullanıımıştır (T.C.K. 464/3). ELVERİŞLİ : Müsait, uygun. ELVİYE-İ MÜLHAKA : (Es. Te.) ire bağlı volara verilen isim. Bak. Liva. ELVİYE-İ MÜSTAKİLE : (Es. Te.) ire bağlı olmıyan bağımsız ve sadece merkeze bağII livalara verilen isim. Vaktiyle. Antalya, İzmit. Somsun, Muğla, Çanakkale livaları bu kabildendi. ELVİYE.İ SELASE : (Es. Te.) Eski Kars, Ar. dehan ve Artvin livaları. ELYAF : (Ar.) Lifler. Bak. Lif. ELYAK : (Ar.) En yakışır, en yaraşır. EL YAZISİYLE VASİYET : (Ar.) Bak. Vasiyet. ELYEVM : Bugün. Bugünkü gunde. Şimdi* hö• ELZEM : (Ar.) Pek gerekli, geçi!mez. E.M.A. : Avrupa Para Anlaşması. EM'A : (Ar.) Bağırsaklar. EMÂKİN : (Ar.) Mekânlar. yerler, emakin.i mukaddase. Kutsal yerler.

Advertisement