Yenişehir Wiki
Advertisement

Habib (Hubb. dan) Sevilen. Sevgili. Seven. Dost.

HUBB


Sözlükte "sevmek, beğenmek, rağbet etmek, istemek, meyletmek, hoşlanmak ve tercih etmek" anlamlarına gelir. Sevgi iradeden daha geneldir. Her sevgi iradedir, ancak her irade sevgi değildir. Canlı, anlayışlı ve bilgili varlıkların bir özelliği olan sevgi, kalp ve duyu organlarının zevk aldığı ve hoşlandığı şeylere meyletmesidir. Sevgi, bilgiye ve tanımaya bağlıdır. İnsan bilmediği, tanımadığı, görmediği, anlamadığı ve duymadığı şeyleri sevemez.

Kur'ân'da sevgi; hubb, mehabbet, vüdd ve meveddet kelimeleri ile ifade edilmiştir. Kur'ân ve hadislerde Allah'ı (Bakara, 2/165), Peygamberi (Buhârî, Îmân, 8. I,9), aile fertlerini (Ahmed, III,128), mü'minleri (Müslim, Îmân, 93. V, 74), insanları (Tirmizî, Zühd, 2. IV,551), imânı (Hucurât, 49/7), dünya ve âhiret nimetlerini (Âl-i İmrân, 3/92), yardım görmeyi (Sâf, 61/13), bağışlanmayı (Nûr, 24/22), hayırlı şeyleri (Bakara, 2/216) sevmek övülmüş ve teşvik edilmiş; Allah'tan başka tapılanları (Bakara, 2/165), âhireti unutup sadece dünyayı, (Kıyamet, 75/20; İbrahim, 14/2-3) küfrü, (Tevbe, 9/23) toplumda kötülüklerin yayılmasını, (Nûr, 24/19) hak etmediği şeylerle övülmeyi, (Âl-i İmrân, 3/188) hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamayı, (Bakara, 2/96. Tirmizî, Zühd, 28. IV,570) Allah ve mü'minlerin düşmanlarını (Mümtehine, 60/1)... sevmek yerilmiştir. Sevginin zıddı, kızmak, nefret etmek, kin tutmak, hoşlanmamak ve düşmanlık beslemektir.

Kur'ân'da özellikle Allah sevgisine ve Allah'ın sevdiği insanların niteliklerine sıkça vurgu yapılmıştır. Allah sevgisinin iki boyutu vardır. Biri Allah'ı sevmek, diğeri Allah'ın insanları sevmesidir. İnsanların, en çok Allah'ı sevmeleri gerekir. Çünkü insanı yaratan, yaşatan ve rızık veren O'dur. Allah'ı sevmek, O'na îmân etmenin gereğidir. (Buhârî, Îman, 1) Kur'ân'da îmân eden kimselerin en çok Allah'ı sevdikleri bildirilmiştir. (Bakara, 2/165) (İ.K.)

HUBBÜLLAH


Allah sevgisi demektir. Allah'ı sevmek; O'nun sevap, nimet, rıza, hoşnutluk ve yakınlığını arzu etmektir.

Bir insanın Allah'ı seviyor olabilmesi için îmân etmesi, sâlih ameller işlemesi, Allah yolunda çalışması, İslâm'ı yaşama konusunda hiçbir kınayıcının kınamasından korkmaması, mü'minlere karşı mütevâzî olması (Mâide,5/54), son Peygamber Hz. Muhammed (a.s.)'e uyması (Âl-i İmrân, 3/31) gönlü, zihni ve dili ile daima Allah'ı anması, Allah'tan gelene razı olması, Allah için sevmesi, Allah için kızması (Ebû Dâvûd, Sünnet, 16) ve Allah'ın rızasını her şeyin üstünde tutması gerekir. Kur'ân'da, Allah'ın muhsinleri (Bakara, 2/195), muttakileri (Âl-i İmrân, 3/76), söz, fiil ve davranışlarında âdil olanları (Mâide, 5/42), sabırlı olanları (Âl-i İmrân, 3/146) Allah'a güvenenleri (Âl-i İmrân, 3/159), çok temiz olanları (Tevbe, 9/108), tevbekârları (Bakara, 2/222), Allah yolunda çalışanları (Saff, 61/4) ve Hz. Muhammed (a.s.)'e uyanları (Âl-i İmrân, 3/31) sevdiği bildirilmiştir. Anlaşılan o ki; Allah, imân edip Kur'ân ve sünnete uyanları sevmektedir. Allah'ın güzel isimlerinden biri vedûddur. (Hûd, 11/90) Vedûd, çok seven demektir. Allah'ın bir insanı sevmesi; O'nun inanç, söz, fiil ve davranışlarından razı olması ve amellerine sevap vermesi demektir.

"Allah, her işte yumuşak davranışlı olmayı sever." (Müslim, Selâm, 15), "Allah, kulunun helal rızık elde etmek için çalışarak yorulmasını sever." (Münâvî, Feyzü'l-Kadir, II/193); "Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasını sever." (Münâvî, Feyzü'l-Kadir, II,286-287); "Allah, affedicidir, affetmeyi sever." (Tirmizî, Deavat, 85)... gibi birçok sözünde Peygamberimiz (a.s.) Allah'ın sevdiği insanları ve davranışları bildirmiştir. (İ.K.)


HUBBÜ'N-NEBÎ


Peygamber sevgisi demektir. Allah'ın müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdiği Peygamberleri özellikle bütün insanlığın Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.)'i sevmek, mü'minlerin Peygamberlere karşı görevlerinden biridir. Peygamberi sevmek, Allah'ı sevmenin sonucudur. Çünkü Allah, bizi sevmesini, bizim Peygambere uymamıza bağlamıştır (Âl-i İmrân, 3/31). Peygambere uyabilmek için, onu tanımak, onun peygamberliğini tasdîk etmek ve onu sevmek gerekir. Tevbe sûresinin 24. âyetinde eş, çocuk, baba-oğul, mal-mülk gibi hiçbir şeyin Allah ve Peygamberinden daha sevimli olmaması gerektiği bildirilmiştir.

Peygamber sevgisi, îmânın gereğidir (Ahmed, IV, 11). Buhârî, el-Câmi'u's-Sahîh adlı hadis kitabında Îmân bölümünün 8. bahsinin başlığını "Peygamberi Sevmek Îmândandır" şeklinde koymuş ve şu hadisleri kitabına almıştır: "Biriniz ben kendisine (ana-)babası, çocukları ve bütün insanlardan daha sevimli oluncaya kadar îmân etmiş olamaz." (Buhârî, Îman, 8), "Kimde şu üç şey bulunursa (o kimse) îmânın tadını bulmuştur. (Bu üç şey); Allah ve Peygamberinin kendisine bu ikisinin dışında her şeyden daha sevimli olması, kişinin sevdiğini Allah için sevmesi ve ateşe düşmekten hoşlanmadığı gibi küfre dönmekten hoşlanmamasıdır." (Buharî, Îmân, 9).

Kur'ân'da, "Peygamber, mü'minlere canlarından daha ileridir (evla), peygamberin eşleri de onların anneleridir" buyurulmuştur (Ahzâb, 33/6).

Peygamberi sevmek, Kur'ân ve Sünnette yer alan hükümleri uygulamak, Hz. Muhammed (a.s.)'i kendine örnek ve önder, Kur'ân'ı da rehber edinmekle mümkün olur. Peygamberi seven âhirette onunla beraber olur. Birisi Peygamberimiz (a.s.)'e,

- Kıyamet ne zaman kopacak diye sormuş, Peygamberimiz (a.s.) de ona,

- Kıyamet için ne hazırlığın var? diye karşılık vermiştir. Adam,

- Allah ve Peygamberinin sevgisini demiş, bunun üzerine Rasûlüllah (a.s.),

- Öyle ise, sen sevdiğin ile berabersin buyurmuştur (Müslim, Birr, 161).

Mü'min, Peygamberini Allah için sevmelidir. Çünkü Peygamberimiz (a.s.); "Beni Allah sevgisinden ötürü seviniz." buyurmuştur (Tirmizî, Menâkıb, 33. V, 664).

Mü'min, kendisi Peygamberi sevdiği gibi çocuklarını da bu sevgi ile yetiştirmelidir. Şu hadis bunun delilidir: "Çocuklarınızı üç özelliğe sahip olarak yetiştirin: Peygamber sevgisi, Ehli beyt sevgisi ve Kur'ân okumak." (Deylemî, bk. Hâşimî, No: 48).

Peygamberimiz (a.s.), bu sevgiye layıktır. Çünkü O, Allah'ın sevgilisi ve Allah'ın nurudur (Mâide 5/15). Peygamberimiz (a.s.), "Biliniz ki ben Allah'ın sevgili kuluyum, dostuyum, (Ancak) övünme yoktur (övünmüyorum)" demiştir (Tirmizî, Menakıb, 1).

Peygamberi seven Allah'ı sevmiş, ona uyan Allah'a uymuş olur. O şefkatli ve merhametlidir (Tevbe, 9/128). Peygamberi (a.s.) çok seven kıyamet gününde ona yakın olacaktır (Tirmizî, Birr, 71. IV, 370).

Bir insanın Peygamberi seviyor olabilmesi için; onun hak peygamber ve tebliğ ettiği İslâm'ın hak din olduğunu kabul etmesi, gücü nispetinde Kur'ân ve Sünnete uyması, isyân etmemesi, onu kendine örnek ve rehber edinmesi, ona salât ü selam getirmesi gerekir (Âl-i İmrân, 3/132; Ahzâb, 33/21, 36-37, 56).

Allah'ı Peygamberini ve hak dini inkâr eden Allah'a ve Peygambere eziyet etmiş; îmân edip İslâm'ın emir ve yasaklarına uyan kimse de Allah'ı ve Peygamberi sevmiş olur.

Kadın ve erkeği ile sahabe, Peygamber (a.s.)'i çocuklarından, yakınlarından ve mallarından çok seviyorlardı. Müşrikler tarafından esir alınan Hubeyb ve Zeyd'e; "eğer yerinize Muhammed'in öldürülmesini isterseniz ölümden kurtulacaksınız" denilmişti. İki sahâbî, ölümü tercih etmişler ve "değil onun öldürülmesine, ayağına Medine sokaklarında bir dikenin batmasına bile râzı olmayız, müslüman olarak ölmek dinimizi terk etmekten daha hayırlıdır" demişlerdir. (İ.K.)

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] (Hubb. dan) Sevilen. Sevgili. Seven. Dost.

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Arapca

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] vatan sevgisi imandan gelir.

Write Yazılışlar

حب الوطن من الایمان

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] (Hibâb - Hibb - Mehabbet): sevgi, muhabbet, bağlılık,
[2] dostluk. Bir şeyi birisine sevdirmek.
[3] hulus, lüzum ve sübut.
[4] muhafaza ve imsâk.


Nuvola apps bookcase Köken

[1]

Balance icon Eş Anlamlılar

[1]
Advertisement