←Hakka Suresi/Elmalı/1-37 Portal:Kur'an ve Mu'cem-ul Müfehres - Portal:Hadis - Portal:Fıkıh - Portal:Akaid - Portal:Siyer - Portal:Kelam |
Hakka Suresi
|
Mearic Suresi/Elmalı/1-35→ |
Ayet No
|
Ayet Metni
|
Elmalı Meali (Orijinali)
|
Elmalı (Sadeleştirilme)
|
İngilizce Meali (Yusuf Ali)
|
38. فَلَا أُقْسِمُ بِمَا تُبْصِرُونَ
|
Artık yok, kasem ederimki gördüklerinize
|
38 - Andolsun gördüklerinize,
|
38. But nay! I swear by all that ye see
| |
39. وَمَا لَا تُبْصِرُونَ
|
Ve görmediklerinize
|
39 - Ve görmediklerinize..
|
39. And all that ye see not
| |
40. إِنَّهُ لَقَوْلُ رَسُولٍ كَرِيمٍ
|
O hiç şübhesiz kerîm bir Resulün getirdiği sözdür
|
40 - Kuşkusuz Kur'ân, şerefli bir peygamberin (Allah'tan) getirdiği sözdür.
|
40. That it is indeed the speech of an illustrious messenger.
| |
41. وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍ ۚ قَلِيلًا مَا تُؤْمِنُونَ
|
Ve o bir şâir sözü değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz
|
41 - O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.
|
41. It is not poet's speech little is it that ye believe!
| |
42. وَلَا بِقَوْلِ كَاهِنٍ ۚ قَلِيلًا مَا تَذَكَّرُونَ
|
bir kâhin sözü de değildir, siz pek az düşünüyorsunuz
|
42 - Bir kâhin sözü de değildir, ne de az düşünüyorsunuz!
|
42. Nor diviner's speech little is it that ye remember!
| |
43. تَنْزِيلٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَمِينَ
|
O rabbül'âlemînden bir tenzildir
|
43 - O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.
|
43. It is a revelation from the Lord of the Worlds.
| |
44. وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ الْأَقَاوِيلِ
|
O bize isnaden ba'zı lâflar uydurmağa kalkışsaydı
|
44 - O, bize isnâden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı,
|
44. And if he had invented false sayings concerning Us,
| |
45. لَأَخَذْنَا مِنْهُ بِالْيَمِينِ
|
Elbette biz onu ondan dolayı yemîniyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır) dık
|
45 - Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık.
|
45. We assuredly had taken him by the right hand
| |
46. ثُمَّ لَقَطَعْنَا مِنْهُ الْوَتِينَ
|
Sonra da ondan vetînini (iliğini) geser atardık
|
46 - Sonra da onun şah damarını keser atardık.
|
46. And then severed his life artery,
| |
47. فَمَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ عَنْهُ حَاجِزِينَ
|
O vakıt sizden hiç biriniz ona siper de olamazdınız
|
47 - O vakit sizden hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.
|
47. And not one of you could have held Us off from him.
| |
48. وَإِنَّهُ لَتَذْكِرَةٌ لِلْمُتَّقِينَ
|
Ve o hiç şüphesiz unutulmıyacak bir öğüddür korunacaklar için
|
48 - O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür .
|
48. And lo! it is a warrant unto those who ward off (evil).
| |
49. وَإِنَّا لَنَعْلَمُ أَنَّ مِنْكُمْ مُكَذِّبِينَ
|
Bununla beraber biz biliyoruzki sizden inanmıyanlar var
|
49 - Bununla beraber biz biliyoruz ki sizden inanmayanlar var.
|
49. And lo! We know that some among you will deny (it).
| |
50. وَإِنَّهُ لَحَسْرَةٌ عَلَى الْكَافِرِينَ
|
Ve her halde o, kâfirler üzerinde bir hasrettir
|
50 - Kuşkusuz bu Kur'ân kafirler için bir pişmanlık vesilesidir.
|
50. And lo! it is indeed an anguish for the disbelievers.
| |
51. وَإِنَّهُ لَحَقُّ الْيَقِينِ
|
Ve o hiç şübhesiz hakkulyakîndir
|
51 - Gerçekten o, şüphe götürmez bir bilgidir.
|
51. And lo! it is absolute truth.
| |
52. فَسَبِّحْ بِاسْمِ رَبِّكَ الْعَظِيمِ
|
haydi tesbih et rabbının azîm ismiyle
|
52 - O halde, haydi tesbih et Rabbinin yüce ismiyle
|
52. So glorify the name of thy Tremendous Lord.
|