Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Hicr Suresi/26-44-Hicr Suresi/Elmalı/26-44 Hicr Suresi/45-60 Hicr Suresi/61-79-Hicr Suresi/Elmalı/61-79
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
15/45
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
Elbette müttekıyler, Cennetler, pınarlar içinde
Allahtan korkanlar, elbette cennetlerde ve pınarların başındadırlar.
Lo! those who ward off (evil) are among gardens and water springs.
15/46
ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ آمِنِينَ
Girin onlara selâmetle emîn emîn
Onlara: "Selametle güven içinde oraya girin" denir.
(And it is said unto them): Enter them in peace, secure.
وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِمْ مِنْ غِلٍّ إِخْوَانًا عَلَىٰ سُرُرٍ مُتَقَابِلِينَ
Sinelerindeki kînleri soymuşuzdur da ıhvan olarak köşkler üzere karşı karşıya otururlar
Biz o cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak sevinç içinde karşılıklı koltuklara otururlar.
And We remove whatever rancour may be in their breasts. As brethren, face to face, (they rest) on couches raised.
لَا يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُمْ مِنْهَا بِمُخْرَجِينَ
Orada kendilerine hiç bir zahmet tokunmaz, onlar oradan çıkarılacak da değildirler
Orada kendilerine hiçbir yorgunluk gelmeyecek. Oradan çıkarılacak da değillerdir.
Toil cometh not unto them there, nor will they be expelled from thence.
نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Haber ver kullarıma ki hakıkat ben, benim öyle gafur, öyle rahîm
Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben çok bağışlayıcı ve pek merhamet ediciyim.
Announce, (O Muhammad) unto My slaves that verily I am the Forgiving, the Merciful.
15/50
وَأَنَّ عَذَابِي هُوَ الْعَذَابُ الْأَلِيمُ
Bununla beraber azâbım da azâbı elîm
Bununla beraber azabım da çok acıklı bir azabdır. Bunları geçmişten bazı örneklerle açıklamak üzere:
And that My doom is the dolorous doom.
وَنَبِّئْهُمْ عَنْ ضَيْفِ إِبْرَاهِيمَ
Hem onlara İbrahimin müsafirlerinden bahs et
Hem o kullara, İbrahim'in misafirlerinden de haber ver.
And tell them of Abraham's guests,
15/52
إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ إِنَّا مِنْكُمْ وَجِلُونَ
O vakıt ki yanına girdiler de, selâm dediler, biz dedi: sizden cidden korkuyoruz
Hani melekler, İbrahim'in yanına girdikleri zaman, "selam" demişler, İbrahim de onlara: "Biz sizden korkuyoruz" demişti.
(How) when they came in unto him, and said: Peace. He said: Lo! we are afraid of you.
قَالُوا لَا تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَلِيمٍ
Korkma, dediler: biz sana alîm bir oğul tebşir ediyoruz
Melekler: "Korkma! Gerçekten biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz" dediler.
They said: Be not afraid! Lo! we bring thee good tidings of a boy possessing wisdom.
قَالَ أَبَشَّرْتُمُونِي عَلَىٰ أَنْ مَسَّنِيَ الْكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ
Benimi, dedi: tebşir ettiniz? Bana ihtiyarlık gelib çatmışken, artık beni ne suretle tebşir edersiniz?
İbrahim dedi ki: "Bana ihtiyarlık gelmişken, beni mi müjdeliyorsunuz, neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?"
He said: Bring ye me good tidings (of a son) when old age hath overtaken me? Of what then can ye bring good tidings?
قَالُوا بَشَّرْنَاكَ بِالْحَقِّ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْقَانِطِينَ
Seni dediler: emri hakkile tebşir ettik, onun için ümidi kesenlerden olma
Melekler: "Seni gerçekle müjdeliyoruz. Sakın Allah'ın rahmetinden ümidini kesenlerden olma!" dediler.
They said: We bring thee good tidings in truth. So be not thou of the despairing.
15/56
قَالَ وَمَنْ يَقْنَطُ مِنْ رَحْمَةِ رَبِّهِ إِلَّا الضَّالُّونَ
Rabbının rahmetinden, dedi: sapkınlardan başka kim ümidi keser?
İbrahim dedi ki: "Rabbimin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?"
He said: And who despaireth not the mercy of his Lord save those who are astray?
15/57
قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ
Ey mürseller, dedi: bunu müteakıb me'muriyyetiniz nedir?
"Ey elçiler! Başka ne işiniz var?" dedi.
He said: And afterward what is your business, O ye messengers (of Allah)?
قَالُوا إِنَّا أُرْسِلْنَا إِلَىٰ قَوْمٍ مُجْرِمِينَ
Haberin olsun dediler: biz mücrim bir kavme gönderildik
Melekler şöyle dediler: "Biz suçlu bir kavmi cezalandırmak için gönderildik.
They said: We have been sent unto a guilty folk.
15/59
إِلَّا آلَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمْ أَجْمَعِينَ
Ancak ali Lût müstesna biz onların hepsini behemehal kurtaracağız
Ancak Lût ailesi müstesnâdır. Biz, onların hepsini muhakkak kurtaracağız.
(All) save the family of Lot. Them we shall deliver everyone,
إِلَّا امْرَأَتَهُ قَدَّرْنَا ۙ إِنَّهَا لَمِنَ الْغَابِرِينَ
Ancak karısını takdir ettik o muhakkak kalacaklardandır
Yalnız Lût'un karısı müstesnâ, çünkü onun helak edilenlerle birlikte yok edilmesini takdir ettik.
Except his wife, of whom We had decreed that she should be of those who stay behind.
Disambig Bakınız: HicrSuresi, HicrSuresi/MEALHicrSuresi/VİDEO, HicrSuresi/TEFSİR, HicrSuresi/TEZHİB, HicrSuresi/HAT, HicrSuresi/FAZİLETİ, HicrSuresi/HİKMETLERİ, HicrSuresi/, HicrSuresi/KERAMETLERİ, HicrSuresi/AUDİO, HicrSuresi/HADİSLER, HicrSuresi/NAKİLLER, HicrSuresi/EL YAZMALARI, HicrSuresi/VP
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement