Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Bakınız

D


Hukuk
Hukūk
حقوق
Hukuk-u insaniye
HUKUK ve YASA FARKINI ORTAYA KOYAN GÜZEL BİR YAZI . Hukuk/Lügat. Hukuk/Lügat. Hukuk Dili ve Adli Yazışmalar
Hukuk felsefesi (Doğal hukuk).Summa teolojisi .
HTİ
Hukukun temel ilkeleri
Hukukun temel prensipleri
Hukukun Külli Kaideleri
HKK .
MC/1 . [[The science of jurisprude nce consists of a knowledge of the precepts of the Divine Legislator in their relation to human affairs]] maddesi altında doğal hukuk makalesi var.İnsaf dinin yarısıdır
Usul.
USÛL-i FIKIH. Usul-u Hukuk. USÛLÜ’s-SERAHSÎ. USÛL-i SELÂSE. USÛL-i KADÎM.
CMUK.
MUH

Medeni Hukuk
MEDENİ USUL HUKUKU
Medeni Usul Hukukuna Giriş
Medeni hukuk 2 ders özetleri
Medeni Kanun
Ceza
CEZA HUKUKU
CEZA HUKUKU II
CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU

BORÇLAR HUKUKU
Ticaret Hukuku
İslam hukuku
Roma hukuku

}}

Hukuk defter



Bakınız

Hukuki.net

Batı kültüründe adaletin simgesi

Batı Kültürlerinde adaletin simgesi

Hukuk un kaynağı Allahin Musa ya verdiği 10 emir dir.  Insanlar bu emirleri dinlemedi. Allah İsa yi gönderdi.  Insanlar dinlemedi muhammedi gönderdi.  Kurândan ayet... Okuttukları.  ,

Toplumun genel menfaatini veya fertlerin ve toplumun ortak iyiliğini sağlamak maksadıyla konulan ve kamu gücüyle desteklenen kaide, hak ve kanunların bütünüdür. Daha yaygın bir tanımıyla hukuk, adalete yönelmiş toplumsal yaşama düzenidir.

Kelime anlamı[]

Hukuk kelimesi Arapça "hak" kökünden gelir ve hak kelimesinin çoğulu olarak bilinmektedir (galat-ı meşhur). Arapçda "hak" kelimesinin çoğulu ahkaktır. Türk Dil Kurumu'na göre hukuk kelimesi, "Toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünüdür". Bunun dışında hukukun "haklar" anlamı da vardır. Mecazi anlamda ise, ahbaplık, dostluk anlamında da kullanılır.

Teknik anlamı[]

Hukuk dönemden döneme değiştiği için hala doyurucu bir tanım yapılamamıştır. Kant "Hukukçular hala hukukun tanımını aramaktadırlar" der. Günümüzde en çok kabul edilen tanımı ise: "Belirli bir zamanda belirli bir toplumdaki ilişkileri düzenleyen ve uyulması devlet zoruna (müeyyide) bağlanmış kurallar bütünüdür".

Geniş bir kavramla ifade etmek istersek teknik anlamda hukuk;örgütlenmiş bir toplum içinde yaşayan insanların birbirleriyle veya kişilerin yine kendilerinin meydana getirdiği topluluklarla ve bu toplulukların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen,kişilerin güvencesini ve insan haklarını sağlamak amacıyla oluşturulan ve devlet gücü ile desteklenen bağlayıcı,genel,soyut ve devamlı kurallar bütünüdür.

Bilimsel bir disiplin olarak hukuk, kendi içinde temel olarak ikiye ayrılır. Genel olarak hukukun kişiler arası ilişkileri konu alan kısmına Özel Hukuk, kişiler ile devlet veya devleti oluşturan kurumlar arası ilişkileri düzenleyen kısmına ise Kamu Hukuku adı verilir. Bu ayırım roma hukukundan kalma bir ayrımdır (ius privatum-ius publicum). Medeni Hukuk, Ticaret Hukuku ve Devletler Özel Hukuku özel hukukun, buna karşılık Anayasa Hukuku, Ceza Hukuku ve İdare Hukuku kamu hukukunun başlıca alt dallarıdır.

Kamu hukuku,devletin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının örgütlenişine,işleyişine,gördükleri hizmetlere ilişkin kurallar içerir.Demokratik toplumlarda kamu hukukuna başlıca egemen olan ilkeler hukuki güvenlik ve kanunilik prensipidir.Özel hukuk ise dar anlamıyla kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenler.Egemen olan ilkesi irade serbestisidir(Privataautonomie).

Hukuk kuralları ve özellikleri[]

Ön not: Aşağıdaki yazı boyunca bazı yerlerde "hukuk bilimi" kalıbı geçmektedir. Hukuk bir bilim değildir çünkü bir bilim dalı tanımı gereği çelişki içeremez. Kanun yapanlar mantık eksiklikleri ve yetersizlikleri sebebi ile birbirleriyle çelişkili maddeler koyabilmektedir. Eğer hukuk bir bilim dalı olsaydı, çelişkili kanun maddeleri olmaz, bunun sonucunda da her hakim aynı şartlarda aynı kararları veriyor olurdu.

Hukuku diğer toplumu düzenleyici kurallar olan örf ve adetler, gelenekler ve dinlerden ayıran özellik devlet tarafından güvenceye alınmış ve cebri yaptırımlara sahip olmasıdır.Hukuk kuralları insan davranışlarını düzenler ve bulunduğu toplumun değer yargılarını taşır.Soyutluk ve genellik özelliği sayesinde benzer nitelikteki bütün durumlarda uygulanması sağlanır.

Dosya:Advokat, Engelsk advokatdräkt, Nordisk familjebok.png

İngiliz bir avukat

Yaptırım (müeyyide):

Hukuk alanında yaptırım kamu gücü ile uygulanır.Hukuka uymayı zorlama, uymayanları cezalandırma ve uyulmadığı durumlardaki zararları en aza indirmek için kullanılır.Hukuk düzenini sağlamayı ve korumayı amaçlayan yaptırımlar gene hukuk düzeninin öngördüğü şekilde yerine geitirilir.

Maddi ve manevi yaptırımlar olarak ikiye saf ayrılır.Maddi yaptırımlar hukuka aykırı durumlarda uygulanırken manevi yaptırımlar bu durumları engellemek için kullanılır.

Ceza hukukunda ölüm, hapis ve para cezaları; anayasa hukukunda siyasetten men, parti kapatma; vergi hukukunda vergi ve kaçakçılık cezaları gibi değişik hukuk dallarında değişik yaptırımlar vardır.

Hukukun dayanağı[]

Hukukun dayanağı ile ilgili çeşitli dönemlerde kuramlar üretilmiştir.Bunları sıralamamız gerekirse; bilinçi bir irade olarak gören kuramlar, irade dışı olarak gören kuramlar ve pozitivist kuramlar.Bu kuramların bazılar felsefik değil ortaya konduğu dönemin sorunlarını çözmek veya politik görüşleri hukuk biliminde dile getirme ihtiyacından ortaya çıkmıştır.

Hindistan anayasası

Hindistan Anayasası, Dünya'da şimdiye kadar yazılmış en uzun anayasadır.

Dayanağı: Bilinçli irade[]

  • Genel irade kuramı'na göre hukuk; toplumdaki insanların karşılıklı olarak birbirleriyle anlaşmalarını dayanak alır ve bunun sonucunda hukuka, toplumsal sözleşme olarak bakar. İnsanların anlaşarak ortaya çıkardığı bu toplumsal sözleşmeye uymaları kendileri için ödev olarak görülür.
  • Tansırsal irade kuramı hukuku Tanrı'ya dayandırır ve ancak onun istemesi dahilinde ortadan kalkar. Hukuka uyma zorunluluğu, onu Tanrı'nın yansıması olarak gördükleri içindir.
  • Kişisel irade kuramı ise Devletin iradesine dayandırır. Hukuk, devlet ve onu temsil eden güçler içindir.
  • Her yaptığımızdan kendi öz ve hür iradelerimiz sorumludur. Ancak günümüze kadar bu kuramları tamamen çürüten ve yok sayan birçok olay olmuştur. Bu olaylardan ötürü yeni verilen hükümlerde iyi niyet şartına bakılmaktadır. Bir durum olduğunda kişinin ehliyeti bulunuyorsa ve de ortada bir yanlışlık varsa en son olarak iyi niyet durumunun olup olmadığına bakılır ve gerekli duruma göre işlemler yapılır.

Dayanağı: Bilinçdışı irade[]

  • Tarihsel hukuk kuramı, hukuku ulusların tarihlerine dayandırır.Hukuk bir ulusla doğar yaşar ve gelişir, bir yasa koyucunun iradesine bağlı değildir.
  • Doğal hukuk kuramı'na göre ise doğal hukukun insan var olmadan önce de var olduğunu ve insanların yaptığı hukukun bu doğal hukuka uygun olması gerekir.İnsan hakları doğal hukuk kuramına göre değerlendirilir.Örnek olarak insanların doğal olarak sahip olduğu yaşam hakkı değiştirilemez veya kaldırılamazlar.

Pozitivist kuramlar[]

Bazı pozitivistler; hukukun devlet iradesinden doğduğunu, bazıları ise sosyal bir durum olduğunu söylerler. Marx'ın hukuk alanındaki düşünceleri de pozitivist kuramlar arasına girer. Ona göre tüm toplumsal olaylar ekonomik olaylara dayanmakta, dolaylı olarak hukuku toplumsal olaylara dayandırmaktadır.

Hukuk sistemleri[]

Hukuk biliminde biçim, öncelikler ve ilkeler doğrultusunda bazı sistemler ortaya çıkmıştır.

Roma hukuku[]

Kıta Avrupası ülkelerinin yanında Türkiye'nin de uyguladığı sistemdir. Bu sistemde hukuk, yurttaşlar arasındaki ilişkileri düzenlemeyi öncelikli hale getirmiştir. Bu sebeple Medeni Hukuk diğer sistemlere göre çok daha ileri düzeydedir. Bu sistemlerde hukuk, özel hukuk ve kamu hukuku olarak ikiye ayrılır. Hukuku, yasa koyucular yapar. "Continental-law" da denir.

Ortak hukuk[]

Anglo-Amerikan ülkelerinde uygulanan sistemdir. XI. yüzyılda İngiltere'de gelişmiştir.Roma hukuk sistemi gibi hukuku bölümlere ayırmaz ayrıca hukuk yaratıcısı olarak yargıçları görürler. Fakat gelişme ve teknolojinin getirdiği yenilikler yüzünden ortaya çıkan eksiklikler çıkarılan yasalarala giderilmeye çalışılmıştır. Hukuk fakültelerinde Common-law adıyla anılır.

İslam hukuku[]

Dinsel ilkelere dayanır ve hukukun yaratıcısı olarak Kur'an görülür ayrıca çıkan bazı eksikliklerde Peygamberin sözleri ve davranışları (Sünnet) dikkate alınır. Kıyas (analoji) ve İcma (mahkeme içtihatları ve bilimadamlarının görüşleri) hukukun oluşumunda önemli paya sahiptir. Osmanlı İmparatorluğunda da uygulanan bu sistem 1926'da çıkarılan Medeni Kanun ile Türkiye'de son bulmuştur.

Osmanlı imparatorluğunda uygulanan hukuk sistemi bir padişahın varlığından dolayı batıdaki gibi monarşik algılansa da şeyhulislamın bir padişahı görevden alabilme yetkisinin varlığı islam hukukunun ne derece de uygulandığını gösterir

Günümüzde İslami kuralların uygulandığı ülkeler olmakla birlikte, hukuk olarak İslam Hukukunun uygulandığı bir ülke yoktur.

İslam Hukuku'nda içtihat yolu kapanmamış, ancak bu yolun derin görüş ayrılıklarını da beraberinde getirebileceği düşünülerek içtihat etmeme, kabul edilen 4 imama uygun hareket etme yolu benimsenmiştir.

Sosyalist hukuk[]

Rusya komünist devriminden sonra sosyalist ülkelerde uygulanan sistemdir. Daha çok ekonomik koşullara dayanır ve en önemli dayanağı mülkiyet hakkının kişilere değil topluma ait olmasıdır. Bireyler arasındaki özel hukuktan çok toplum çıkarları gözetilmiştir. Ayrıca Marksist ve Leninist düşünceye göre sosyalist hukuk geçici bir durumdur ve toplumu düzenlemek içindir ve toplum komünist düzene geçtiği zaman yaptırıma dayanan bir hukuk sistemine gerek kalmayacaktır. Komünizmin Avrupa'da çökmesinden sonra sosyalist hukuk sistemide olumsuz yönde etkilenmiştir.

Uluslararası hukuk[]

Uluslararası hukuk bir devletin diğer bir devlet veya devletlerle veyahut bir devletin uluslararası örgütlerle ilişkilerini düzenleyen kamu hukuku dalıdır. Bir devletin ülkesinde vatandaşları arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarına “iç hukuk” denir. Bir devletin diğer devlet veya uluslararası örgütlerle ilişkilerini düzenleyen kurallar ise “dış hukuk”u meydana getirir. İç hukukta devlet üstün bir iradeye sahiptir. Fakat, uluslararası hukukta devlet gibi üstün bir iradeye sahip, yani devletlerin bağlı olacakları koyacak ve bunları uygulayacak bir otorite yoktur. Uluslararası hukukta devletler arasında eşitlik söz konusudur. Uluslararası toplum, eşit ve egemen devletlerin yan yana olduğu bir sistemdir. Bu sistemde, eşit ve egemen devletlerin yan yana olması, hem ayırt edici, hem de zayıf olan özelliğidir. Bu durum sistemi güçsüz kılar, çünkü kuralları oluşturan, uygulayan ve yorumunu yapan varlıklar, eşit ve egemen devletlerdir. Birbirine eşit ve egemen varlıklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarının kaynağı olarak bir üst organ yoktur. Dolayısı ile bu sistem içinde, kuralları yaratanla, ona tâbi olacak olanlar aynıdır. Milletlerarası toplumda devletteki gibi merkezîleşme yoktur, teşkilâttan yoksun bir yapı sergiler. Yasama işlevi, devletler tarafından gerçekleştirilir.

Uluslararası hukukun kaynakları, andlaşmalar, örf ve adet hukuku, hukukun genel prensipleri, içtihatlar ve doktrindir. Uluslararası hukukun başlıca inceleme konuları şunlardır: Uluslararası hukukun kaynakları, uluslararası hukukun kişileri, uluslararası hukukun mekansal kuralları, kara, deniz, hava ülkesi, devletlerin tanınması, devletlerin halefiyeti, diplomasi ilişkileri, sorumluluk, uyuşmazlıkların çözümü, kuvvet kullanma…

Ayrıca bakınız[]


Şablon:Sosyal bilimler altbilgisi


.

.

Advertisement