Bir kimse zelil iken kavi ve kudret sahibi olmak.
Ziyâdelik ve üstünlük.
- Değer, kıymet. Kuvvet. Muhterem ve mu'teber olmak.
- Bulunmaz derecede az olan şey.
İZZET-İ NEFİS Zillete düşmiyerek şeref ve haysiyeti muhafazaya çalışmak. Vakar.(Gıybet, ehl-i adâvet ve hased ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sâhibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. M.)
İZZET-İ İSLÂMİYE İslâmi izzet. Müslüman olanın her hususta daha şerefli, daha çalışkan, daha izzetli olması hâleti. Diğer dinlerdekilerden ve dinsizlerden izzetli ve şerefli olmaları hâleti.
İZZETLÛ Şeref ve itibar sahibi. * Eskiden belirli bir mevki ve rütbe sahiblerine verilen ünvan.
[]
Ad[]
Anlamlar büyüklük, yücelik, ululuk
Eski Yazı[]
عزت