Kur'an Terimleri Fihristi - KTF A - B - C - Ç - D - E - F - G - Ğ - H - I - İ - K(Kef) - Q (Qaf) - L - M - N - O - Ö- R - S - Ş - T - U - Ü- V - W Y - Z | |
---|---|
KUR'ÂN TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ (EL-EŞBÂH VE'N-NEZÂİR Fİ'L-QUR'ÂNİ'L KERÎM)
Kur'an Konu Fihristi - (KKF) [2] Mukâtil b. Süleyman el-Belhî el-Horâsânî - Mucem-ul Müfehres |
Ihn :[]
Ihn, yün demektir.
- Özellikle farklı renklerdeki renkli yünler için kullanılır.
- "Ihn menfuş" ise, didilmiş, hallaçla atılmış yün demektir.
- Kıyamet günü evrenin hali tasvir edilmekte, insanların ders alması istenmektedir.
Iktahem :[]
Iktahem, düşünmeden bir işe kendini atmak mânâsına "kahame"den gelir.
- Hız ve tazyik ile bir şeye atılmak, saldırmak, kahramanlıkla hücum etmek demektir.
- Iktahem, aynı zamanda şiddetle göğüs gerip saldırmaktır.
Isam :[]
Isam "Ismetun" kelimesinin çoğuludur. İsmet ise, insanın tutunduğu ip veya düğümdür. Burada maksat, nikâh akdidir.
Isla :[]
Isla, bir şeyi yakmak için ateşe atmak ve ateşe atıp durdurmaktır.
Isr :[]
Isr'ın lügat anlamı esaret ve hapistir.
- Öyleki, altındakini ezen, yerinden kıpırdatmayan ağır yük ve bağ demektir ki, boyunduruk gibi, çok ağır anlaşma ve sözleşmeye, zor dayanılır ahitleşmeye ve bağımlılığa, akrabalık ve yakınlığa denir
Istafeynâhu :[]
Onu kirsiz, tertemiz kıldık.
- Bu kelime "safvet " kelimesinden türemiştir. Mânâsı: "En temizini seçmek" demektir.
- Maksat, Yüce Allah'ın peygamberliğe, dostluğa ve büyük imamete Hz. İbrahim (a.s.)'i seçmesidir.
Istıfa :[]
Istifa, bir şeyin safını, yani, en saf en halis olan özünü almaktır.
- Tasfiye, bir şeyin karışığını, bulanıklık şaibelerini giderip özünü bulup çıkarmak, saf olanı karışık olandan süzüp ayırmak demek olduğu gibi, istifa da en safisini seçip almaktır.
- Bir madeni tasfiye edip cevherini almak bir istifa, o cevherler arasında herhangi bir şeye elverişli olanını seçip almak da yine istifadır.
- Lügat açısından karışık olanı seçip ayıklamaya, bunları amaçlanan yönde geliştirmeye hedef tutan istifa kelimesinin bu işlevine "istifa kanunu" denir.
Ittıla ':[]
Ittıla': Bir şeyin üzerine çıkmak demektir.
- İlmi olanıttıla ' ve "mütâlâa " buradan gelir.
- Ateşin, hayatın merkezi olan kalplerin içine kadar nüfuz etmesi, onu sarması, onlara muttali'/haberdar olması ateşin şiddetini anlatmak içindir.
- "Muttali '" ifadesi de aynı köktendir. Muttali' olmak diye kullanırız. Kalbin muttali' olması, kalbin her yanını kuşatması, kalbin üstüne çıkması anlamındadır.
Iyn :[]
Iyn, geniş gözlüler, "ıynâun " kelimesinin çoğuludur.
Izîn :[]
Izîn, dağınık topluluklar demektir.
- Dağınık topluluk mânâsına gelen "ızzet " kelimesinin çoğuludur.
Şâir şöyle der:
- Koşarak ona geldiler ve neticede minberinin etrafında grup grup oldular.[1]Rûhu'l-meânî, 29/64
kaynak[]
[1] Rûhu'l-meânî, 29/64