سورة القمر - Kamer Suresi -Al-Qamar surah-Kamer suresi-Surah Qamar
Ay- Yarım ay- İlk ay-Dolunay -ilk dördün -Dolunay- Hilal- Rüyet-i hilal- Kanlı ay i Kanlı dolunay | |
---|---|
Rüyada kamer görmek uğursuzluktur.Kamer/VIDEO Örnek video sayfası düzenlemesi
Kamer Suresi/TEZHİB Kamer Suresi/HAT Kamer Suresi/FAZİLETİ Kamer Suresi/HİKMETLERİ Kamer Suresi/KERAMETLERİ Kamer Suresi/AUDİO Kamer Suresi/HADİSLER Kamer Suresi/NAKİLLER Kamer Suresi/EL YAZMALARI Kamer Suresi/VP Kamer Suresi/WP Kamer Suresi/Transkriptleri | |
Kavramlar | KAMER - Kamer - Qamer - Qamar - Al qamar- El- kamer -Fentasır فَدَعَا رَبَّهُ أَنِّي مَغْلُوبٌ فَانتَصِرْ -Husufî'l-Kamer |
Ayetler | Kamer suresi/Aslı 54/1 - 54/2 - 54/3 - 54/4 - 54/5 - 54/6 - 54/7 - 54/8 - 54/9 - 54/10 - 54/11 - 54/12 - 54/13 - 54/14 - 54/15 - 54/16 - 54/17 - 54/18 - 54/19 - 54/20 - 54/21 - 54/22 - 54/23 - 54/24 - 54/25 - 54/26 - 54/27 - 54/28 - 54/29 - 54/30 - 54/31 - 54/32 - 54/33 - 54/34 - 54/35 - 54/36 - 54/37 - 54/38 - 54/39 - 54/40 - 54/41 - 54/42 - 54/43 - 54/44 - 54/45 - 54/46 - 54/47 - 54/48 - 54/49 - 54/50 - 54/51 - 54/52 - 54/53 - 54/54 - 54/55 |
Tablolu | Kamer Suresi/1-22 -Kamer Suresi/23-40-Kamer Suresi/41-55 |
Tercümeler | Kamer Suresi/Albanian-Kamer Suresi/Azerice-Kamer Suresi/Bulgarca |
Mealler | Kamer Suresi/MEAL :Kamer/MEAL Kamer/HDKD/Meal Kamer suresi/Kelime meali |
Tefsirler | Kamer Suresi/TEFSİR - Kamer Suresi/Elmalı - Kamer Suresi/Elmalı Orijinal
HDKD/Kamer HDKD pdf Kamer Suresi/Seyyid Kutup PDF Kamer Suresi Dosya:54-Kamer.pdf |
Video | Kur'an/VİDEO - Kamer Suresi/VİDEO -Kamer/VİDEO - Kamer/VIDEO Örnek video sayfası düzenlemesi- Kamer/AUDİO |
Ayet Ayet KK -Ayet Ayet Kur'an-ı Kerim Sureleri |
Orijinal Elmalı Hamdi Yazır []
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Yaklaştı Saat, yarıldı Kamer
2. Hâlâ bir âyet görseler yüz çevirip derler: müstemir bir sihir
3. Yalan dediler, hevâlarına uydular, halbuki her emir müstekır
4. Celâlim hakkı için onlara kıssalardan öyleleri de geldi ki onlarda zecr edecek haberler var
5. Bir hikmeti baliga, fakat inzarlar faide vermiyor
6. Sen de onlardan yüz çevir, o gün ki çağırıcı görülmedik müdhiş bir şey'e çağırır
7. Gözleri düşgün düşgün kabirlerden çıkarlar, sanki çıvgın çekirgeler
8. Gibi çağırana koşarak, der ki kâfirler: bu pek zorlu bir gündür
9. Onlardan evvel Nuh kavmı tekzib etti yalancı dediler o kulumuza, mec'nun dediler, çok incittiler
10. O da nihayet rabbına duâ etti, ben dedi, mağlûbum, hemen nusratını ver
11. Bunun üzerine Göğün kapılarını açtık dökülen bir su ile şakır şakır
12. Yeri de fışkırtık kaynaklar halinde, derken su birleşti bir emr üzerine ki olmuştu öyle mukadder
13. Onu ise taşıdık elvahlı ve kenetli bir hamule üzerinde ki akar
14. Nezaretimizle giderdi o nankörlük edilen zata bir mükâfat olarak
15. Celâlim hakkı için bıraktık ta onu bir âyet olarak, fakat düşünen mi var?
16. Ki nasıl azâbım ve inzarlarım?
17. Şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?
18. Tekzib etti de Âd nasıl oldu azâbım ve inzarlarım?
19. çünkü salıverdik üzerlerine müstemirr, nühusetli bir günde bir soğuk rüzgâr ki sarsar
20. İnsanları kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yolar
21. Bak nasılmış azâbım ve inzarlarım?
22. Şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?
23. Semûd o inzarları tekzib ettiler
24. Şöyle dediler: içimizden bir beşere mi tabi' olacağız? Şübhesiz biz o vakıt şaşkınlık içinde kalır ateşlere yanarız
25. O zikir aramızdan ona mı bırakıyorlar? Belki o bir şimarık yalancıdır
26. İleride bilecekler o şimarık yalancı kimdir?
27. İşte biz onlara bir fitne olmak üzere o Nâkayı (o dişi deveyi) salıyoruz. Onun için gözet onları ve sabırlı ol
28. Hem haber ver onlara ki su aralarında nevbetle taksim ve her su alış huzur iledir
29. Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı
30. Fakat bak nasıl oldu azâbım ve inzarlarım
31. Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar
32. şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?
33. Lûtun kavmı o inzarlara yalan dediler
34. Biz gönderdik üzerlerine taşlar yağdıran, yalnız Lûtun ailesini necata çıkardık bir sehar
35. Tarafımızdan bir ni'met olarak, işte şükredeni böyle karşılarız
36. Celâlim hakkı için satvetimizin şiddetini kendilerine ıhtar da etmiş idi, fakat o ıhtarları cidal ile karşıladılar
37. Ve onun müsafirlerinden kâm almağa kalkıştılar, biz de gözlerini siliverdik de tadın bakalım dedik azâbımı ve inzarlarımı?
38. Ve Celâlim hakkı için bastırıverdi kendilerini bir sabah bir azâbı müstekır
39. Tadın bakalım azâbımı ve inzarlarımı
40. Şanım namına Kur'anı müyesser de kıldık düşünmek için, fakat düşünen mi var?
41. Şanım hakkiçin ali Fir'avne de geldi inzar edici Peygamberler
42. Âyetlerimizin hepsini tekzib ettiler biz de onları öyle bir tutuşla alıverdik ki muktedir bir azîze öyle yaraşır
43. Sizin kâfirleriniz onlardan hayırlımı? Yoksa sizin için kitablarda bir berâetmi var?
44. Yoksa biz yardımlaşır bir cem'iyyetiz mi diyorlar?
45. Her halde o cem'iyyet bozulacak ve arkalarını dönüp gidecekler
46. Daha doğrusu onların asıl mev'ıdi saattir ve o saat daha acı ve daha belâ ve bedterdir
47. Muhakkak ki mücrimler şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler
48. O gün ki yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler tadın ne imiş diye messi Sakar
49. Haberiniz olsun ki biz her şey'i bir kaderle yaratmışızdır
50. Emrimiz de başka değil birdir, bir lemhi basar gibidir
51. Celâlim hakkiyçin emsalinizi hep helâk da ettik fakat hani düşünen?
52. Bununla beraber işledikleri her şey defterlerdedir
53. Ve küçük büyük hepsi satra geçmiştir
54. Şübhesiz müttekıler Cennetlerde nur içinde
55. Sadakat meclisinde, kudretine nihayet olmıyan bir şehinşahın huzurı kibriyasında
Sadeleştirilmiş meali devrik cümleli[]
Mekke'de inmiştir. 55 ayet, 342 kelime, 1413 harftir.
1. Yaklaştı kıyamet, ay yarıldı!
2. Hala bir mucize görseler, yüz çevirip: "Süregelen bir sihir!" derler.
3. Yalan dediler, arzularına uydular. Halbuki, her iş (Allah takdirinde) yerini almıştır. 4. Andolsun ki, onlara kötülüklerden vazgeçirici haberleri de içeren kıssalar geldi! 5. Bir hikmet-i baliğa (hedefe ulaşmanın en yüksek derecesine ermiş bir hikmet) fakat uyarılar fayda vermiyor. 6. Sen de onlardan yüz çevir ki, o gön çağırıcı görülmedik korkunç bir şeye çağırır.
7. Gözleri düşkün düşkün sanki yayılan çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
8. Çağırana koşarak, kafirler: "Bu çok çetin bir gündür!" derler.
9. Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı; o kulumuza yalancı dediler, delidir, dediler; çok incittiler.
10. O da sonunda Rabbine dua etti: "Ben yenik düştüm, bana yardım et!" dedi.
11. Bunun üzerine göğün kapılarını şakır şakır dökülen bir su ile açtık.
12. Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular önceden takdir edilmiş bir iş için birleşti.
13. Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık,
14. gözetimimiz altında yürüyüp yol alıyordu, inkar ve nankörlüğe uğramış kimseye mükafat olmak üzere.
15. Andolsun ki, o gemiyi bir ibret olarak bıraktık. Fakat düşünen mi var ki,
16. azabım ve uyarılarım nasılmış!
17. Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık; fakat düşünen mi var?
18. Ad kavmi de yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?
19. Çünkü üzerlerine uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar salıverdik.
20. İnsanları, kökünden devrilen hurma kütükleri gibi yoluyordu.
21. Bak nasılmış azabım ve uyarılarım?
22. Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
23. Semud da o uyanları yalanladılar,
24. Şöyle dediler: "İçimizden bir insana mı uyacağız? Şüphesiz biz o vakit şaşkınlık içinde kalır, ateşlere yanarız!
25. "O zikir (vahiy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır!"
26. -İleride o şımarık yalancı kimdir bilecekler.
27. "İşte Biz onları imtihan etmek için o dişi deveyi salıyoruz; onun için onları gözet ve sabırlı ol!"
28. Onlara haber ver ki su aralarında nöbetleşe taksim edilmiştir. Herkes suyu sırasına göre alacaktır. 29. Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar, o da silaha sarıldı ve ayaklarını çırptı (biçti).
30. Fakat bak nasıl oldu azabım ve uyarılarım?
31. Çünkü Biz üzerlerine tek bir sayha gönderiverdik; ağılcı çırpısı gibi kırılıp dökülüverdiler.
32. Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
33. Lut'un kavmi o uyarılara yalan dediler.
34. Biz de üzerlerine taşlar yağdıran (kasırga) gönderdik. Yalnız Lut ailesini bir seher vakti kurtardık,
35. Tarafımızdan bir nimet olarak! İşte şükredeni böyle karşılarız.
36. Andolsun ki (Lut) tutuşumuzun şiddetini kendilerine ihtar da etmişti. Fakat o ihtarları kavga ve şüphe ile karşıladılar.
37. Ve onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik (kör ettik) ve: "Tadın bakalım azabımı ve uyanlarımı." dedik. 38. Andolsun ki, kendilerini kararlı bir azap bir sabah bastırıverdi.
39. "Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımı!"
40. Andolsun ki, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık, fakat düşünen mi var?
41. Andolsun ki, Firavun' un ailesine de uyarıcı peygamberler geldi.
42. Ayetlerimizin hepsini yalanladılar. Biz de onları üstün ve güçlü birine yaraşır bir tutuşla alıverdik.
43. Sizin kafirleriniz onlardan hayırlı mı? Yoksa (önceki) kitaplarda sizin için bir beraat (kararı) mı var?
44. Yoksa: "Biz yardımlaşan bir topluluğuz." mu diyorlar?
45. Her halde o topluluk bozulacak ve arkalarını dönüp gidecekler.
46. Daha doğrusu onların asıl buluşma zamanları kıyamettir. Kıyamet ise daha acı ve daha bela ve beterdir.
47. Muhakkak ki, suçlular şaşkınlık ve çılgınlıklar içindedirler.
48. O gün yüz üstü ateşe sürüklenecekler! "Tadın neymiş cehennemin dokunuşu!" diye.
49. Haberiniz olsun ki, Biz her şeyi bir kaderle yaratmışızdır.
50. Emrimiz (işimiz, buyrultumuz) yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir!
51. Andolsun ki, emsalinizi hep helak ettik, fakat hari düşünen?
52. Bununla beraber işledikleri herşey defterlerdedir.
53. Küçük, büyük hepsi satıra geçmiştir!
54. Şüphesiz takva sahipteri cennetterde nur içindedirler.
55. Kudretine nihayet olmayan padişahlar padişahının yüce huzurunda doğrulara has mecliste!