Bakınız: Tekemmül, Kemal, Kamil, Tekmil, Tekamül, Tekemmülat, meyl-i tekemmül , kemâl, İkmal, Mükemmel |
Kemal Kâmillik, olgunluk. Olgunlaşma. Erginlik. Bütün güzel sıfatlarla muttasıf olmak. Fazilet.
Değer, baha.
Fazlalık.
Sıdk ile yapılan güzel iş.
[]
Erkek adı[]
- كمآل
- [1] olgunluk, yetkinlik, tamlık, eksiksizlik
- [2] en yüksek değer, mükemmellik, değer, paha
- [3] bilgi, fazilet
- İnsanı-ı Kamil olarak kemale ermek maksuttur.
- 40 yaşında kemaline erdi.
- Kemal yaşı, 40 dır.
- İstikbal-i Kemal açıldı.
- Kemal'in kamil olmak için tekemmülü gerekli.
- Sinn-i kemale erdi.
- Kamil-i mükemmel oldu.
- Kemal, şayet ekmel olursa mükemmel olur.
- kümmel-i ulemanın kemalinden gelir ki.
Şablon:Karşıt Anlamlılar
- nakıs veya naks
Şablon:Adı taşıyanlar
- Atatürk'ün bir zamanlar kullandığı adı olarak Kemal Atatürk.Açıklamaya bakınız.
- Sinn-i kemal, Kamil-i mükemmel, Kemal yaşı, İnsanı-ı Kamil, kemale ermek,
- tekemmül, tekamül, tekmil, Kamil, kümmel, mükemmel, ekmel, müstekmel, tekemmüliyet, kemaliyet, müstekmil
en:Kemal
[]
Ad[]
- [1] (eskimiş) Olgunlaşma, yetkinleşme
Olgunlasmak.
Kemâle dogru gitmek.
Örnekler Insanda olan hadsiz istidadât-i maneviyye ve nihayetsiz âmâl ve efkâr ve müyulât dahi israf edilmeyecektir. Öyle ise, insandaki o esasli meyl-i tekemmül bir kemâlin vücudunu gösterir. Ve o meyl-i saadet, saadet-i ebediyeye namzed oldugunu kat'i olarak ilân eder. Öyle olmazsa insanin mahiyet-i hakikiyyesini teşkil eden o esasli maneviyat, o ulvi âmâl, hikmetli mevcudatin hilâfina olarak israf ve abes olur, kurur, hebâen gider.